TEZKİRE-İ ŞU'ARÂ-YI MEVLEVİYYE
Mevlevi şairler tezkiresi
Esrâr Dede, Mehmed (d.? - ö. 1211/1796)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Esrâr Dede (d.? - ö. 1211/1796)'nin Mevlevi şairlerin biyografilerini anlattığı eseri. Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye, divan edebiyatında zümre tezkireciliği alanında ilk ve önemli bir eserdir. Şairleri seçme işlemini Şeyh Gâlib’in, yazma işlemini Esrâr Dede’nin yapmış olması gibi özellikleri bir tarafa bırakılacak olursa; eser, kültür ve  tefekkür tarihinin teşekkülünde derin ve kalıcı etkileri olan Mevleviliğin  meydana getirdiği edebiyatın en somut belgesidir. Tezkire, çeşitli tenkitlere uğramasına ve birçok eksiklikleri bulunmasına rağmen, 211 şairin hâl tercümeleri, örnek verilen 2033 beyit Türkçe, 393 beyit Farsça ve 62 beyit Arapça olmak üzere 2488 beyti ve 35 mısraı için kaynak olmuş, böylece eser asırlarca oluşturulan Mevlevilik edebiyatını unutulmaktan kurtarmıştır.

Tezkire-i Şu’âra-yı Mevlevîyye’nin en önemli kaynakları tezkirelerdir. Esrâr Dede, çağdaşı olanlar dışındaki Mevlevi şairlerinin hâl tercümelerini şuara tezkirelerinden yararlanarak yazmıştır. Fakat daha tezkiresinin başlangıç bölümünde, tezkireleri Mevlevî şairlerine lâyık oldukları değeri vermemeleri sebebiyle eleştirmiştir. Eseri de, bunu telafi etme, onların değerlerini kanıtlamak arzusuyla yazılmıştır.  Bununla birlikte saygı ile bahsettiği tezkireler de vardır.

Tezkire'nin Mevlevi şairleri tezkiresi olması Esrâr Dede’yi yazılı ve sözlü Mevlevi kaynaklarına da yöneltmiştir.  O, Mevlevi kaynakları içinde en çok Sâkıb Dede’nin Sefîne-i Nefîse-i Mevlevîyye adlı eserine başvurmuştur. Sefine, Mevleviler arasında Menâkıbu’l-Ârifîn ile birlikte iki önemli eserden birisidir. Mevlevi ulularının ve çelebilerinin menkıbevi hayatları üzerine çeşitli ve zengin bilgilerin verildiği bu eserler, tezkireci için ilk kaynak olmuştur. Sefîne’nin dili ve üslûbu tezkireciyi etkilemiş, eserde yer alan ve gerçekçilikten uzaklaştıran çeşitli “kerametler ve menkıbeler” oradan alınmıştır. Mevlevi kaynakları arasında yer alan defterler, divanlar, menakıblar, mecmualar ve cerîdeler de tezkire için kaynak olmuştur. 

Esrâr Dede, tezkiresinde genel olarak tezkire geleneğine bağlı kalmış ve biçimce aynı yolu izlemiştir. Bununla birlikte bazı tezkirelerden daha fazla etkilenmiştir. Âşık Çelebi Tezkiresi’ndeki çevre etkenine önem verilmesi ve şairin bu açıdan incelenip tanıtılması Esrâr Dede’ye bir model olmuş ve o da şairi Mevlevi çevresi içinde inceleyip tanıtmıştır. Hasan Çelebi ve Sâlim'in tezkireleri münşiyane, uzun tamlamalı ve süslü üslûplarıyla Esrâr Dede’ye örnek olmuştur.  Sefîne ise saygılı, oldukça ağdalı, ağır bir üslûp özelliği ile etki etmiştir. Esrâr Dede, Sâkıb Dede’nin oldukça ağır ve süslü üslûbunu ve dilini, biraz daha sadeleştirerek kendisine örnek almıştır.

Esrâr Dede’nin şiirindeki dil anlayışı ile tezkiredeki dil anlayışı birbirinden farklıdır. Bütün tezkireye hâkim olan dil, konuşma dilinden uzak, bilim dili süsü verilmek amacıyla Mevlevi sözlüğünden seçilmiş kelimelerle yoğunlaştırılmıştır. Tezkireci Arapça ve Farsça kökenli kelimelere fazlaca yer vermiş; Türkçe kelimeler ise  genellikle bağlaç veya fiil görevindeki kelimelerle sınırlı kalmıştır.  Arapça kökenli kelimeler, tezkirecinin en çok kullandığı kelimelerdir. Türkçe kullanmanın doğal olarak gerektiği yerlerde bile Arapça kelimeler tercih edilmiştir: İhyânâ, makarrdur, tahrîr, elhak, fi’l-asl vb. Farsça kelimelere ise süslü anlatımlarda ve daha şairane üslûplarda yer verilmiştir.

Esrâr Dede, tezkiresinin üslûbunu Mevlevi ıstılahlarını açıklamak, latife başlığı açmak, sözlü ve yazılı Mevlevi kaynaklarında anlatılan hikâyelere yer vermek suretiyle zenginleştirmiştir.  "Celâl Ergûn" maddesinde “çelebi ile efendi” ayrıntılı biçimde anlatılmıştır. Âdem Dede ve Sâlih Zihnî Dede’de “lâtife” başlıkları açılmış ve üslûp anlatılan bir olayla süslenmiştir. Dervîş Ganem’de Mevlevilikte mahlas, Dervîş Sâhib’de “tekmil-i hizmet”, Şeyh Şifâyî Dede’de Mevlevilik üzerine bilgiler verilmiştir.

Tezkire, Mevlevi şairlerinin doğum yerleri ve yaşadığı çevreyi vermiş olmakla aynı zamanda Mevlevî coğrafyasının da çerçevesini çizmiştir. Bu coğrafya Mevlevihanelerin şiir, inşâ ve musıki ortamı yarattıkları dikkate alındığında bütün Osmanlı coğrafyasıdır ve Mevleviliğin de etki gücünü yansıtmaktadır. Tezkireci, şairlerin edebî kişilikleriyle ilgili bilgilerde diğer tezkireciler gibi bir yol izlemiştir. Mevlevi şairlerinin şiire başlamaları ve yetişmeleri genellikle Mevlevihanelerde olmuştur. Tezkire bu hususları somut bilgilerle açıklamıştır. Şairlerin mahlaslarını belirtme, eserleri, nazireler, şairliği gibi hususlar da yine Mevlevilik çevresinde incelenmiştir. Bütün bu edebî kişiliği ilgilendiren hususlarda tezkireci elbette nesnel olamamış, onları övgü ve takdir ifadeleriyle tanıtmıştır.

Esrâr Dede, tezkire yazma gibi geleneksel nesir diline ve üslûbuna vukufiyet isteyen bir sahada Şeyh Gâlib’in kendisinde gördüğü istidadı ispatlamıştır. Türkçe, Farsça ve Arapça kelime ve ibarelere vâkıf olan şair, bu dillerin kelimeleriyle tezkiresinin üslûbunu inşa etmiş ve  bunda da başarılı olmuştur.  Eserin bütünü göz önünde tutulduğunda geleneksel edebî nesir dili, Esrâr Dede Tezkiresi’nde de tezahür etmiştir. On iki yazma nüshası bilinen Tezkire'nin tenkitli metni İlhan Genç tarafından yayımlanmıştır (2000).

Şairin biyografisi için bk. "Esrâr Dede, Mehmed". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/esrar-dede-mehmed

Eserden Örnekler


Şâhidî Dede

Bâlâda terceme-i ‘aliyyeleri sebk iden Hudâyî Dede kuddise sırruhu cenâblarınun

Beyt

Şâhidî-i Mevlevîyem ‘ârifem gelsün beri

İsteyen sırr-ı Hudâyı ben Hudâyî-zâdeyem

Beyt-i şerîfleri mûcibince nahl-i nahîl ve halef-i cemîlleri olup nâm-ı mükerremleri İbrâhîm ve sekiz yüz yetmiş beş senesi pâ-nihâde-i sarây-ı şuhûd ve pîçîde-i gehvâre-i vücûd olmış. Kadem-i Hazret-i Îsâ Rûhu’llâhi ‘aleyhi’s-selamda bir tıfl-ı nâtık ve bir nev-resîde-i sâdık olup ekser leyâlîde vâlideleri gehvâresinde meşgûl-i ism-i celâl olduklarını istimâ’ iderler idi.

Endek sâle iken tahsîl-i cemî’-i ‘ulûm u fünûn idüp on sekiz yaşında iken diyârlarında kendülere ta’lîm idecek üstâd kalmayup Dârü’d-Devleye ve mahrûsa-i Burûsa’ya ‘azîmet eyleyüp az zamânda netîcetü’n-nasâyih-i ‘ulûm u fünûna vâsıl ve sahâyif-i tasavvurâtlarında mukaddime–i mahv u fenâ olmagla tokuz yüz senesinde Hazret-i Sultân Dîvânî kuddise sırruhu’s-Samedânî hizmet-i ‘âlîleriyle kâm-yâb ve tarîk-i Mevleviyye’de refte refte nazar-ı himmetleriyle bir şeyh-i sâhib-nisâb olmışlardur ki tafsîl-i kerâmât ü makâmâtları Sefîne-i Nefîse’de mestûrdur. Te’lifât-ı celîlelerinden Gülşen-i Esrâr ve Gülşen-i Vahdet ve Gülşen-i Tevhîd ve Dîvân-ı mürettebleri ve dahi nice resâ’il-i hakîkat-me’âbları olup Muğla’da pederleri tekyesinde mesned-nîşîn-i irşâd ve va’z u tezkîr ile meşgul iken tokuz yüz elli yedi târîhinde ziyâret-i türbe-i mukaddese-i Sultân Dîvânî kuddise sırruhu’n-nûrânî kadıyla Karahisâr’a teşrîf ve târîh-i mezbûrda intikâl buyurup cânib-i kadem-i mürşid-i ‘âlîlerinde medfûndur. Eş’âr-ı bedî’ü’l-âsârlarından medâyıh-i hizb-i Mevleviyye’yi hâvî ve bu gazelleri rişte-keş-i tastîr-i ahvâlleri kılındı.

Gazel

Ka’betü’l-‘uşşâk olupdur hânkâh-ı Mevlevî

Tâc-ı izz-i ser-firâzıdur külâh-ı Mevlevî


Hazret-i Monlâ Celâlü’d-dîn bir hünkârdur

Pîşvâ vü reh-nümâ vü pâdişâh-ı Mevlevî


Sıdk ile çün kim mürîd-i aşkdur yigrekdürür

Zâhid-i huşkun sevâbından günâh-ı Mevlevî


Hâlıka yol hulkun enfâsıncadur dir Mustafâ

Her tarîkun eşref ü a’lâsı râh-ı Mevlevî


Şâhidî esrâr-ı hûdur nâlesi nâyun velî

Gûş idüp eflâke irdi dûd-ı âh-ı Mevlevî (Genç 2000: 250-252).

Kaynakça


Aras, Namık Kemal (1987). Esrar Dede’nin Tezkire-i Şuara-yı Mevleviyyesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Ayan, Gönül (1993). "Esrâr Dede Tezkiresi'nde Mevlânâ Sevgisi". 7. Millî Mevlânâ Kongresi: Tebliğler. 3-4 Mayıs 1993. Konya: SÜ Araştırmaları Merkezi. 35-42.

Baykara, Rusuhi (1939-40). 18. Asır Şairlerinden Mehmed Esrar Dede, Hayatı, Tasavvufî Şahsiyeti ve Eserleri. Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Genç, İlhan (hzl.) (2000), Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviyye. Ankara: AKM Yay.

Horata, Osman (1998). Esrar Dede. Hayatı, Eserleri, Şiir Dünyası ve Divanı, Ankara: TC Kültür Bakanlığı Yay.

Kasır, H. Ali (1996), Esrar Dede, Hayatı, Edebî Kişiliği ve Divanının Karşılaştırmalı Metni. Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Kılıç, Filiz (2007). "Edebiyat Tarihimizin Vazgeçilmez Kaynakları: Şair Tezkireleri". Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 10: 543-564.

Atıf Bilgileri


Genç, İlhan. "TEZKİRE-İ ŞU'ARÂ-YI MEVLEVİYYE". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/tezkire-i-su-ara-yi-mevleviyye. [Erişim Tarihi: 24 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (ESRÂR DEDE) Esrâr Dede, Mehmed Prof. Dr. Osman HORATA
Görüntüle
2 MÜBÂREK-NÂME (ESRÂR DEDE) Esrâr Dede, Mehmed Prof. Dr. HİKMET ATİK
Görüntüle
3 FÜTÜVVET-NÂME-İ ESRÂR Esrâr Dede, Mehmed Doç. Dr. Erdoğan ULUDAĞ
Görüntüle
4 LÜGAT-i TALYÂN Esrâr Dede, Mehmed Prof. Dr. Osman HORATA
Görüntüle
5 MANZÛME-İ DURÛB-I EMSÂL (HIFZÎ) Hıfzî Dr. Öğr. Üyesi BAHANUR ÖZKAN BAHAR
Görüntüle
6 NA'T MECMÛ'ASI (HÜSEYİN AYVANSARÂYÎ) (Rıfat Kütük Şahsi Kütüphanesi) Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin Diğer Aybala Sena KÜTÜK
Görüntüle
7 DÎVÂN (KESBÎ /KİSBÎ) Kesbî/Kisbî, Kesbî Mehmed Efendi ismail Aksoyak
Görüntüle
8 TERCÜME-İ DURÛB-I EMSÂL-İ ARABİYYE (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullah Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
9 TERCÜME-İ LUTFU'T-TEDBÎR fî SİYÂSÂTİ'L-MÜLÛK (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
10 TERCÜME-İ EL-BERKU’L-YEMÂNÎ FÎ FETHİ’L-OSMÂNÎ (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
11 DÎVÂN (TEKİRDAĞLI AHMED LÜTFÎ) Lütfî, Ahmed Lütfî Efendi Diğer Ahmet Serdar Erkan
Görüntüle
12 MÜSTEVCEBÜ’L-HALÂS FÎ TEFSÎR-İ SÛRETİ’L-İHLÂS (TÂHİR, MEKKÎ-ZÂDE MEHMED) Tâhir, Mekkî-zâde Mehmed Tâhir Efendi (?/? – ö. 1128/1716) Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN
Görüntüle
13 AHSENÜ'L-HABER MİN KELÂMİ SEYYİDİ'L-BEŞER (VÂSIF, ŞA'BÂN-ZÂDE ABDULLÂH VÂSIF ÇELEBİ) Vâsıf, Şa'bân-zâde Abdullâh Vâsıf Çelebi Diğer Nükran ERBAŞ
Dr. Öğr. Üyesi Muhammed İkbâl Güler
Görüntüle
14 DÎVÂNÇE (ABDÎ / VASSÂF) Abdî (Vassâf), Abdullâh Efendi Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle