YETÎMÜ'Ş-ŞÜRÛH/ŞERH-İ MU'DİLÂT-I MESNEVÎ (TÂLİBÎ, ŞEYH HASAN DEDE)
Mesnevî şerhi
Tâlibî, Şeyh Hasan Dede (d. ?/? - ö. 1130/1717-18)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Tâlibî Hasan Dede’nin Mesnevî-i Şerîf’in üçüncü cildi üzerine yazmış olduğu şerh. Eserin ismi müellif tarafıdan Yetîmü’ş-Şürûh (Atabek 2019: 53) şeklinde zikredilmiş olsa dahi metnin varlığından bahseden Sefîne-i Nefîse-i Mevleviyân, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye ve Semâ-hâne-i Edeb’de eser için, “Şerh-i Mu’dilât-ı Mesnevî” adı kullanılmıştır (Odunkıran 2020: 1997; Genç 2018: 192; Erdem 2013: 133). Böylece eser, yalnızca müellifi tarafından Yetîmü’ş-Şürûh ismiyle zikredilmiş, tezkirelerde bu adla anılmamıştır. Mustafa Sâkıb Dede (ö. 1148/ 1735)’nin kullandığı söz konusu ismi, Esrâr Dede (ö. 1211/ 1797) ve Ali Enver (ö. 1336/ 1920)’in aynen tekrarlamaları bu durumu meydana getirmiştir.

373 varaktan müteşekkil olan metnin dibacesinde telif sebebi olarak, 1691 senesinde Selanik Mevlevihanesi’ne mesnevihan olarak görevlendirilen Tâlibî Dede’nin; kendisine intikal eden, içerisinde Mesnevî şerhleri yer alan bir sandıkta İsmâil Rüsûhî Dede (ö. 1041/ 1631) şerhinin üçüncü cildinin eksik olduğunu görüp bu cildi Şem’î (ö. 1009/ 1602’den sonra) ve Sürûrî (ö. 969/ 1562) şerhlerinden birisiyle tamamlamaya niyetlendiği, fakat bunu gerçekleştiremeyince 7 Zilhicce 1103 (1692) tarihinde üçüncü cildin şerhi üzerinde bizzat çalışmaya başladığı kayıtlıdır (Atabek 2019: 35). Şerh, genel olarak Mesnevî’nin, Mustafa Ağa Nüshası üzerinden yapılmış olup metinde geçen “bazı nüshada şöyle vaki olmuştur” ibarelerinden, çalışma esnasında başka nüshaların da görüldüğü anlaşılmaktadır (Atabek 2019: 34). Metinde, gerekli yerlerde Rüsûhî Dede’nin Câmi’ü’l-Âyât’ına başvurulduğu ve anlaşılması zor kısımlarda sözlüklerden faydalanıldığı zikredilmiştir. Eserde genel olarak, beyit beyit şerh metodu kullanılmış olup önce beyitlerin tercümesi yapılmış, ardından “ya’nî” ibaresiyle şerhe geçilmiştir (Atabek 2019: 35). Bazı beyitlerin şerhi uzun tutulurken bazılarında ise kısa izahlar yeterli görülmüştür (Atabek 2019: 36-37).

Metnin sonunda, “Temme’l-kitâbu yetîmü’ş-şürûh bi’inâyetillâhi’l-meliki’l-vehhâb fi’l-yevmi’r-rabi’i ve’l-‘ışrîne min rebî’il-evveli lisenei sitte mi’eti elfin” (Atabek 2019: 1335) ibaresiyle, eserin 24 Rebiüelvvel 1106 (1694) tarihinde tamamlandığı belirtilmektedir. Eserden bahseden söz konusu tezkirelerde ise şerhin tamamlanamadığı kayıtlıdır (Odunkıran 2020: 1997; Genç 2018: 192; Erdem 2013: 133). Bu tenakuzun sebebi, Arapça ibarede geçen ve eserin ismi olan “Yetîmü’ş-Şürûh” ifadesinin, metnin yarım kaldığı şeklinde anlaşılmış olup bilgi tekrarıyla diğer tezkirelere intikal etmesi olmalıdır. Nitekim, mezkûr kaynaklarda eser ismi olarak “Yetîmü’ş-Şürûh” değil, “Şerh-i Mu’dilât-ı Mesnevî” adının zikredilmesi de bu hususa muvafıktır.

Eserin tespit edilebilen tek nüshası müellif hattı olup metin üzerine, Fatih Atabek tarafından bir doktora tezi hazırlanmıştır (2019).

Müellifin biyografisi için bk. “Tâlibî, Şeyh Hasan Tâlibî Dede”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/talibi-seyh-hasan-talibi-dede


Eserden Örnekler


Beyt

Âkil u me’kûlrâ halkest u nây
Gâlib u maglûbrâ aklest u rây

âkıl u me’kûlün bogazı ve sadâsı vardur gâlib ve maglûbun akl u reyi vardur ya’nî bu selâtîn-i hakîkat ki enbiyâ vü evliyâ vü asfiyâdurlar bunlar akl u re’yün mâverâsında ârâ-yı bekâdurlar bunlarun pâye-yi ulyâ ve rütbe-yi esnâsında akl ü re’y erbâbınun fehm ü iz’ânları idrâk idemez dimek ola Vallâhu a’lem

Beyt

Halk bahşîd ü asâ-yı adlrâ
Hurd ân çendân asâ vü hablrâ

halk ihsân eyledi ol kerîmullâh adl ‘asâsına yidi ol kadar asâ ve ipleri bu beyt-i kerîmeye Hak Te’âlânun ihsân ü inâyetin beyân ola ya’nî ol ganî Subhânallâhu Hazret-i Mûsânun adl asâsına bogaz ihsân ü i’tâ eyledigi niçe bin sâhirlerün sihr ü efsûn ile îcâd ile geldi hayât ü afârîti ol asâyı ‘adli yutub sâhirler hayrân ü sergerdân kaldılar (Atabek 2019: 82-83).

Kaynakça


Atabek, Fatih (2019). Tâlibî Hasan Dede Yetîmü’ş-Şürûh (İnceleme-Metin-Sözlük). Doktora Tezi. Niğde: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi.

Erdem, Sadık (2013). Ali Enver, Semâ-hâne-i Edeb [Mevlevî Şairler]. Ankara: TTK Yay.

Genç, İlhan (2018). Esrâr Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye. Ankara: KTB Yay. e-kitap: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-206275/tezkire-i-suara-yi-mevleviyye.html [Erişim tarihi: 08.07.2022].

Odunkıran, Fatih (2020). Mevlevî Tezkiresi: Sefîne-i Nefîse-i Mevleviyân (İnceleme-Metin). Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Atıf Bilgileri


Akhan, Kerem Kaan. "YETÎMÜ'Ş-ŞÜRÛH/ŞERH-İ MU'DİLÂT-I MESNEVÎ (TÂLİBÎ, ŞEYH HASAN DEDE)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/yetimu-s-suruh-serh-i-mu-dilat-i-mesnevi-talibi-seyh-hasan-dede. [Erişim Tarihi: 08 Kasım 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) Mahmud Cemaleddin el-Hulvî Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
2 AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) Za'îfî, Muhammed Doç. Dr. Necmiye Özbek Arslan
Görüntüle
3 KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) Feyzî-i Kefevî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
4 ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) Iyânî, Cafer Iyânî Bey Prof. Dr. Osman Ünlü
Görüntüle
5 RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) Kefevî, Hüseyin ismail Aksoyak
Görüntüle
6 ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafa b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
7 HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) Mustafâ b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
8 HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafâ bin Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
9 TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
10 KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) Şikârî Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür
Görüntüle