ACÂ'İB-İ ÂLEM (AHMET MİTHAT EFENDİ)
roman
Ahmet Mithat Efendi (d. 1844 - ö. 28 Aralık 1912)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Ahmet Mithat Efendi’nin Jules Verne’nin romanlarına öykünerek kaleme aldığı “esası fünun üzerine mübteni bir hikâyedir” açıklamasıyla yayınlanan “seyahat romanları”ndan. Eserin kahramanı Suphi Bey, etrafına göre sıra dışı, “bugün vapur yapmaya kalkar yarın balonla havaya çıkmaya çalışır” bir adamdır. Romanın aktüel zamanında ise dünyayı tanımak için seyahate çıkmaya karar vermiş, önüne koyduğu dünya haritası üzerinde gece gündüz incelemeler yapmaktadır. Bir vapur yolculuğu sırasında onun bu hâlini aralarında alay konusu ederek birbirlerine anlatan iki kişinin konuşmalarına şahit olan ve Suphi’yi önceden tanıyan Hicabi Bey, duydukları üzerine eski ahbabını ziyaret etmeye karar verir ve evine gittiğinde onun bir seyahate çıkmayı arzu ettiğini öğrenir. Bu seyahate katılmak için Suphi’ye yol arkadaşlığı teklif eder. Suphi bazı çekinceleri olmakla birlikte sonunda bu öneriyi kabul eder ve iki arkadaş birlikte bir çeşit araştırma inceleme gezisine çıkarlar. Roman bu seyahatin ayrıntılarını anlatır. Ahmet Mithat Efendi, daha romanın başında, vapurdaki iki yolcunun Suphi Bey’den alaycı bir dille söz edişlerini okuyucuları ile kendisi arasında eğlence konusu ederek, başka deyişle Suphi Bey’le alay edenleri alaya alarak tarafını belli eder ve okurlarında Suphi Beye karşı bir sempati oluşturur. Suphi ve Hicabi Beyleri yaptıkları seyahat sırasında yakından tanıyan okurlarının bu tür seyahatlere heveslenmelerini isteyen yazar bunu başarmış, dünyayı seyahat ederek tanımanın önemini ve gerekliliğini okurlarına kabul ettirmiştir.

Bu romanda Ahmet Mithat Efendi’nin, Tanzimat hareketinin de amaçlarından biri olan bilimsel gelişmelere ve yeniliklere açık bir toplum oluşturma çabalarına katkıda bulunmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Romanın esasının “fünun”a dayandığının belirtilmesini de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Suphi ve Hicabi Beyler, yeni devrin gereklerine uygun davranan, yeniliklere açık ve kendilerini iyi yetiştirmiş donanımlı kimselerdir. Daha doğrusu bu rolün kendisine verildiği asıl kişi Suphi’dir, Hicabi daha ziyade bir heveskârdır. Bu yüzden sık sık anlamadıklarını Suphi’ye sorar veya yine anlamadığı için bazı itirazlarda bulunur. Böylece Suphi’nin ayrıntılı açıklamalar yapmasına zemin hazırlanmış olur. Bu, yazarın okurlarını bilgilendirme amacı için bulduğu bir yöntemdir. Yazar anlatıcının okurları bir eğitimci edasıyla bilgilendirmesi yerine bu anlatım yöntemi roman türünün gereklerine daha uygundur.

Romandaki bir diğer önemli kişi Miss Haft adındaki İngiliz seyyahtır. Suphi ve Hicabi Beyler seyahatlerinin Rusya bölümünde onunla tanışırlar. O da kendileri gibi dünyayı tanımak amacıyla seyahate çıkmıştır. Çok iyi eğitim almış olan ve zengin halasının tek varisi Miss Haft, yakından tanıdıkça hayranlığını kazanan Suphi’ye âşık olur. Suphi de ondan hoşlanır ve ikisi romanın sonunda evlenirler. Bu evlilik, Miss Haft’ın mektuplarla durumu kendisine bildirdiği son derece tutucu bir Hristiyan olan halasına rağmen gerçekleşmiştir. Bunun mümkün olmasında Suphi’nin düzgün karakterinin ve Miss Haft kadar bilgili ve kendisini her bakımdan iyi yetiştirmiş olmasının payı büyüktür. Miss Haft’ın Avrupa medeniyetini en iyi temsil edebilecek bir İngiliz olarak kurgulanmasının da altını çizmek gerekir. O sıradan bir Avrupalı değildir. Bir diğer önemli husus ise Miss Haft’ın Suphi’yle Müslüman olmadan, kendi dininde kalarak evlenmiş olmasıdır. Yazar, Müslüman erkeklerle evlenen diğer kitabi dinlere mensup kadınların Müslümanlığa geçmeleri şartının bulunmadığını birçok romanında belirtir, fakat buna rağmen uygulamada bu romanların çoğunda kadınlar Müslümanlığı kabul ederek Müslüman erkeklerle evlenirler. Bu romanda Miss Haft’ın kendi dininde kalarak Suphi’yle evlenmesi istisnai bir durumdur. Suphi Bey’le Miss Haft arasındaki ilişkinin önemli taraflarından biri de şudur: Ahmet Mithat Efendi, Batı medeniyetini her bakımdan temsil eden bir Avrupalının karşısına Müslüman Osmanlı kimliğiyle Suphi Bey’i çıkarmıştır. Romanda Suphi Bey bilgi ve birikimiyle, ahlakıyla, karakteriyle, kısaca gösterdiği bütün davranışlarla bir Avrupalı asilzadeden aşağıda kalmadığını göstermiştir. Her ikisinin romanın sonunda kendi kimlik ve aidiyetlerini koruyarak evlenmiş olmalarının bu bakımdan sembolik bir anlamının bulunduğu

Acaib-i Âlem, Ahmet Mithat Efendi’nin roman dili ve tekniği bakımından bir yenilik içermese yazarın Tanzimat hareketinin ruhunu en iyi yansıtan romanlarından biri olduğu söylenebilir.

Yazarın biyografisi için bk. “Ahmet Mithat Efendi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmet-mithat-efendi

Eserden Örnekler


Bundan on iki sene kadar evvel mah-ı martta yani nevruz-ı sultani esnasında idi ki akşam saat on [Gün batımından iki saat önce. F. G.] sularında Köprü’den kalkan Şirket-i Hayriye vapurunun kaptan mevkiinde iki efendi arasında gayet şetaretli bir muhavere güzeran etmekte idi. (…) Muhavere şu suretle başlayıp devam eylemiş idi:

-Haberiniz var mı? Biçare Suphi Bey!

-Ne olmuş? Vefat mı etmiş?

-Hayır! Fakat yarı vefat etmiş de sayılabilir ya! Biçare çıldırmış! Kah kah kah! Aman görmeye muhtaç!

-Acayip! Çıldırmış ha!

-Aman görmeli, görmeli!

-Zaten onun aklı tamam değil idi ya. Bugün vapur yapmaya kalkar, yarın balınla havaya çıkmaya çalışır. Bir aralık muhteriîn-i zaman niçin insanlara iki kanat uydurmamışlar diye hiddet eder. -Ey şimdi acaba aklını ne ile bozmuş?

-Şimdi de aşk ile aklını bozmuş!

-Aşk ile mi? Kih kih kih! Amma yaptınız ha! Nasıl aşk? Suphi Bey nerede aşk nerede? Cihanda Suphi’nin nazar-ı hevesini celp edebilecek bir kadın yaratılmış mıdır?

(…)

-Nasıl olduğunu izah buyurur musunuz?

-Âşık Ömer mi, hani ya hangi âşık bir kurbağanın gözüne âşık olmuş da yedi yıl tamam o hayvanın gözüne gözlerine bakakalmış? Bunu işittiniz ya?

-Evet. -İşte şimdi Suphi Bey dahi buna yakın bir suret-i garibede âşık olmuş.

-O da korkarım lüfer balığının kılçığına âşık olmuş bulunmalıdır. Kah kah kah! Kih kih kih!

-Hayır! Öylesi de değil. Keşke lüfer balığının kılçığına âşık olsaydı. Okkası dörde lüfer çok! Bir çuvaliye balığı önüne döktüğümüz gibi âşığımızı ber-murad ederdik.

-Ya neye âşık olmuş!

-Tabiata âşık olmuş tabiata!

-Bu Tabiat Hanım kim oluyormuş? Güzel bir şey mi bari?

-Kah kah kah! Siz de iltizami olarak mı böyle söylüyorsunuz? Tabiat Hanım olur mu?

-Neden olmasın? Bu kadar acip ve garip esami yanında bir de Tabiat Hanım bulunur ise çok mu olur?

-Canım hani ya şu hükemanın bunca bahislere kattıkları tabiat yok mu? Ona bazıları da “Cenabıhakk’ın kanun-ı hilkati” demiyorlar mı? İşte ona âşık olmuş. (Ahmet Mithat Efendi 1882: 2-4.)

Kaynakça


Ahmet Mithat Efendi (1882). Acaib-i Âlem. İstanbul: Tercüman-ı Hakikat Matbaası.

Atıf Bilgileri


Gökçek, Fazıl. " ACÂ'İB-İ ÂLEM (AHMET MİTHAT EFENDİ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/aca-ib-i-alem-ahmet-mithat-efendi-tees-1852. [Erişim Tarihi: 12 Eylül 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 AHMED METÎN VE ŞİRZÂD YÂHUD ROMAN İÇİNDE ROMAN (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Prof. Dr. Fazıl Gökçek
Görüntüle
2 ALTIN ÂŞIKLARI (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Dr. Ayşe Sandıkkaya Aşır
Görüntüle
3 ANA-KIZ (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Öğr. Gör. CEMİLE ŞEN
Görüntüle
4  ARNAVUDLAR VE SOLYOTLAR (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Dr. Öğr. Üyesi Halef Nas
Görüntüle
5 LETAİF-İ RİVAYAT 11 / BAHTİYARLIK (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Doç. Dr. Sabahattin Çağın
Görüntüle
6  BELİYYÂT-I MUDHİKE (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Öğretmen Münevver Eroğlu
Görüntüle
7 LETÂİF-İ RİVÂYÂT 24 (BİR ACÎBE-İ SAYDİYYE) (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Diğer Güray Gümüş
Görüntüle
8 LETÂİF-İ RİVÂYÂT 9 (BİR GERÇEK HİKÂYE) (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Diğer Güray Gümüş
Görüntüle
9 BİR TÖVBEKÂR (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Öğr. Gör. CEMİLE ŞEN
Görüntüle
10 LETAİF-İ RİVAYAT 23 / CANKURTARANLAR (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Doç. Dr. Sabahattin Çağın
Görüntüle
11 CELLÂD (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Dr. Elmas Karakaş
Görüntüle
12 LETÂİF-İ RİVÂYÂT 12 (CİNLİ HAN) (AHMET MİDHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Diğer Güray Gümüş
Görüntüle
13 ÇENGÎ (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Prof. Dr. Fazıl Gökçek
Görüntüle
14 LETAİF-İ RİVAYAT 16 / ÇİFTE İNTİKAM (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Öğr. Gör. Burcu ÇAKIN ERDAĞ
Görüntüle
15 LETAİF-İ RİVAYAT 15 (ÇİNGENE) (AHMET MİTHAT EFENDİ) Ahmet Mithat Efendi Prof. Dr. Fazıl Gökçek
Görüntüle
16 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
17 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
18 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
19 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
20 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
21 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
22 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
23 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
24 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
25 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle