- Yazar Biyografisi (TEİS)
Cemâlî Baba - Madde Yazarı: Dr. Özlem Özdemir
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Tekke Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap-Latin
- Yapısı:Manzum-Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Dinî-Tasavvufî-Ahlaki Eser
- Yayın Tarihi:17/03/2022
RİSÂLE-İ ÂGÂH-I DİL
şiirlerCemâlî Baba (d. 1252/1836/7 - ö. 1342/1915)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Bektaşiliğin Babagan şubesine intisap etmiş olan ve Hasan Cemâli Baba olarak bilinen Tekirdağlı Kürt Hasanzade Hasan Hüsnî Cemâlî Baba (1830-1924?) tarafından kaleme alınan şiirler. İstinsah tarihi ve müstensih kaydı bulunmayan eserin nüshası, Kütahya’da Mustafa Yeşil Kütüphanesinde 24479 arşiv numarasıyla kayıtlıdır. Eser 16 yaprak, 185x113 ebatlarında, karışık satırlı, Avrupa kâğıda rika yazılı ve ciltsizdir (Yıldırım 2005: 35).
Risâle-i Âgâh-ı Dil kısa bir nesirle başlar. Hasan Cemâlî Baba, burada Allah’a hamd eder. Allah’ın bütün kâinatı yarattığına dair kısa ifadelerden sonra eserin yazılış amacını bu giriş yazısında açıklar. Aşk ve tedkikle “bir kaç satır mesnevi ebyat tulu’iyle işbu risale-i agâh-ı dil-i makaleyi” (Yıldırım 2005: 255) yazdığını söyler. Bektaşiliğin eğitim müfredatı olan ve şeriat, tarikat, marifet ile hakikattan oluşan dört kapıya binaen dört başlık hâlinde kaleme aldığı eserindeki başlıkları da yedişer bölüme ayırır.
Nesir olarak kaleme alınan giriş dışında eserde toplam 29 (yirmi dokuz) manzum eser vardır. Bu şiirlerde dinî, tasavvufî ve ahlakî konular ağırlıklıdır. Şiirlerde İslam’ın şartları olan namaz, oruç, hac, zekât konuları detaylı olarak işlenir. Ayrıca ayet ve hadislere sıkça yer verilir. İlâhi aşk ve tecelli, kişinin kendini ve nefsini bilmesi, vahdet, gönül, sır, kesret, fenâfillah, talip, sâlik, halvet, uzlet şiirlerde işlenen tasavvufî konu ve kavramlardır. Hasan Cemâlî Baba, her şiirden önce şiirin konusunu birer cümle ile özetlemiştir. Birinci şiir, Allah’a hamd ve sena, Hz. Muhammed’e övgü ve İslam’ın şartlarını içerir. İkinci şiir, orucun faziletlerini ve faydalarını anlatır. Üçüncü şiir, haccın ve manevi haccın niteliklerini açıklar. Dördüncü şiir, zekâta ve zekâtın verilmesindeki faziletlere ayrılmıştır. Beşinci şiir, kelime-i şehadete ayrılmış olup tevhidin sırlarını açıklar. Altıncı şiir, cihattan ve nefs ile mücadeleden bahsetmektedir. Yedinci şiir, şeriatın hükümlerini ve tarikatın vasıflarını anlatır. Sekizinci şiir, tarikattaki seyri sülük hakikatini açıklar. Dokuzuncu şiir, bir mürşidi kâmile bağlanmanın önemini dile getirir. Onuncu şiir, talibin şeyhine içtenlikle hizmette bulunmasının gerekliliğini anlatır. On birinci şiir, talibin şeyhinden himmet almasına ayrılmıştır. On ikinci şiir, sabır ve şükrün faziletlerini, on üçüncü şiir, uzlet içinde yaşamanın ve Allah’a tam bir kararlılıkla yönelmenin faydalarını izah eder. On dördüncü şiir, kalbin yalnızca Allah aşkıyla doldurulması gerekliliği ve bu amaçla gerçekleştirilmesi gereken halveti anlatır. On beşinci şiir, talibin tek başına yaşaması, on altıncı şiir, talibin riyadan uzak şekilde riyazette bulunmasının önemi hakkındadır. On yedinci şiir, talibin seyri sülûk konusunda tevekkülünü anlatır. On sekizinci şiir, işleri Allah’a havale etmenin önemini izah eder. On dokuzuncu şiir, talibin Allah’a teslimi hakkındadır. Yirminci şiir, talibin tasavvuf ilmini bilmesini ve tasavvuf ehlini tanımasını içerir. Yirmi birinci şiir, talibin ilim ve hikmet okuyarak bazı sırlara vakıf olmasını, yirmi ikinci şiir, basiret ehlini açıklar. Yirmi üçüncü şiir, mana âleminde feraset sahibi olan gerçek talipleri tanıtır. Yirmi dördüncü şiir, muhabbet hakkında olup talibin iradesini ve özelliklerini izah eder. Yirmi beşinci şiir, aşk kavramını açıklar ve aşk yolundaki talibin hallerini özetler. Yirmi altıncı şiir, şevk kavramı hakkındadır ve talibin meylini Hak yoluna vermesine ayrılmıştır. Yirmi yedinci şiir, ilahi aşk yolunda zevk ve neşe kavramlarını, yirmi sekizinci şiir, velayet mertebesini anlatır. Yirmi dokuzuncu ve son şiir ise eserin hatime kısmıdır (Yıldırım 2005: 256-299).
Risâle-i Âgâh-ı Dil’deki şiirlerin tamamı aruz vezniyle ve “Mefa’ilün / Mefa’ilün / Fa’ilün” ile “Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün” kalıpları kullanılarak söylenmiştir. Şiirlerde Arapça ve Farsça kelimeler yoğun olarak kullanılmıştır.
Hasan Cemâlî Baba’nın Risâle-i Âgâh-ı Dil de dâhil beş eserindeki şekil özellikleri, eserlerin dinî-tasavvufî yönü ve transkripsiyonlu metinleri, 2005 yılında yüksek lisans tezi olarak Seyfullah Yıldırım tarafından çalışılmıştır (2005).
Şairin biyografisi için bk. “Cemâlî Baba”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/cemali-baba
Eserden Örnekler
Hamd-ı bî-had ol îzed-i Yezdâne olsun ki hâliku'l-eşyâdır ve Şekûr ismiyle bî-nîhâye olsun ki bir dürr-i beyzâdan bu ekvân-ı kevneyni kün deyip bu imâret-hâneyi lafz-ı kudretinden iatâ yed-i kudretiyle bî-sütûn ve bî-cihet bünyâd kıldı ve ol cevher-i pâkize-i dîde-i zâtıyla nazâr edip hevâ-yı ışka cevelân ederek nâr bâd âb kili Musavvir ismiyle âbâdan eyleyip Pirâhen-i ışkla tezyîn edip sûret-i insân kıldı ve her azâ-yı beşeriyyetin Hay ismiyle mersûm edip heykel-i eşyâya cem kıldı ol ecilden bu fakîr-i pür-taksîr nîm katre-i ışkı bahr-ı bî-pâyân ve nîm zerre-i pür-tab-ı cihân-ârâdan dükeli ışkım memlü edip ışk şevkiyle hâm olan azâlarım puht eyleyip ferâh-nâk ve telezzüz-i idrâk olup selâ'if-i şuarâda ibret-nümâ ve alâ kadri'l-makal-ı maneviden âsâr-ı kemâlâtı ve divân-ı aliyyelerin nazar-ı tedkikden geçirüp bahr-i ışk-ı ruhânîden çeşm-i ışka cûş u hurûş ederek bir kaç satır mesnevî ebyat tulûiyle işbu risâle-i âgâh-ı dil-i makâleyi şeriat tarîkat marifet hakîkat bu dört bab üzerine bi't-taksîm ve her bir bâbı yedişer fasla şâmil olarak seyr-i sülûka medâr ve ehl-i dilâna yâdigâr olmak üzre tertîbine ibtidâr ve âgâh-ı-dil ism-i tesmiyesiyle tezkâr birle tahrir edip takrîre getirdim ki şâyed ehl-i dillerin nazar-ı aliyyeleri olursa yâd olmak için fakîrâne bir niyâz yohsa ne hakkım ki ikrâm mevzûna lâyık olam lâkin bakr-ı bî-girândan âsâr-ı ışka himmet-i evliyâdır ve bi'l-kuvve envâr-ı Hudâdır gerek zâhir ve gerek bâtın olsun... (Yıldırım, 2005: 255).
Kaynakça
Yıldırım, Seyfullah (2005). Hasan Cemâlî Baba Hayatı, Sanatı ve Eserleri Üzerine Bir İnceleme. Yüksek Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | REHNÜMÂ-Yİ SÂLİKÎN | Cemâlî Baba | Dr. Özlem Özdemir |
Görüntüle | ||
2 | RUMÛZ-I ‘ÂYÎN-İ CEM VE KÜNÛZ-I KEŞİFÜL’L-HİKEM | Cemâlî Baba | Dr. Özlem Özdemir |
Görüntüle | ||
3 | MENÂKIB-I ‘ÂL-İ ‘ABÂ VE MESÂ’İB-İ DEŞT-İ KERBELÂ | Cemâlî Baba | Dr. Özlem Özdemir |
Görüntüle | ||
4 | NUTK-I CEMÂLÎ BABA | Cemâlî Baba | Dr. Özlem Özdemir |
Görüntüle | ||
5 | ŞİİRLER (CEMÂLÎ BABA) | Cemâlî Baba | Dr. Özlem Özdemir |
Görüntüle | ||
6 | MİFTÂHÜ'L-KULÛB (AZMÎ) | Azmî, Hüseyin Azmî Dede | Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Mete |
Görüntüle | ||
7 | NUHBETÜ'L-ÂDÂB (AZMÎ) | Azmî, Hüseyin Azmî Dede | Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Mete |
Görüntüle | ||
8 | KENZÜ'L-FEYZ Fİ'S-SÜLÛK VE ÂDÂBİ'T-TARÎKİ'L-HALVETİYYE (HARÎRÎZÂDE) | Mehmed Kemâleddîn, Harîrî-zâde | Araş. Gör. Ayşenur Aydınlı |
Görüntüle | ||
9 | MEDÂR-I VÂHİDİYYET VE MERKEZ-İ AHADİYYET (HARÎRÎZÂDE) | Mehmed Kemâleddîn, Harîrîzâde | Dr. Öğr. Üyesi Betül Saylan |
Görüntüle | ||
10 | RAVZATÜ'L-ALİYYE FÎ TARÎKATİ'Ş-ŞÂZELİYYE (HARÎRÎZÂDE) | Mehmed Kemâleddîn, Harîrîzâde | Dr. Öğr. Üyesi Betül Saylan |
Görüntüle | ||
11 | SEYRÜ'L-ESMÂ VE SIRRU'L-MÜSEMMÂ FÎ ŞERHİ'L-ESMÂ'İ'L-İSNÂ AŞERE ER-RUFÂ'İYYE (HARÎRÎZÂDE) | Mehmed Kemâleddîn, Harîrîzâde | Dr. Öğr. Üyesi Betül Saylan |
Görüntüle | ||
12 | ŞERH-İ TUHFETÜ'L-MÜRSELE (HARÎRÎZÂDE) | Mehmed Kemâleddîn, Harîrîzâde | Dr. Öğr. Üyesi Betül Saylan |
Görüntüle | ||
13 | TİBYÂNU VESÂ'İLÜ'L-HAKÂYIK FÎ BEYÂNİ SELÂSİLİ'T-TARÂ'İK (HARÎRÎZÂDE) | Mehmed Kemâleddîn, Harîrîzâde | Dr. Öğr. Üyesi Betül Saylan |
Görüntüle | ||
14 | DÎVÂN (SERMEST) | Abdullah Sermest, Kilisli | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
15 | ÂDÂBÜ’Z-ZÂKİRÎN VE NECÂTÜ’S SÂLİKÎN | Fuhûlî, Karamollazâde Şeyh Abdülhamîd | Dr. Öğr. Üyesi Betül Saylan |
Görüntüle |