MEVLİD (RE'FET)
mesnevi
Ref'et, İbrâhîm Re'fet Efendi (d. 1250/1834 - ö. 1321/1903)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Diyarbakırlı İbrahim Re’fet Efendi’nin (1834-1903) mevlid türündeki eseri. Eserin içinde hususi bir ad zikredilmemektedir. Ancak matbu nüshaların üçünün unvanında yazan Menkıbe-i Mevlid-i Fahrü'l-Enâm Tarz-ı Cedîd İsmiyle Oldu Be-nâm ve Köksal nüshasının sonundaki mensur mevlid duasında geçen “Mevlûd-ı Nebeviyye’yi tarz-ı cedîd üzre te’lîf buyuran…” ibaresinden anlaşıldığına göre eser, zamanında, çevresinde “Tarz-ı Cedîd” olarak tanınmıştır. Eserin tamamlanış tarihi mevlid metninde zikredilmese de Sultan Abdulaziz’in cülusunda ona sunulduğu bilindiğine göre muhtemelen Abdulaziz’in cülus tarihi olan 1861’de veya o tarihe çok yakın bir zamanda yazmış olmalıdır. Aruzun "fâilâtün fâilâtün fâilün" kalıbıyla yazılan Tarz-ı Cedîd hazırlanan tenkitli metne (Ekinci 2011) göre 249 beyitten ibarettir. Eserinin sebeb-i telif bölümünde şair, gece gündüz gönlünde Hz. Peygamber’i anma ve anlatmanın hayali olduğunu, bu niyetle eseri yazmak istediğini, böylelikle de peygamberler kafilesinin padişahının yaralı gönlüne deva olabileceğini, insanların da kendisini hayırla anmalarını ümit ettiğini anlatarak eseri yazma sebebini ifade eder.

Konu başlıkları dili bakımından nüshalara göre farklılık gösterir. Çoğunlukla Arapça, Farsça, Türkçe karışık, bazı nüshalarda hepsi Arapçadır. Eser tevhîd, sebeb-i telif (Bâis-i Nazm) ve naat bölümlerinden sonra Hz. Muhammed’in nurunun yaratılması ve intikali, Âmine hatunun hamile kalması, doğum öncesi olan olağan üstü olaylar, doğum ve doğum sonrası gerçekleşen olaylar ve mucizeler, risaletin gelmesi, miraç ve münacat bölümlerinden oluşur. Eserin dili özellikle olay anlatımlarında daha sade bir görünüm kazanırken tasvirlerde daha ağırlaşmakta, Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalar bu bölümlerde yoğunlaşmaktadır. Eser başlığında bahsedildiği gibi söyleyiş olarak yeni tarz benimsenmekle birlikte vezin, muhteva, vasıta beyitleri gibi hususlarda bütünüyle Süleyman Çelebi Mevlidi’ni örnek alınmıştır. İki eser arasındaki asıl farklılık ifade tarzında ve “his”tedir. Süleyman Çelebi’nin tabiîliği ve lirizmini pek çok mevlid yazarı gibi Re’fet de yakalayamamıştır. Nazım tekniği bakımından kayda değer kusurları bulunmayan Re’fet’in eseri, söyleyiş bakımından diğer mevlidlerin pek çoğu gibi manzum ve muhtasar bir siyer kitabı olmaktan öteye geçip “şiiriyet” hududuna ulaşamamıştır. İbnülemin Mahmud Kemal’in eserde dair görüşleri oldukça menfidir. “Zaten Süleyman Efendi merhumun -asırlardan beri umûmun makbulü olan- eser-i mübareği varken bu vadide manzûme yazmak beyhude bir gayrettir (İnal 1988: 1401).” diyen İbnülemin’in eleştirisini aslında sadece bu mevlide değil Süleyman Çelebi’den sonra yazılan bütün mevlidlere yönelik olduğu da görülmektedir.

Eser ilki 1285/1869-70 yılında olmak üzere Arap harfleriyle dört kez basılmıştır. Bu sayı, kuşkusuz ki çok rağbet gördüğünün göstergesidir. Ekinci neşrinde gösterilen beş yazma nüshaya ilave olarak Rıfat Kütük Kütüphanesinde ve M. Fatih Köksal kütüphanelerinde de birer yazma nüsha mevcuttur. Eserin tarihi belli ilk baskısının baskının tarihi de 1285 (1869)’dir. Eser, M. Fatih Köksal tarafından kitapta bölüm (2011), Ramazan Ekinci tarafından makale (2011) hâlinde yayımlanmıştır.

Re’fet’in biyografisi için bk. “Re’fet, İbrâhîm Re’fet Efendi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/refet-ibrahim-refet-efendi

Eserden Örnekler


Vilâyet-i Seyyidü’l-Berâyâ Aleyhi Efdalu’s-Salavâti ve Ekmeli’t-Tehâyâ (…)

Bir melek geldi bana virdi selâm
Görmedim ruhsârını söyler kelâm

Didi bu gice toğar bir tıfl-ı pâk
Pâyine ruhsâr-ı şehler ola hâk

Müjdeler senden toğar o rûh u cân
Makdemine muntazır kerrûbiyân

İsm-i pâkini Muhammed koya Hakk
Olısar ay parmağıyla iki şakk

Gâiib olunca melek feth oldı bâb
Geldi üç hatun misâl-i âfitâb

Meryem ü Havvâ vü dîger Âsiye
Her birisi bana itdi tehniye

Çün harâret gâlib oldı cânıma
İkisi oturdı iki yanıma

Arkama geldi oturdı o biri
Rıfk-ıla tutdı bilimden ol perî

Virdiler bir kâse ile şerbeti 
İçdim ol dem ol zülâl-i hikmeti

Nûra gark oldı vücûdum ser-te-ser
Râhat oldum görmedim aslâ keder

Der-akab bir murg-ı nûrânî hemân
Sığadı arkamı oldum şâdımân

Toğdı ol sâʿatde ol gânî-sıfât
Ümmet isen ol habîbe vir salât

Çünki toğdı ol gice nûru’l-hüdâ
Kâffe-i ins ü melek virdi sadâ

Didiler ey nûr-ı Rahmân merhabâ
Merhabâ ey âlî sultân merhabâ

Merhabâ ey iftihâr-ı enbiyâ
Merhabâ ey şemʿ-i cemʿ-i evliyâ

Merhabâ ey menbaʿ-ı izz ü vefâ
Merhabâ ey kân-ı eltâf-ı Hudâ

Merhabâ ey cân-ı bâkî merhabâ
Merhabâ uşşâk[a] sâkî merhabâ

İster isen bulasın fevz ü necât
Rûh-ı fahru’l-mürselîne vir salât (Ekinci 2011: 211-213).

Kaynakça


Ekinci, Ramazan (2011). “Diyarbakırlı Re’fet ve Mevlidi”. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. (9): 187-220.

İnal, İbnülemin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C.3, İstanbul: Dergâh Yayınları.

Köksal, M. Fatih (2011). Mevlid-nâme. Ankara: TDV Yay.: 525-558.

Atıf Bilgileri


Köksal, Mehmet Fatih. "MEVLİD (RE'FET)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/mevlid-re-fet. [Erişim Tarihi: 24 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DİVANÇE (VÂZIH) Mustafâ Vâzıh Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN
Görüntüle
2 MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) İbrâhîm Zikrî Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle
3 ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi Doç. Dr. Ramazan Ekinci
Görüntüle
4 TARÎKÜ'L-İHTİSÂR Nûrî, Osman Hanyevî Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu
Görüntüle
5 TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ Mehmed Sabrî Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz
Görüntüle
6 RAVZ-I VERD Şâkir, Ahmed Paşa Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek
Görüntüle
7 KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü Diğer Öznur ÖZER
Görüntüle
8 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
9 MEVLİD (ABDÎ) Abdî Doç. Dr. Hasan Kaya
Görüntüle
10 DÎVÂN (ABDÎ) Abdî, Şarkîkarahisarlı Dr. Hacer SAĞLAM
Görüntüle