AVÂRİFÜ'L-MA'ÂRİF TERCÜMESİ (AHMED B. SEYDÎ EL-BİGAVÎ)
Avârifu'l-Ma'ârif tercümesi
Ahmed b. Seydî el-Bigavî

ISBN: 978-9944-237-87-1


Sühreverdiyye'nin kendisine nispet edildiği Ebû Hafs Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin (ö. 632/1234) Sünni tasavvufunun klasikleri arasında yer alan Avârifü’l-Ma‘ârif adlı eserinin, Zeyniyye meşayıhından Ahmed b. Seydî el-Bigavî tarafından yapılan tercümesi.

Sühreverdî’nin, Abbâsî devletinin dinî siyasetinde aktif rol oynaması;  tarikatının geniş bir coğrafyada yayılması gibi etkenler, esere tasavvuf klasikleri içinde özel bir konum kazandırmıştır (Tan 2019: 691). Bu durum eserin pek çok defa tercüme, şerh, haşiye vb. çalışmalara konu olmasını sağlamıştır. Eser, ilk olarak Sühreverdiyye’nin Hint Alt Kıtası’ndaki önemli şeyhlerinden Bahaeddin Zekeriyâ Multânî’nin (ö. 661/1262) müridi Kâsım Davud (ö. ?) tarafından 639/1242’de Farsçaya çevrilmiştir (Naushahi 2020: 165).

Avârifü’l-Ma‘arif’in Anadolu’ya intikali Zeyniyye tarikatı vasıtasıyladır. Zeyniyye, Sühreverdiyye’nin bir kolu olarak 15. yüzyıldan itibaren Anadolu, Balkanlar ve Mısır gibi merkezlerde etkinlik gösteren bir tarikattır (Öngören 2003: 11). Lâmiî Çelebi’nin (ö. 1531), Nefehâtü’l-Üns Tercümesi’nde Abdurrahim-i Rûmî’den (865/1461’den sonra) söz ederken zikrettiği icazette, Rûmî’nin, Zeyniyye’nin kurucusu Zeynüddin-i Hâfî’den (ö. 838/1435) Avârif’in tamamını okuduğunu kaydetmesi, eserin Zeynîler için önemini göstermektedir (Câmî 1995: 676). Mütercim, zahiri ilimleri Balıkesirli Hacı Hasanzâde Mehmed-i Câmî’den (ö. 911/1505) tahsil etmiş; Zeyni icazetini Muhyiddin-i Kocevî’den (ö. 885/1480) almıştır (Bursalı Mehmet Tahir 2016:59).

Bigavî’nin, tercümesinin başındaki ifadeleri eserin Zeynîler için önemini yansıtacak niteliktedir: “Belki hakîkatde sûfîlerin kitâblarının ümmü’l-kitâbıdır ve musanniflerinin fasl-ı hitâbıdır. Ve mübeyyin-i menâhic-i sülûk-i tarîkat ve muzhir-i âdâb-ı şerîat ve mübdi’-i hakâyık-ı hakîkatdir ... Ve dahi ol kitâb telvîn meslekinin sâliklerinin enîsidir ve temkîn meskeninin sâkinlerinin celîsidir. Ve onun kelimâtının her kelimesinin tahtında yenâbî‘-i hikem-i ma‘ânî mündericdir. Ve mefâtîh-i dürc-i ma‘âlîyi onun her ibârâtı mutazammındır.”

Eserin İslam coğrafyasında ulema katında makbul; arifler katında menkul olduğunu vurguladıktan sonra mütercim, tercümeye nasıl karar verdiğini anlatmaktadır. Buna göre tarikat erbabından bazısı, kendileri için büyük bir öneme sahip olan bu eseri tercüme etmesini istemişler; fakat Bigavî, fehm ve fikr ile bu eserin esrarına muttali olunamayacağı gerekçesiyle bunu kabul etmemiştir. Daha sonra ısrarlar ve şeyhinin isteği üzerine, yaptığı istiare sonucunda tercümeye başlamıştır.

Bigavî, tercümesinde kaynak eserin yapısını korumuş, eserin üslûbuna da sadık kalarak altmış üç bâbın hepsini kaynaktaki sırasıyla tercüme etmiştir. “Ben fakîr dahi onun diliyle ta‘bîr eyledim. Ta ki her kimse havsalası ve isti‘dâdı kadar onun ma‘ânîsini fehm eyleye. Meğer ki bir yerde ki onun kelâmını lafzen bi-lafzin ta‘bîr etmek müşkil ola; lâ cerem ol yerde onun kelâmını muahharan ve mukaddemen ta‘bîr eyledim.”

Mütercim, bazı ilavelerle metni daha anlaşılır kılmaya çalışmıştır. Tercümeye başlamadan evvel bu ilaveler hakkında bilgi veren Bigavî, metne eklediği bölümlerin kaynaklarını zikretmiştir. Bunlar; Tefsîr-i Kebîr, el-Keşşâf, Tefsîr-i Kâdî, Tefsîr-i Teysîr, Tefsîr-i Kâşânî, Kevâşî, Te’vîlât-ı Necmiyye, Hakâyık-ı Sülemî, Ma‘âlim ve Uyûnu’t-Tefâsîr gibi tefsir eserleriyle Mesâbîh, Meşârık, Müslim ve Buhârî'nin Sahih'leri gibi hadis kitaplarının şerhleridir. Mütercim eklediği konuları, “Nice hakâyık-ı meşâyıh ve dakâyık-ı urefâ ve ehâdîs-i sahîha ve hikâyât-ı melîha ve mübkiye nakl eyleyip tahrîr eyledim ki ol kitâb bunlardan hâlîdir.” şeklinde özetlemiştir.

Eserin bâb başlıklarını önce kaynaktaki şekliyle Arapça  yazan Bigavî, 23 ve 54. bâblar dışında, tüm bâb başlıklarını tercüme etmiştir. Her bâb başında Sühreverdi’yi övgülerle anmıştır. Kaynakta yer alan, kimi Sühreverdî’ye kimi çeşitli Arap şairlerine ait manzumelerin hem Farsça hem Türkçe manzum tercümeleri verilmiştir. Farsça manzumelerin mütercime aidiyeti ise şüphelidir. Bigavi’nin manzumelerin Farsça’ya tercümelerinde, Avârifü’l-Ma‘ârif’in kendisinden önce Farsçaya tercümelerinden istifade etmiş olması ihtimali, döneminde mevcut bulunan Avârif literatürüne hâkimiyetini gösterir.

Tercümenin, bilinen dokuz nüshasından ikisi yurt dışındadır. İstinsah tarihi taşıyan en eski nüsha iki cilt hâlinde Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi 4443A-B numarada kayıtlıdır. İbn Türbedâr Hamza Bâlî b. Alî tarafından 1512’de istinsah edilmiştir olup 515 varaktır. Avârif’in, Osmanlı döneminde iki tercümesinin daha yapıldığına dair kayıt, şimdiki bilgilere göre yanlıştır. Zira Ârifî’ye atfedilen tercümenin tek nüshası olarak gösterilen Kastamonu İl Halk Kütüphanesi 3149 numaralı nüsha, Bigavî’nin tercümesidir. Kaniî’nin Şerefü’l-Mülûk adlı kitabı ise Avârifü’l-Ma‘ârif’le ilgisi bulunmayan bir eserdir.

Eserden Örnekler


Ey aziz karındaşım, şöyle bilgil ki meşâyıhın akvâli fakrın ve tasavvufun ma‘nâsında türlü türlüdür. Zîrâ nice nesneler vardır ki tasavvufun ma‘nâsında zikrederler ki bi-aynihî ol nesneleri fakr ma‘nâsında dahi zikrederler. Ve ey nice nesneleri fakr ma‘nâsında zikrederler ki bi-aynihî ol nesneleri tasavvuf ma‘nâsında dahi zikrederler. İmdi bunun için fakrla tasavvuf arasında iştibâh oldu. Pes bir nesne zikreylemek gerek ki ol nesneyle tasavvufla fakr arasında fark zâhir ola. Kâşifü’l-estâr an-vechi’l-esrâr eş-Şeyh Şihâbu’l-Milleti ve’d-Dîn eydür, şöyle bilgil ki tasavvuf fakrın gayrıdır ve dahi tasavvuf zühdün gayrıdır ve zühd fakrın gayrıdır. Zîrâ ki tasavvuf, fakr ma‘nâlarını ve dahi zühd ma‘nâlarını câmi‘dir. Ve dahi tasavvufda ziyâde ma‘nâlar vardır ki ol ma‘nâlar fakrda ve zühdde bulunmaz ve kişi ol ziyâde ma‘nâları tahsîl etmeyince sûfî olmaz eğerçi ki zâhid olup fakîr olursa dahi. Niteki Ebû Hafs-ı Kebîr eydür, tasavvufun küllîsi âdâbdır. Pes her vaktin ve hâlin ve her makâmın edebleri vardır. İmdi kim ki ol edeblere mülâzım olsa ol, ârifler makâmâtına yetişir ve kim ki ol edebleri terk eylese ol kimse ârifler makâmâtından mahrûmdur. Kendini makbûl tasavvur eyler; ol merdûddur. Zîrâ ki zâhir âdâbı gökcek olmak bâtın âdâbı gökcek olmağın alâmetidir (Bigavî. Tercüme-i Avârifü’l-Ma‘ârif. vr. 82b).

Niteki Ka‘b b. Züheyr Rasûl katında ebyâtı okudu ki onun evveli budur:

el-Arabiyye

Bânet Su‘âdü fe-kalbiye’l-yevme metbûlü

Ta bu beyte gelince ki

İnne’r-Rasûle le-seyfün yüsteda’ü bihî

Mühennedün min suyûfi’llâhi meslûlü


Tercemetuhû bi’l-Fârisiyye

Peygamber-i mâ est ber-güzîde

Şimşîr-i Hudâ est ber-keşîde

Her nûr ki hest nûr-i û dân

Âlem heme cism-i û bûd cân


Tercemetuhû bi’t-Türkiyye

Çün göründü hoş cemâl-i Mustafâ

Aldı benden akl u cânı Mustafâ

Tanrı’nın şimşîri durur ol Rasûl

Murtazâ vü Müctebâ vü Müntehâ

Cümle âlem nûru onun nûrudur

Cümle âlem cism ü cânı Mustafâ

Şâh-ı iklîm-i nübüvvet ol durur

Kâbe kavseyn burc-ı mâh-ı Mustafâ

Ben dilerem toylaya yevme’l-cezâ

Lutfu ile ben gedâyı Mustafâ    (Bigavî. Tercüme-i Avârifü’l-Ma‘ârif. vr. 227a)

Kaynakça


Abdurrahman Câmî (1993). Nefehâtü’l-Üns Tercümesi. Çev. Lamiî Çelebi. Hzl. Süleyman Uludağ. İstanbul: Marifet Yay.

Ahmed b. Seydî el-Bigavî. Tercüme-i Avârifü’l-Ma‘ârif. Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi. no. 4443A-B.

Bursalı Mehmet Tahir (2016).Osmanlı Müellifleri. Hzl. Mehmet Ali Yekta Saraç. Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi Yay.

Çatak, Adem (2007). Şihabeddin Sühreverdi Hayatı Eserleri ve Tasavvuf Anlayışı. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Naushahi, Arif (2020). “Hint Alt Kıtası’nda Avârifü’l-Ma‘ârif”. Çev. Ayşenur Aydınlı. İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi 5 (12): 162-170.

Öngören, Reşat (2003). Tarihte Bir Aydın Tarikatı Zeynîler. İstanbul: İnsan Yay.

Tan, M. Nedim (2019). “Avârifü’l-Maârif ve Osmanlı Tasavvuf Düşüncesine Kaynaklığı”. Osmanlı Düşüncesi Kaynakları ve Tartışma Konuları. Ed. Fuat Aydın, Metin Aydın, Muhammed Yetim. İstanbul: Mahya Yay. 687-709.

Atıf Bilgileri


Ekiz, Cihat. "AVÂRİFÜ'L-MA'ÂRİF TERCÜMESİ (AHMED B. SEYDÎ EL-BİGAVÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/avarifu-l-ma-arif-tercumesi-ahmed-b-seydi-el-bigavi. [Erişim Tarihi: 19 Mayıs 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 MENÂKIBÜ’L-ÂRİFÎN (EFLÂKÎ) Eflâkî, Eflâkî Dede, Eflâkî Ahmed Ârifî, Ârifî Doç. Dr. Mehmet Ünal
Görüntüle
2 MEVHÛB-I MAHBÛB (ŞEYHOĞLU) Şeyhoğlu, Baba Yusuf Sivrihisarî Araş. Gör. Harun ALKAN
Görüntüle
3 MÜNYETÜ'L-EBRÂR VE GUNYETÜ'L-AHYÂR (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Taha Orhan
Görüntüle
4 TABSİRATÜ’L-MÜBTEDİ VE TEZKİRETÜ-İ-MÜNTEHİ (KONEVÎ) Konevî, Sadreddin Doç. Dr. Mevlüt Gülmez
Görüntüle
5 KİTÂBÜ’L-MÜNTEHÂ EL-MÜŞTEHÂ ALE’L-FÜSÛS (AHMED BÎCÂN) Ahmed-i Bîcân, Ahmed Bîcân, Yazıcıoğlu Ahmed Bîcân, Şeyh Ahmed Bîcân Efendi bin Sâlih Efendi, Ahmed İbnü’l-Kâtib Dr. Mehmet Bilal Yamak
Görüntüle
6 RİSÂLE-İ ZİKRULLAH (AKŞEMSEDDİN) Akşemseddin, Şemseddin Muhammed Araş. Gör. Harun ALKAN
Görüntüle
7 MİSBÂHU’L-ÜNS BEYNE’L-MA’KÛL VE’L-MEŞHÛD FÎ-ŞERHİ MİFTÂHİ’L-GAYB (FENÂRÎ) Fenârî, Mollâ Fenârî, Şemseddîn Muhammed b. Hamza, Şemseddîn Muhammed Efendi Diğer Edibe Taş
Görüntüle
8 ŞERH-İ HADİS-İ ERBÂİN (SOMUNCU BABA) Somuncu Baba Prof. Dr. Enbiya Yıldırım
Görüntüle
9 ZİKİR RİSÂLESİ/ KELİME-İ TEVHİD ZİKRİ RİSÂLESİ (SOMUNCU BABA) Somuncu Baba, Hamîdüddîn-i Aksarâyî Diğer Tuğba Nurlu Ertürk
Görüntüle
10 KÂŞİFÜ'L-ESTÂR AN VECHİ'L-ESRÂR (ŞEYH HÂMİD-İ VELÎ) Şeyh Hâmid-i Velî Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle