- Yazar Biyografisi (TEİS)
Mizancı Murad - Madde Yazarı: Halil Erten
- Eser Yazılış Tarihi:1308
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Roman
- Yayın Tarihi:06/04/2022
TURFANDA MI YOKSA TURFA MI? (MİZANCI MURAD)
romanMizancı Murad (d. 1854-ö.1917)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Mizancı Murat tarafından yazılan tezli bir roman. Mizancı Murat Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? adlı romanını “milli roman” nasıl olmalı göstermek amacıyla yazmıştır. Roman için yazdığı önsözde bu durumu açıkça ifade etmiştir. Roman içerisinde aşk ve polisiye öğeleri barındırsa da tezli bir romandır. İlk andan itibaren yıkılmakta olan Osmanlı devletinin duraklamasına ve gerilemesine sebep olan nedenler Mansur karakterinin gözünden tespit edilmeye başlanır. Devlet içerisindeki ve memurlardaki nepotizm, rüşvet ve liyakatsizlik gibi kötü yanlar bir rapor titizliğiyle gözler önüne serilir. Mizancı Murat devletin içindeki yanlışların yanı sıra halkın da ahlaki olarak yaşadığı çöküşün devlet için bir tehlike olduğunu düşünerek bunları da romanının içinde anlatır. Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? romanını önemli kılan noktalardan biri sadece sıkıntıların tespiti yapılmakla kalmayıp bir çözüm reçetesi de sunulmasıdır. Bir edebiyat adamından çok fikir adamı olan Mizancı Murat devletin ve halkın içinde olduğu durumlar ile ilgili çözümlerini Mansur aracılığı ile anlatır örneğin sosyal kalkınma ve ilerlemenin ilkokuldan itibaren yukarıya doğru olması gerektiği görüşü bir ilktir.
Mizancı Murat, Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? romanını “milli roman” olarak isimlendirdiği ideal roman haline getirmek amacıyla bağlı oldukları toplumun (Osmanlı müslüman toplumu) ahlaki özelliklerini, vasıflarını, genel dünya görüşünü temsil eden ve gelecek nesillere örnek teşkil edecek kahraman kadrosuyla oluşturur. Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? romanının ana karakteri olan Mansur tam anlamıyla ideal bir insandır. Roman boyunca tek bir kötü özelliğini dahi görmediğimiz Mansur ahlaken ve fikren Mizancı Murat’ın Osmanlı devletinin tekrar yükselişi için bir çözüm olarak düşündüğü ve kurguladığı bir karakterdir. Mansur fikirleri, karakteri, davranışları ve çevresiyle Mizancı Murat’ın kendisini yansıtır, Mizancı Murat’ın Avrupa’dan ailesine gönderdiği mektuplarda “Mansur” imzasını atmıştır, Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? romanının bir çeşit “otobiyografik eser” olduğu söylenebilir. Mansur içinde yaşadığı ve mücadele ettiği sosyal çevrenin aksine gösterdiği ahlaki ve idealist davranışlarıyla dikkat çeker hatta amcası Şeyh Salih Efendi Mansur’un bu ahlaki tutumunu görerek şaka yaptığını zanneder. Yazarın Mansur’u sempatik, örnek alınası bir karakter olarak kurgulama amacının zıddında kusursuz, ideal bir karakter olarak kurgulanmasının Mansur’u eserin en sevimsiz şahsı yaptığı görüşü de mevcuttur. Mansur dışında Mehmet Efendi, Zehra, Fatma ve değişiminin ardından da Ahmet Şunudî kitabın diğer “iyi”, ideal şahıslarıdır. Bu karakterler Mizancı Murat’ın Mansur aracılığıyla yansıttığı fikirlerini destekleyen ve Mansur’a yardımcı olan şahıslardır.
Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? romanı iki yol üzerinde ilerlemektedir. Ana yol Mizancı Murat’ın da önsözde bahsettiği romanı “milli roman” yapan Osmanlı toplumsal ve devlet hayatını tenkit eden ve bu hayatlarda var olan yanlışların düzeltilmesi için gerekli reçeteleri çizen, kitabı tezli bir roman olarak ortaya koyan yoldur. Romanın bu cephesinde Mansur hilafetin başkenti olan Osmanlıda hayallerinin zıttı bir sosyal yaşam ve devlet işleyişi görerek ahlakını ve fikirlerini muhafaza eder, doğru söylemekten ve yapmaktan çekinmeyerek okuyucuya örnek bir tip olur. Bu noktada amcası Şeyh Salih Efendi, amcasının oğlu İsmail Bey, kalemden amirleri ve devlet memurları gibi arkadaşları önünde bir engel olsa da Mehmet Efendi, Zehra, Fatma gibi karakterler de iyiliğin ve doğrunun temsilcileri ve taraftarları olarak okuyucu karşısına çıkarlar, Mansur’un bir nevi yardımcıları konumundadırlar. Mansur’un hilafetin başkenti İstanbul’da dikkatini ilk çeken ve üzerinde durduğu konular millilik ve milliyetçiliktir. İstanbul’a gelirken vapurda yabancılara ait bir kolejle karşılaşan Mansur aynı zamanda gittiği otelde de yabancı para birimi kullanılmasından ve otel tabelasının Fransızca olmasından rahatsız olur. Her ne kadar Kütahya kökenli olsalar da Cezayir’e yerleşen ailesi orada Araplaşır ve amcaları Arap milliyetçiliği yapmaya başlarlar. İstanbul’da Osmanlı devleti içinde görevli amcası Şeyh Salih Efendi’nin bu tavrı Mansur’u rahatsız eder. Osmanlı devletinin güçsüzleşmesi ve yıkılmasında etkili olan azınlıkların milliyetçiliğine karşı Mizancı Murat halifenin dolayısıyla Osmanlı devletinin etrafında Müslümanların birleşmesini bir reçete olarak Mansur ile okuyuculara sunar. Mansur kalem denilen devlet memurluğuna başvurur ve bilmediği şekilde amcasının torpili ile işe girer ancak bu memurluk da onu hayal kırıklığına uğrar. Devlet dairesindeki rüşvet, adam kayırma ve liyakatsizlik Mansur’u rahatsız eder buna isyan eder. Netice olarak da istifa ederek devlet memurluğundan ayrılır. Mizancı Murat’ı rahatsız eden bir diğer konu da toplumsal ahlaki çöküştür. Mansur İstanbul’da gördüğü gayr-i ahlaki kadın-erkek ilişkilerinden rahatsız olur, amcasının oğlu İsmail Bey’i uyarır ve eğlence türünden böyle davranışlardan uzak durur. Bu konu ayrıca kadın acısından da Zehra aracılığıyla dile getirilir. Adeta Mansur’un kadın versiyonu olarak kurgulanan, aklen ve ahlaken Mansur’un ikizi olan Zehra da Mansur gibi bu toplumsal ahlaki çöküşten rahatsız olur ve buna karşı tepki gösterir. Kitabın ana ekseni olan tezli kısımları uzun monologlar, sadece yazarın fikrini barındıran diyaloglar ve tenkitler ile bir fikir yazısı gibidir. Muhtemelen Mizancı Murat da romanın tez ve fikir ağırlığının farkındadır, romanın ikinci planında da cinayet ve aşk maceraları yaşanır. Mizancı Murat eleştirdiği yazarlardan ayrılarak örnek karakterleri Mansur ve Zehra arasındaki gönül ilişkisini tinsel boyuttan uzak tutar buna karşın yanlışı ve ahlaksızlığı temsil eden karakterler tamamen tinsel ilişkiler içindedir. Kitabın bu kısmındaki aşk ve cinayet macerası gerek planlanışı gerekse de sunuluşu bakımından oldukça acemice kurgulanmıştır. Kitabın ana bölümü olan fikirleri bu kısma taşıyamaz, okunması eğlenceli bir kitaba dönüştüremez.
Mizancı Murat İstanbul’da Mansur’un gözünden toplumsal yanlışları ve bunların çözümlerini kitap boyunca fikir boyutunda gösterir. Kurguladığı aile dramı ve cinayet macerasını sonlandırdıktan sonra ise teorik çözümlerini pratik boyutta da göstermek ister. Mansur aklındaki Osmanlı toplumunun gelişimi için önemli fikirleri Manisa’da Veliler çiftliğinde pratiğe geçirir. Mansur burada eğitim ve köylü konusundaki fikirlerini gerçekleştirir. Mizancı Murat’ın bu kısımdaki fikirleri Türk okuyucu ve yazarlarını etkiler. Kalkınmada bazı meslekler ve köyün önemine değinme daha sonra Yeni Turan, Mev’ud Hüküm ve Tatarcık romanlarında görülebileceği gibi Halid Edip Adıvar ve diğer yazarları etkilemiştir. Mizan Murat Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? romanının son bölümünü kısa mektuplaşmalar üzerine kurar. Bu kısımda da Mansur’un idealist atılımlarını ve vatanı için verdiği mücadeleyi görürüz. Bu mücadele sırasında kıskanılarak ve hatta casuslukla suçlanarak cezalandırılsa da çabalamaya devam eder ve Afrika’da Osmanlı için hizmet ederken ölür. Mizancı Murat ütopik derecede iyi olan karakterini mutlu sona kavuşturmayarak ancak vatanı için çabalarken öldürerek bir nevi Mansur’un ayaklarını yere bastırmıştır.
Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? hicri 1308 tarihinde Mansur Bey adıyla yayınlanmıştır. Daha sonra M. Ertuğrul Düzdağ ve Birol Emil farklı zamanlarda Latin harfleriyle Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? romanını hazırlamışlardır.
Yazarın biyografisi hakkında bk. "Mizancı Murad". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/murat-mizanci
Eserden Örnekler
“ Mansur dikkatle yüzüne baktığı vakit, Ahmet Şunudî aldırmadı. Mansur dedi ki:
- Hizmet etmek, cemiyete faydalı olmak arzusunda bulunan bir adam, bulunduğu cemiyetin usul ve adabına uymalıdır. Hiç olmazsa muhatabı üzerinde iyi tesir bırakarak başarının bir an önce kazanılmasına yardımcı olabilir.
Ahmet – Bulunduğumuz cemiyet, İslam cemiyetidir. Hakiki İslam cemiyetinin usul ve adabına riayetim tamdır. Başka türlü usul ve adaba riayeti bilemem.
Mansur – Mesela deminki ilk sözlerinizi, İstanbullulardan biri dinlemiş olsaydı, hareketinizi alay konusu yapardı.
Ahmet – Herkes düşüncesinde serbesttir. Onun alayından bana ne?
Mansur – Bence dikkat etmeli. Bir mümin için hilafet merkezinde herkesin uyduğu usul bakımından kusurlu harekette bulunmak makbul görülemez.
Ahmet – Zararı yok, vatanını unutanların, kardeşlerini terk edip mevki ve menfaat için yabancı memleketlere koşanların yanında bu gibi ufak kusurlar ağza alınmaya bile değer görülmemelidir. Mansur – (Birkaç saniye süren sükûttan sonra) Demektir ki Ahmet Şunudî, bugün sizinle mücadele edeceğiz?
Ahmet – Siz bilirsiniz. Fikrinizi, davanızı müdafaa etmekte aciz göstererek geriye çekilmek istiyorsanız ben konuşmak için ısrar etmem.
Mansur ehemmiyet verdiğini gizleyerek:
– Bir Müslüman, bir Osmanlı Türk’ü, fikir ve davasını müdafaa için hiçbir kimsenin önünde aciz gösterip geriye çekilir mi? Hem de bu “yabancı memleketler” sözünü anlayamadım, dedi.
Ahmet – Osmanlı ve Türk olan siz misiniz? Unvanınız İbn-i Galib’dir, vatanınız Kızıl Deniz vadisidir.
Mansur – Müslümanların vatanı dindir, unvanları mümin, peygamberler halifesinin askeridir. Ben, Elhamdülillah Müslüman’ım. Fazla olarak babalarımızın Kütahyalı özbeöz Türk olduklarını siz galiba bilmiyorsunuz.
Ahmet – Onu bildikten başka, Cezayir’de Arapların başına geçerek şan ve ikbal kazandıklarını da bilirim.
Mansur – O halde şimdi kendilerini idare eden bir liderleri olmadığı ve siyaset yapamadıkları için, aslına dönerek din ve devletin sadık kulları sıfatıyla ilerlemeye çalışmalarını da tabii görmeniz gerekirdi, zannederim.” ( Mizancı Murat, 2019 s.132-133).
Kaynakça
Emil, B. (2019). Mizancı Murat Bey ve Romanına Dair. M. Murat içinde, Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Enginün, İ. (2014). Yeni Türk Edebiyatı Tanzimat'tan Cumhuriyet'e (1839-1923). İstanbul: Dergâh Yayınları.
Murat, M. (2019). Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı? İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları.
Uçman, A. (2022). "Mizancı Murad". TDV İslâm Ansiklopedisi: https://islamansiklopedisi.org.tr/mizanci-murad [Erişim Tarihi: 06.04.2022].
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | AKILDAN BELÂ (MİZANCI MURAD) | Mizancı Murad | Araş. Gör. Özlem Sürücü |
Görüntüle | ||
2 | DEVR-İ HAMÎDÎ ÂSÂRI (MİZANCI MURAD) | Mizancı Murad | Araş. Gör. Özlem Sürücü |
Görüntüle | ||
3 | MÜDÂFA'A NİYETİNE BİR TECÂVÜZ:"KIRK ANBAR'A CEVAB" (MİZANCI MURAD) | Mizancı Murad | Araş. Gör. Özlem Sürücü |
Görüntüle | ||
4 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
5 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
6 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
7 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
8 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
9 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
10 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
11 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
12 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
13 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |