- Yazar Biyografisi (TEİS)
T. Abdi - Madde Yazarı: Araş. Gör. Dr. Gülçin Oktay Erkoç
- Eser Yazılış Tarihi:1290/1873
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Roman
- Yayın Tarihi:03/08/2021
SEYR-İ SERVİNAZ (T. ABDİ)
romanT. Abdi (d. ? - ö. ?)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Hayatı hakkında kesin bir bilgiye rastlanmayan T. Abdi’nin eseri. Eser, yazarın bilinen ilk romanı olan Sergüzeşt-i Kalyopi’nin sonunda müjdelenmiştir. 172 sayfalık eserin on bir bölümden oluşacağı söylenir ancak mektuplarla birlikte sayıldığında toplam yedi başlıktan oluşur. Eserin ön sözünde yazar, dönemin padişahını kısaca övdükten sonra telif ve tercüme olarak pek çok eserin yayımlanmasını takdirle karşılar. Bu sebeple kendisinin de vatan evlatlarına bir hatıra bırakmak amacıyla Arabistan’da geçen ve Servinaz adıyla anılan meşhur bir hikâyeyi yazacağını belirtir. Yazarın asıl amacı ise Servinaz hikâyesi üzerinden okuyucularına doğruluk ve dürüstlüğün erdemini anlatmaktır.
Roman, Arabistan’da vali olan Server Bey ile esir Servinaz arasındaki ayrılıklarla dolu aşk hikâyesini anlatır. Server Bey, idaresindeki şehirleri gezerken bir esir pazarında satılan Servinaz’ı görür ve kızın güzelliğine hayran kalır. Bunun üzerine Server Bey, Servinaz’ı satın alıp annesinin hizmetine verir. Servinaz güzelliği ve iyi ahlâkı sayesinde kısa sürede kendisini sevdirir ve Server Bey’in sarayında aldığı eğitim sonucunda şehirli bir kızdan ayırt edilemeyecek kadar bilgili ve görgülü bir hâle gelir. Bir süre sonra da Server Bey Servinaz ile evlenir. İki âşık, mutlu bir şekilde yaşarken gelen bir haber bu mutluluğu sekteye uğratır. Haber padişahtandır ve civardaki bir hükümdarla girilen savaş dolayısıyla Server Bey adamlarıyla birlikte cepheye çağrılmaktadır. Server Bey memleketin işlerini güvendiği adamlarından biri olan Cafer’e bırakır. Ancak Cafer’in Servinaz’da gözü vardır ve Bey gittikten sonra Cafer, Servinaz’ı elde etmek için türlü oyunlar çevirmeye başlar. Sonunda Cafer, Server Bey’i yazdığı mektuplar aracılığıyla Servinaz’ın iffetsiz olduğuna inandırır. Hatta hamile olan Servinaz’ın karnındaki çocuğun da genç âşığından olduğunu iddia eder. Bu mektuplara inanan Server Bey, Servinaz’ın önce hapsedilmesi sonra da doğan çocuğu ile birlikte katledilmesi emrini verir. Cafer, Servinaz’a bu cezadan kurtulmanın tek yolunun kendisi ile beraber olması olduğunu söylese de Servinaz bu teklifi kabul etmez. Servinaz ve çocuğu katledilecekleri yere götürüldüklerinde ise cellatlar bu ana oğula acır ve bir daha halkın arasına karışmamaları şartıyla onları serbest bırakırlar. Cafer’e ise Servinaz’ın ve çocuğunun katledildiği haberini veren cellatlar, delil olarak da bir köpeğin gözlerini sunarlar. Çocuğu ile birlikte ormana sığınan Servinaz, burada tam yedi yıl geçirir. Bu süre içerisinde Servinaz bir mağarada yaşar, çocuğunu geyikler emzirir, avlanır ve hayatta kalmaya çalışır. Server Bey ise savaştan döndüğünde karısının masum olduğunu geride bıraktığı mektuplardan anlar. Büyük bir pişmanlık duyan Server Bey, bir gün avlanırken tesadüfen Servinaz ile karşılaşır. Bu sevinçli olay üzerine Server Bey karısı ile çocuğunu saraya götürür ve açları doyurup halka hediyeler dağıtır. Servinaz’ın yaşadığı mağaranın üzerine bir hayrat hane inşa edilirken Cafer de sürgüne gönderilir.
Servinaz’ın oğlu ile ormanda geçirdiği sürenin anlatıldığı kısımlar ise eseri geleneksel halk hikâyelerine yaklaştırır. Zaten T. Abdi de eserin ön sözünde dilden dile anlatılan bir hikâyeyi yazıya geçireceğini söyleyerek bu konuda bir bilgi verir. Bu kısımlarda Servinaz oğlunu oylamak için çeşitli hikâyeler anlatır. 107 ve 152. sayfalar arası iç içe geçen bu hikâyeler hem T. Abdi’nin halk hikâyeleri geleneğinden kopamayıp modern bir roman ortaya koyamamasını hem de okuyucuya vaat ettiği on bir bölümü tamamlama çabasını gösterir. Ancak eser içinde yazarın yer yer karakterlerin iç konuşmalarına ve mektup tekniğine yer vermesi az da olsa Seyr-i Servinaz’ın modern romanlara benzetilme çabasını gösterir.
1290/1873 yılında yayımlanan eserin yayın yeri hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Eser, bugüne kadar Latin harflerine aktarılmamış olup hakkında müstakil bir çalışma da yapılmamıştır. Sergüzeşt-i Kalyopi hakkında yapılan bir yüksek lisans tezinde ise az da olsa Seyr-i Servinaz’a değinilir (Doğan 2019). Gonca Gökalp Alpaslan da Seyr-i Servinaz’daki namus ve dürüstlük vurgusuna ve iç içe anlatı geleneğine değinerek eseri Sergüzeşt-i Kalyopi’deki macera atmosferinden ayrı bir yere koyar (2002: 44, 146). Bunların dışında rastlanan bilgiler eserin yazarı ve yayımlanma tarihinden ibarettir.
Eserden Örnekler
“Sâye-i maârif-vâye-i hazret-i mülûkânede terakki etmekte olan ulûm ve fünûn semere-i müstahsenesinden olarak nükte-şinâsân ve dânişverân-ı asrın telif ve tercümesine muvaffak ola geldikleri kütüb-i nefise ve resâ’il-i mu’teberenin mütâlaası bu misillü zevât haklarında teşekkürümüzü mûcib ve şevk-i derûnumuzu müstevcib olmuş olmakla âcizleri dahi min-gayr-i had ebnâ-yı vatana bir hizmet ve yadigâr olmak üzere zamân-ı kadîmde Arabistan ülkesinde vukû’a gelmiş ve Servinâz ismiyle şöhret bulmuş olan nadirü’l-emsâl bir vak’a-yı hayretfezânın hikâyesine cür’et ve bu bâbda vukû’ bulacak hatamızın dâmen-i aff ile setr buyurulması temennisiyle bu hikâyenin on bir cüze bittaksim haftada bir nüshası tab’ının ve neşrine mübâderet kılındı ve bundan matlab ve maksad-ı aslî ise mütâlaasına rağbet buyuran zevâtın bu vecihle dahi şu âlem-i şühûdda vukû’-yâfte olan hiyel ü desâis üzerine iffet ve istikâmetin akıbetkâr-ı galebe ve kal’a-yı fitne ve desîse burcuna fütûhât sancağını rekzedeceğini ikan ve iz’ân eylemeleri niyet-i âcizânesinden ibarettir (Ve billâhi’t-tevfîk)” (T. Abdi 1290/1873: 2-3).
“Ey Cafer, şu arzûsunda bulunduğun bir kaç saniyelik vuslat için önünde ne azîm ve muhâtaralı tehlikeler vardır bu kadar dehşet-âmiz tehlikeler arasında sevdiğine kavuşmak muvaffak dahi olsan hissedeceğin o cüz’î zevk ü safâyı korku zehri bozup mahvedecek değil midir, vâkı’a hükm-i tabîat-ı beşer iktizâsınca korku ve tehlikenin vuslatın daha ziyâde tatlı olmasına mu’âveneti dahi olur ise de bu husûs mukaddemce yek-diğerinin hüsn-i rızâsını tahsîl etmiş olanlar haklarındadır, sen ise daha ma’şûka olacağın ne efkârda bulunduğu hakkında cüz’î kesb-i ma’lûmat bile edememiş olduğunla beraber veliü’n-ni’metin olan bir zâtın zevcesi, zevcinin hasretinden döktüğü yaşlar ile dîdeleri giryân ve ciğeri büryân olup durur iken onun vuslatına hâhişker bulunmaklığın bir hatâ-yı azîmdir, gel şu sevdâdan vazgeç alâka uykusunda gördüğün şu ru’yânın netîcesi ihtimâldir ki pek vahîmdir” diyerek işbu niyet-i nâ-lâyıkasından ferâgat ve nedâmetle yavaş yavaş dolaptan çıktı.” (T. Abdi 1290/1873: 23-24).
Kaynakça
Doğan, Abdullah (2019). Modern Anlatı Talebine Bir Cevap: Sergüzeşt-i Kalyopi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi.
Gökalp Alpaslan, Gonca (2002). XIX. Yüzyıl Yazılı Anlatılarında Sözlü Kültür Etkileri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
T. Abdi (1290/1873). Seyr-i Servinaz. İstanbul.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | BAHRİYELİLERE MEKTUP (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
2 | MA‘LÛMU İ‘LÂM (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
3 | ELCEZİRE MEKTUPLARI (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
4 | NAMIK KEMAL (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
5 | SERGÜZEŞT-İ KALYOPİ (T. ABDİ) | T. Abdi | Araş. Gör. Dr. Gülçin Oktay Erkoç |
Görüntüle | ||
6 | MURAD BEY (SÜLEYMAN NAZİF) | Süleyman Nazif | Diğer Mert KIZILASLAN |
Görüntüle | ||
7 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
8 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
9 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
10 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
11 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
12 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
13 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
14 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
15 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
16 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |