LEYÂL-İ IZDIRAB (AHMET RASİM)
hikâye
Ahmet Rasim (d. 1865 / ö. 21 Eylül 1932)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Ahmet Rasim’in, bir aldanma dolayısıyla evlilikleri boyunca ızdırap çeken hastalıklı bir karı kocanın iç hesaplaşmalarını yansıtan hikâyesi. Orijinal ve matbu örneği 3 ana bölüm ve 72 sayfadan oluşan metin, Ahmet Rasim’in uzun hikâye türündeki eserlerinden biri olarak kabul edilir. “Batılılar gibi düşünüp Türk gibi yazmayı” (Gariper 2020: 118) öngören Ahmet Rasim’in, acı çeken bir genç adamın psikolojik tahlilleri ve şüpheleriyle yoğrulan bu eseri, adını, 10 ay süren ve genç kadının ölümüyle sonuçlanan ızdırap gecelerinden alır. “Edebiyat dünyasına Ahmed Mithat Efendi’nin açtığı kapıdan giren Ahmed Rasim” (Aktaş 2004: 75); aşk, ihanet, kuşku, aldanma gibi zıt hislerin çatışmasının doğurduğu olay örgüsünü ruhsal tasvirlerle iç içe kullanarak esere derinlik kazandırmaya çalışır. Eserlerinde genellikle “İstanbul hayatını geniş olarak anlatan” (Kaplan 2002:51) Ahmet Rasim, Leyâl-i Izdırab hikâyesinde olduğu gibi anlatmaya bağlı eserlerde mekân tasvirinden ziyade ruhsal tasvirlere önem verir.

Leyâl-i Izdırab hikâyesinin kısa özeti şöyledir: … köyündeki bir yalıda yaşayan ızdıraplı bir genç, uzun bir aradan sonra odasının hemen yan tarafındaki hasta kadının olduğu odaya girer. Gülistan adlı bu hasta kadınla Şevket adlı bu ızdıraplı genç on aylık evlidirler. On sekiz yaşında Şevket’le evlenen Gülistan, ilk aşk tecrübesini on beş yaşındayken yine onunla yaşar. Annesiyle Çamlıca’da gezinirken karşılaştığı Şevket’e gönlünü kaptıran Gülistan, kısa sürede ona âşık olur. Şevket, Gülistan ve ailesinin yaşadığı köşkün hemen yanındaki köşkte oturmaktadır. Kısa sürede iki genç arasında mektuplaşmalar başlar. Fırsat buldukça kısa süreli de olsa görüşen iki genç, uygun gecelerde, herkes uyurken kameriyede buluşurlar. Buluştukları geceler o kadar karanlıktır ki çoğu zaman birbirlerinin yüzlerini bile seçemezler. Bu, böyle sonbahara kadar devam eder. Eylül ayının on sekizinci gecesi, annesinin durumunun kötüleşmesi nedeniyle üzgün olan ve iki akşamdır sevdiğini göremeyen Gülistan, karşıki köşkten gelen işaret üzerine koşarak kameriyeye iner ve gelen kişiye sarılıp kendini ona teslim eder.

O akşam Gülistan’ın annesi vefat eder. Bundan 9 ay sonra da iki sevgili evlenirler. Gerdek gecesinde Şevket, sevdiği kızın, kızlığını muhafaza etmemiş olduğunu görür ve üzülür. Gülistan, eylül ayının on sekizinde, annesinin öldüğü gece kameriyede kendisini ona teslim ettiğini hatırlatır. Fakat o gece, oraya gelip Gülistan’a sahip olan kişi Şevket değildir. Gülistan; aldandığını, birinin onu iğfal ettiğini anlarken Şevket, Gülistan’ın, kendi aşkını heveslerinin oyuncağı yaptığını düşünür ve onu affetmez. Gülistan’ın son isteği, başkalarının kendisini namussuz bir kadın olarak bilmemesi için bu durumu dışarıya duyurmaması, evin bir köşesinde yavaş yavaş ölmesine izin vermesidir. Kendi namusunu da düşünen Şevket, bunu kabul edip derin düşüncelere ve iç hesaplaşmalara dalar. Gülistan da kendini bir odaya hapseder ve 10 aylık bir çile dönemi yaşar. O sabah Şevket, Gülistan’ın suçsuz olduğunu, ikisinin de aldandığını anlar. Gülistan’a onu çok sevdiğini, bu aldanmanın onun suçu olmadığını itiraf ettiği an Gülistan onun kolları arasında ölür.

İlk olarak Servet-i Fünun dergisinin 8-14. sayılarında 2 Mayıs-13 Haziran 1890 tarihleri arasında 7 bölüm halinde yayımlanan eser, 1891 yılında Ahmed İhsan Tokgöz ve iki arkadaşının kurduğu Âlem Matbaası Ahmed İhsan ve Şürekası basımevinde basılır. Ahmet Rasim’in uzun hikâye olarak değerlendirilen eserlerinden biridir. Leyâl-i Izdırâb adlı hikâyenin doğrudan konu edildiği tek eser, Zehra Hamarat’ın “Ahmed Rasim’in Eserlerinde İstanbul Folkloru” adlı yüksek lisans çalışmasıdır (Hamarat 2010: 43).

Ahmet Rasim’in biyografisi için bk. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmet-rasim

Eserden Örnekler


Fikr! Pek ziyade hâiftir. Mağlûb-ı hissiyât olur olmaz endişesini izâm eder. Kendine mahsus hayaller bulur. Onlardan da korkar. Fakat terk edemez. Genç korkuyordu. Hatta odadan hârice çıkmağı veya yanına birini çağırmağı arzu etti. Bu iki arzusunda muvaffak olamadı. Zihninde yeniden yeniye hâsıl olan inkılabât bir kisve-i dehşete bürünmüş olduğu halde ser-nümâ-yı zuhur oluyordu (Ahmet Rasim 1891: 12-13).


Gülistan, hayât-ı izdivâc denilen devre-i kemâle girdiği zaman henüz on sekiz yaşında idi. Bu on sekiz senenin üç senelik mâzisi bir başka hayât ile geçmiş, ya’ni aşk denilen heves-i bî-lüzûma sarf edilmişidi. Lakin aşk gibi bir hiss-i kâzibin ne olduğunu bilmiyordu. Yalnız eğlencelerde, pencere önlerinde kendisine karşı tebessüm, işaret eden bir delikanlı ile bir incizâb-ı mahsûsada bulunuyordu (Ahmet Rasim 1891: 25-26).


Gülistan söze başladı: - Siz validemin vefat ettiği gece, beni kameriyeye çağırmadınız mı? Eylülün on sekizinci gecesi siz köşkten gelerek benimle kameriyede buluşmadınız mı? Dedi. Şevket kemâl-i hayretle başını sallayarak: - Hayır! diye cevap verdi. Gülistan dondu. Birkaç def’a söylemek istediği halde söyleyemedi. Bayılacak derecede benzi uçdu. Nazarı söndü. A’sâbı tekallüsât-ı şedide içinde kaldı (Ahmet Rasim 1891: 59).

Kaynakça


Ahmet Rasim (1891). Leyâl-i Izdırâb. Bâbıâli: Âlem Matbaası-Ahmed İhsan ve Şürekası Basımevi.

Aktaş, Şerif (2004). Ahmet Rasim. Ankara: Akçağ Yayınları.

Gariper, Cafer (2020). “Geçiş Dönemi: Ara Nesil”. (Ed. Ramazan Korkmaz). Yeni Türk Edebiyatı El Kitabı. Ankara: Grafiker Yayınları, 113-130.

Hamarat, Zehra (2010). Ahmed Rasim’in Eserlerinde İstanbul Folkloru. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Kaplan, Mehmet (2002). Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar 2. İstanbul: Dergâh Yayınları.

Atıf Bilgileri


POLATER, DENİZ. "LEYÂL-İ IZDIRAB (AHMET RASİM)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/leyal-i-izdirab-ahmet-rasim. [Erişim Tarihi: 14 Mayıs 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 EDEBİYAT-I GARBİYEDEN BİR NEBZE (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Araş. Gör. Dr. Hakan Soydaş
Görüntüle
2 CÜMEL-İ HİKEMİYE-İ ECNEBİYE (CİLT 2) ( AHMET RASİM) Ahmet Rasim Araş. Gör. Dr. Hakan Soydaş
Görüntüle
3 CÜMEL-İ HİKEMİYE-İ OSMANİYE( AHMET RASİM) Ahmet Rasim Araş. Gör. Dr. Hakan Soydaş
Görüntüle
4 BORJİYALAR (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Araş. Gör. Dr. İmren Gece Özbey
Görüntüle
5 ESKİ ROMALILAR (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
6 EZHAR-I TARİHİYE (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Öğretmen Emre Şengül
Görüntüle
7 TARİH-İ MUHTASAR-I BEŞER (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Diğer Öznur ÖZER
Görüntüle
8 YENİ USÛL MUHTASAR SARF-I TÜRKÎ [BİRİNCİ SENE] (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
9 KÜÇÜK TARİH-İ OSMANÎ I. - II. SENE (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
10 KÜÇÜK TARİH-İ İSLAM (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Prof. Dr. Nuran Özlük
Görüntüle
11 TESHİL-İ TEEHHÜL (MEHMET TAHİR) Mehmed Tahir Araş. Gör. Dr. Cemile Odunkıran
Görüntüle
12 DEMİRHANE MÜDÜRÜ (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Prof. Dr. Nuran Özlük
Görüntüle
13 İKİ KADIN (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Diğer Devrim Özbek
Görüntüle
14 HÜKM-İ BEŞER YÂHUD İKİ SEVDÂZEDELER (AHMED FAHRİ MUSTAFA) Ahmed Fahri Mustafa Dr. Öğr. Üyesi Hanife Özer
Görüntüle
15 HAZÎNE-İ MEKÂTİB yâhut MÜKEMMEL MÜNŞEÂT (AHMET RASİM) Ahmet Rasim Öğretmen İbrahim YILDIRIM
Görüntüle
16 MÎZÂNÜ'L-BELÂGA (ABDURRAHMAN SÜREYYÂ) Abdurrahman Süreyyâ, Mîrdûhî-zâde Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
17 SÜNÛHÂT (ABDÜLVEHHÂB) Abdülvehhâb, Bolulu Dr. Öğr. Üyesi Adem Özbek
Görüntüle
18 BELÂGAT-I LİSÂN-I OSMÂNÎ (AHMED HAMDİ) Ahmed Hamdi, Şirvânî Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
19 LUGAT-I KÂMÛS (AHMED LÜTFÎ) Ahmed Lütfî Efendi Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
20 LEHCE-İ OSMÂNÎ (AHMET VEFİK PAŞA) Ahmed Vefîk Paşa Diğer Hamza Havuz
Görüntüle
21 ISTILÂHÂT LÜGATİ (YENİŞEHİRLİ AVNÎ) Avnî, Yenişehirli Dr. Bihter Gürışık Köksal
Görüntüle
22 BELÂGAT-I OSMÂNİYYE (CEVDET PAŞA) Cevdet Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Lofçalı Prof. Dr. Mücahit Kaçar
Görüntüle
23 HADÎKATÜ'L-BEYÂN (HACI İBRÂHİM EFENDİ) Hakkı, Hacı İbrâhim Hakkı Efendi Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
24 SEFÎNETÜ’L-İNŞÂ (HÂLET) Hâlet, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu Araş. Gör. MUSTAFA KILIÇ
Görüntüle
25 SEVDÂ-YI NİHÂN (HÂLİD) Hâlid, Yenişehirli-zâde Hâlid Eyyûb Bey Doç. Dr. Macit Balık
Görüntüle