ÂKİF BEY (NAMIK KEMAL)
tiyatro
Namık Kemal (d. 21 Aralık 1840 - ö. 2 Aralık 1888)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Akif Bey, Namık Kemal’in Magosa’daki sürgün sürecinde yazdığı beş perdelik tiyatro. İlk ve ikinci baskısı 1874’te yazarın adına yer verilmeden yapılır. Yazarın, Akif Bey’i sürgün için Kıbrıs’a götürüldüğü sırada gemide tasarladığı düşünülür. Mithat Cemal Kuntay, Namık Kemal’in bu eseri “Dâniş Bey yâhud Fâhişe-i Tâibe” başlıklı hikâyesine dayandırarak oluşturduğunu dile getirir. Eserin içindeki ayrıntılı deniz tasvirlerinin yanı sıra baş karakterin bir deniz subayı olması, Akif Bey’i Türk edebiyatında denizin ele alındığı ilk eser yapar. Ayrıca Mustafa Nihat Özön, Namık Kemal’in Akif Bey’i için hazırladığı ön sözde yazarın niyetinin denizciler için bir destan oluşturmak olduğunun altını çizer. Nitekim eserin yazılmasında Osmanlı zamanında yaşanan başta Kırım Savaşı olmak üzere Yunan isyanı ve Navarin baskınının etkisi vardır. Tiyatronun konusunu hem vatanına hem de eşine son derece bağlı Akif Bey’in eşi tarafından aldatılması sonucu felakete sürüklenişi oluşturur.

Akif Bey, denizde savaşmak üzere eğitim almış bir askerdir. Genç Akif’in düşmanla karşılaşma zamanı gelir ve Osmanlı’nın savaş gemilerinden birinde gemi reisi olarak görevlendirilir. Vatanı korumayı atalarından kendine kalan miras olarak değerlendiren Akif, haremi Dilrüba’dan ayrılacağı için hüzünlüdür. Yakın arkadaşı Şahin’e bir zarf uzatır ve bu zarfın babası Süleyman Bey’e iletilmesini ister. Eğer olur da geri dönemezse yerine getirilmesini istediği üç şey vardır: Arkasından gözyaşı dökülmemesi, kardeşinin de vatan uğruna savaşması ve Dilrüba’nın İstanbul’a götürülüp tüm ihtiyaçlarının karşılanması. Şahin, Dilrüba’nın samimiyetine inanmaz, onun köyün diğer erkekleriyle olan münasebetini de bildiğinden Akif’i uyarmak ister. Ancak Akif eşi hakkında tek bir kötü kelime duymaya tahammül edemez. Dilrüba ise Akif’i sevmez, onun himayesine ve parasına ihtiyaç duyduğundan rol yapar. Nitekim Akif’le vedalaştığı günün akşamında hizmetçisine incilerini hazırlatıp düğüne gider. Kısa bir süre sonra Akif’in öldüğü haberi köye yayılır. Süleyman Bey, oğlunun vasiyetini yerine getirmek üzere Çürüksu’ya gelir. Dilrüba ile karşılaşınca ne yapacağını bilemez çünkü karşısında Akif’in anlattığının tam tersi biri vardır. Dilrüba, Esat’la nikahlanacağını açıklar. Şahin, Akif’in öldüğüne dair şahitlik yapan iki esirin sözüne inanmak istemez. Yakın bir tanıdığından Akif’in yaşadığı ve hastanede olduğu haberini alır ve bunun Dilrüba’nın bir oyunu olduğunu anlar. Bunun üzerine kendisini düğününe davet eden Esat’ı uyarsa da Dilrüba’nın aşkı Esat’ın da gözünü kör etmiştir. Üçüncü perde Esat ile Dilrüba’nın düğün gecesiyle başlar. Akif’in yakın arkadaşları da düğündedir, aralarındaki konuşmalar sonucu Dilrüba’nın zamanında onlara da yakınlık gösterdiği anlaşılır. Bir süre ortalıkta gözükmeyen Şahin salona girip arkadaşlarına Akif’in geri döndüğünü söyler. Akif sevdiklerine kavuştuktan sonra denizdeki savaştan ve onu denizin dibinde boğulmaktan kurtaran genç subaydan bahseder. Dilrüba’yı sorduğunda ise çevresindekilerin sessizliğine anlam veremez. Çok geçmeden acı gerçekleri öğrenen Akif, Dilrüba’yı boşadığını açıkladıktan sonra onunla yüzleşmeye gider. Dilrüba kendini haklı gösteren birtakım açıklamalarla Esat’ı da yanına alarak oradan uzaklaşır. Akif ölüm haberini getiren esirleri konuşturarak Dilrüba’nın oyununu açığa çıkarsa da yaşadıklarını kaldıramaz, kendini içkiye verir. Süleyman Bey ve Şahin uzun süre haber alamadıkları Akif’i meyhanede uyuyakalmış bir şekilde bulurlar. Akif uyku esnasında Dilrüba’yı öldüreceğini sayıklar. Süleyman Bey, oğlunun bir delilik yapacağından korktuğu için zifaf gecesi Dilrüba’nın evine gitmeye karar verir. Bu sırada Dilrüba’nın cariyesi Kamer, yalancı şahitlik yapan esirden Akif’in gerçekleri öğrendiği haberini alıp Dilrüba’ya anlatır. Dilrüba korkusuzdur, erkeklerle birlikte oluşunun tek sebebi paradır. Gizlice eski evine giren Akif, Dilrüba’nın Esat’ı de güzel sözleriyle kandırdığı sırada ortaya çıkar. Akif’in Dilrüba’yı hedef alarak attığı kurşun Esat’ı yaralayınca ikili arasında boğuşma yaşanır. Esat’ın bıçağı kendisinin ve Akif’in ölümüne sebebiyet verir. Son sahne Süleyman Bey’in girişiyle başlar. Yaşananlar karşısında kendi canının derdine düşen Dilrüba, Süleyman Bey’e yalvarsa da zehirli bir yılana benzettiği Dilrüba’yı öldürerek oğlunun intikamını alır.

Mehmet Kaplan Akif Bey’de tabiat karşısında galip olan insanın arzuları karşısında nasıl zayıf düştüğünün gösterildiğini söyler. Önder Göçgün, Namık Kemal’in romantik tiyatro anlayışını değerlendirirken, eserdeki vatan tasvirleriyle millî romantizm çizgisine ulaştığını belirtir. İnci Enginün, Akif Bey’deki konuşmalarda Romeo ve Juliet etkisinin hissedildiğini dile getirir, ayrıca fırtına sahnesi ve kıskançlık çerçevesinde düşünüldüğünde eserin Othello ile de benzerliğinin altını çizer. Eserde biri aruz biri hece ile yazılmış iki şiirin döneminde halk tarafından sevildiği de verilen bilgiler arasındadır. 

Eserin üçüncü baskısı 1878'de, dördüncü baskısı 1902'de, beşinci baskısı 1908'de yapılır. Akif Bey altıncı baskısında 1958'de Reşat Nuri Güntekin tarafından Latin harflerine aktarılmış şekilde basılır. 1961'de Mustafa Nihat Özön'ün tertibiyle yayımlanır.

Şairin biyografisi için bk. “Nâmık Kemal”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/namik-kemal

Eserden Örnekler


ESAT – Buyurun, buyurun efendim. Arada bazı izahat verilmek lâzım geldi de sizi onun için tâciz ettim. AKİF, kendi kendine – Of, bilmem nasıl gebermiyorum. Canım da vücuduma benim buna müptelâ olduğum kadar müptelâ imiş.

DİLRÜBA, biraz tereddütten sonra bir metanet ve azimetle – Buyurun, ne istersiniz?

ESAT, şaşkın şakın – Görüyorsunuz, beyiniz, Allah bağışlasın, sağ. İşitilen haberler yanlış imiş. Zararı yok. Nasıl zararı yok? Sinirlerime fenalık geldi de söylediğimi bilmiyorum, teşekkür olunur. Allah babasına bir oğul, devletimize bir zâbit, size... size de bir bey bağışladı.

SÜLEYMAN KAPTAN – Bizi burada hezeyan dinletmek için mi alıkoydunuz? Şunun çektiği hallere bakın. Size zerre kadar bir fenalığı dokunmıyan adama bu eziyet edilir mi? Cellat neslinden mi geldiniz? ...

DİLRÜBA – Bey benim zevcim idi, hâlâ zevcimdir, ne çare nikâhındayım.

AKİF – Ah ne çare mi? Hayır, hayır, insan başlı yılan nikâhımda değilsin, muradını serbestçe söyle. Ağzındaki zehri etrafına istediğin kadar saç. Seni demin tatlik ettim, hem de üç talâk ile... (Namık Kemal 1961: 68-69).

Kaynakça


Akün, Ömer Faruk (1975). “Namık Kemal’in Kitap Halindeki Eserlerinin İlk Neşirleri”, Türkiyat Mecmuası, C. 28: 1-78.

Akün, Ömer Faruk (2006). “Nâmık Kemal”, TDV İslâm Ansiklopedisi, C. 32. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 361-378.

Dizdaroğlu, Hikmet (1995). Namık Kemal Hayatı-Sanatı-Eserleri. İstanbul: Varlık Yay.

Engin, Ertan (2014). "Namık Kemal'in Tiyatrolarında Kavramlar", Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 7 (29): 352-361.

Enginün, İnci (1979). Tanzimat Devrinde Shakespeare Tercümeleri ve Tesiri. İstanbul: Edebiyat Fakültesi Basımevi.

Enginün, İnci (1993). “Namık Kemal ve Tiyatro”, Ölümünün 100. Yılında Namık Kemal. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Merkezi Yayını. 13-24.

Fuat, Memet (1999). Namık Kemal: Yaşamı, Düşünce Dünyası, Sanatçı Kişiliği, Seçme Yapıtları. İstanbul: YKY Yay.

Göçgün, Önder (1987). Nâmık Kemâl. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.

Kaplan, Mehmet (1948). Namık Kemal Hayatı ve Eserleri. İstanbul: İbrahim Horoz Basımevi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.

Namık Kemal (1961). Akif Bey. (hzl. Mustafa Nihat Özön). İstanbul: Remzi Kitabevi.

Nur, Rıza (2017). Namık Kemal: Hayatı, Divanı, Eserleri . (hzl. Mehmet Soğukömeroğulları, ed. Göktürk Ömer Çakır). İstanbul: Doğu Kütüphanesi.

Tanpınar, Ahmet Hamdi (2012). On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Dergâh Yay.

Uçman, Abdullah (2006). "Namık Kemal" Tanzimat Edebiyatı (ed. İsmail Parlatır). Ankara: Akçağ Yay. 201-288.

Yıldırım, Yüksel (2016). “Namık Kemal’in Edebi Eserlerinde Tarih Anlayışı”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 9 (46): 265-271.

Yıldız, Alpay Doğan (2011). “Nâmık Kemâl’in Tiyatroları”, Nâmık Kemâl (ed. Turan Karataş, Orhan Kemal Tavukçu). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay. 198- 223.

Yücebaş, Hilmi (1959). Bütün Cepheleriyle Namık Kemal Hayatı-Hâtıraları-Şiirleri. İstanbul: Ahmet Halit Yaşaroğlu (Dizerkonca Matbaası).

Atıf Bilgileri


Tuna, Hatice Büşra. "ÂKİF BEY (NAMIK KEMAL)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/akif-bey-namik-kemal. [Erişim Tarihi: 06 Ekim 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 BAHÂR-I DÂNİŞ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. BİLAL DEMİR
Görüntüle
2 BÂRİKA-İ ZAFER (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Aybige Başeğmez Çetin
Görüntüle
3 CELÂLEDDİN HARZEMŞAH (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Öğretmen Doğukan Ali Paker
Görüntüle
4 CEZMİ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Polat SEL
Görüntüle
5 DEVR-İ İSTÎLÂ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Aybige Başeğmez Çetin
Görüntüle
6 DÎVÂN-I NÂMIK KEMÂL / EŞ’ÂR-I KEMÂL (NÂMIK KEMÂL) Namık Kemal Doç. Dr. Lokman Taşkesenlioğlu
Görüntüle
7 EVRÂK-I PERÎŞÂN (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Aybige Başeğmez Çetin
Görüntüle
8 GÜLNİHÂL (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Araş. Gör. Hatice Büşra Tuna
Görüntüle
9 İNTİBÂH Yâhud SERGÜZEŞT-İ ALİ BEY (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Polat SEL
Görüntüle
10 KANİJE (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Araş. Gör. Hatice Büşra Tuna
Görüntüle
11 İRFAN PAŞA'YA MEKTUP (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Diğer Cansu Hin
Görüntüle
12 MAKÂLÂT-I SİYÂSİYYE VE EDEBİYYE (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Öğr. Gör. Kamil Parın
Görüntüle
13 MEKTUPLAR (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Dr. Öğr. Üyesi ELİF KAYA
Görüntüle
14 MUKADDİME-İ CELÂL: CELÂLEDDÎN HARZEMŞAH MUKADDİMESİ (NÂMIK KEMAL) Nâmık Kemal Diğer Cansu Arslanoğlu
Görüntüle
15 RENAN MÜDÂFANÂMESİ (NAMIK KEMAL) Namık Kemal Öğretmen Doğukan Ali Paker
Görüntüle
16 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
17 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
18 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
19 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
20 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
21 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
22 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
23 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
24 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
25 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle