- Yazar Biyografisi (TEİS)
Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi - Madde Yazarı: Prof. Dr. MEHMET KIRBIYIK
- Eser Yazılış Tarihi:1272/1856
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Sulhıyye
- Yayın Tarihi:31/07/2021
SULH-NÂME-İ HÂLÎS (HÂLİS)
sulh-nâmeHâlis, Yûsuf Hâlis Efendi (d. 1220 /1805-06 - ö. 1300/1883)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Yûsuf Hâlis'in Kırım Savaşı'nı (4 Ekim 1853-30 Mart 1856) ve sonrasında yaşanan barış ortamını anlatan manzum eseri. 17 bentlik sulhiyye/sulh-nâme türünde bir müzdevic muhammestir. Bu türdeki şiirlerin daha çok kaside nazım şekliyle yazıldığı bilinse de Hâlis'in eserini muhammesle kaleme alması az görülen bir durumdur. Aruzun fe'ilâtün fe'ilâtün fe'ilâtün fe'ilün kalıbıyla yazılmıştır. Birinci bendin her mısraında, diğer bentlerin de son mısraında şükür, teşekkür, memnuniyet duygularıyla ilgili muhtevayı pekiştirecek şekilde "şükr olsun" redifi tekrar edilmiştir. Sulh-nâme-i Hâlis'te savaşların galibiyetle sonuçlansa bile sosyal, siyasi, ekonomik problemleri beraberinde getirdiği vurgulanmakta ve barışın faydaları ile barış ortamının sunduğu rahatlık, huzur, refah, güven dile getirilmektedir. Bu eser, Osmanlı Devleti ve müttefiklerinin zaferiyle sonuçlanan Kırım Savaşı'nı ve bu savaşın sonunda imzalanan Paris Barış Antlaşması'nı (30 Mart 1856) konu alırken şairin barışa karşı duyduğu özlem ve minnettarlığı da içermektedir.
Kırım Savaşı'nın hemen ardından telif edilen Sulh-nâme-i Hâlis'te savaş ve barışla ilgili birtakım benzetmelere, hükümlere, tespitlere yer verilmektedir. Birçok devletin etkilendiği Kırım Savaşı'ndan sonra dünyaya barışın hâkim olduğu, yeryüzünden matem ve gamın uzaklaştığı, atılan topların artık barışı müjdelediği, barış sayesinde cihanın "dört üstüne" zevk ettiği (mükemmel bir hayat yaşadığı) ifade edilmektedir. Sulh yaraya sürülen merheme, müzmin hastalığa şifa veren ilaca benzetilmektedir. Felekte uğursuzluğun sonunun gelip kutluluğun barışla başladığı mübalağalı bir şekilde anlatılmaktadır. Aydınlığı ifade eden kelimelerle işlenen barış, Allah'ın lütfunun tezahür etmesi, beklenmedik bir zamanda alınan müjde olarak nitelendirilmektedir. Karanlık gibi olumsuz manalara sahip kelime ve kavramlarla işlenen savaş ise vaveyla (çığlık), yeri göğü titreten deprem, devletlerin birbirini boğup yakması şeklinde tasvir edilmektedir. Kaza oku gibi aniden meydana çıkan savaşın sorumlusunun, kan dökücü cellada benzetilen felek olduğu kabul edilmektedir. Divan şiiri kelime ve kavramlar kadrosunda da bulunan Mirrih (Merih, Mars, Behram), savaşın sebebi gösterilmekte, gökyüzünde şafak vakti oluşan kızıllığın Mirrih tarafından dökülen kanlarla meydana geldiği hayal edilmektedir. Savaşta akan kanların birer nehir gibi denizlere ulaştığı tasavvur edilirken savaşın hem karada hem de denizlerde vuku bulduğu sezdirilmektedir.
Yeni edebiyatla ilgili düşünce, hamle ve hazırlıkların başladığı bir dönemde kaleme alınan Sulh-nâme-i Hâlis'te yer yer, methiye türündeki kasidelerde görülen padişah övgüsüne rastlanmaktadır. Sulhu imzalayan dönemin padişahı Abdülmecid (1839-1861) için minnettarlık duyguları dile getirilmekte, dualar edilmektedir. Devrin padişahının hiç beklenmeyen bir zamanda şevk meşalesi olan barışı sağlayarak insanlara sevinçler yaşattığı söylenmektedir. Abdülmecid'in herkesi eşit haklara kavuşturduğuna, savaşın tahrip ettiği, âdeta ceset hâline gelmiş ülkeyi (ceset-i mülk) "rûh-ı revân" gibi canlandırdığına temas edilmektedir. Onun "akl u idrâk u kemâlât"ta bir benzerinin bulunmadığına, ay ve güneşi bile okla vuracak kadar usta bir savaşçı olduğuna mübalağalı bir şekilde yer verilir.
Savaş ve barışın bazen gerçekçi bazen hayalî ve mübalağalı bir şekilde tasvir edildiği Sulh-nâme-i Hâlis'e genel olarak bakıldığında, kazanılan zaferin değil barışın övüldüğü ve savaş karşıtı bir tutumun sergilendiği görülmektedir. Muhammes nazım şekliyle yazılmış nadir müstakil eserlerden biri olan Yûsuf Hâlis'in bu eseri, hem dönemine göre yeni sayılabilecek siyasi ve hukuki gelişmelere hem de klasik Türk edebiyatında geçen şahıs, kavram, kozmik unsur gibi hususlara yer vermektedir.
Eser, 1272/1856'da nazmedilmiştir. Sulh-nâme-i Hâlis, matbu nüshasından hareketle bir inceleme ile birlikte tam metin olarak yayımlanmıştır (Kırbıyık 2012).
Şairin biyografisi için bk. "Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/halis-yusuf-halis-efendi
Eserden Örnekler
Feth u nusretle barış oldı hemân şükr olsun
Dünyeden mâtem ü gam gitdi amân şükr olsun
Yine âsâyişini buldu zamân şükr olsun
Topun âvâzeleri müjde-resân şükr olsun
Hele dört üstüne zevk etdi cihân şükr olsun
Girdi dört devlet ile Nemçe Rus’un arasına
Merhem-i sulhu hakîmâne sarup yarasına
Verdi dârû-yı şifâ illet-i hem-vâresine
Çâr-nâ-çâr felek gayrı bakıp çâresine
Nahsı tekmîl edip sa’d-ı kırân şükr olsun
Devlet-i İngltere Fransa ile Sardunya
Cümlesi etmiş iken askerini cenge fedâ
Çâr aktâr-ı cihân çağrır iken vâveylâ
Nâ-gehân eyledi Moskov ile sulhu imzâ
Anı temhîr edip şâh-ı cihân şükr olsun
...
Oldı idhâl hukûka milel-i bay u gedâ
Bahr-i in’âmı bütün kullarına oldı revâ
Âb-ı ihsânı kılıp teşne-dilânı irvâ
Ser-te-ser hep teba’a oldı yeniden ihyâ
Cesed-i mülke odur rûh-ı revân şükr olsun
Akl u idrâk ü kemâlâtda bulunmaz şebehi
Kuvvet-i mülheme-i nûr-ı celî pâdişehi
Urur attıklarını sehm-i sa’âdetle zehî
Darb eder konsa felekde hedef-i mihr ü mehi
Bu kadar ancak olur şevket ü şân şükr olsun
...
Barışık oldı şenlikleri sâkî sorma
Bâde sun ehl-i hased cânına değsin turma
Zevke bak geçdi geçen ne ise hûlyâ kurma
Dildeki yaram onuldı yine sen tuz urma
Ayş u işret kanı hânende kemân şükr olsun
Çarh-ı rakkâs şafakdan giyip al hâreleri
Raksa çıksın feleğin Zühre vü seyyâreleri
Çâr-gâh faslı çalıp elde uçar pâreleri
Fer vere târ-ı dile mihr ile meh-pâreleri
Gözler aydın diye hep halk-ı cihân şükr olsun
Sulhdur âlemi i’mâr ile âbâd eden
Halk ile servet ü sâmânını müzdâd eden
Cengdir devleti bî-hâsıl u berbâd eden
Gerçi askerlerini gavgadır üstâd eden
Neyse bu kâr u ziyân bitdi amân şükr olsun
Vatanın dâhiline geldi ilâcın sırası
Ceng ise yakı gibi sadra şifâdır yarası
Nîşteri kan akıdıp kalsa zararsız beresi
Sağlanıp buldı hayâtı deniz ile karası
Vefk-i dil-hâha göre döndi zamân şükr olsun
Kalmadı şerden eser hîç karada deryâda
Karadeniz Tuna Çerkes Anadol âzâde
Kimse inanmaz idi görse bunu rü’yâda
Kazanıp sulhı düvel nâm verip dünyâda
Hâlisâ şimdi cihân emn ü emân şükr olsun
(Kırbıyık 2012: 247-253).
Kaynakça
Kırbıyık, Mehmet (2012). “Sulh-nâme-i Hâlis’e Göre Kırım Savaşı”. III.Uluslararası Ukrayna’da Türkçe Konuşan Halklar Sempozyumu. 18-22 Eylül 2012 Kiev. 245-254.
Rahimguliyev, Bayram,(2007). Osmanlı Edebiyatında Dönüşümün Şiiri: Sulhiyyeler. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Bilkent Üniversitesi.
Yûsuf Hâlis, (yty), Sulh-nâme-i Hâlis.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | MİFTÂH-I LİSÂN (HÂLİS) | Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi | Prof. Dr. MEHMET KIRBIYIK |
Görüntüle | ||
2 | ŞEH-NÂME-İ OSMÂNÎ (HÂLİS) | Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi | Prof. Dr. MEHMET KIRBIYIK |
Görüntüle | ||
3 | KIYÂFET-NÂME-İ CEDÎDE (HÂLİS) | Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi | Prof. Dr. MEHMET KIRBIYIK |
Görüntüle | ||
4 | DİVANÇE (VÂZIH) | Mustafâ Vâzıh | Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN |
Görüntüle | ||
5 | MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) | İbrâhîm Zikrî | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle | ||
6 | ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ | Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi | Doç. Dr. Ramazan Ekinci |
Görüntüle | ||
7 | TARÎKÜ'L-İHTİSÂR | Nûrî, Osman Hanyevî | Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu |
Görüntüle | ||
8 | TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ | Mehmed Sabrî | Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz |
Görüntüle | ||
9 | RAVZ-I VERD | Şâkir, Ahmed Paşa | Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek |
Görüntüle | ||
10 | KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) | Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü | Diğer Öznur ÖZER |
Görüntüle | ||
11 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
12 | MEVLİD (ABDÎ) | Abdî | Doç. Dr. Hasan Kaya |
Görüntüle | ||
13 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Şarkîkarahisarlı | Dr. Hacer SAĞLAM |
Görüntüle |