14. ASRIN TÜRK MUHARRİRLERİ: İKİNCİ DEFTER EKREM BEY (İSMAİL HAKKI ALİŞANZÂDE)
monografi/tenkit
İsmail Hakkı (Alişanzade) (d. 1871 - ö. 13 Mart 1944)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Alişanzade İsmail Hakkı tarafından yazılmış; şiir, şair ve şiir türleri gibi konular etrafında Recaizade Mahmut Ekrem'in şairliğinin değerlendirildiği tenkit türünde eser. On Dördüncü Asrın Türk Muharrirleri’nin ikinci defteri olan Ekrem Bey, 1308/1892-93 yılında yayımlanır. Genel temleri olan aşk, tabiat ve ölüm etrafında değerlendirildiği eserde Recaizade, bu temleri içeren şiirleri ile de yer alır. Eser, Recaizade’nin yeni edebiyat görüşü doğrultusunda hazırladığı edebiyat bilgi ve teorileri kitabı Talim-i Edebiyat’ın anılmasıyla başlar. İsmail Hakkı, Recaizade’nin şiirleri haricinde yalnızca söz konusu eserini mevzubahis eder. Talim-i Edebiyat’ı bilhassa okullarda okutulan edebiyat derslerinde yaşanan nazariyat kitabı eksikliğini doldurduğu için değerli bulur. Zira gençlerin, edebiyat teorisini öğreneceği az sayıda kitap vardır. Bunlar da Siyer ü Veysi, Şefikname gibi “müselsel, ruha sıklet-bahş olacak surette müsecca ifadat” ile doludur.

Recaizade’nin şiirini değerlendirmeden önce “Şiir nedir?” sorusunda cevap arayan İsmail Hakkı, şairin tanımıyla birlikte Namık Kemal’in ve kendisinin de şiir tanımlarını verir. Şairin eserini oluştururken yaşadığı sıkıntılar etrafında türün tam bir tanımının yapılmasının imkânsız olduğu düşüncesini içeren ifadeler içerisinde en kesin hükümlü tanım, İsmail Hakkı’ya aittir: “İlhamat-ı tabiatla husule gelen ihtisasat-ı kalbiyeden münbais, deruni bir savt-ı hafinin aks-i dil-peziri”

İsmail Hakkı’ya göre her şiirinin kendine mahsus bir okunma zamanı vardır. Bu anı belirleyen şeyler ise tem ve şairin üslûbudur. Örneğin Namık Kemal, “fikrin perveriş-yâb-ı azamet ve iclal olduğu bir zamanda okunmalıdır. Matem ve hüznün, tabiatla iç içe olduğu Recaizade Ekrem’in şiiri ise ruha dinginlik veren bir tabiat manzarası eşliğinde okunursa muhatabına zevk verecek niteliktedir. Ekrem’in bu doğrultuda yazılmış şiirlerinden örnekler veren İsmail Hakkı, ardından mersiye türü üzerinde durur. Ekrem’in, ölüm kaynaklı hüzün duygusunu en ziyade bu türlü şiirlerinde dile getirdiğini ifade eder. İsmail Hakkı’ya göre Ekrem’in; “Makber”, “Çiçek”, “Yakacıkta Bir Mezarlık Âlemi”, “Mersiye”, “Refik”, “Genç Bir Şair-i Ecel-reside” başlıklı şiirleri mersiye türünün Türk edebiyatındaki en başarılı örnekleri arasında yer alır. Bununla birlikte kadınları, mersiye türünde psikolojileri nedeniyle erkeklerden daha başarılı bulur. Buna örnek olarak ise Nigâr Hanım’ın Efsus’taki şiirlerini gösterir.

Ekrem’in üslûp konusunda getirdiği yeniliği de takdir eden İsmail Hakkı, onun birkaç yeni tarzda teşbihini örnek verip kullandığı yeni kelime ve terkiplerden bazılarını şöyle sıralar: “tele’lü”, “arais”, “ezhar”, “maşuka-i perestide”, “nevhat-ı saikane”, “hamame-i ruh” “sevdalı ruh” gibi. İsmail Hakkı, Ekrem’i son olarak tercümede gösterdiği başarı dolayısıyla takdir eder. Onun tercüme şiirlerini “Fransızca asıllarına reş-efza-yı fesahat olunacak derecede” başarılı bulur. Eserde Ekrem’e yöneltilen olumsuz eleştiriler şairin “Pek Severim” ve “Hülyada Bir Temaşa” manzumelerinde görülen birkaç mantık hatası ile sınırlı kalmıştır.

M. Orhan Okay'ın, Alişanzade hakkında yazdığı ansiklopedi maddesinde (1995) kısaca değerlendirdiği eser, Salih Koralp Güreşir tarafından günümüz harflerine aktarılmıştır. (2021)

Yazarın biyografisi için bk. "İsmail Hakkı (Alişanzade)". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ismail-hakki-alisanzade

Eserden Örnekler


Bendeleri Sevda-yi Hazan’da şiiri ilhamat-ı tabiatla husule gelen ihtisasat-ı kalbiyeden münbais, deruni bir savt-ı hafinin aks-i dil-peziri diye tarif etmiştim. Malumdur ki tabiatın bazen çiçek şekline temessül etmiş bir bediası… Çocuklarda ru-nüma olan tavr-ı masumanesi… Âlem-i bedavetteki sadeliği kalbimizde bir hiss-i heyecan ve bir fikr-i sevda uyandırır. Buna sebep -eazım-ı müdekkikînin kavlince- bu gibi bedayiin hissiyatımızı memnun etmesi veya zevk ve hayalimizi okşaması olup –çünkü ekseriya aks-i hâl vukua gelmektedir- yalnız bunun sadece tabiat olmasıdır. Hiçbir kimse yoktur ki açık bir havada geziniyorken, sahrada, köylerde emrar-ı hayat eylerken velhâsıl münasebat ve mevaki-i sanaiyeden uzak düşüp birdenbire bir sadegi-i tabiat önünde bulunurken bu hiss-i derununun tevellüt ve zuhurunu duymasın… İşte kalbimizin en hafi, en derin köşelerine kadar nüfuz ile bizi bir hayli müddet müstağrak-ı tefekkürat eden bu hiss-i nazik, şiirdir. Lakin tabiattan iktisap olunan bu his, iki şartla vücut bulur. Biri bize bu hissi duyduran maddenin doğrudan doğruya tabiat olması veya hiç olmazsa tabiat makamında telakki olunabilmesi ve diğer madde-i mezkûrenin tabii bulunması yani tabiat ile sanat muhtelit olduğu hâlde, tabiatın daha ziyade hüküm-ferma bir hâlde olmasıdır. Düşünelim: Tabiiden fark olunamayacak derecede mahirane yapılmış bir sınai çiçek, ruhumuza bir zühre-i seheri gibi tesir-i latif ilka edebilirse de bunun bir taklitten ibaret olduğunu anladığımız vakit, mebhusü’n-anha olan his, bizde yine baki kalır mı? Bir bülbül sadasını taklit eden suret-i insaniyi guş ile nağme-i hezarı istima etmiş kadar mütelezziz olup ruhumuz birtakım heyecan-ı latife kapladığı zaman bu teranenin bir taklitten ibaret olduğuna agâh olsak yine evvelki gibi mütelezziz olabilir miyiz? Tabiidir ki olamayız (Güreşir 2021: 127-128).

Kaynakça


Alişanzade İsmail Hakkı (2021). Müntehabat-ı Teracim-i Meşahir -On Dördüncü Asrın Türk Muharrirleri -Muasır Şairlerimiz. hzl. Salih Koralp Güreşir, İstanbul: Kitabevi Yay.

Okay, M. Orhan (1995). "Eldem, İsmail Hakkı",  İslam Ansiklopedisi. C. 11. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 21-21.


Atıf Bilgileri


Güreşir, Salih Koralp. "14. ASRIN TÜRK MUHARRİRLERİ: İKİNCİ DEFTER EKREM BEY (İSMAİL HAKKI ALİŞANZÂDE)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/14-asrin-turk-muharrirleri-ikinci-defter-ekrem-bey-ismail-hakki-alisanzade. [Erişim Tarihi: 15 Mayıs 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 MÜNTAHABÂT-I TERÂCİM-İ MEŞÂHİR (İSMAİL HAKKI) İsmail Hakkı (Alişanzade) Dr. Salih Koralp Güreşir
Görüntüle
2 SEVDA-YI HAZAN YAHUD TAHASSÜR (İSMAİL HAKKI) İsmail Hakkı (Alişanzade) Araş. Gör. Dr. Hakan Soydaş
Görüntüle
3 14. ASRIN TÜRK MUHARRİRLERİ: BİRİNCİ DEFTER AHMED MİDHAT EFENDİ (İSMAİL HAKKI) smail Hakkı (Alişanzade) Dr. Salih Koralp Güreşir
Görüntüle
4 14. ASRIN TÜRK MUHARRİRLERİ: ÜÇÜNCÜ DEFTER CEVDET PAŞA (İSMAİL HAKKI) İsmail Hakkı (Alişanzade) Dr. Salih Koralp Güreşir
Görüntüle
5 14. ASRIN TÜRK MUHARRİRLERİ: DÖRDÜNCÜ DEFTER ŞEMSEDDİN SAMİ BEY (İSMAİL HAKKI) İsmail Hakkı (Alişanzade) Dr. Salih Koralp Güreşir
Görüntüle
6 MUASIR ŞAİRLERİMİZ (İSMAİL HAKKI) İsmail Hakkı (Alişanzade) Dr. Salih Koralp Güreşir
Görüntüle
7 OSMANLI MEŞAHİR-I ÜDEBASI: BİRİNCI DEFTER MUALLİM NACİ (İSMAİL HAKKI ALİŞANZADE) İsmail Hakkı (Alişanzade) Doç. Dr. Nilüfer Ilhan
Görüntüle
8 İKİ HAKİKAT (İSMAİL HAKKI) İsmail Hakkı (Alişanzade) Diğer Nursel KAVAK
Görüntüle
9 TALİHSİZ (İSMAİL HAKKI) İsmail Hakkı (Alişanzade) Akın ZENGİN
Görüntüle
10 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
11 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
12 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
13 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
14 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
15 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
16 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
17 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
18 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
19 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle