DILHARÂB (FATMA FAHRÜNNİSA)
roman
Fatma Fahrünnisa (Tezcan) (d. 31 Temmuz 1876- ö. 13 Ocak 1969)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Evlenmek istemeyen ancak ağabeyi yüzünden görücü usulü evlilik yapmak zorunda kalan kültürlü ve güzel ahlaklı Mazlume’nin mutsuz evliliğini konu alan, ideal kadının vazifelerinin ve evlilik yoluyla kadına yüklenen sorumlulukların sorgulandığı bir tefrika roman. Hanımlara Mahsus Gazete’de 21 sayı olarak tefrika edilen bu romanın tefrika başlangıç tarihi 14 Teşrinisani 1312 (1896), süreli yayın sayısı 88; tefrika bitiş tarihi 22 Mayıs 1313 (1897), süreli yayın sayısı 113’tür. 25 bölüme ayrılmış olan romanın başlangıcında dikkate değer bir mukaddime yer alır. Bu mukaddime kadın edebiyat kamusunun yoğunlaştırılmış bir temsili gibidir (Altuğ 2017: 12).

Mukaddimede anlatıcının/kadın yazarın evinde bir araya gelen eğitimli ve okur-yazar kadınlar, romanın işlevi üzerine etraflıca tartışırlar. Farklı düşüncelerin saygıyla karşılandığı ve kadın dayanışmasının öne çıktığı bu mecliste polisiye romanların yerini natüralist romanların alışı ve yeni bir roman türünün doğuşundan söz edilir. Ahlak ve âdetleri yaşayış tarzımızdan farklı olduğu için diğer dillerden tercüme yapmaya gerek olmadığı, bunun yerine millî eserlerin yazılmasının önemi, yazmaya ve betimlemeye değer pek çok yerli konu olduğu vurgulanır. Mukaddimede yer alan yazar figürü ilginç biçimde, ahlakı güzelleştirme, davranış ve düşünceleri ıslah etme, arındırma amaçlarına hizmet edemediği ve ancak sınırlı bir etki bırakarak geçici duygulanımlar yaratabildiği gerekçesiyle roman karşıtıdır. Romanların faydadan çok zarar getirdiği düşüncesindedir. Daha önce sadece erkeklerin yazdıklarının yeterli olduğunu düşünen kadın yazar, eğitimli ve kültürlü refikalarının inandırıcı fikirleri ve mantıklı delilleriyle söz konusu düşüncesinin geçersizliğini kabul etmiştir. Roman hususunda da makul gerekçelerle ikna edilmeye açık olduğunu belirtir. Mukaddimede kendi hayat hikâyesini diğer kadınlara ders ve örnek olması için ayrıntılarıyla romana dönüştürmesini isteyen bir kadının (Mazlume’nin) anlatıcıyı/kadın yazarı ikna çabasından da söz edilir. Evliliğinde mutsuz olan kadının aksine mutlu bir evlilik süren anlatıcı/yazar, tecrübe etmediği vakayı hakkıyla tasvir edemeyeceği gerekçesiyle yazmak istemez. Bu noktada kadın dayanışması ve birbirlerine olumlu telkinleri öne çıkarılarak kadının yazma faaliyeti desteklenir. Mukaddimede romanın doğuş hikâyesi verilir.

Dilharâb, okuduğu kitaplar ve çevresinde gördüklerinden yola çıkarak evlilikte vefa ve sadakatin olmadığını düşünen Mazlume’nin evlilik korkusunu ve istemediği hâlde kendini evlilik hazırlıkları içinde buluşunu anlatarak başlar. Seçkin ve kültürlü bir ailenin kızı olan Mazlume daha 7 yaşındayken eline geçen her kitabı heceleyerek okumaya çalışan, öğrenmeye istekli bir kızdır. Baba Saffet Efendi, kızlarının terbiyeleri için sarf ettiği dikkati eğitimlerinden esirger ve yüzeysel bir okutma ile yetinir. Oysa oğullarını bilgiden eksik bırakmamak için hiçbir fedakârlıktan çekinmez. Mazlume kabiliyeti ve azmi sayesinde okumayı kendi başına öğrenir. Sonrasında kitap okuma, hayatındaki en önemli meşguliyete dönüşür. Babasının kaybından sonra en büyük teselliyi daha çok okumakta bulur.

Evliliğin özellikle görücü usulü yapılanın kadına mutluluk getirmediğini düşünen Mazlume için evlilik; büyük bir rahatsızlığa katlanmak, büyük bir fedakârlığı göze almak, en mühimi hayatını hür bir şekilde geçirmekten mahrum olmak demektir (Kaplan 2021: 82). Evlilikten âdeta korkan ve evlenmek istemeyen Mazlume, ağabeyinin iyi araştırmadan onay verdiği Razi ile artık yaşının geldiği gerekçesiyle evlendirilir. Oysa iki aile arasında ciddi kültürel farklar olduğu gibi Mazlume ve Razi’nin yaşam felsefeleri ve kültür düzeyleri de birbirinden oldukça farklıdır. Razi’nin ailesi, arzularına ve eğlenceye düşkün oğullarını içine düştüğü rezillik ve sefahatten kurtarmak için evlendirmek isterler. Razi, içki ve kadınlara düşkün, şımarık yetişmiş, ailesine kıymet vermeyen yozlaşmış bir tiptir. Evliliğe hazır olmadığı gibi, eş olmanın gerektirdiği olgunluğu da taşımaz. Ağabeyinin kararına itaat etmek zorunda olduğu için bu evliliğe razı olan Mazlume’nin korktuğu başına gelir. İffetli, saygılı, sadık, evliliğin sorumluluklarını üstlenen, anlayışlı bir eş olmasına rağmen Razi tarafından hor görülür, kocasının ailesinin kötü davranışlarına maruz kalır. Kayınvalide ve görümcesi dışarıda gezerken evde bir hizmetçi gibi çalışan ve her şeye sabrederek özveriyle hane halkının davranışlarını değiştirebileceğine inanan Mazlume, bu zavallı hâlinden şikâyet etmez.

Razi, Güzide adında bir başka kadını sevmektedir. Onunla evlenemeyeceğini anladığı için nispet olsun diye Mazlume gibi seçkin ve varlıklı bir ailenin kızıyla evlenmiştir. Aklı hep Güzide’de olan Razi, evlilik süresince Mazlume’ye sevgi göstermez, üstelik Güzide ile ilişkisine yeniden başlar. Gelin olarak içine girdiği bu ailede bütün özverisine karşın bir aile kurmuş gibi hissedemeyen Mazlume, annesinin durumu öğrenmesi sonrasında baba evine götürülür. Razi, sevgilisi Güzide ile araları bozulunca Mazlume’yi tekrar eve dönmeye ikna eder. Ancak bu ikna girişiminin altında Mazlume’ye mehir ödemekten kurtulma planı vardır. Verilen ikinci şansta da Razi’nin Mazlume’ye sevgisizliği ve ilgisizliği değişmez. Razi, Mazlume’den ayrılarak Güzide ile evlenir. Mazlume, kötü günlerini unutmak ve teselli bulmak için Yanya’ya akrabalarının yanına gider. Orada bir dostundan aldığı mektupta Razi’nin evliliğinin iyi gitmediğini öğrenir. Razi’nin yaşattığı bütün acılara rağmen fiziksel güzelliğinin yanı sıra ahlaki güzelliğiyle idealize bir kadın örneği olan Mazlume bu habere sevinmez. Evliliğinde yaşadığı işkencelerin ileride bir mükâfata dönüşeceğine inanır.

Roman, 17 yaşındayken sığındığı kitaplarla dolu dünya ve kültürel ortamda huzuru ve tatmini bulmuşken, evlilikte aldığı konumla birlikte elem ve hüsran içinde bir hayata tahammül etmek zorunda kalan, acılı bir kadına dönüşen Mazlume’nin nezdinde, evlilikte vazifelerini bilen ve bütün kadınlık erdemlerini taşıyan kadının, evlilik için yeterli olgunluğu taşımayan erkekler tarafından âdeta zulme uğratılmasının sorumlularını kimin bulacağına, eğitimli ve olgun kadınların evlilik içindeki durumunu kimin tazmin edeceğine yönelik mesaj yüklü bir soruyla sonlandırılır.

Evliliğin temel bir mesele olarak yer aldığı romanda görücü usulü evlilik, evlenecek çiftlerin birbirine denkliği, aileler arasındaki kültür farklılığının yol açtığı sorunlar, kadının evlilik içinde yüklendiği sorumluluklar, evlilikte sebat, evliliğe hazır olmayan erkeğin yol açtığı hayal kırıklıkları, aile içinde kadınlar arasındaki hiyerarşi mücadelesi, evlilikte kadın üzerindeki baskı unsurları gibi konular ele alınır.

Tanrısal anlatıcının hâkim bakış açısıyla yazılan roman, dili ustaca kullanımının yanı sıra anlatım teknikleri yönüyle dikkat çeker. İç çözümleme ve iç monolog teknikleri özellikle Mazlume ve Razi arasındaki fikir ayrılığı ve çatışmayı canlı ve gerçekçi kılacak şekilde kullanılır. Roman kişilerinin duygu ve düşüncelerinin kendi ağızlarından aktarılmasıyla inandırıcılık kuvvetlendirilir. Dilharâb, iç monolog tekniğini ilk kullanan metinlerden biri olması hasebiyle Türk edebiyatının öncü metinlerinden biridir. Kitabî bir üsluba sahip olan (Enginün 2021: 222) roman, kullanmış olduğu bu teknikler bakımından roman tarihimizde bir geçişi, ilerleyişi (Kuruhalilo 2018: 311) ifade eder. Bazen okurla diyaloga giren anlatıcı, zoraki bir evlilik içindeki kadına destek mahiyetinde Mazlume’nin bakış açısını benimser ve onun tarafında görünür.

Tefrikada kalan ve yakın zamana kadar bilinmeyen Dilharâb, “Türk Edebiyatında Tefrika Roman Tarihi (1831-1928)” adlı projenin bir ürünü olarak gün yüzüne çıkarılmıştır. Latin harflerine aktarılmış orijinal metin ve sadeleştirilmiş metin hâlleriyle ilk kez Kasım 2017’de kitaplaşmıştır.

Yazarın biyografisi için bk. “Fatma Fahrünnisa”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/fatma-fahrunnisa-tezcan 

Eserden Örnekler


“Afif, vazifeşinas bir zevce, şefkatli, refetli bir valide, müstakim, muktedir bir aile reisesi olmak üzere âlem-i vücuda gelen, her nev-i meziyât-ı fazıla-i nisvaniyeyi cami şu mükemmel kadının ve diğer nice emsalinin, sonradan nail-i bahtiyarî olsalar da böyle hüsran ve âlâm içinde geçen devre-i hayatlarını kim ve ne tazmin eyleyecek ve bu misillülerin mucib-i harabiyet-i dil ve ömürleri olanlar, Halik’e, mahluka, bilhassa vicdanlarına karşı uhdelerine tereddüp eden ağır ağır mesuliyetlerden nasıl? ne türlü? tahlis-i girîbân edebileceklerdir?!” (Fatma Fahrünnisa 1313/1897: 4).

Kaynakça


Altuğ, Fatih (2017). “Deneyim Ve Duygulanım Aktarımı Olarak Roman: Fatma Fahrünnisa’nın Dilharap’ı”. Dilharap. (ed. E. Köroğlu). İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları. 9-18.

Coşkun, Betül (2016). “Edebiyat Tarihinde Unutulmuş Bir Kadın Yazar: Ahmet Vefik Paşa’nın Torunu Fatma Fahrünnisa Hanım”. https://www.academia.edu/38787411/Fatma_fahrunnisa_SINN_Hanim [Erişim tarihi: 27.07.2022].

Enginün, İnci (2021). “Tefrika Romanlara Dair.” Zemin Edebiyat Dil ve Kültür Araştırmaları, (1): 220-227.

Fatma Fahrünnisa (14 Teşrinisani 1312-22 Mayıs 1313). “Dilharâb”. Hanımlara Mahsus Gazete. nr. 88-113.

Fatma Fahrünnisa (2017). Dilharap. (hzl. F. Altuğ ve K. Bayraktar). İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları.

Gece, İmren (2014). Hanımlara Mahsus Gazete’de Edebî Faaliyet. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Günaydın, Ayşegül Utku (2017). Kadınlık Daima Bir Muamma Osmanlı Kadın Yazarların Romanlarında Modernleşme. İstanbul: Metis Yayınları.

http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/18054/001510941006.pdf?sequence=1&isAllowed=y [Erişim tarihi: 27.07.2022] (Fatma Fahrünnisa Hanım. Taha Toros Arşivi).

https://eresearch.ozyegin.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/10679/5401/Dilharab%20form.pdf?sequence=2&isAllowed=y [Erişim tarihi: 24.07.2022] (Tefrika bilgi formu adresi).

Kaplan, Zehra (2021). 19. Yüzyıl Türk Romanında Annelik Olgusu (1870-1900). Doktora Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.

Kuruhalilo, Kübra (2018). “Fatma Fahrünnisa’nın Dilharap Romanında Ruhsal Boyutun Sunuluş Biçimleri”. Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2 (3): 298-313.

Nerkiz, Ümmühan (2019). “Türk Edebiyatında İlk Kadın Yazarlarımız”. Türk Kültürü Ve Edebiyatında Kadın (ed. Ş. Çağın ve D. Maktal Canko). İzmir: Ege Üniversitesi Yayınları, 15-48.

Özen, Güner (1997). Hanımlara Mahsus Bir Gazete Yazarı: Fatma Fahrünnisa. Mezuniyet Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi.

Tapan, Arif (2018). “Mazlume’ye Zulüm Revâ mı?”. https://www.agos.com.tr/tr/yazi/20201/mazlume-ye-zulum-rev-mi [Erişim tarihi: 27.07.2022].

Toska, Zehra (Mart 1999). “Fatma Fahrünnisa Hanım’ı Tanır mısınız?” Gösteri. nr. 209, 32-33.

Uraz, Murat (1941). Kadın Muharrirlerimiz II. İstanbul: Tefeyyüz Kitapevi.

Atıf Bilgileri


KAPLAN, ZEHRA. "DILHARÂB (FATMA FAHRÜNNİSA)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/dilharab-fatma-fahrunnisa. [Erişim Tarihi: 05 Ocak 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 HÜDAVENDİGAR VİLAYETİNDE KISMEN BİR CEVELAN (FATMA FAHRÜNNİSA) Fatma Fahrünnisa (Tezcan) Araş. Gör. Dr. İmren Gece Özbey
Görüntüle
2 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
3 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
4 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
5 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
6 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
7 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
8 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
9 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
10 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
11 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle