- Yazar Biyografisi (TEİS)
. - Madde Yazarı: Prof. Dr. Metin Ekici
- Eser Yazılış Tarihi:.
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Âşık Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum-Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Destan
- Yayın Tarihi:05/10/2022
DEDE KORKUT
destan.
ISBN: 978-9944-237-87-1
Dresden, Vatikan ve Türkistan/Türkmen Sahra-Günbed adlı üç nüshası ve bu nüshalarda Oğuz Beylerinin mücadelelerinin konu edildiği 13 destanı barındıran kitap.
Sözlü ve yazılı olarak bütün Türk Dünyası’nı sarıp sarmalayan kültür ve medeniyet yaratma geleneğinin önemli göstergelerinden biri Dede Korkut Kitabı’dır. Kitabın günümüze ulaşan üç yazma nüshası da Oğuz Türkçesinde yazılmış ve nüshalardaki 13 destan da Oğuz Beylerinin mücadelelerini konu edinmektedir. Dede Korkut adında bir anlatıcının dilinden nakledilen bu destanların bir kısmı hem Oğuz Türkleri hem de Kıpçak ve Karluk Türklerinin çeşitli destan, masal ve efsanelerinde de anlatılagelmiştir (Ekici 1995; Arvas 2012; Jirmunskiy 2016: 51-91).
İlk olarak Heinrich Friedrich von Diez’in 1815’te yayımladığı bir makale ile bilim dünyasına tanıtılan Dede Korkut Kitabı, Wilhelm Barthold tarafından Rusçaya; Ettore Rossi tarafından İtalyancaya; Joachim Hein tarafından Almancaya; E. Ahmet Uysal, Faruk Sümer ve Warren S. Walker ile yine Geoffery Lewis tarafından İngilizceye; Slavoljup Dincic tarafından da Sırpçaya çevrilmiştir. Günümüz Türkiye Türkçesine ise ilk olarak eserin bulunuşundan yaklaşık 100 yıl sonra, 1916 yılında, Kilisli Rifat tarafından aktarılmıştır (Gökyay 1994: 80). Bunların dışında bu kitap, dünya genelinde birçok ülkede ve farklı dillere tercüme edilmiştir (Küçükebe 2015: 108-121; Türkmen ve Pehlivan 2021).
Dede Korkut Kitabı’nın ilk yazma nüshası Dresden Krallık Kütüphanesi’nde, Heinrich Leberecht Fleischer tarafından bulunmuş ve kataloğunda “Catalogus codicum Manuscriptorum orientalum Bibliothecae Dresdensis, Dresden, 1831, No: 86” şeklinde Latince olarak tanıtılmıştır ve “152 yapraklık Türkçe mecmua, küçük 4º, nesih yazılı, eski Doğu Türkçesi veya Oğuz şivesi ile yazılmış Kitab-i Dede Korkut’tur. İç Oğuz ve Taş Oğuz kabilelerinin Muhammed devrindeki maceralarının hikâyeleridir. İç Oğuz ve Taş Oğuz kabilelerinin Muhammed devrindeki maceralarının hikâyeleridir. Kitabın adı bütün hikâyelerde Korkut adında birinin büyük rolü olmasından ileri gelmektedir. Korkut’un dindar, akıllı ve Oğuz kabileleri mensupları arasında büyük itibar sahibi olduğu rivayet edilir.” bilgisine yer verilmiştir. Dresden Nüshası’nın kapağında “Kitabi Dedem Korkut alâ lisân-ı tâife-i Oğuzan”, sağ üst köşesinde “tarih-i vefat-i Osman sene 993”, alt sağ köşeye doğru ise “Muhabbetname ağzında yazılmıştır.” ifadesi yer almaktadır. Bunların dışında kapakta kitapla ilgisi olmadığı düşünülen başka karalamaların olduğu görülmektedir. Kapağın arkasında büyük ve küçük olarak iki defa yazılmış Farsça bir beyit bulunmaktadır. Metnin başladığı yaprağın a yüzü de yine türlü karalamalarla doludur. Bunu birinci sayfa kabul edecek olursak arkasından gelen ikinci sayfada asıl metin başlamaktadır. Her sayfada düzgün bir nesihle yazılmış 13 satır vardır. Sayfaların çevresi tek çizgi ile çerçevelenmiştir. Metnin içinde gelişi güzel olarak kullanılmış iri noktalar vardır. Anlatmaların başlıkları ile “soylama”, “soylamış” gibi bazı kelimeler ve bazı isimlerle girişteki bazı cümleler kalın yazıyla yazılmıştır. 304. sayfada son bulan bu eserin nazım parçaları belirli bir şekilde yazılmamış ve bütün metin sayfalara nesir gibi doldurulmuş olup anlatmaların başlıkları için de başlık yapılmamıştır (Ergin 2004: 64-65).
Bir “Mukaddime” ve 12 boy yer alan Dresden Nüshası’nda kitabın “Mukaddime” kısmı, Dede Korkut’u takdim için yazılmış olup iki kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda Dede Korkut tanıtılmakta ikinci kısımda ise Dede Korkut’un çeşitli konulardaki ozan ağzından söylenmiş hikmetli sözleri yer almaktadır. Dresden Nüshası’nda “Mukaddime”nin ardından şu anlatmalar yer almaktadır: 1. Dirse Han oğlı Buğaç Han boyı, 2. Salur Kazanun ivi yağmalanduğı boy, 3. Kam Pürenün oğlı Bamsı Beyrek boyı, 4. Kazan oğlı Uruz Bigün tutsak olduğı boy, 5. Duha Koca oğlı Delü Dumrul boyı, 6. Kanlı Koca oğlı Kan Turalı boyı, 7. Kazılık Koca oğlı Yigenek boyı, 8. Basat Depegözi öldürdügi boy, 9. Begil oğlı Ermen boyı, 10. Uşun Koca oğlı Segrek boyı, 11. Salur Kazan tutsak olup oğlı Uruz çıkardığı boy, 12. İç Oğuza Taş Oğuz âsi olup Beyrek öldügi boy (Ergin 2004: 64-65).
İkinci yazma nüsha ise “Hikâyet-i Oğuznâme-i Kazan Beg ve Gayri” adını taşımakta olup Vatikan Kütüphanesi’nin Türkçe yazmalar kısmında 102 numarada kayıtlıdır. Bu sebeple Vatikan Nüshası adını da taşıyan bu metinler, başka bir risale ile birlikte ciltlenmiştir. Bu cildin 2-58. yaprakları arasında bulunan ilk risale, “Hikâyet-i latife-i ucube ve mahcube-i zarife” adlı eserdir. Mukaddime ve belli boyları ihtiva eden bu nüshadaki Dede Korkut destanları ise bundan sonra başlamakta ve 56b ile 106. yapraklar arasında bulunmaktadır. 20,5x15,2 eni boyunda olan Vatikan Nüshası baştanbaşa harekeli bir nesih ile yazılmış olup her sayfada 13 satır vardır. “Hikâyet-i Oğuzname-i Kazan Beg ve Gayri” adını taşıyan bu nüsha da hep nesir şeklinde yazılmış olmakla beraber bazı yerlerde manzum parçaların mısra bitimlerinde biraz açıklık bırakılmıştır. 97-98. sayfaları içine alan sondan bir evvelki yaprak kopmuştur. Nüsha 99. sayfada sona ermektedir (Ergin 2004: 65-67).
Vatikan Nüshası anlatmaların sayısı bakımından eksik bir nüsha olup “Mukaddime” ile birlikte şu altı anlatmayı içermektedir: 1. Hikayet-i Han oğlı Buğaç Han, 2. Hikayet-i Bamsı Beryik Boz Atlu, 3. Hikayet Salur Kazanun evi yağmalanduğıdur, 4. Hikayet-i Kazan Begün oğlı Uruz Han dutsak olduğıdur, 5. Hikayet-i Kazılık Koca oğlı Yegenek Beg, 6. Hikayet-i Taş Oğuz İç Oğuza asi olup Beryek vefatı (Ergin 2004: 66).
Vatikan ile Dresden nüshaları arasında birçok kelime, ibare ve dil ayrılıkları vardır. Fakat bu ayrılıkların, Vatikan Nüshası’nın serbest istinsahla elde edilmiş olmasından ileri geldiği düşünülmektedir. Yani Vatikan Nüshası’nın müstensihi, metni oluştururken önüne aldığı nüshaya tam bağlı kalmamış, onun birçok yerini kendisine göre değiştirerek çok serbest bir istinsah yoluna gitmiştir. Yazma nüshaların karşılaştırılmasında ortaya çıkan ipuçları, birbiri ile ilgili olduğuna şüphe bırakmamaktadır. En azından her iki nüshanın da ortak bir nüshaya dayandığı düşünülebilir (Ergin 2004: 68). Ancak Vatikan Nüshası’nın müstensihinin yaptığı bazı değiştirmeler vardır ve bunların bir kısmının onun dünya görüşüne bağlı olduğu öne sürülmektedir (Pehlivan 2015: 454-477).
Üçüncü nüsha ise Türkistan/Türkmen Sahra-Günbed adı verilen yazma nüshasıdır. 25-27 Nisan 2019’da Bayburt’ta düzenlenen “Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu”nda Dede Korkut Kitabı’nın 13. boyunun bulunduğunun Metin Ekici tarafından ilan edilmesinin ardından (Ekici 2019a: 41-51) ilgili nüsha birkaç araştırmacı tarafından yayımlanmıştır (Ekici, 2019b; Azmun 2019; Shahgoli vd. 2019: 147-379; Özçelik 2021). Bu nüsha “Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi” adlı boyu ihtiva ettiğinden ilgili Dede Korkut nüshalarındaki boy sayısı 13’e yükselmiştir (Ekici 2019b: 30-151).
31 varak olan nüshanın sayfaları numaralanmamış, yazma eserlerdeki genel usul takip edilerek yazıcı tarafından takip eden sayfanın ilk kelimesi önceki sayfanın alt kısmındaki boşluğa yazılarak gösterilmiştir. Her sayfa yaldızla çerçevelenmiş; ana metin, bu çerçeve içine yazılmıştır. Metin genel olarak “nesta’lik” yazı karakteriyle yazılmıştır. Metnin kenar boşluklarına yazıcı tarafından anlamı bilinmeyeceği düşünülen sözcüklerin açıklaması, üstleri kırmızı ile çizilerek yazılmıştır. Metin içinde ise bir yerde rakam kullanılmıştır. Çerçeve içindeki yazılar çoğunlukla siyah mürekkeple yazılmış olup sadece üç noktada kullanılan arasözler, kırmızı mürekkep ile yazılmıştır. Her sayfada genellikle 14 satırlık yazı bulunmaktadır. Yazıda gerekli olmadıkça hareke kullanılmamış, sadece özel isim veya yanlış okuma ihtimali düşünülen bazı kelimelerde hareke kullanılmıştır. Yazıda durakları gösteren bir işarete yer verilmemiş, iki cümle arasında daha fazla boşluk bırakılmıştır. Satırlar arasındaki boşluklar eşit olmakla birlikte; bir soylama bitip yenisine başlanırken arada biraz daha fazla boşluk bırakılmıştır. Yazıda hiçbir soylama veya sonda yer alan anlatmaya başlık konulmamıştır. Nüshanın 48. sayfasına kadar farklı konularda yazılmış 23 adet soylama bulunmaktadır. 48. sayfanın 7. satırından itibaren “Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi” şeklinde adlandırdığımız anlatma yer almakta ve bu anlatma 61. sayfada son bulmaktadır. Metnin son kısmında ise “Hacilu’ya Allah rahmet eylesin.” şeklinde bir dua bulunmaktadır. Yine 61. sayfada farklı bir yazı karakterinde ve farklı bir mürekkeple Farsça üç beyit yazılmıştır. Yine bu son sayfanın kenar boşluklarına kurşunkalem veya benzeri bir kalemle ve de farklı bir yazı karakterinde Farsça iki beyit ve bazı tarihler yazılmıştır. Metnin son kısmında yer alanlar bu yazı ve beyitler hem bu metnin Hacılı adlı birine sunulduğunu hem de farklı kişiler tarafından farklı zamanlarda okunduğunu ve okuyan kişilerin metnin sonuna kendileriyle ilgili tarihleri koyduğunu düşündürmektedir (Ekici 2019b: 20-22).
Nüsha; Güney Azerbaycan Türkçesini, özellikle Tebriz ağzını yansıtan bir dille yazılmıştır. Eserin 1786- 1797 yılları arasında veya 1786’dan bir süre önce fakat 1759’dan sonra istinsah edildiği iddia edilmektedir (Ercilasun 2019: 7).
Günümüzde 3 nüshası tespit edilen Dede Korkut Kitabı, Türk destancılık geleneğinin en önemli eserlerinden biridir. Kitabın önemi günümüzde de değerini yitirmemiş ve bu değer çağdaş Türk Cumhuriyetlerinin millî kimlik inşasında bir model olarak kabul edilmesinde zirveye çıkarılmıştır. Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan bağımsızlıkların hemen ardından kimliklerini Dede Korkut Destanlarındaki Türk kimliği ile temellendirmeye çalışmışlardır (Güvenç 1995: 111-112; Ülken 2007: 57-59; Duymaz 2015: 19-33). Gerçekten de kitapta yer alan anlatmalarda geçen kahramanların birçoğunun gerek karakteri gerekse devlet ve toplum adına verdikleri uğraşlar günümüzde bir model olarak örnek alınması gereken şahsiyetlerdendir.
Eserden Örnekler
[Salur Kazan'ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürdüğü Boy]
Kayser Salur ayası, dumanlı dağ börüsi, Salur igi, Eymür sevinci, Dulkadir delisi, Bayındır Padişah’ın vekili Kazan der: “Beylerimle ala karlı, gök sümbüllü dağlara ava gitmiş, içer idim. Serhat beylerinden ulak geldi: ‘Kazan ne içersin? On bin düşman üstüne geliyor.’ dedi. On bin düşman geldiğini işitince kollarımı kavuşturup ak otağ içindeki evime girdim. ‘Yirmi bin düşman geliyor.’ deyince yerimden kımıldamadım. ‘Otuz bin geliyor.’ deyince hiçe saydım. ‘Kırk bin geliyor.’ deyince kara gözümün ucundan sert baktım, çekinmedim. ‘Elli bin geliyor.’ deyince el verip elleşmedim, ‘Azdır.’ dedim. ‘Altmış bin geliyor.’ deyince Allah’ı andım, atlanmadım. ‘Yetmiş bin geliyor.’ deyince yeltenmedim. ‘Seksen bin geliyor.’ deyince ürpermedim. ‘Doksan bin düşman geliyor.’ deyince arkaya doğru kaydım, zırhımı giydim. ‘Yüz bin düşman geliyor.’ deyince yüz çevirip gitmedim. Akarsudan abdest aldım, alnımı yere koyup namaz kıldım. Muhammed’i yaratan bir Cebbar’a bağlılığımı bildirip; ‘Ya Muhammed! Ya Ali, medet!’ dedim. O günde kimleri öncü süvari birliği başı yaptım; Adabasa yerinde heybetiyle yer titreten, hasmına sert baktığında yürek yaran, aç aslanın ciğer, bağrını kara sac içinde kavurup yiyen, çaya girse çalımlı, kara kartal erdemli, avcı kuşun çeviği, Türkistan’ın direği, Halep hanı, iki yaylı hadeng oklu, Kara Göne yavrusu Kara Budak’ı öncü birliği başı yaptım. Sağdan kimi saldım; Bayındır Padişah için Bicen Padişahı’na elçi giden, vardığında Alay Han ile Bolay Hanı alt eden, Kıl Barak’ın başını kesen, geri dönerken kaplan yatağı geçidinde dayısı Konur Alp’ın boynunu vuran, al aygırı, Padişah Bayındır’ın ödülünü alan kapan, savaş meydanlarının çiçeği, avcı başı Han Afşar’ı sağdan saldım. Soldan kimi saldım; kızılca Tebriz’den dökülüp göçen, Aras ve Kür Suyu’nu yarıp geçen, Demir Kapı Derbend’i tepip alan, teptiğinde mızrağı ucunda er böğürten, Kumuklu’nun ödünü yaran, Şah Dağı üstünde gölgeliğini geren, Samur Suyu üstünde içki kuran, kara kış gününde Kabal’dan taze elma alıp gelen, Pamukçu’nun on dört köyünden haraç alan, Mangışlak’a talan salan, Tabasaran Sultanı yirmi dört bin yiğidin başı Kıyan Oğlu Deli Dündar’ı soldan saldım.” Kazan der: “Kendim dipte durdum. İç Oğuz beylerini sağdan saldım, Dış Oğuz ağalarını soldan buyurdum. Alagöz’ün ağzında, Şerencana düzünde yüz bin kâfire karşı geldim. Rakip tuttum, savaş yaptım, yedi gün yedi gece o kâfirlere kılıç çaldım. Yedi günden sonra etrafıma baktım, yedi kâfir kılıcım karşısında vuruşmaya girişmeyince yüz bin kâfirin kırıldığını ondan anladım. Aras ve Kars Kalesi’ni o seferde aldım. Başı Açık’tan esir aldım. Akça Kale Sürmeli’de Lala Kılbaş’ı daruga (yönetici) yaptım. Beylerle Serhab Dağı’na seyre çıktım. Keyfimin yerinde olduğu sırada altı bey oğluna tuğra ve nekkare verip kendim gibi bey yaptım.” Kazan der: “O anda bile alpım, erim diyerek övünmedim.” (Ekici 2019b: 200-201).
Kaynakça
Arvas, Abdulselam (2012). Kitab-ı Dedem Korkut ve Kıpçak Sahası Epik Destan Geleneği. Ankara: Hakim Yay.
Azmun, Yusuf (2019). Dede Korkut’un Üçüncü Elyazması / Soylamalar ve İki Yeni Boy ile Türkmen Sahra Nüshası / Metin-Çeviri-Sözlük-Tıpkıbasım. İstanbul: Kutlu Yay.
Duymaz, Ali (2015). “Türkmenistan’da Kültürel Kimliğin Kaynağı Olarak Dede Korkut Geleneği”, Millî Folklor. 107: 19-33.
Ekici, Metin (1995). Dede Korkut Hikâyeleri Tesiri ile Teşekkül Eden Halk Hikâyeleri. Ankara: AKM Yay.
Ekici, Metin (2019a). “Yeni Bir Dede Korkut Boyu: Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi”, Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu (25-27 Nisan 2019/Bayburt) Bildiri Kitabı. Bayburt: Bayburt Üniversitesi Yay. 41-51.
Ekici, Metin (2019b). Dede Korkut Kitabı Türkistan/Türkmen Sahra Nüshası / Soylamalar ve 13. Boy / Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürmesi. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
Ercilasun, Ahmet Bican (2019). “Dede Korkut Kitabı’nın Yeni Nüshası ve Üzerindeki Yayınlar”, Millî Folklor. 16: 5-22.
Ergin, Muharrem. (2004). Dede Korkut Kitabı-I. Ankara, TDK Yay.
Gökyay, Orhan Şaik (1994). “Dede Korkut”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. C.9. İstanbul: TDV Yay. 77-80.
Güvenç, Bozkurt (1995). Türk Kimliği Kültür Tarihinin Kaynakları. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Jirmunskiy, V. M. (2016). “‘Dede Korkut Kitabı/Kitab-ı Dedem Korkut’ Oğuz Kahramanlık Destanı ve ‘Kitab-ı Korkut’ (‘The Book of Dede Korkut/Kitab-ı Dedem Korkut’ Oghuz Heroic Epic and ‘The Book of Dede Korkut’)”. Çev. A.Bağcı, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi. 41: 51-91.
Küçükebe, Hande Devrim (2015). “Dede Korkut Kitabı’nın Yabancı Dillere Çevirileri Üzerine Bir Değerlendirme”, Millî Folklor. 107: 108-121.
Özçelik, Sadettin (2021). Dede Korkut -Günbed Yazması- Kazan Bey Oğuznamesi (Giriş-İnceleme-Notlar-Metin-Dil İçi Çeviri-Dizinler). Ankara: TDK Yay.
Pehlivan, Gürol (2015). Dede Korkut Kitabı’nda Yapı, İdeoloji ve Yaratım. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
Shahgoli, Nasser Khaze vd. (2019). “Dede Korkut Kitabı’nın Günbet Yazması: İnceleme, Metin, Dizin ve Tıpkıbasım”. Modern Türklük Araştırmaları Dergisi. 16/2: 147-379.
Türkmen, Fikret, G.Pehlivan (2021). Korkut Bitig, Dünyada Dede Korkut Araştırmaları. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
Ülken, Hilmi Ziya (2007). Türk Tefekkürü Tarihi. 3. Baskı. İstanbul: Yapı Kredi Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | HİTÂBÜ’L-İHÂBİ’N-NÂKIB VE CEVÂBÜ’Ş-ŞİHÂBİ’S-SÂKIB (İBN ARABŞÂH) | İbn Arabşâh, Ahmed bin Muhammed bin Abdullâh bin İbrâhîm bin Muhammed, Şehâbeddîn, Ebu’l-Abbâs, Acemî, Rûmî | Dr. Büşra Sıdıka Kaya |
Görüntüle | ||
2 | HAMZANÂME (HAMZAVÎ) | Hamzavî | Dr. Öğr. Üyesi serap ekşioğlu |
Görüntüle |