SULH-NÂME-İ HÂLÎS (HÂLİS)
sulh-nâme
Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi (d. 1220 /1805-06 - ö. 1300/1883)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Yûsuf Hâlis'in Kırım Savaşı'nı (4 Ekim 1853-30 Mart 1856) ve sonrasında yaşanan barış ortamını anlatan manzum eseri. 17 bentlik sulhiyye/sulh-nâme türünde bir müzdevic muhammestir. Bu türdeki şiirlerin daha çok  kaside nazım şekliyle yazıldığı bilinse de Hâlis'in eserini muhammesle kaleme alması az görülen bir durumdur. Aruzun fe'ilâtün fe'ilâtün fe'ilâtün fe'ilün kalıbıyla yazılmıştır. Birinci bendin her mısraında, diğer bentlerin de son mısraında şükür, teşekkür, memnuniyet duygularıyla ilgili muhtevayı pekiştirecek şekilde "şükr olsun" redifi tekrar edilmiştir. Sulh-nâme-i Hâlis'te savaşların galibiyetle sonuçlansa bile sosyal, siyasi, ekonomik problemleri beraberinde getirdiği vurgulanmakta ve barışın faydaları ile barış ortamının sunduğu rahatlık, huzur, refah, güven dile getirilmektedir. Bu eser, Osmanlı Devleti ve müttefiklerinin zaferiyle sonuçlanan Kırım Savaşı'nı ve bu savaşın sonunda imzalanan Paris Barış Antlaşması'nı (30 Mart 1856) konu alırken şairin barışa karşı duyduğu özlem ve minnettarlığı da içermektedir. 

Kırım Savaşı'nın hemen ardından telif edilen Sulh-nâme-i Hâlis'te savaş ve barışla ilgili birtakım benzetmelere, hükümlere, tespitlere yer verilmektedir. Birçok devletin etkilendiği Kırım Savaşı'ndan sonra dünyaya barışın hâkim olduğu, yeryüzünden matem ve gamın uzaklaştığı, atılan topların artık barışı müjdelediği, barış sayesinde cihanın "dört üstüne" zevk ettiği (mükemmel bir hayat yaşadığı) ifade edilmektedir. Sulh yaraya sürülen merheme, müzmin hastalığa şifa veren ilaca benzetilmektedir. Felekte uğursuzluğun sonunun gelip kutluluğun barışla başladığı mübalağalı bir şekilde anlatılmaktadır. Aydınlığı ifade eden kelimelerle işlenen barış, Allah'ın lütfunun tezahür etmesi, beklenmedik bir zamanda alınan müjde olarak nitelendirilmektedir. Karanlık gibi olumsuz manalara sahip kelime ve kavramlarla işlenen savaş ise vaveyla (çığlık), yeri göğü titreten deprem, devletlerin birbirini boğup yakması şeklinde tasvir edilmektedir. Kaza oku gibi aniden meydana çıkan savaşın sorumlusunun,  kan dökücü cellada benzetilen felek olduğu kabul edilmektedir.  Divan şiiri kelime ve kavramlar kadrosunda da bulunan Mirrih (Merih, Mars, Behram), savaşın sebebi gösterilmekte, gökyüzünde şafak vakti oluşan kızıllığın Mirrih tarafından dökülen kanlarla meydana geldiği hayal edilmektedir. Savaşta akan kanların birer nehir gibi denizlere ulaştığı tasavvur edilirken savaşın hem karada hem de denizlerde vuku bulduğu sezdirilmektedir.  

Yeni edebiyatla ilgili düşünce, hamle ve hazırlıkların başladığı bir dönemde kaleme alınan Sulh-nâme-i Hâlis'te  yer yer, methiye türündeki kasidelerde görülen padişah övgüsüne rastlanmaktadır. Sulhu imzalayan dönemin padişahı Abdülmecid (1839-1861) için minnettarlık duyguları dile getirilmekte, dualar edilmektedir. Devrin padişahının hiç beklenmeyen bir zamanda şevk meşalesi olan barışı sağlayarak insanlara sevinçler yaşattığı söylenmektedir. Abdülmecid'in herkesi eşit haklara kavuşturduğuna, savaşın tahrip ettiği, âdeta ceset hâline gelmiş ülkeyi (ceset-i mülk) "rûh-ı revân" gibi canlandırdığına temas edilmektedir. Onun "akl u idrâk u kemâlât"ta bir benzerinin bulunmadığına, ay ve güneşi bile okla vuracak kadar usta bir savaşçı olduğuna mübalağalı bir şekilde yer verilir. 

Savaş ve barışın bazen gerçekçi bazen hayalî ve mübalağalı bir şekilde tasvir edildiği Sulh-nâme-i Hâlis'e genel olarak bakıldığında, kazanılan zaferin değil barışın övüldüğü ve savaş karşıtı bir tutumun sergilendiği görülmektedir. Muhammes nazım şekliyle yazılmış nadir müstakil eserlerden biri olan Yûsuf Hâlis'in bu eseri,  hem dönemine göre yeni sayılabilecek siyasi ve hukuki gelişmelere hem de klasik Türk edebiyatında geçen şahıs, kavram, kozmik unsur gibi hususlara yer vermektedir.

Eser, 1272/1856'da nazmedilmiştir. Sulh-nâme-i Hâlis, matbu nüshasından  hareketle bir inceleme ile birlikte tam metin olarak yayımlanmıştır (Kırbıyık 2012).

Şairin biyografisi için bk. "Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/halis-yusuf-halis-efendi 

Eserden Örnekler


Feth u nusretle barış oldı hemân şükr olsun

Dünyeden mâtem ü gam gitdi amân şükr olsun

Yine âsâyişini buldu zamân şükr olsun

Topun âvâzeleri müjde-resân şükr olsun

Hele dört üstüne zevk etdi cihân şükr olsun


Girdi dört devlet ile Nemçe Rus’un arasına

Merhem-i sulhu hakîmâne sarup yarasına

Verdi dârû-yı şifâ illet-i hem-vâresine

Çâr-nâ-çâr felek gayrı bakıp çâresine

Nahsı tekmîl edip sa’d-ı kırân şükr olsun


Devlet-i İngltere Fransa ile Sardunya

Cümlesi etmiş iken askerini cenge fedâ

Çâr aktâr-ı cihân çağrır iken vâveylâ

Nâ-gehân eyledi Moskov ile sulhu imzâ

Anı temhîr edip şâh-ı cihân şükr olsun

...

Oldı idhâl hukûka milel-i bay u gedâ

Bahr-i in’âmı bütün kullarına oldı revâ

Âb-ı ihsânı kılıp teşne-dilânı irvâ

Ser-te-ser hep teba’a oldı yeniden ihyâ

Cesed-i mülke odur rûh-ı revân şükr olsun


Akl u idrâk ü kemâlâtda bulunmaz şebehi

Kuvvet-i mülheme-i nûr-ı celî pâdişehi

Urur attıklarını sehm-i sa’âdetle zehî

Darb eder konsa felekde hedef-i mihr ü mehi

Bu kadar ancak olur şevket ü şân şükr olsun

...

Barışık oldı şenlikleri sâkî sorma

Bâde sun ehl-i hased cânına değsin turma

Zevke bak geçdi geçen ne ise hûlyâ kurma

Dildeki yaram onuldı yine sen tuz urma

Ayş u işret kanı hânende kemân şükr olsun


Çarh-ı rakkâs şafakdan giyip al hâreleri

Raksa çıksın feleğin Zühre vü seyyâreleri

Çâr-gâh faslı çalıp elde uçar pâreleri

Fer vere târ-ı dile mihr ile meh-pâreleri

Gözler aydın diye hep halk-ı cihân şükr olsun


Sulhdur âlemi i’mâr ile âbâd eden

Halk ile servet ü sâmânını müzdâd eden

Cengdir devleti bî-hâsıl u berbâd eden

Gerçi askerlerini gavgadır üstâd eden

Neyse bu kâr u ziyân bitdi amân şükr olsun


Vatanın dâhiline geldi ilâcın sırası

Ceng ise yakı gibi sadra şifâdır yarası

Nîşteri kan akıdıp kalsa zararsız beresi

Sağlanıp buldı hayâtı deniz ile karası

Vefk-i dil-hâha göre döndi zamân şükr olsun


Kalmadı şerden eser hîç karada deryâda

Karadeniz Tuna Çerkes Anadol âzâde

Kimse inanmaz idi görse bunu rü’yâda

Kazanıp sulhı düvel nâm verip dünyâda

Hâlisâ şimdi cihân emn ü emân şükr olsun

(Kırbıyık 2012: 247-253).

Kaynakça


Kırbıyık, Mehmet (2012). “Sulh-nâme-i Hâlis’e Göre Kırım Savaşı”. III.Uluslararası Ukrayna’da Türkçe Konuşan Halklar Sempozyumu. 18-22 Eylül 2012 Kiev. 245-254.

Rahimguliyev, Bayram,(2007). Osmanlı Edebiyatında Dönüşümün Şiiri: Sulhiyyeler. Yüksek Lisans Tezi. Ankara:  Bilkent Üniversitesi.

Yûsuf Hâlis, (yty), Sulh-nâme-i Hâlis.

Atıf Bilgileri


KIRBIYIK, MEHMET. "SULH-NÂME-İ HÂLÎS (HÂLİS)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/sulh-name-i-halis-halis. [Erişim Tarihi: 21 Mayıs 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 MİFTÂH-I LİSÂN (HÂLİS) Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi Prof. Dr. MEHMET KIRBIYIK
Görüntüle
2 ŞEH-NÂME-İ OSMÂNÎ (HÂLİS) Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi Prof. Dr. MEHMET KIRBIYIK
Görüntüle
3 KIYÂFET-NÂME-İ CEDÎDE (HÂLİS) Hâlis, Yûsuf Hâlis Efendi Prof. Dr. MEHMET KIRBIYIK
Görüntüle
4 DİVANÇE (VÂZIH) Mustafâ Vâzıh Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN
Görüntüle
5 MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) İbrâhîm Zikrî Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
6 ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi Doç. Dr. Ramazan Ekinci
Görüntüle
7 TARÎKÜ'L-İHTİSÂR Nûrî, Osman Hanyevî Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu
Görüntüle
8 TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ Mehmed Sabrî Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz
Görüntüle
9 RAVZ-I VERD Şâkir, Ahmed Paşa Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek
Görüntüle
10 KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü Diğer Öznur ÖZER
Görüntüle
11 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
12 MEVLİD (ABDÎ) Abdî Doç. Dr. Hasan Kaya
Görüntüle
13 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Şarkîkarahisarlı Dr. Hacer SAĞLAM
Görüntüle