RİSÂLE-İ HALVETİYYE ve BAYRAMİYYE (SUN’ULLAH GAYBÎ)
tasavvufî eser
Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı (d. 1034-1039/1624-1629-ö. 1087/1676’dan sonra)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Kütahyalı mutasavvıf Sun’ullah Gaybî (d. 1023-1024 ?/1615 ? - ö. 1086-1087 ?/1676 ?)’ye ait eser. Halvetiyye tarikatına mensub bir ailede büyüyen Gaybî; Halvetiyye’nin Ahmediyye şubesinin Elmalılı Ümmî Sinan kolundan (Gaybî, Bîatnâme, vr. 31b; a.mlf., Mes’ele-i Sülûk, vr. 3b; a. mlf., Risâle-i Esma, vr. 84b; a.melf., Sohbetnâme, vr. 23b; Niyâz-ı Mısrî 2014: 76, 234’daki dipnotlar; Bilgin 2017: 2; Kurnaz vd. 2020: 505) ve Bayramiyye tarikatının da Bıçakçı Ömer Dede’den gelen Melâmiyye-i Bayrâmiyye şubesinden icazetlidir (Gaybî, Sohbetnâme, vr. 1b, 23b; a. mlf., Risâle-i Esma, vr. 32a).

Yaşadığı dönem itibarıyla, Kadızâdeliler ile Halvetî-Celvetî meşâyıhı ve bazı Halvetîler ile-Melâmiler arasında şeriat-tarîkat-hakîkat ekseninde ortaya çıkan ihtilaflara şâhid olmuştur (Nazmi 2011: 432, 452-456). Gaybî, vahdet-i vücûd doktrinine dayanan bir tasavvufî düşünceyi benimsediği için ister istemez bu tartışmalardan nasibini almıştır. Dönemindeki bazı koyu şeriat savunucularınca küfr, ilhâd ve zındıklıla itham edilmiştir. Bundan dolayı birçok eserini, mensubu olduğu bu tarikatların ve benimsediği tasavvufi neşvenin varlık, tevhîd, âdâb ve erkân boyutlarıyla ehl-i sünnetin akaid ve fıkıh anlayışına mutabık ve onun özü mahiyetinde olduğunu beyan etmek maksadıyla kaleme almıştır. Bu eser de Gaybi’nin bu amacına matuftur. Eserine “Halvetiyye ve Melâmiyye Risalesi” ismini vermesi dönemindeki bu tartışmaları ve hakkında çıkan dedi koduları vuzûhâta kavuşturmak isteğinden kaynaklanır.

Gaybî; eserinde belirttiğine göre dervîşanından olduğunu iddia eden cahil sofulardan, bunların menfî etkisinde kalmış, hikmet ve irfandan mahrum mutaassıp iki sınıf insandan rahatsızdır. Tasavvuf ve tarikatın yanlış anlaşılmasının önünde bu iki sınıfı engel gören Gaybî, bunların çevrelerine verdikleri rahatsızlıktan dolayı gerçek âşıklar ile hevâlarına uyan tarîkatçıların, iddiacılar ile yalancı ve münafıkların açığa çıkması gerektiğini belirtir. Aynı zamanda bunlardan kaynaklanan yanlış ve peşin yargıların halk arasında itikad-amel ve ahlak bakımından kötülükler çıkardığını, dolayısıyla eserini bunları bertaraf etmek ve tarikatını töhmetten kurtarmak maksadıyla kaleme aldığını belirtir (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 9b).

Amacı bakımından Gaybî’nin bu eseri tasavvufta bir otokontrol ve iç tenkit mekanizması olduğu gibi bidat ve hurafelerle mücadele ettiklerini iddia eden saplantılı zâhirî din anlayışına karşı da bir savunu olarak gözükür. Bu maksatla Gaybî, evvela ümmet-i Muhammed’in 73 fırkaya ayrılacağını ifade eden hadîs-i şerîfle başlar. Bunlar içinde fırka-i nâciye olarak ehl-i sünneti tasvîb eder. Sûfileri de ehl-i sünnetin bir şubesi olarak görür ve kendisinin de ehl-i sünnet itikadında olduğunu beyan eder (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 10a). Ardından zâhir ulemasıyla sûfileri metod ve bilginin kesinliği bağlamında değerlendirir. Eserin ana teması da burada belirir. Din, bir bütündür; zâhir ve bâtını câmi’dir. Sûfîler dinin zâhirî emirlerine uymada son derece titizdirler. Azîmetle amel ederler. Bununla birlikte varlığın mertebeleri gibi dinin de katmanları vardır. Bunları idrak; akıl seviyeleri, takib edilen usul ve istidatlara göre değişir. Sûfîler; dini zâhir ve bâtın yönleriyle cem’ etmişler, dinin hakîkatını bütüncül surette en üst mertebede kavramışlardır. Bu; şer’i usulü kabullenmeleri, bunun yanında müşâhede ve iyân metodunu kullanmalarından dolayıdır (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 10a). Dolayısıyla sûfileri metotları ve epistemolojileri bakımından resmî din görüşünün dışında küfr, zındıklık ve ilhâdla suçlamak bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Eserinde yaratmada ve varlıklarda içkin murabbeât sırrı üzerinde duran Gaybî, murabbeatın bütün veçhelerini; varlığın dayanağı 4 ilahî sıfatta, maddî-zâhirî, manevî-bâtınî hayatta ve bütün bunları toplayıcı varlık olarak kâmil insanda sırasıyla ele alır (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 10a-11b).

Gaybî, 4 unsurlu dairevî varlık anlayışını, tasavvufî düşünce ve yaşantıya da tatbik eder. Hakiki sûfinin şeriat-tarikat-hakikat ve marifet olmak üzere 4 rüknü tahakkuk etmesi gerektiğini söyler. Mahiyetleri, metotları ve bilgide kesinlik gibi kategorilerde bunları, dakik bir incelemeye tabi tutar, mensubu olduğu yolların bu bakımdan tevhidi gerçekleştirdiğini savunur. Buna göre şeriat, rubûbiyetin hakkı olan ubudiyet (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 11b); tarikat, ilmî ve amelî bakımdan menzillerde ve makamlarda seyr (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 12a); hakikat, ilahî sıfatlarla muttasıf olarak güzel ahlak sahibi olmak (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 13b); marifet ise kendini ve varlığın hüviyet-i aslîsini bilmektir (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 13b) Kendisinde tevhidin sırrı ve hakikatının ortaya çıktığı varlık kâmil insandır. Kâmil insanın bütün amelleri zâhirde şeriattır ancak kâmil insan, şer’î amelde içkin olan tarikat, hakikat ve marifeti cem’ eden bir ahlaka sahiptir (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 13b-14a). Gaybî, eh-l-i sünneti fırka-i nâciye olarak görür. Fırka-i nâciyenin içinde hakiki tevhidi gerçekleştirebilenlerin insan-ı kâmiller olduğunu belirtir ve onların “sevâd-ı a’zam” olduğunu savunur (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 13b-14a). Ona göre gerçek kâmiller ve âşıklar iki şekilde tanınır: a. kâmillerin şehadetiyle b. iki şâhid kabul ettiği şeriat ve hakikat nişaneleriyle (Risâle-i Halvetiye ve Melâmiye, vr. 14b-15a).

Gaybî eserini ilmî bir üslup ve sade bir Osmanlı Türkçesi ile kaleme almış, biçimi olarak da nesri kullanmıştır. Yer yer kendi şiirlerine, ayet-i kerîmelere, hadislere, sahabe-i kiramın ve sûfîlerin önde gelenlerinin kelamlarına, Arapça ve Farsça şiirlere de atıflarda bulunmuştur. Elsine-i selâse olarak isimlendirilen Türkçe, Arapça ve Farsça şiir, tamlama ve ibareleri son derece başarılı bir şekilde kullanan gaybî, söz konusu olan dillere hakimiyetini göstermiş, bununla birlikte anlaşılması zor, ağdalı bir dil ve üslup kullanmamıştır. Bu anlamda döneminin Türkçesini başarılı bir şekilde yansıtmaktadır.

Esere Abdurrahman Doğan “Sunullah Gaybi hayatı, eserleri, fikirleri ve sohbetnamesi” adlı yüksek lisans tezinde değinmiş (1997), Gaybi üzerine “Sun'ullah-i Gaybi Divanı İnceleme-Metin” adıyla doktora yapan Bilal Kemikli gerek tezinde (1998) ve gerekse “Sun’ullah Gaybî Divan” adlı çalışmasında (2014) eseri tanıtmış, muhtevasını ele almış; Abdurrahman Doğan “Kütahyalı Sunullah Gaybi Hayatı Fikirleri ve Eserleri” adlı çalışmasında da eseri transkribe etmiştir (Doğan, 2001). Abdurrezzak Tek (2009) ve Abdullah Çakır (2016) ise esere dair ilmî incelemelerde bulunmuşlardır.

Eserin tek nüshası vardır ve Bursa Eski Eserler Kütüphanesi, Genel 1441/1 numaralı mecmuanın içindedir. Ferağ kaydına göre eser, 1073/1662’de Karacaşehir kasabasında doğrudan müellif nüshasından kaleme alınmıştır.

Sun'ullah Gaybî'nin biyografisi için bk. "Sun'ullah Gaybî, Kütahyalı”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/sunullah-gaybi-kutahyali

Eserden Örnekler


“Bu fakîr kesîru't-taksîr Sun'ullah bin Şeyh Ahmed bin Şeyh Beşîr der ki: Fî zamâninâ fukarâmızdan geçinir nice cehele-i rezille ve dervîşânımızdan görnür nice hazele-i battala tarîkımız haberdârı ve aşk u muhabbetimiz giriftârı olmadan ‘eben an ceddin’ mu’tâd olmağın ehyânen alâ tarîki’z-ziyâde kelimesini mertebe-i irâde sanub gâhî münâsebetle ‘el-kelâmu yücri’l-kelâm’ feyvâsınca esnâ-yı sohbette alâ tarîki’n-nakl ve’l-hikâye meşâyih-i izâmın ve evliyâ-i kirâmın hakāyık u meârifine müteallıka olan kelimât-ı kudsiyelerinden ba’zı efvâhî-kelimât istimâ’eyledikçe mücerred zu’m-i fâsid ve fehm-i kâsid nice hizmet-i merdâna müdâvemetle seyr u sülûka mürâce’at ve safâ-yı derûn u kalb-i münkesir u mahzûnla teveccüh ve murâkabeye mülâzemet eylemeksizin tabî’iyyât u nefsâniyyetine mülâyim u muvafık ve erbâb- ilhâd u zındıka meşreb u meslekine münâsib u mutâbık bir nâ-hemvâr semt ihtrâ’ eyleyüp şerî’at-ı mutahharaya muvafık değil ba’zı akvâl u ef’âl ve hakīkat-ı münevvereye mutâbık değil ba’zı evzâ’ u ahvâl ile râh-ı dalâlete tâbi’ ve beyne’l-halk sû-i halk ve sû-i amel ve sû-i i’tikādla şâyi’ olmağına ‘ittekû mevâzi’t-tühem’ mısdâkınca bi’l-âhire tarîk-ı Hak’da olan mesleğimizi beyân ve izhârı mümkin olan mertebe-i tarîkatımızı ayân eylemek lazım geldi. Tâ ki tarîkatımıza muvâfık ve mesleğimize mutâbık olan âşık-ı sâdık ile kendi hevâsına mütâbe’at üzre olup da bu tarîka müstenid geçinen ba’zı müdde’î ve kâzib ve münâfık zâhir u bâhir ola…( Risâele-i Halvetiye ve Melâmiye, 9b).

“Mâ hiva’l-ilme cemî’an ehadün

Lâ ve lev Mâresehû elfe senetin

İnnema’l-ilmu amîkun gavruhû

Fe-huzû min külli ilmin ehsenehû” (Risâele-i Halvetiye ve Melâmiye, 11b).

...

Der Beyân-ı Mâ-lâ Büdd Ez Tarîkat Erbab-ı hakīkat ıstilâhında tarikat kat’-ı menâzil eyleyüb terakī-i makāmat eylemek için Allah’a sülük eyleyen taifeye mahsus bir seyirden ibârettir. Ashâb-ı hakīkat ve erbâb-ı tarîkat sülük içün bin makām isbât eylemişlerdir (Risâele-i Halvetiye ve Melâmiye, 12a).

“Dilet âyine-i sırr-ı tecellâset

Der în âyinât dildâr peydâset” (Risâele-i Halvetiye ve Melâmiye, 13b).

...

Der Beyân-ı Mâ-lâ Büdd Ez Ma’rifet Erbâb-ı Ma^rifet ıstilâhında ma’rifet sûreten ve ma’nen kişi kendini bilmekden ibârettir. Nazm: Ma’rifet oldur kişi kendin bile Yeri göği kendi kendinde bula Kendi kendin bilmek oldu ma’rifet Kendi kendin bilmemektir ma’siyet Şol kişi kim yokdur anda ma’rifet Ana çe tâ’at çe zühd ü ma’siyet Ma’rifetsiz âdemî muhtaçmış Âlem anın olsa karnı açmış...”(Risâele-i Halvetiye ve Melâmiye, 13b).

Kaynakça


Bilgin, A. Azmi (2017). Ümmî Sinan Divanı. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

Çakır, Abdullah (2016).“Risâle-i Halvetiyye ve Bayramiyye Bağlamında Sun’ullâh-ı Gaybî’ye Göre Gerçek Sûfi”. Kütahyalı Bilge Şâir Sun’ullah Gaybî ve Dönemi. Bursa: Emin Yayınları, 183-203.

Doğan, Abdurrahman (1997). Sunullah Gaybi Hayatı, Eserleri, Fikirleri ve Sohbetnamesi. Yüksek Lisans Tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi.

Doğan, Abdurrahman (2001). Kütahyalı Sunullah Gaybi Hayatı Fikirleri ve Eserleri. İstanbul: Önde Matbaacılık.

Gaybî. Sohbetnâme. İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı. No. K. 292.

Gaybî. Bîatnâme. Bursa Eski Eserler Kütüphanesi. Genel. No. 854/3.

Gaybî. Risâele-i Halvetiye ve Melâmiye. Bursa Eski Eserler Kütüphanesi. Genel. No. 1441/1.

Gaybî. Risâle-i Esmâ. Bursa Eski Eserler Kütüphanesi. Genel. No. 1441/5.

Gaybî. Mes’ele-i Sülûk. Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Kütüphanesi. Yazmalar. No. 1468.

Kemikli, Bilal (1998). Sun'ullah-i Gaybi Divanı İnceleme-Metin. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Kemikli, Bilal (2014). Sun’ullah Gaybî Divan. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları.

Kurnaz, Cemal ve Tatcı, Mustafa (2020). "Müftî Derviş". İslâm Ansiklopedisi. C. 31. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 505.

Nazmi, Mehmet (2011). Hediyyetü’l-İhvân. (Haz. Osman Türer) İstanbul: İnsan Yayınları.

Niyâz-ı Mısrî (2014). Mevâidü’l-İrfân. (Haz. Süleyman Ateş). Malatya İnönü Üniversitesi Niyaz-ı Mısrî araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları.

Tek, Abdurrezzak (2009). “XVII. Yüzyılda Bakışıyla Melami Şeyhlerinden Sunullah Gaybi’nin Bakışı ile Tarikat Adabı”. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, XVIII (1): 209-224.

Atıf Bilgileri


Çakır, Abdullah. "RİSÂLE-İ HALVETİYYE ve BAYRAMİYYE (SUN’ULLAH GAYBÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/risale-i-halvetiyye-ve-bayramiyye-sun-ullah-gaybi. [Erişim Tarihi: 02 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz Şentürk
Görüntüle
2 KEŞFÜ'L-GITÂ (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz Şentürk
Görüntüle
3 HUDÂ RABBİM (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Doç. Dr. Mehmet Ünal
Görüntüle
4 TARIKU’L-HAK FÎ TEVECCÜHÜ’L-MUTLAK (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Doç. Dr. Mehmet Ünal
Görüntüle
5 RUHU'L-HAKÎKA (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
6 SOHBET-NÂME (SUN’ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
7 Bİ’AT-NÂME (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
8 MEKARİMÜ’L-AHLÂK (SUN’ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî Prof. Dr. Ayşe Sıdıka Oktay
Görüntüle
9 AKAİDNÂME (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
10 RİSÂLE-İ İLM Ü AMEL (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Doç. Dr. Ömer Faruk Erdoğan
Görüntüle
11 RİSÂLE-İ ESMÂ (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun'ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
12 RİSÂLE-İ FÎ HALLİ’D-DEVRÂN (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
13 MAKÂSİD-İ AYNİYYE TERCÜMESİ (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
14 RİSÂLE-İ REDD-İ HULÛL VE’L-İTTİHAD (SUN'ULLAH GAYBÎ) Sun’ullah Gaybî, Kütahyalı Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
15 TEZKİRE-İ ŞU'ARÂ (SÂLİH AYNÎ MEHMED EFENDİ)  Aynî, Sâlih Aynî Mehmed Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
16 DÎVÂN (EŞREF-İ SÂNÎ) Eşref-i Sânî, Şeyh Seyyid Öğretmen Kevser Kıroğlu
Görüntüle
17 TECELLİYÂT (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN
Görüntüle
18 ÂDÂB-I HURDE-İ TARîKÂT (HİMMET/ABDÎ, BOLULU ŞEYH HİMMET EFENDİ) Himmet/Abdî, Bolulu Şeyh Himmet Efendi Araş. Gör. Emrah Baş
Görüntüle
19 VAHDETNÂME (LÂMEKÂNÎ) Lâmekânî, Hüseyin Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle
20 MECMÛA-İ ŞEYH MISRÎ EFENDİ (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Akın ZENGİN
Görüntüle
21 RİSÂLE-İ VAHDET-İ VÜCÛD (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
22 RİSÂLE-İ EŞRÂTU’S-S‘AT (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
23 RİSALE-İ TEVHÎD (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/ Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
24 ED-DEVRETÜ’L-ARŞİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle