- Yazar Biyografisi (TEİS)
Şeyyâd Hamza - Madde Yazarı: Prof. Dr. Müjgân Çakır
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Miraciye
- Yayın Tarihi:27/07/2022
Mİ'RÂC-NÂME (ŞEYYÂD HAMZA)
Hz. Muhammed'in miraca yükselişini anlatan manzumeŞeyyâd Hamza (d. ? - ö. 749/1348’dan sonra)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Şeyyâd Hamza'nın Hz. Muhammed'in miraca yükseliş hadisesini anlattığı mesnevi. Eserin Milli Kütüphanede A. 3772 numarada kayıtlı mecmuanın içinde bir nüshasının mevcut olduğunu belirten Metin Akar, Paris Milli Kütüphanesinde bulunan nüshada şairin ismi olmadığından kesin bir görüş bildiremediğini belirtmiştir (1987: 11, 12).
Mesnevi 545 beyit olup genel olarak aruzun "fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün" kalıbıyla yazılmışsa da içinde "mefâ'îlün mefâ'îlün fe'ûlün" ve "fe'ilâtün mefâ'ilün fe'ilün" kalıplarının kullanıldığı yerler vardır. Eserde değişik nazım şekillerine yer verilmemiştir (Feşel Güzelışık 1996: 83).
Şeyyâd Hamza eserine bülbüle seslenerek başlar. Feleğin kimseye aman vermediğini bu sebeple insanın aklını toplaması gerektiğini, ölümün gelip insanı bulacağını ifade eder. Şair, İbn Abbâs'ın peygambere miraç hadisesinin nasıl gerçekleştiğini sorduğunu söyleyerek, bu mucizeyi Hz. Muhammed'in ağzından anlatır. Belirttiğine göre rebiülevvel ayının düşenbih gecesi peygamber yatsıyı sahabeyle kılıp Ümmühânî evine gelir, onun döşeğinde yatarken Cebrâîl'in kanadının sesini duyar. Kalkıp meleğe selam verir. Cebrâîl, ona Allah'ın o gece göklere ayak basmasını dilediği haberini getirir. Peygamber bunu duyunca sevinir, Ümmühânî'nin evinden çıkıp harem içine gider ve Burak'ın gelmiş olduğunu görür, üstüne biner. Bir an içinde Kudüs'e ulaşırlar. Peygamberlerin ruhları harem kapısında beklemektedir, Hz. Muhammed'in imamlığında namaz kılarlar. Daha sonra Cebrâîl Hz. Muhammed'i etrafından gelecek seslere iltifat etmemesi yolunda uyarır. Peygamber onu dinler, duyduğu seslerden sonra karşılarına süslü bir kadın çıkar, ona da iltifat etmez. Cebrâîl sağ ve soldan gelen seslerin tersâ ve Yahudi, görünen kadının ise dünya olduğunu açıklar. Sonrasında karşılarına güzel bir oğlan çıkar, Hz. Muhammed'le kucaklaşır. Cebrâîl onun İslam dini olduğunu söyler. Hz. Muhammed'e göğe ulaşan bir merdiven getirirler, peygamber onunla göğe çıkar. Burada güzel ve tatlı suları olan bir denize ulaşır, bu deniz yerlere rahmet yağmurları yağdırmaktadır. Sonra kapıcısı Hz. İsmâîl olan Râfi' adlı bir kapıya ulaşırlar. Burada Hz. Muhammed, Îsâ ve Yahyâ peygamberlerle selamlaşır. Üçüncü feleğe gelir, orada yetmiş bin başlı bir melek görür ve Yûsuf peygamberle, sonra selamlaşır. Meleklerle dolu bir denize gelen peygamber, Hz. İsmâîl ile karşılaşıp selamlaşır ve Hz. Âdem'in katına gelir. Bir çok melekle karşılaşır, İdrîs, Dâvûd ve Süleymân peygamberlerle selamlaşır. Yolculuk sırasında Azrâîl'in yanına gelirler, melek o kadar meşguldür ki ilk önce onları duymaz, ancak Cebrâîl çağırınca duyar. Sonra cehennemin bulunduğu yere gelirler, cehennem mâlikinin kilitleri açmasıyla içeriye girerler, burada cezalandırılan ruhlar vardır. Cebrâîl ve Hz. Muhammed yolculuğa devam ederler, Hz. Mûsâ'nın yanına gelirler. Yedinci kat gökte Hz. İbrâhîm ile sohbet ederler. Sidre'ye geldiklerinde Cebrâîl ve Burâk buradan öteye geçemez. Hz. Muhammed Refref'e biner, yetmiş bin hicâbı aşar. Allah'ın huzuruna ulaşınca aralarında doksan bin kelam ederler. Elli vakit namaz farz kılınır. Dönüşte Hz. Mûsâ'nın ümmetin bu kadar farzı eda edemeyeceğini söylemesi üzerine peygamber bir kaç kez daha Allah'ın huzuruna çıkıp namazın beş vakit farz kılınmasını sağlar. Akabinde Rıdvân'ın kapılarını açtığı sekiz cenneti dolaşan ve Sidre'ye geri dönen peygamber, yeniden Ümmühânî'nin evine geldiğinde yatağının soğumadığını söyler. İbn Abbâs, peygamberden dinlediği bu hadiseyi Ebû Cehl'in de bulunduğu bir ortamda anlatır. Ebû Cehl çeşitli tanıklara rağmen peygamberi cadılıkla suçlar. Şair, son beyitte kıssasını tamama erdirdiğini söyleyerek metni bitirir.
Şeyyâd Hamza'nın Mi'rac-name'si Eski Türkiye Türkçesi özelliklerini gösteren basit planlı bir mesnevi olup, metnin içinde zaman zaman aruz hatalarına tesadüf edilmektedir. Oldukça sade ve akıcı bir dille yazılmıştır.
Mi'râc-nâme üzerine inceleme ve tenkitli metinden oluşan bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Feşel Güzelışık 1996).
Şairin biyografisi için bkz. "Şeyyâd Hamza". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/seyyad-hamza
Eserden Örnekler
Mi'râc-nâme'den
İbni Abbâs'dan kılındı rivâyet
Çünki geldi didi ol işbu âyet
Resûlu'llâh'a tefsîrini sordum
Nedür ma'nâsı tevîlini sordum
Resûlu'llâh didi yâ İbni Abbâs
İşit gönlün yüzünde komasun pas
Rebi'ü'l-evvel ayı kutlu ayda
Düşenbih gicesi devletlü ayda
Yatsuyı ashâb ile kıldum kodum
Vitri kim dünle turam kılam didüm
Gelüben Ümmühânî'nün evine
Karâr aldum anun ben döşeginde
Yaturken Cebrâ'îl âvâzı geldi
Kanadınun üni pervâzı geldi
Pes hemân turdum ana virdüm selâm
Hâs tahiyyâtlar dahı kıl[dum] kıyâm
Pes buyurdı kim dilerem didi hem
Kim bu gice göklere basgıl kadem
Müşerref ola tâ kim bu felekler
Yüzün görsün du'â kılsun melekler
Teferrüc eylegil bu bârı gâhî
Temâşâ eylegil bu bâr-gâhı
Acâ'ib mülkümüze hem nazar kıl
Bu gice arşa gel yirden sefer kıl (Feşel Güzelışık 1996: 32-33)
Kaynakça
Akar, Metin (1987). “Şeyyad Hamza Hakkında Yeni Bilgiler”. Marmara Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türklük Araştırmaları Dergisi, (2): 1-14+resimler.
Feşel Güzelışık, Gülten (1996). Şeyyâd Hamza, Mi'râc-nâme. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Tavukçu, Orhan Kemal (2009). “Klasik Edebiyatta Hamse Geleneği ve Şeyyâd Hamza”. Turkish Studies, 4 (7): 593-602.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | YÛSUF U ZELÎHA / DESTÂN-I YÛSUF ALEYHİSSELÂM VE HAZÂ AHSENİ’L-KASÂSİ’L-MÜBÂREK (ŞEYYÂD HAMZA) | Şeyyâd Hamza | Prof. Dr. Ayşe YILDIZ |
Görüntüle | ||
2 | AHVÂL-İ KIYÂMET (ŞEYYÂD HAMZA) | Şeyyâd Hamza | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
3 | VEFÂT-I HAZRET-İ MUHAMMED ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYYÂD HAMZA) | Şeyyâd Hamza | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
4 | DÂSTÂN-I SULTÂN MAHMÛD (ŞEYYÂD HAMZA) | Şeyyâd Hamza | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
5 | DÂSİTÂN-I NEMRÛD ALEYHİ'L-LA'NE VE İBRÂHÎM ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYYÂD HAMZA) | Şeyyâd Hamza | Prof. Dr. Müjgân Çakır Prof. Dr. Hanife KONCU |
Görüntüle | ||
6 | CÂMASB-NÂME (ABDÎ) | Abdî, Mûsâ | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
7 | TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği |
Görüntüle | ||
8 | RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Öğretmen Ece Ceylan |
Görüntüle | ||
9 | NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) | Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz | Doç. Dr. Recep Uslu |
Görüntüle | ||
10 | DÎVÂN (ADLÎ) | Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed | Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM |
Görüntüle | ||
11 | DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
12 | DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
13 | DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) | Âfitâbî | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
14 | DÎVÂN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
15 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle |