- Yazar Biyografisi (TEİS)
Rodosî-zâde Muhammed, Muhammed b. Muhammed Rodosî-zâde Ayasuluğlu - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Bardakçı
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Tercüme
- Türü/Formu:İlmî-Ansiklopedik Edebî Eser
- Yayın Tarihi:13/09/2022
TERCÜME-İ ACÂYİBÜ'L-MAHLÛKÂT VE GARÂYİBÜ'L-MEVCÛDÂT (RODOSÎ-ZÂDE MUHAMMED)
Kazvînî'nin eserinin tercümesiRodosî-zâde Muhammed, Muhammed b. Muhammed Rodosî-zâde Ayasuluğlu (d.?/?-ö. 1113/1701)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Rodosî-zâde Muhammed’in, Sürûrî’nin (ö. 969/1562) Tercüme-i Acâyibü’l-Mahlukât ve Garâyibü'l-Mevcûdât adlı yarım kalmış tercümesine yaptığı mütemmim. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’nın hocalığını yapan Muslihuddin Mustafa Sürûrî (d. 897/1491-92 - ö. 7 Cemâziyelevvel 969/13 Ocak 1562) öğrencisinin isteği üzerine, Ebû Yahyâ Cemâlüddîn Zekeriyyâ b. Muhammed b. Mahmûd el-Kazvînî (ö. 682/1283)’nin Acâyibü’l-Mahlûkât ve Garâyibü’l-Mevcûdât adlı eserini tercümeye başlamış, 27 Şevval 960/6 Ekim 1553 tarihinde şehzade Mustafa'nın katli dolayısıyla her şeyden elini çekmesinden ötürü eserini yarım bırakmıştır. Tercümesinin girişinde bu duruma dikkat çeken mütercim, sebeb-i tercüme içerisinde, “Acâibü’l-mahlûkât ve Garâibü’l-mevcûdât-nâm kitâb-ı celîlü’ş-şânın nısfına karîb mertebesini” bundan önce Sürûrî’nin tercüme ettiğini, ancak bazı engeller sebebiyle tercümesinin yarım kaldığını, Sultan IV. Mehmed (ö. 1104/1693)’in bu durumu öğrendiğinde yarım kalan tercüme işinin tamamlanması için emir verdiğini ve tercümenin kendisi tarafından “üslûb-ı mütercim-i sâbık üzre” tamamladığını söylemiştir.
Burada eserin sunulduğu padişah ile ilgili bir ayrıntı dikkati çekmektedir. Rodosî-zâde’nin, “...ibnü’s-sultân İbrâhîm Hân ibnü’s-sultân Ahmed Hân ... hazretlerinün ‘inân-ı ‘inâyetleri teşyîd-i mebânî-i fazl u itkân ve temhîd-i medâric-i ‘ilm ü irfân cihetine masrûf olmagın ‘Acâyibü’l-Mahlûkât ve Garâyibü’l-Mevcûdât nâm kitâb-ı celîlü’ş-şânun nısfına karîb mertebesini mukaddemâ Mevlânâ Sürûrî terceme idüp ba’zı ‘avâyık hasebiyle itmâmına muvaffak olmamağla terceme-i mezbûrenün nâkıs kaldugı manzûr-ı hümâyûnları oldukda itmâm olınması bâbında fermân-ı hümâyûnları sâdır olmagın…” şeklinde anlattığı bu süreçte ismi zikredilen Sultan İbrahim’in (ö. 1058/1648) oğlu Sultan II. Ahmed’in (ö. 1106/1695) saltanatı 1691-1695 yılları arasındadır. Rodosî-zâde’ye ait Tercüme-i Acâibü’l-Mahlûkât ve Garâibü’l-Mevcûdat’ın elimizdeki en eski tarihli nüshası ise Fransa Millî Kütüphanesi’nde olup 10 Recep 1096/12 Haziran 1685 tarihinde istinsah edilmiştir. Bu tarihte tahtta 1058/1648-1099/1687 yıllarında padişahlık yapan Sultan IV. Mehmed (ö. 1104/1693) oturmaktadır. Müstensihin o tarihte Osmanlı padişahı olan IV. Mehmed yerine Sultan II. Ahmed’den bahsetmesi ve onun saltanatı için dua etmesi kronolojiye uymayan bir durum ortaya çıkarmıştır. Bu bilgilere göre tercüme Sultan IV. Mehmed’in emriyle tamamlanmıştır. Bu durum Fransa Millî Kütüphanesi nüshasının dijital kopyası hazırlanırken de dikkate alınmış, tercümenin Sultan İbrahim’in oğlu Sultan IV. Mehmed için hazırlandığı belirtilmiştir.
Rodosî-zâde tercümesine, hamdele ve salvele ile başlamış ve sebeb-i tercüme anlatısıyla devam etmiştir. Sürûrî’nin bıraktığı yer olan “Bilâdü’z-Zenc” başlığıyla tercümeye başlamıştır. Bundan sonra; zelzelelerin oluşumu, dağların faydaları, “hurûf-ı teheccî tertîbi üzere” yeryüzünün önemli dağları ve özellikleri, nehirlerin oluşumu, “hurûf-ı mu’cem tertîbi üzere” dünyanın kimi önemli nehirleri ve bu nehirlerin acayiplikleri, yeryüzünde pınar (çeşme) ve kuyuların meydana gelme sebepleri, dünyanın meşhur pınarları ve kuyuları ile bunların özellikleri, cisimlerin taksimi ve meydana gelmesi, madenlerin oluşumu, ecsâd-ı seb’a (yedi cisim/altın, gümüş, bakır, demir, kalay, kurşun, hârsînî) ve bunların havassı, taşların oluşumu, “hurûf-ı mu’cem tertîbi üzere” kimi önemli taşlar ve bu taşların havasları, ecsâm-ı dühniyye (zîbak, kibrît, kîr/zift, nift, mûmiyâ, ‘anber), nebâtât, kimi meşhur ağaçlar ve havasları, bitkiler ve özellikleri, hayvânlar ve çeşitleri, insan, insanın psikolojik ve anatomik yapısını oluşturan unsurlar, cinler, çeşitleri ve özellikleri, binek ve yük hayvanları, deve, sığır, koyun, keçi vb. hayvanlar, yırtıcı hayvanlar, kuşlar, pire, karınca, akrep vb. zararlı böcekler, küçük hayvanlar ve “Hâtimetü’l-Kitâb” bölümünde az bulunan ve sûretleri garip hayvanlardan bahsedilerek tercüme tamamlanmıştır.
Eserin sekiz nüshası bilinmektedir. Tercüme üzerine Erol Çelik (2019) bir doktora tezi hazırlamıştır.
Eserden Örnekler
Fasl-ı Hâdî ‘Aşer: Ki çeşmeler ve kuyular tevellüdinde ve anlarun ‘acâyibindedür. [...] Ayn-ı Âzerbaycân: Tuhfetü’l-Garâyib sâhibi dir ki Âzerbaycân’da bir çeşme vardur ki su ol çeşmeden zâhir olup akdukdan sonra taş olur. Halk kerpiç kâlıbını alup ol çeşmenün suyından toldururlar. Azacuk sabr iderler kerpiç cirminde muhkem taş olur. Ayn-ı Ürd-ı Behişt: Ürd-ı Behişt Kazvîn köylerinden bir köydür. Ol köye üç fersah yirde bir çeşme vardur ki suyını insân içdükde ziyâde ishâl eyler. Ve ol suyun acâyib-i havâssındandur ki on rıtl mikdârı içilmek mümkindür. Fasl-ı bahârda Kazvîn ve sâ’ir etrâf-ı bilâd halkı ishâl içün ol suya giderler. Eger ol suyı Kazvîn’e getürseler hâssası zâ’il olur. Mü’ellif dir ki ehl-i Kazvîn’den istimâ’ eyledüm Kazvîn ile karye-i mezbûre miyânında bir nehr vardur ki ol suyı ol nehrden geçürdükden sonra hâssası bâtıl olur. Ayn-ı Ervend: Bu çeşme Sîstân'dadur ve bu çeşmenün suyında kamış biter. Ol kamışun su içinde olanı muhkem taş olur. Ve sudan taşra olanı kamış olur. Ayn-ı Ebülistân: Tuhfetü’l-Garâyib sâhibi dir ki İsferâyin ile Cürcân ortasında bir karye vardur ki ana Ebülistân dirler. Anda bir magâra vardur ol magârada bir çeşme vardur ki andan bir degirmen döndürecek su zâhir olur. Lâkin ba’zı vaktde ol su kesilür. Pes ol karye ehâlîsi cümle avret oglan cem’ olup sâzendeler peydâ idüp ol çeşmeye giderler. Ve anda çeng ü çegâne ve raks u hay u huy iderler. Su tekrâr cereyân eylemege başlar. Aynü’l-İskenderiyye: İskenderiyye’de bir meşhūr çeşmedür. Ol çeşmede bir nev’ sadef olur. Cüzâm marazına mübtelâ olan kimse ol sadefi bişürüp etini yir ve suyını içer. Bi-izni’llâhi te’âlâ ol marazdan halâs olur. Ol sadef anda her vaktde bulınur. Va’llâhu a’lem (Çelik 2019: 82-83).
Kaynakça
Bülbül Oğuz, Betül (2014). Süruri'nin Kitabü'l-'Acaibü'l-Garaib'i Üzerine Göstergebilimsel Bir İnceleme. Doktora Tezi. Manisa: Celal Bayar Üniversitesi.
Çelik, Erol (2019). Rodosî-zâde'nin Acâibü'l-Mahlûkât Tercümesi [İnceleme Metin Sözlük Tıpkıbasım]. Doktora Tezi. Uşak: Uşak Üniversitesi.
Kut, Günay (1985). "Türk Edebiyatında Acâibü’l-Mahlûkat Tercümeleri Üzerine". Beşinci Milletlerarası Türkoloji Kongresi İstanbul, 23-28 Eylül 1985: Tebliğler: II. Türk Edebiyatı. I. Cilt [II. Türk Edebiyatı]: 183-193.
Kut, Günay (1988). “Acâibü'l-Mahlûkât”. İslâm Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: TDV Yay. 315-317.
Rodosî-zâde Muhammed. Tercüme-i Acâibü’l-Mahlûkât ve Garâibü’l-Mevcûdât. Paris Bibliotique Nationale (1685). Suppl. Turc 1063.
Wüstenfeld, Ferdinand (1849). Zakarija Ben Muhammed Ben Mahmud el-Cazwini’s Kosmographie. [Zekeriyyâ b. Muhammed el-Kazvînî, ‘Acâ’ibü’l-mahlûkât]. Göttingen.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) | Mahmud Cemaleddin el-Hulvî | Diğer Özlem Şamlı |
Görüntüle | ||
2 | AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) | Za'îfî, Muhammed | Dr. Necmiye Özbek Arslan |
Görüntüle | ||
3 | KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) | Feyzî-i Kefevî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
4 | ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) | Iyânî, Cafer Iyânî Bey | Prof. Dr. Osman Ünlü |
Görüntüle | ||
5 | RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) | Kefevî, Hüseyin | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
6 | ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafa b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
7 | HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) | Mustafâ b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
8 | HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafâ bin Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
9 | TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) | Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
10 | KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) | Şikârî | Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür |
Görüntüle |