HALÎKATÜ’R-RÜʼESÂ / SEFÎNETÜ’R-RÜʼESÂ
reisülküttap biyografileri
Resmî, Ahmed Resmî Efendi (d. 1112/1700-01- ö. 2 Şevval 1197/31 Ağustos 1783)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Ahmed Resmî Efendi'nin (d. 1112/1700-01- ö. 1197/1783) reisülküttâbların biyografilerine dair eseri. Resmî Efendi, giriş kısmında eseri yazmaya karar vermesini, iki defa reisülküttâblık yapmış olup o sırada artık hayatta bulunmayan kayınpederi el-Hâc Mustafa Efendi’ye duyduğu hürmetle açıklamıştır. Ayrıca eseri yazarken, Osmanzâde Tâib Ahmed’in sadrazamların hal tercümelerini içeren Hadîkatü’l-Vüzerâ’sını kendisine örnek aldığını da belirtmiştir. Eserin ilk telif tarihi 1750’dir. Bir mukaddimenin ardından bu ilk telif, Koca Nişancı Celâlzâde Mustafa Çelebi’den (975/1567) başlamak üzere Râgıb Mehmed Paşa’ya (1176/1763) kadar 64 reisülküttâbın hal tercümesini içermektedir.

Eserin hâtimesinde Resmî Efendi, son Emevî Halifesi II. Mervân’ın hizmetinde kâtiplik görevinde bulunan Abdülhamîd el-Kâtib’in kâtiplik görevinin öneminden, sorumluluklarından ve inşa kaidelerinden söz ettiği Edebü’l-Kâtib adlı risalesinin Türkçe tercümesine yer vermiştir. Bu haliyle eseri müellif, o esnada Rakka valisi bulunan Râgıb Mehmed Paşa’ya takdim etmiştir. Kendisine sunulduğunda Râgıb Paşa, esere müellif tarafından verilmiş olan Halîkatü’r-Rü’esâ ismini, Sefînetü’r-Rüʼesâ’ya tebdil etmiştir. Bundan sonra eserin, “reisler topluluğu” gibi bir mana verebileceğimiz Halîkatü’r-Rüʼesâ yerine, “reislerin gemisi” manasındaki bu ikinci isimle anılması yaygınlık kazanmıştır. Eserin muhtelif nüshalarında görülen Hadîkatü’r-Rüʼesâ ismi ise muhtemelen Hadîkatü’l-Vüzerâ’nın eser üzerindeki tesirinden kaynaklanan bir yanılgı neticesi ortaya çıkmıştır. Sonradan Resmî Efendi, Nailî Abdullah Efendi ile el-Hâc Abdî Efendi’nin hal tercümelerini eklemek suretiyle eserini 1753 yılına kadar getirmiştir. Ardından bir küçük ek daha yaparak 1764’teki ölümü ile son bulmak üzere el-Hâc Abdî Efendi’nin ikinci reisülküttâblık dönemini de esere dâhil etmiştir. Ayrıca eserin müellif hattı nüshasında bulunan çeşitli kenar notları ve tashihlerden (Râgıb Paşa Ktp., Reisülküttâb, nr. 639), Resmî Efendi’nin Halîkatü’r-Rüʼesâ üzerindeki mesaisinin neredeyse hayatının sonuna kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Eseri telif ettiği sırada Başmukataa’da kalem âmiri olan Resmî’nin, görevinin sağladığı imkânla birtakım Divan-ı hümayun kayıtlarına bizzat erişebilmiş ve bunları eserinde değerlendirmiş olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim eserde, Hasan Hükmî’nin hal tercümesinin hemen arkasından, onun 1601’de şehnâmeci tayin edilmesine dair menşurun suretini vermiş olduğu dikkati çekmektedir. Halîkatü’r-Rü’esâ’nın diğer kaynakları arasında kroniklerden Târîh-i Nişâncı, Künhü’l-Ahbâr, Târîh-i Selânikî, Mirʼât-ı Kâʼinât, Nuhbetü’t-Tevârîh, Hasanbeyzâde Târîhi, Târîh-i Âsım ve Silahdar Fındıklılı Mehmed Ağa’nın Nusretnâme’si; biyografi kitaplarından ise Şakaʼiku’n-Nuʻmâniyye ile Atâî ve Uşşâkîzâde zeyilleri, Kınalızâde’nin Tezkiretü’ş-Şuʻarâ’sı, Kafzâde Fâizî’nin Zübdetü’l-Eşʻâr’ı ve Keşfü’z-Zünûn bulunmaktadır. Ayrıca müellifin, biyografilerden hariç, reisülküttâblığın tarihçesinden bahsettiği “mukaddime”de Koca Hüseyin Efendi’nin Bedâyiʻü’l-Vekâyiʻ’inden ve resmî tarihçiliğin önemine değindiği bir “istitrâd”da ise Hoca Saʻdeddîn’in Tâcü’t-Tevârîh’inden nakilde bulunmuş olduğu görülmektedir.

Eserin Süleyman Fâik Efendi (ö. 1254/1838) tarafından yapılmış bir zeyli vardır. Ahmed Resmî’nin biyografisini verdiği son reisülküttâb olan Abdî Efendi’yi tekrar ele alarak zeyle başlayan Süleyman Fâik, toplamda 47 reisülküttâbı daha ekleyerek eseri 1831 senesine kadar getirmiştir. Süleyman Fâik’nin bu zeyli ile birlikte Halîkatü’r-Rü’esâ, 1269 (1853)’da İstanbul’da taş baskı olarak basılmıştır. Harf hatası neticesinde eserin isminin yanlışlıkla Halîfetü’r-Rüʼesâ’ya dönüştüğü bu baskının ön söz ve indeks ilaveli bir tıpkıbasımı da vardır (İlgürel vd. 1992). Ancak Halîkatü’r-Rü’esâ üzerinde yapılacak sıhhatli bir çalışma, matbu nüshada bulunmayan birtakım kenar notları ve ilaveler içeriyor olması bakımından eserin müellif hattı nüshasının mutlaka dikkate alınmasını gerektirmektedir.

Müellifin biyografisi için bk. "Rasmî, Ahmed". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/resmi-resmi-ahmed-pasazade

Eserden Örnekler


Ashâb-ı tetebbuʻ vü mütâlaʻaya hafî değildir ki dokuz yüz yirmi altı târîhinde erîke-pîrâ-yı saltanat-ı Osmânî olan âşir-i cihândârân-ı zemân, huld-âşiyân merhûm Sultân Süleymân hazretlerinin evân-ı übbehet-kırânlarına gelince reʼîsü’l-küttâb lakabı zebân-zed olmayup zikri âtî Bedâyiʻü’l-vekāyiʻ müʼellifi Hüseyin Efendi’nin rivâyetine göre, nişâncılardan başka tahrîrât-ı Dîvâniyye’ye tasaddî idenler emîn-i ahkâm taʻbîriyle be-nâm olurlar imiş. Pâdişâh-ı müşârun-ileyh asrında çünkü Devlet-i aliyyenin şân u şevketi esnâf-ı terakkiyât-makrûn ve envâʻ-ı nizâm u kānûn rû-nümûn oldu, reʼîsü’l-küttâb unvânı dahi şöhret-yâb ve baʻzı tevârîh-i kadîme müfâdı üzere Haydar Efendi nâm kimesne tahsîn-i evsâf u elkāb olmadığı muʻayyen iken mûmâ-ileyh Haydar Efendi’nin tercemesi teberrâ ve min-vechin iftâh-ı merâma nâ-revâ görülmeğin, ber-vech-i mastûr Celâlzâde Efendi’nin takdîmi ihtiyâr olunmuşdur. Bin târîhine gelince umûr-ı muʻazzama-i Devlet-i aliyyeye nişâncılar meʼmûr u mübâşir ve hattâ reʼîsü’l-küttâbların tenmîk eyledikleri evâmir ve ahkâmın tashîh ve tatbîkine nazar olagelmeleriyle riyâsete çendân âb u tâb gelmemişidi. Bin senelerinden sonra Okçuzâde Mehemmed Şâh Efendi ve Lâm Ali Çelebi ve Hükmî Bey misillü ashâb-ı maʻârif ü kemâl be-tarîkü’l-mübâdele kâh tuğrâ ve kâh riyâsetle iclâl olunmalarından nâşî hasbe’l-istiʻdâd tarafeynden istimdâd olunur idi. Bin altmışdan sonralarda nişâncılık Caʻfer Paşa ve Müverrih Abdî Paşa misillü sâye-perver ve tenaʻum-güster vüzerâ ve musâhibîn-i mecâlis-ârâya tahsîs kılınarak ashâb-ı delâl u irfâl menâsıbından olmakdan nâşî hidemât-ı Dîvân-ı âlî-şân reʼîsü’l-küttâblara mahsûr ve beylikçilik ʻunvânı dahi zuhûr eyledi. (İlgürel vd. 1992: 4).

Kaynakça


İlgürel, Mücteba, Recep Ahıskalı (hzl.) (1992). Halîfetü’r-rüesa. İstanbul: Enderun Yay.

Kütükoğlu, Bekir (1994). “Sefînetü’r-rüesâ’nın İlâveli Müellif Nüshasına Dâir”. Vekayiʻnüvis: Makaleler. İstanbul: İstanbul Fetih Cemiyeti Yay. 203-210.

Kütükoğlu, Bekir (1997). “Halîkatü’r-rüesâ”. İslâm Ansiklopedisi. C. 15. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 304-305.

Atıf Bilgileri


Aycibin, Zeynep. "HALÎKATÜ’R-RÜʼESÂ / SEFÎNETÜ’R-RÜʼESÂ". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/halikatu-r-ru%CA%BCesa-sefinetu-r-ru%CA%BCesa. [Erişim Tarihi: 22 Aralık 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 El-İSTÎNÂS FÎ AHVÂLİ’L-EFRÂS Resmî, Ahmed Resmî Dr. Öğr. Üyesi Şeyma Benli
Görüntüle
2 HAMÎLETÜ'L-KÜBERÂ Resmî, Ahmed Resmî Efendi Doç. Dr. Zeynep Aycibin
Görüntüle
3 BERLİN SEFÂRET-NÂMESİ (RESMÎ) Resmî, Ahmed Resmî Efendi Dr. Öğr. Üyesi HİLAL ÇİFTÇİ
Görüntüle
4 VİYANA SEFÂRET-NÂMESİ (RESMÎ) Resmî, Ahmed Resmî Efendi Dr. Öğr. Üyesi HİLAL ÇİFTÇİ
Görüntüle
5 NAZM-I GİRİDÎ (AHMED RESMÎ) Resmî, Ahmed Resmî Efendi Doç. Dr. Hasan Kaya
Görüntüle
6 MANZÛME-İ DURÛB-I EMSÂL (HIFZÎ) Hıfzî Dr. Öğr. Üyesi BAHANUR ÖZKAN BAHAR
Görüntüle
7 NA'T MECMÛ'ASI (HÜSEYİN AYVANSARÂYÎ) (Rıfat Kütük Şahsi Kütüphanesi) Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin Diğer Aybala Sena KÜTÜK
Görüntüle
8 DÎVÂN (KESBÎ /KİSBÎ) Kesbî/Kisbî, Kesbî Mehmed Efendi ismail Aksoyak
Görüntüle
9 TERCÜME-İ DURÛB-I EMSÂL-İ ARABİYYE (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullah Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
10 TERCÜME-İ LUTFU'T-TEDBÎR fî SİYÂSÂTİ'L-MÜLÛK (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
11 TERCÜME-İ EL-BERKU’L-YEMÂNÎ FÎ FETHİ’L-OSMÂNÎ (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
12 DÎVÂN (TEKİRDAĞLI AHMED LÜTFÎ) Lütfî, Ahmed Lütfî Efendi Diğer Ahmet Serdar Erkan
Görüntüle
13 MÜSTEVCEBÜ’L-HALÂS FÎ TEFSÎR-İ SÛRETİ’L-İHLÂS (TÂHİR, MEKKÎ-ZÂDE MEHMED) Tâhir, Mekkî-zâde Mehmed Tâhir Efendi (?/? – ö. 1128/1716) Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN
Görüntüle
14 AHSENÜ'L-HABER MİN KELÂMİ SEYYİDİ'L-BEŞER (VÂSIF, ŞA'BÂN-ZÂDE ABDULLÂH VÂSIF ÇELEBİ) Vâsıf, Şa'bân-zâde Abdullâh Vâsıf Çelebi Diğer Nükran ERBAŞ
Dr. Öğr. Üyesi Muhammed İkbâl Güler
Görüntüle
15 DÎVÂNÇE (ABDÎ / VASSÂF) Abdî (Vassâf), Abdullâh Efendi Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle