- Yazar Biyografisi (TEİS)
Fâ'iz, Yirmisekiz Çelebi Süleyman Ağa-zâde Mehmed Fâ'iz/Fâyiz Efendi - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Can ŞAHİN
- Eser Yazılış Tarihi:1721
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:18. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Sefaretname
- Yayın Tarihi:21/03/2022
SEFÂRET-NÂME-İ FRANSA (FÂ'İZ)
Fransa sefaretnamesiFâ'iz, Yirmisekiz Çelebi Süleyman Ağa-zâde Mehmed Fâ'iz/Fâyiz Efendi (d. ?/? - ö. 14 Muharrem 1144/19 Temmuz 1731)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Osmanlı tarihindeki kırkı aşkın sefaretname içinde en çok tanınanı (Rado 2008: 94) olan ve Yirmisekiz Çelebi Süleyman Ağa-zâde Mehmed Fâ'iz (d. ?/? - ö. 1144/1731) tarafından kaleme alınan eser. Yirmisekiz Mehmed Çelebi olarak tanınan müellif, III. Ahmed zamanında Damat İbrahim Paşa tarafından, Pasarofça görüşmelerinde ikinci sözcü olarak katılması sebebiyle 1721'de iki devlet arasındaki ilişkileri geliştirme ve Fransa medeniyetini inceleme amacıyla "Fevkalâde Büyükelçi" sıfatıyla Paris’e gönderilmiştir (Lewis 2011: 65). Çelebi Mehmed'e, ayrıca Kudüs’teki Katolik rahiplerin Kamame (Saint-Sepulcre) işlerine karışmaları yüzünden ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözme, Malta şövalyelerinin tutsak ettikleri Türk leventlerinin salıverilmelerini sağlama gibi görevler de verilmiştir (Akıncı 1973: 13).
Beraberinde divan kâtibi oğlu Mehmet Said Efendi ve dört yüz kişiye varan elçilik görevlileriyle beraber Fransız elçiliğinin temin ettiği tüccar kalyonuyla 7 Ekim 1720’de yola çıkan Mehmed Çelebi ve maiyetindekiler, kırk altı günlük bir yolculuktan sonra 21 Kasım 1720’de Fransa’nın Toulon şehrine ulaşır ve burada gösterişli bir törenle karşılanırlar ve görüşmelerini bitirdikten sonra da 3 Ağustos 1721’de Paris’ten hareket edip 8 Ekim’de İstanbul’a dönerler (Akıncı 1973: 13). Yirmisekiz Çelebi, İstanbul'dan ayrıldığı günden dönüşüne kadar olan hatıra ve intibalarını kendine has zarif ve orijinal üslubuyla kaleme alır ve Sefâretnâme'sini III. Ahmed ve Damat İbrahim Paşa’ya takdim eder (Uçman 1975: 1).
Yirmisekiz Çelebi'nin Fransa Sefâret-nâmesi'nde, İstanbul'dan yola çıkışından başkent Paris'e ulaşana dek karşılaştığı olaylardan; Tuileries Sarayı'nda Kral XV. Louis tarafından karşılanması ve kendileri adına yapılan karşılama törenlerinden; çeşitli şehirlere yaptığı ziyaretlerden, Kral ile birlikte katıldığı davet ve törenlerden, gördüğü mimari yapılardan, ilmî buluşlardan ve Paris'ten İstanbul'a dönüşüne kadar yaşadıklarından bahsedilir. Çelebi, operadan resim sergilerine kadar birçok etkinliğe katılır. Paris Tıbbiyesini, rasathaneyi, kiliseleri, kaleleri, sarayları, şatoları, fabrikaları, ormanları ve hayvanat bahçelerini de ziyaret eder. Bütün bu ziyaretlerde Batı’nın kurumlarını yakından tanımaya çalışır ve uygulanabilir bir medeniyet projesinin imkânlarını araştırır (Lewis 2000: 129). Çelebi, Türkiye’de eşi olmayan gösterişli eserler karşısında ağırbaşlılığını muhafaza etmiş, bunları yapılabilir şeyler olarak takdirle karşılamıştır (Rado 2008: 3). Osmanlı aydını Batı medeniyetini, özellikle bu medeniyetin üstün taraflarını ilk defa onun kaleminden öğrenmiştir. Çelebi’nin Sefâret-nâme'si, tabiatıyla o medeniyetin dayandığı temelleri değil sadece dış görünüşünü yansıtır. Gördüğü bazı yerler karşısında şaşkınlığını ve hayranlığını gizleyemez (Okay 2005: 14). Müellif, eserine âdeta bütün Fransa’yı sığdırır. Hiç bir kitap Türklerin Garplılaşma tarihinde bu küçük sefaretname kadar mühim yer tutmaz (Tanpınar 1988: 44).
Çelebi'nin yanında Paris’e götürdüğü oğlu Said Mehmed Efendi, orada basımevlerini gezmiş, ayrıntılı bilgiler toplamış, İstanbul’a döndükten sonra da İbrahim Müteferrika ile ortak ilk matbaayı kurmak için harekete geçmiştir (Tanpınar 1976: 43). Bu sebeple Osmanlı’da matbaa ile ilgili gelişmelerde Yirmisekiz Mehmet Çelebi ve oğlunun büyük etkilerinin bulunduğu anlaşılmaktadır (Berkes 2002: 56-57). Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin ülkeye dönmesinin hemen sonrasında, onun getirttiği planlara göre inşa edilen yapılarda Fransız mimarisinin tesirlerinin görülmeye başlanması, süslemede barok ve rokoko tarzlarının ortaya çıkması bunu açıkça göstermektedir (Tanpınar 1976: 92). Padişah ve damadı da, İstanbul’da bir Versailles sarayı vücuda getirmek için Kâğıthane deresi civarında Sadabad adını verdikleri yerde saray inşaatına başlamışlardır (Perin 1946: 25). Avrupa etkisi sadece mimariyle sınırlı kalmamış zaman içinde hayatın diğer alanlarına da sirayet etmiştir (Tanpınar 1976: 92). Çelebi’nin ziyaretinin, Avrupa'da ‘Turquerie’ denen ve giyim modasından resme, mimarlıktan müziğe pek çok alanda etkili olan Türk modasının doğuşunda önemli rolü olduğu kabul edilir. Mozart’ın, Çelebi’nin Paris’i ziyaretinden neredeyse yarım yüzyıl sonra bestelediği Saraydan Kız Kaçırma, Türk Marşı ve başka ‘alla turca’ eserleri, bu modadan beslenen sanat eserlerinin en meşhurlarındandır (Rado 2008: 95).
Fransa Sefâret-nâmesi'nin 5 İstanbul'da, 6'sı da yurt dışında olmak üzere toplam 11 âdet yazma ve birçok matbu nüshası mevcuttur (Unat 1968: 57-58). 1722-23 yıllarında Çelebi Mehmed Efendi hayattayken yazılmış bir nüshası, Köprülü Kütüphanesi'nin 202 numarasında kayıtlı bir cilt içinde diğer üç risale ile birlikte mevcuttur (Unat 1968: 57). Fransa Sefaretnamesi, ilk olarak 1757'de Galland tarafından Fransızcaya tercüme edilmiş (Karal 1999: 19) ve Rado (1970, 2008), Uçman (1975), Akyavaş (1993), Tuncer (1987) tarafından sadeleştirelerek yayımlanmıştır.
Yazarın biyografisi için bk. “Fâ'iz, Yirmisekiz Çelebi Süleyman Ağa-zâde Mehmed Fâ'iz/Fâyiz Efendi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/faiz-yirmisekiz-celebi-suleyman
Eserden Örnekler
Paris şehrine mahsus bir oyun var imiş. Opare derler imiş. Acaip sanatler gösterirmiş. Ol şehre mahsus imiş. Şehrin kibarları varırlar, Vasi dahi ekseriya varır, Kral bile ara sıra gelir imiş. Bir gün bizi Vasi Merşal davet eyledi. Anı seyre gidecek olduk. Vasinin sarayına bitişik bir yere vardık. Ol saray mahsus Opare için yapılmış. Rütbesine göre herkesin mahsus oturacak yerleri var.
Bizi kralın oturduğu yere götürdüler. Kırmızı kadife ile döşenmiş idi. Vasi Merşal dahi gelmiş, yerinde otururdu. Her taraf erkek ve kadın ile baştan başa dolmuş idi. Ve yüzden fazla çeşitli saz hazır idi.
Akşama bir saat var idi. Her tarafı kapalı olmakla birkaç yüz balmumu ve bîllur avizelerle hesapsız mumlar yanmış idi. Ol mahal ziyade tekellüflü yapılmış olup cümle trabzanları ve direkleri ve dört yanı ve tavanı halkârî olup ve gelen kadınlar ipekli kumaşlara ve cevahirlere gark olmuş bulunup mumların alevinden öyle bir şaşırtıcı parlaklık meydana gelmiş ki, tâbir olunmaz.
Önümüzde, sazendelerin olduğu mahalde, işlemeli bir büyük perde asmışlardı. Tamam yerleşildikten sonra birden bire ol perde kaldırılup ardından bir büyük saray zuhur eyledi. Sarayın avlusunda oyuncular kendilerine mahsus elbiseleriyle ve yirmi kadar peri yüzlü kız pırıl pırıl taşlı elbise ve fistanlariyle meclise tekrar parıltılar salup sazlar dahi hep birden nameye giriştiler. Bir müddet raks olunup sonra opâreye başladılar.
Bunun aslı bir hikâyeyi canlı göstermek. Her hikâyeyi bir kitap edüp basmışlar. Hepsi otuz kitap olmuş. Her birinin adı var. Her mecliste bir başka hikâyeyi henüz oluyormuş gibi gösterdiler.
Bizim olduğumuz mecliste bir padişah var imiş. Bir başka padişahın kızına âşık olup istemiş. Amma kızı dahi bir başka padişahın oğluna âşık imiş. Aralarında geçen halleri ayni ile gösterdiler. Meselâ padişah kızın bahçesine varacak oldu. Önümüzdeki saray bir anda kaybolup yerinde bir bahçe zuhur etti ki limon ve turunç ağaçlariyle dolu idi.
Ve bir vakit oldu ki, dua için kiliseye varacak oldu. Ol bahçe yerinde gerçekten bir büyük kilise peyda oldu. Aralarını soğutmak ve ayırmak için sihirbaza müracaat iktiza edüp türlü türlü sihirler gösterüp ateş oyunları ettiler. Ve atlu ve piyade asker ile cenkler gösterdiler, gökten bulut ile âdemler inüp ve yerden âdemler uçurdular. (Rado 2008: 52-55)
Kaynakça
Akıncı, Gündüz (1973). Türk Fransız Kültür İlişkileri (1071-1859), Başlangıç Dönemi. Ankara: Sevinç Matbaası.
Beynun Akyavaş (1993). Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin Fransa Sefaretnamesi. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.
Berkes, Niyazi (2002). Türkiye’de Çağdaşlaşma. İstanbul: Yapı Kredi Yay.
Karal, Enver Ziya (1999). “Tanzimat’tan Evvel Garplılaşma Hareketleri”. Tanzimat I, İstanbul: MEB Yay. 13-30.
Lewis, Bernard (2011). Modern Türkiye’nin Doğuşu, 5. bs. (çev: Boğaz Babür Turna). Ankara: Arkadaş Yay.
Lewis, Bernard (2000). Müslümanların Avrupa’yı Keşfi. (çev. İhsan Durdu), İstanbul.
Okay, Orhan (2005). Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Dergâh Yay.
Perin, Cevdet (1946). Tanzimat Edebiyatında Fransız Tesiri. İstanbul: Pulhan Matbaası.
Şevket Rado (1970). Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Fransa Seyahatnamesi. İstanbul: Hayat Tarih Mecmuası Yay.
Rado, Şevket (2008). Paris’te Bir Osmanlı Sefiri, Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Fransa Seyahatnamesi. 2. bs., İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yay.
Tanpınar, Ahmet Hamdi (1988). 19. Asır Türk Edebiyat Tarihi. İstanbul: Pulhan Matbaası.
Hüner Tuncer (1987). Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin Fransa Sefaretnamesi. Belleten, 131-151.
Uçman, Abdullah (1975). Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi Paris Sefaretnamesi. Kutupyıldızı Kitaplığı.
Unat, Faik Reşid (2008). Osmanlı Sefirleri ve Seyahatnameleri. (hzl. Bekir Sıtkı Baykal). Ankara: TTK Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | MANZÛME-İ DURÛB-I EMSÂL (HIFZÎ) | Hıfzî | Dr. Öğr. Üyesi BAHANUR ÖZKAN BAHAR |
Görüntüle | ||
2 | NA'T MECMÛ'ASI (HÜSEYİN AYVANSARÂYÎ) (Rıfat Kütük Şahsi Kütüphanesi) | Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin | Diğer Aybala Sena KÜTÜK |
Görüntüle | ||
3 | DÎVÂN (KESBÎ /KİSBÎ) | Kesbî/Kisbî, Kesbî Mehmed Efendi | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
4 | TERCÜME-İ DURÛB-I EMSÂL-İ ARABİYYE (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) | Kudsî, Abdullah Efendi | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
5 | TERCÜME-İ LUTFU'T-TEDBÎR fî SİYÂSÂTİ'L-MÜLÛK (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) | Kudsî, Abdullâh Efendi | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
6 | TERCÜME-İ EL-BERKU’L-YEMÂNÎ FÎ FETHİ’L-OSMÂNÎ (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) | Kudsî, Abdullâh Efendi | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
7 | DÎVÂN (TEKİRDAĞLI AHMED LÜTFÎ) | Lütfî, Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Ahmet Serdar Erkan |
Görüntüle | ||
8 | MÜSTEVCEBÜ’L-HALÂS FÎ TEFSÎR-İ SÛRETİ’L-İHLÂS (TÂHİR, MEKKÎ-ZÂDE MEHMED) | Tâhir, Mekkî-zâde Mehmed Tâhir Efendi (?/? – ö. 1128/1716) | Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN |
Görüntüle | ||
9 | AHSENÜ'L-HABER MİN KELÂMİ SEYYİDİ'L-BEŞER (VÂSIF, ŞA'BÂN-ZÂDE ABDULLÂH VÂSIF ÇELEBİ) | Vâsıf, Şa'bân-zâde Abdullâh Vâsıf Çelebi | Diğer Nükran ERBAŞ Dr. Öğr. Üyesi Muhammed İkbâl Güler |
Görüntüle | ||
10 | DÎVÂNÇE (ABDÎ / VASSÂF) | Abdî (Vassâf), Abdullâh Efendi | Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk |
Görüntüle |