- Yazar Biyografisi (TEİS)
Ayasofya Hatîbi Hamdullâh Hamdî (ö. 983/1575 ?) - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz TOP
- Eser Yazılış Tarihi:?/?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Divan-Tekke Edebiyatı
- Dönemi:16. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Mevlid
- Yayın Tarihi:10/01/2023
MEVLİDÜ’N-NEBÎ (HAMDULLÂH HAMDÎ)
mevlidAyasofya Hatîbi Hamdullâh Hamdî (ö. 983/1575 ?)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Hatîb-i Ayasofya diye meşhur Hamdullâh Hamdî’nin Mevlûdü’n-Nebî adlı mesnevisi. Bu mevlid, bilhassa kıraat ilmiyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Hamdullâh Hamdî’nin edebî sahada tespit edilebilen tek eseridir (Top 2017: 430). Onun Mevlûdü’n-Nebî adlı bir eseri kaleme aldığına Mu‘cemü’l-Müellifîn’de değinilir (Kehhâle 1957: 75). Mevlûdü’n-Nebî ’nin tespit edilebilen iki nüshasından biri Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Fatih 4510 (Mevlânâ Hamdullâh Hamdî Efendi [yty.]a) ve diğeri Ankara Milli Kütüphane 06 Mil Yz. FB 529 (Mevlânâ Hamdullâh Hamdî Efendi [yty.]b)’da kayıtlıdır. Mevlûdü’n-Nebî ’nin ilk sayfasında Hamdî’nin adı Mevlânâ Hamdullâh olarak geçer (Mevlânâ Hamdullâh Hamdî Efendi [yty.]a: 1a).
Mevlûdü’n-Nebî, Fatih nüshasının metnin tamamını ihtiva ettiği kabul edilirse, 464 beyitlik bir mesnevidir. Hamdullâh Hamdî, Mevlûdü’n-Nebî ’de aruzun muzârî bahrinde bulunan mef‘ûlü fâ‘ilâtü mefâ‘îlü fâ‘ilün veznini tercih etmiştir. Eser, genel itibarıyla mesnevi nazım şeklinin yapı özelliklerini taşır. Bununla birlikte eserin 92-96. beyitleri arasında 5 beyitlik, bu eserle aynı vezinde nazmedilmiş “merhabâ” redifli bir gazel bulunur. 266-271. beyitler arasında ise “Fi’l-münâcât” başlığı altında 6 beyitlik, mesnevi yapısında ve bu mevlid ile aynı vezinde Farsça bir şiir yer alır (Top 2017: 359, 371).
Mevlûdü’n-Nebî ’nin muhtevasını oluşturan bölümler, başlıklarla birbirinden ayrılır. Bu bölümler, farklı sayılarda fasıllardan oluşur. Bölümler ve fasıllar birbirinden vasıta beyitleriyle ayrılır. Mevlûdü’n-Nebî, 11 beyitlik bir giriş ve 7 beyitlik “Fî iltimâsi’d-du‘â” bölümünün yer aldığı dîbâceden sonra, vasıta beyitleriyle birbirlerinden ayrılan şu bölümlerle devam eder: Faslun fi’t-tevhîd (19-27. beyitler), Fî fıtrati’l-‘âlem (28-49. beyitler), Fî fıtrati Âdem ‘aleyhisselâm (50-67. beyitler), Fî vilâdeti’n-Nebiyyi sallallâhu ‘aleyhi ve sellem (68-122. beyitler), Fi’l-mu‘cizâtı (123-161. beyitler), Fî mi‘râcı’n-Nebiyyi sallallâhu ‘aleyhi ve sellem (162-265. beyitler), Fi’l-münâcât (266-271. beyitler), Fî vefâtı’n-Nebiyyi sallallâhu ‘aleyhi ve sellem (272-447. beyitler), Hâtimetü’l-kitâb (448-464. beyitler). Mevlûdü’n-Nebî ’nin en hacimli bölümleri sırasıyla Hz. Muhammed’in vefatının, miraç mucizesinin ve doğumunun ele alındığı bölümlerdir. Bu üç bölümün içerisinde “Fasl” başlığı altında oluşturulan alt bölümler, Mevlûdü’n-Nebî ’nin okunmak için kaleme alındığının bir işareti olarak değerlendirilebilir (Top 2017: 359-361).
Mevlûdü’n-Nebî, Eski Anadolu Türkçesinden Osmanlı Türkçesine geçiş aşamasında yazılmış bir eserdir. Eski Anadolu Türkçesine ait dil özelliklerini koruması yönüyle Türk dili tarihi bakımından da kayda değer bir eser görünümündedir. Mevlûdü’n-Nebî ’nin dili, didaktik gayelerle halk için yazılmış metinler kadar sade değilse de anlaşılmayı zorlaştıracak derecede ağır da değildir. Mesnevinin tevhîd, vilâdet, mirac, mucizât ve vefat bölümlerinde kısmen ağırlaşan dilin özellikle olay anlatımının öne çıktığı kısımlarda sadeleştiği görülür. Hamdullâh Hamdî’nin, Mevlûdü’n-Nebî ’de tasannu merakı doğrultusunda sözü güzelleştirmek adına özellikle tasvir bölümlerinde sıkça yararlandığı edebî sanatlar, benzetmeye dayalı teşbih ve istiare sanatlarıdır. O, bu sanatları Hz. Muhammed’i tasvir ve tavsif etme amacı taşıyan beyitlerde yoğun bir şekilde kullanmaya çalışır (Top 2017: 371, 376-377).
Mevlûdü’n-Nebî’de vezni bozuk mısraların sayısının oldukça az olması, Hamdullâh Hamdî’nin vezne hakim olduğunun göstergesidir. Bununla birlikte eserde, seçilen veznin şiire tatbiki noktasında çokça imâle ve zihafa başvurulduğu görülür. Hamdullâh Hamdî’nin; Türkçe-Arapça, Türkçe-Farsça veya Arapça-Farsça şeklinde farklı dillerdeki kelimelerle kafiye oluşturduğu beyitlerin de dikkat çekecek sayıda olduğunu söylemek gerekir (Top 2017: 375).
Hamdullâh Hamdî’nin mevlidi; -muhtemelen farklı, özgün bir mevlid ortaya koyma isteği doğrultusunda- seçilen vezin, muhtevayı oluşturan ortak bölümlerin hacimleri, vasıta beyitlerinin kurulumu, tasannu merakını yansıtan sanatlı söyleyiş örnekleri itibarıyla Süleyman Çelebi’nin eserinden (Vesîletü’n-Necât [yt. 812/1409-1410]) belirgin şekilde ayrılır. Vesîletü’n-Necât ’ın ağırlık noktasını vilâdet (doğum) ve vefat bölümleri oluşturmakta iken Mevlûdü’n-Nebî ’de Hamdî, Hz. Muhammed’in miraç mucizesini doğum hadisesine oranla çok daha detaylı işlemeyi tercih etmiştir. Bununla birlikte vefat bölümünü Süleyman Çelebi ile hemen hemen aynı hacimde ele almıştır. (Top 2017: 378-386, 430).
Ayasofya Hatîbi Hamdullah Hamdî’nin Mevlûdü’n-Nebî ’si, mesnevinin tespit edilebilen iki nüshasının karşılaştırılmasına dayanan ve detaylı bir incelemeyi de kapsayan bir makale ile 2017 yılında tanıtılmıştır (Top 2017).
Eserden Örnekler
…
Fî vilâdeti’n-Nebiyyi sallallâhu ‘aleyhi ve sellem
Olaldı çünki anası rahminde Mustafâ
Virürdi_Âmîne göñline bir demde biñ safâ
Vakt irdi tıfl-ı Ahmede bostâna yüz aça
Tâ kim kudûmı şeb-nemi âfâka dür saça
Didi Âmîne bir gice seyrümde bir perî
Didi ki tur yukaru bu gafletden ol berî
Şâd ol ki olduñ ol dür-i şeh-vâra sen sadef
Deryâ misâli şeh ki odur ‘âleme şeref
Devr eyledi safâsına pergârı ‘âlemüñ
Oldı musavver anuñ içün fâlı âdemüñ
Menşûr-ı kevne mihri kodı mühr-i sermedî
‘İlmi katında ehl-i fünûn tıfl-ı ebcedî
Halk-ı cihân süddesinüñ bendesi durur
Her mîr ü şâh bendesi efgendesi durur
Senden şu dem ki zâhir ola şâh-ı nâzenîn
Adını di Muhammed anuñ hâzır ol hemîn
Bânû beyânın ol meleküñ didi diñledüm
Fi’l-hâl uyandum eyledügi remzin añladum
Bildüm veled ki togsa gerek ulu şâh olur
Bu kâyinât milketine pâdişâh olur
…
Fasl
Virdi cihâna şems-i ruhuñ nûr merhabâ
Kıldı kamuyı hulk-ile mesrûr merhabâ
Hurrem felekde cümle melek zikri sen Habîb
Sıgmaz cinâna şevkuñ ile hûr merhabâ
Cünd-i nübüvvet-ile çeküp dîn sancagın
Olduñ cihânda cümleye mansûr merhabâ
Gülşen cemâlüñ eyledi bostân-ı ‘âlemi
İy berg-i verd-i ruhları menşûr merhabâ
İy şâfi‘ u müşeffi‘ ü [i]y melce’-i ‘usât
Bizi tapuñdan eyleme mehcûr merhabâ
Hoş geldüñ iy habîb-i Hudâ behcet-i zamân
Hoş geldüñ iy emîr-i cihân nûr-ı âsumân
Hoş geldüñ iy şefî‘-i ümem menba‘-ı vefâ
Hoş geldüñ iy cemîl-i şiyem ma‘den-i safâ (Top 2017: 393-394, 395-396).
Kaynakça
Kehhâle, Ömer Rızâ (1957). Mu‘cemü’l-Müellifîn: Terâcimu Musannifi’l-Kütübi’l-‘Arabiyye. 4. Cilt. Beyrut: Mektebetü’l-Müsennâ.
Mevlânâ Hamdullâh Hamdî Efendi [yazma]a. Mevlûdu’n-Nebî. Süleymaniye Kütüphanesi. Fatih: 4510. 1b-25b.
Mevlânâ Hamdullâh Hamdî Efendi [yazma.]b. Mevlûdu’n-Nebî. Ankara Milli Kütüphane. 06 Mil Yz. FB 529. 1a-13b.
Top, Yılmaz (2017). “Ayasofya Hatîbi Hamdullâh Hamdî (Ö. H. 983/1575?)’nin Mevlûdü’n-Nebî’si”. Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 19: 345-432. http://devdergisi.com/Makaleler/919652453_14.pdf [Erişim tarihi: 22.10.2022].
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | NEVÂ-YI HORÛS (ABDÎ/VEHHÂBÎ) | Abdî, Abdülvehhâb es-Sâbûnî, Abdülvehhâb Hemedânî | Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran |
Görüntüle | ||
2 | TUHFETÜ'L-UŞŞÂK (ATÂ) | Atâ, Üsküplü Atâ | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
3 | DÎVÂN (İLMÎ) | İlmî, İlmî Dede | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
4 | GÜL-İ SAD-BERG (HALVETÎ MUHYÎ) | Halvetî Muhyî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (NEBÂTÎ) | Nebâtî, Nebâtî Çelebi | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
6 | SERGÜZEŞT-NÂME (NEBÂTÎ) | Nebâtî, Nebâtî Çelebi | Dr. Ahmet UĞUR |
Görüntüle | ||
7 | GENC-İ ESRÂR-I MA'NÎ (NİDÂÎ) | Nidâî, Şa'bân Nidâî Ankaravî | Prof. Dr. Nuran ÖZTÜRK |
Görüntüle | ||
8 | ÇİHL HADİS TERCÜMESİ (RIHLETÎ) | Rıhletî (d ?/?- ö. ?/?) | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
9 | KIRK HADİS (RIHLETÎ) | Rıhletî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
10 | ESRÂRÜ'L-'ÂRİFÎN (SEYYİD SEYFÎ) | Seyyid Seyfî/Seyyid Nizamoğlu, Şeyh Seyyid Seyfullah Kasım b. Şeyh Seyyid Nizameddin Efendi | Prof. Dr. Muhsin Macit |
Görüntüle |