- Yazar Biyografisi (TEİS)
Ahmet Mithat Efendi - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Serap Aslan Cobutoğlu
- Eser Yazılış Tarihi:1879
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Diğer
- Yayın Tarihi:28/04/2022
MEDHAL VE TARİH-İ FÜNÛN-I COĞRAFYA (AHMET MİTHAT EFENDİ)
diğerAhmet Mithat Efendi (d. 1844 - ö. 28 Aralık 1912)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Ahmet Mithat Efendi’nin coğrafya ile ilgili görüşlerini ihtiva eden eser. Medhal ve Tarih-i Fünûn-ı Coğrafya, 1296/1878-1879'da yılında Kırkambar Matbaasında neşredilmiştir. Yazar, “resmü’l-arz” olarak tercüme ettiği “coğrafya” ilmini, umumi dairesi oldukça geniş ana ilimlerden biri saymakla birlikte coğrafya ilminden kollara ayrılan pek çok alanın da başlı başına müstakil birer ilim mertebesinde olduğunu dile getirir. Coğrafyanın dairesinin içine aldığı diğer bilim dallarından bahseden Ahmet Mithat Efendi, coğrafyanın gök bilimleriyle, tabiî ve siyasi ilimlerle, tarih ve daha pek çok disiplinle ilişkili olduğundan söz eder. Ona göre coğrafyanın dairesi “küre-i arz” yani yeryüzüdür ve yeryüzünün her tarafı coğrafyanın ilgi alanına girmektedir. Bu nedenle yer ile ilgilenen coğrafyanın, diğer ilimlere de münasebeti vardır. Ahmet Mithat Efendi de Fünûn-ı Coğrafya adlı eserini bu münasebetleri göstermek üzere kaleme almıştır.
Coğrafya ilminin tarihle olan ilişkisine değinen Ahmet Mithat Efendi’ye göre tarih ilmi kadar coğrafya ilmine ve özelliklerine de önem verilmelidir. O, dünyadaki maddi ve manevi her şeyde öncelikli olarak coğrafyanın tesiri olduğunu düşünmekle birlikte coğrafyanın diğer ilimlerle kıyaslanmayacak derecede tarihe olan hizmetinden söz eder. Ona göre coğrafya “tarihin imdadına koşmazsa” tarih gerektiği gibi anlaşılamayacaktır. Coğrafyaya tarihi tamamlayan bir disiplin gözüyle bakan Ahmet Mithat Efendi’ye göre tarih ne kadar ayrıntı verirse versin onu tamamlayacak olan coğrafyadır. Coğrafyacıların, yeryüzünde bulunan milletleri, bu milletlerin medeni usullerini ve siyasi kanunlarını keşfettikten sonra siyasetçilerin elde ettikleri bilginin çerçevesini genişleterek siyasi ilimleri son noktaya getirdiklerinden söz eder. Bu bakımdan Ahmet Mithat Efendi’ye göre ekonomik-politikte de coğrafyanın hizmeti büyüktür. Coğrafyanın diğer bilimler içerisindeki yerinden söz ederken “âl-ül-âl” diyerek coğrafya disiplinini üstün bir konuma yerleştiren Ahmet Mithat Efendi, coğrafyada “tahayyül” fikri üzerinde durur. Bu çerçevede yirmi beş otuz derece arz-ı şimalide bulunan ve kendi coğrafi bölgesinin dışında başka bir bölgeyi tanımayan bir kavmin “tahayyül” yoluyla birtakım zanlarda bulunabileceğinden söz eder. Coğrafi bilgide gözlem ve keşfe önem veren yazar, coğrafya ile ilgili yapılan keşiflerin astronomi ve tarih-i tabiî üzerindeki önemine de değinir.
Sözü Osmanlı’daki coğrafya ilmine getiren yazar, eserin “Biz ve Coğrafya” başlıklı kısmında Osmanlı ilminde coğrafyanın varlığından söz edilemeyeceğini belirtir. Coğrafyanın mekteplerdeki son durumundan haber verirken Rüştiye ve diğer mekteplerde onar yirmişer sayfa okutulan risaleleri coğrafya kitabı olarak görmez. XIV. yüzyılda Osmanlı’da coğrafya adına atılan adımlardan da söz eden Ahmet Mithat Efendi, coğrafya tarzında yazılan birtakım eserlerin varlığından bahseder, ancak bunların bile Avrupa’nın küçük coğrafya kitapları seviyesinden öteye gidemediğini belirtir. Bazı komutanların gayretleriyle Osmanlı coğrafyasının ilerlemesi yolunda birkaç adım atılmışsa da bunlar da yeterli olmamıştır. Osmanlı’nın coğrafya ile arasındaki münasebeti “fıkdan”dan yani yokluktan ibaret gören ve hiçbir medeni milletin coğrafya ilminden uzak kalamayacağını düşünen Ahmet Mithat Efendi, Osmanlı Devleti’nin de bu ilimden uzak kalmaması gerektiğini anımsatır: “Bilâkis eşedd-i ihtiyac ile muhtaç olduğumuz ulûmdan birisi dahi coğrafya” diyerek coğrafyanın şiddetle ve aciliyetle geliştirilmesi gereken bir ilim olduğunun altını çizer, toplum-aydın-asker-bürokrat ayrımı yapmaksızın “herkes”i de gücünün yettiği kadar bu çabaya dâhil eder.
Coğrafyayı medeni ilerleme açısından kurtarıcı bir disiplin olarak gören yazar, eserinde coğrafya ile ilgili belirli kavramlara değinir. Harita bilgisinin öneminden, coğrafyanın kaynaklarından, coğrafyanın tarihsel olarak gelişiminden, şahsi teşebbüs sonucu Avrupa'da ortaya çıkan coğrafya derneklerinden bahseder. Coğrafyanın kaynakları bahsinde ise seyahat, göç, savaş ve ticaret kavramlarını öne çıkarır. Eserinde coğrafyanın geniş tarihine de yer veren yazar, eski Mısırlıların, Yunanlıların, Arapların ve Avrupalıların coğrafya ilmine olan büyük hizmetlerinden söz eder. Bu çerçevede bazı coğrafyacılardan ve onların coğrafya bilimine kattıkları usullerden bahseder, Homer, Herodot, Aratostin, Batlamyus ve Strabon’un coğrafyayla ilgili görüşlerine yer verir. Avrupa'da coğrafya ilminin elde ettiği derecenin Osmanlı Devleti’ne de sirayet etmesini umar.
Fünûn-ı Coğrafya ile dünyadaki bilimsel gelişmelerden okurunu haberdar etmek isteyen Ahmet Mithat Efendi, coğrafya ilminin XIX. yüzyılda kazandığı ilmî kimlikten söz ederken dünya ve dünya içindeki unsurlardan bahseden bütün ilimlerin toplamına “coğrafya” denildiğini belirtir. Pek çok ilmin validesi olan “ilm-i şâmil” olarak nitelediği coğrafya ilmi ile ilgili bu eserinin, coğrafyaya giriş niteliği taşıdığını, ayrıntı ile okurunu yormak istemediğini söyleyen yazar, çalışmasında coğrafyanın tanımı, kapsamı, bölümleri, kaynakları (seyahat, göç, savaş, ticaret), önemi, gelişim tarihi, ilişkide olduğu diğer disiplinler (kozmografya, astronomi, matematik, geometri, hukuk, ekonomi-politik, siyaset, tarih), coğrafi keşifler, coğrafya dernekleri, coğrafyaya duyulan ihtiyaç, harita ve pusulanın önemi ve coğrafya ilminin XIX. yüzyıl Osmanlı’sındaki durumu hakkında bilgi vermiş, fikirlerini paylaşmış, bu bağlamda âdeta bir coğrafyacı gibi davranmıştır.
Coğrafyanın Avrupa’da kurumsallaşma sürecindeki şahsi teşebbüsün rolüne vurgu yapan ve şahısları coğrafya ile bireysel olarak ilgilenmeye teşvik eden Ahmet Mithat Efendi, XIX. yüzyılda coğrafya biliminin önemini fark etmiş, pratik yönüne vurgu yapmış ve bu disiplini ayrı bir bilim dalı olarak kabul ederek sosyal bilimlerin bugün ulaştığı merhaleye XIX. yüzyılda ulaşmıştır. Bununla birlikte gerek Hâce-i Evvel adlı eserindeki “Coğrafya” maddesinde gerek Kâinat adlı eserlerine yazdığı önsözlerde ve gerek “Coğrafya Risalesi”nde coğrafya ile ilgili görüşlerine rastladığımız Ahmet Mithat Efendi’nin özellikle daha ileriki bir yaş grubuna hitap ettiği Fünûn-ı Coğrafya’da okurunun bakışını bir disiplin etrafında coğrafyanın meselelerini, sorunlarını tartışmaya, bu disiplinin özellikle siyasi, iktisadi ve askerî alanlar başta olmak üzere diğer disiplinlerle olan bağlantılarını görmeye, coğrafya ve harita bilgisini ülke çıkarları doğrultusunda okuyup değerlendirmeye sevk ettiğini söylemek mümkündür.
Yazarın biyografisi için bk. "Ahmet Mithat Efendi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmet-mithat-efendi
Eserden Örnekler
Coğrafya ve Bugünkü İhtiyaç
Nazarlarımızda coğrafyanın ehemmiyetini bihakkın tasvir için bu fenni bugünkü ihtiyacatımızla dahi muvazene ve mukayese etmeye lüzum görüyoruz. Ama bu ihtiyacımız yalnız bir ihtiyac-ı fennî değildir. Asıl ihtiyac-ı siyasi ile tatbik edeceğiz. Orta yerde (İttihad-ı İslam) diye bir fikr-i siyasi var. Bu fikr-i siyasinin ne kadar mühim olduğu tafsilat-ı zaideye muhtaç mıdır? İşte vukuat-ı ahire âlem-i İslamiyet ile âlem-i Nasraniyet arasındaki münasebeti gösterdi. Âlem-i Nasraniyetten yalnız bir Rusya Devleti bile bizimle hiçbir hâlükârda nispet kabul etmeyecek kadar büyük kalıyor. Âlem-i Nasraniyetin bi’l-ittifak söylediği bir söz ise bir hükm-i lâyetegayyer olmak üzere nâfiz oluyor. Niçin? Çünkü yüzlerce milyon nüfusun milyonlarca süngüleri ile o sözün hükmü teyit ediliyor. İki yüz elli milyon nüfuslu Avrupa’ya karşı on beş milyon Müslümana hükmeden bir Devlet-i Âliye’nin ne nispette kalacağını daha ziyade izaha hacet kalır mı? Haydi biz dahi Avrupa muvazene-i düveliyesine mukabil bir “muvazene-i düveliye-i İslamiye” yapalım. Mümkün müdür? Fas’tan Çin’e kadar iki yüz elli milyon Müslümanın münkasım olduğu hükümeti bir daire-i umumiye-i düveliye dâhiline alalım. Fakat ne çare ki biz hâlâ Fas’ın ne olduğunu bilmiyoruz. “Afrika’nın Garp tarafında bir memlekettir payitahtları Marakeş ve Fas ve en meşhur iskelesi Tanca’dır”dan ibaret malumat-ı coğrafiye ile Fas’ı daire-i ittihada almak kabil olur mu? [...] (Ahmet Mithat Efendi 1296: 58-62).
Kaynakça
Ahmet Mithat Efendi (1296/1878-1879). Medhal ve Tarih-i Fünûn-ı Coğrafya. İstanbul: Kırkambar Matbaası.
Aslan Cobutoğlu, Serap (2014). Ahmet Mithat Efendi’nin Romanlarında Edebiyat Coğrafyası: Karadeniz ve Çevresi. Doktora Tezi. Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | ACÂ'İB-İ ÂLEM (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Prof. Dr. Fazıl Gökçek |
Görüntüle | ||
2 | AHMED METÎN VE ŞİRZÂD YÂHUD ROMAN İÇİNDE ROMAN (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Prof. Dr. Fazıl Gökçek |
Görüntüle | ||
3 | ALTIN ÂŞIKLARI (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Dr. Ayşe Sandıkkaya Aşır |
Görüntüle | ||
4 | ANA-KIZ (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Öğr. Gör. CEMİLE ŞEN |
Görüntüle | ||
5 | ARNAVUDLAR VE SOLYOTLAR (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Dr. Öğr. Üyesi Halef Nas |
Görüntüle | ||
6 | LETAİF-İ RİVAYAT 11 / BAHTİYARLIK (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Doç. Dr. Sabahattin Çağın |
Görüntüle | ||
7 | BELİYYÂT-I MUDHİKE (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Öğretmen Münevver Eroğlu |
Görüntüle | ||
8 | LETÂİF-İ RİVÂYÂT 24 (BİR ACÎBE-İ SAYDİYYE) (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Diğer Güray Gümüş |
Görüntüle | ||
9 | LETÂİF-İ RİVÂYÂT 9 (BİR GERÇEK HİKÂYE) (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Diğer Güray Gümüş |
Görüntüle | ||
10 | BİR TÖVBEKÂR (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Öğr. Gör. CEMİLE ŞEN |
Görüntüle | ||
11 | LETAİF-İ RİVAYAT 23 / CANKURTARANLAR (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Doç. Dr. Sabahattin Çağın |
Görüntüle | ||
12 | CELLÂD (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Dr. Elmas Karakaş |
Görüntüle | ||
13 | LETÂİF-İ RİVÂYÂT 12 (CİNLİ HAN) (AHMET MİDHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Diğer Güray Gümüş |
Görüntüle | ||
14 | ÇENGÎ (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Prof. Dr. Fazıl Gökçek |
Görüntüle | ||
15 | LETAİF-İ RİVAYAT 16 / ÇİFTE İNTİKAM (AHMET MİTHAT EFENDİ) | Ahmet Mithat Efendi | Öğr. Gör. Burcu ÇAKIN ERDAĞ |
Görüntüle | ||
16 | MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) | Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
17 | SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) | Abdülvehhâb, Bolulu | Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek |
Görüntüle | ||
18 | BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) | Ahmed Hamdi, Şirvânî | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
19 | LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) | Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
20 | LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) | Ahmed Vefîk Paşa | Diğer Hamza Havuz |
Görüntüle | ||
21 | ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) | Avnî, Yenişehirli | Dr. Bihter Gürışık Köksal |
Görüntüle | ||
22 | BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) | Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı | Prof. Dr. Mücahit Kaçar |
Görüntüle | ||
23 | HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) | Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
24 | SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) | Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ |
Görüntüle | ||
25 | SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) | Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey | Doç. Dr. Macit Balık |
Görüntüle |