KİTÂB-I GÜZÎDE FÎ-İLMİ'T-TECVÎD (RESMÎ)
kur'ân tecvîdi
Resmî, Açıkbaş Mahmud Efendi (d. 1010/1601 - ö. 1077/1666)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Açıkbaş Mahmûd Efendi tarafından Türkçe kaleme alınan bir Kur’ân tecvîdidir. Eser kütüphane kayıtlarında Güzîde, Kitâb-ı Güzîde fî-İlmi’t-Tecvîd, Türkî Tecvîd, Güzîde-i Tecvîd, Risâle-i Güzîde adlarıyla kaydedilmiştir. Bu çalışmada eserin en yaygın kullanılan adı Güzîde tercih edilmiştir. Eserin birçok nüshası olması, yazıldığı dönemden itibaren çokça okunduğuna işarettir. Eserin müellif hayatta iken birçok kimse tarafından istinsah edilmesi de bunun göstergesidir. 

Tecvîd nazarî bilgilere dayanmakla birlikte pratik ve sanat yönü de ön plana çıkaran bir ilim dalıdır (Çetin 2011: 253). Açıkbaş Mahmûd Efendi, eserinin hemen başında, Kur’ân’ı tecvîdle okumanın önemine değinmiş ve bu eseri niçin kaleme aldığını izah etmiştir. Müellife göre, Kur’ân’ı tecvîdle okumak farzdır. Zira Hazret-i Peygamber; “Nice Kur’ân okuyanlar vardır ki Kur’ân kendisine lanet eder.” buyurmuştur. Kur’ân ile ilgili birçok ilim olduğunu ifade eden Açıkbaş Mahmûd Efendi’ye göre bu ilimler arasında en başta Kur’ân’ı doğru okuma ilmi olan tecvîd ilmi gelmektedir. Kur’ân okuyacak kimsenin yâ hâfız-ı kelâm olması ya da ehl-i ilim olması gerekmektedir. Hâfızların ve ehl-i ilmin Kur’ân’ı okurken tecvîde dikkate etmeden okumalarından dolayı günaha girdiklerini açıklayan müellif, daha sonra yazdığı eseri mu’teber tecvîd kitaplarından derleyerek Türkçe yazdığını ifade etmiştir. Müellif diğer eserlerinde olduğu gibi bu kitabı yazarken hangi kaynakları kullandığını da yazmıştır. Eserini söz konusu kitaplardan derlediği için adını Güzîde koyduğunu ve 29 bâb olarak yazdığını da eserinin girişinde izah etmiş, bundan sonra da her bâb ayrı ayrı açıklanmıştır.

Tecvîdin en dikkat çeken yönlerinden biri, müellifin eserin bir yerinde, harflerin çıkış yerlerini ağız şekli çizerek göstermesidir (Açıkbaş Mahmûd Efendi 3b-6b). Güzîde adlı tecvîd kitabının içeriği şu şekildedir: 1. bâb: Dişlerin akşamı. 2. bâb: Mehâric-i hurûf. 3. bâb: Sıfât-ı hurûf. 4. bâb: Nûn-ı sâkin ve tenvîn. 5. bâb: İdgam mea’l-gunne. 6. bâb: İdgam bilâ gunne. 7. bâb: İklâb mea’l-gunne. 8.bâb: İhfâ mea’l-gunne. 9.bâb: Mîm-i sâkin. 10.bâb: İdgâm-ı sagîr. 11. bâb: İdgâm-ı kebîr. 12. bâb: Râ’nın tefhim ve terkîki. 13. bâb: Lafzatullâh. 14. bâb: Meddât. 15. bâb: Hâ-i kinâye. 16. bâb: Vakf. 17. bâb: Vakfın sükûn, revm ve işmâm. 18. bâb: Keyfiyet-i vakf. 19. bâb: Vükûf-ı secâvendî. 20. bâb: Sekte. 21. bâb: Lahn. 22.bâb: Mulasakateyn-i hemzeteyn. 23. bâb: Hemzeteyn-i munfasılateyn. 24. bâb: Hemze-i münferide. 25. bâb: Hemzenin harekesin mâkabli sâkine nakli. 26. bâb: Ebû Amr’ın terk-i hemzede mezhebi. 27. bâb: Kıraat-ı Seb’a ve şâkirdleri. 28. bâb: Kavâid-i Fâtiha. 29. bâb: Kur’ân’ın cem’i ve câmi’i (Açıkbaş Mahmûd Efendi 3b -4a).

Güzîde, öğretici bir eser olması dolayısıyla sade, anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. Bölüm başlıklarının Farsça tamlama biçiminde verildiği eserde Arapça, Farsça kelime ve tamlamalar da kullanılmıştır. Müellif, eserde yigrek, tapşurmak, gökçek, yücerek, ulurak gibi Türkçe arkaik sözcüklere de yer vermiştir. Eserde tecvîd sahasına ait çok sayıda terime yer verilmiş, bu terimler örneklerle açıklanmıştır. Eser, yazıldığı döneme uygun olarak Eski Anadolu Türkçesi’nin dil özelliklerini başarılı biçimde yansıtmaktadır. Müellif eserini yazarken Arapça ve Farsça kelimelerde olduğu gibi kimi Türkçe kelimelerde de harekeler kullanmıştır. Bu durum eserin yazıldığı dönemin imlasında vokal yerine harekenin konulmasından kaynaklanmış olmalıdır.

Eserin yurt içinde ve dışında birçok nüshası vardır. Kitabın en eskisi nüshası 1055/1645 tarihlidir (Öcalan 2012: 105). Bursa İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi, Haraççıoğlu Bölümü, No. 735/1’de kayıtlı olan nüsha, toplam 48 varaktır. Bir diğer nüsha, Süleymaniye Kütüphanesi, H. Hayri-Abdullah Ef. Bölümü, 146 numara, 1b-51b varakları arasında yer almaktadır. Bu nüshanın baş tarafından bir yaprak eksiktir. Bu nüshanın müstensihi Mehmed bin Abdullah, istinsah tarihi ise 1055/1645’tir. Bu nüsha, Açıkbaş Mahmûd Efendi’nin diğer iki eseri Şerh-i Evrâdü’l-Fethiyye ile Risâle-i Nûrbahşiyye ile aynı mecmua içinde yer alır. Eserin en eski tarihli nüshasıdır.

Nüshalarının bulunduğu diğer kütüphaneler ve kayıt numaraları ise şu şekildedir: Kitab-ı Güzîde fî-İlmi’t-Tecvîd, İzmir Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmalar, No. 543/2, (26b-93a). İstinsah Tarihi: 1088/ 1677. el-Güzîde fî-İlmi’t-Tecvîd, İngiltere Milli Kütüphanesi, Türkçe Yazmalar Bölümü, No. Or. 8386. İstinsah Tarihi: 1147/ 1735. Güzîde, Almanya Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmalar, No. Hs. or. oct. 812 Staatsbibliothek, Berlin. İstinsah tarihi: 1091/1689. Güzîde, Gazi Hüsrev Kütüphanesi Türkçe Yazmalar, Bosna-Hersek, No. R-7615/1, istinsah Tarihi: 1134/1722. Güzîde, Gazi Hüsrev Kütüphanesi Türkçe Yazmalar, Bosna-Hersek, No. 3991, istinsah Tarihi: 1194/1780. Güzîde-i Tecvîd, Mısır Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Mısır-Kahire, Kıraatı Türkî, No. 5.

Eser hakkında henüz bilimsel çalışma yapılmamıştır.

Müellifin biyografisi için bk. “Resmî, Açıkbaş Mahmud Efendi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/resmi-acikbas-mahmud-efendi

Eserden Örnekler


Ya’ni dimek olur ki Allâh Te’âlâ Peygamber hazretlerine emr itdi Kur’ân tecvîd ile oku deyü mücerred emr ile komadı, te’kîd dahi etdi. Elbetde tecvîd ile okı dedi. Keşşâf’dan menkûldür ki Resûl Hazreti hôd ecved-i tecvîd idi. Murâd ümmetidir ve ümmetinedir. Eyle olsa Allâh Te’âlâ’nın buyuruğını dutub ilm-i tecvîd ve ana müte’allık olan kavâidin riâyetine meşgûl olmak gerek. Tâ kim Allâh Te’âlâ’nın emrine imtisâl oluna geldik. (Açıkbaş Mahmûd Efendi 2b.)

Bâb-ı râbi’: Nûn-ı sâkin ve tenvînün hükmi beyânındadır. Ey tâlib-i tecvîd bil-gil ki kelâmullâhda nûn-ı sâkineyle tenvînün yigirmi sekiz hurûfa uğrayanda beş hükmi vardur. Birinci ızhâr, ilinci idğâm mea’l-gunne, üçünci idğâm bilâ gunne, dördünci kalb mea’l-gunne, beşinci ihfâ-i mea’l-gunne. Eger suâl eyleseler ki nûn-ı sâkinle tenvînün farkı nedir. Cevâb budur ki nûn-ı sâkin bir nûndür ki hattda sâbit ve lafzda sâbit ve vakfda sâbit ve vaslda sâbit isimde gelür fi’lde gelür kelimenin âhirinde gelür vasatında gelür. Ve tenvîn bir nûn-ı sâkinedür ki telaffuzda sâbit hattda sâbit degil vaslda sâbit vakfda sâbit değil. Ve dahı lâzımdür bir tenvîn isim âhirinde gelür fi’lde vasatda gelmez. Fasl. Nûn-ı sâkine ve tenvîn harf-ı halka uğrayacak ızhâr olunur. Ya’nî nûnun sâkinligi ızhâr. Beyt: Harf-ı halkı altıdır ey nûr-ı ayn. Hemze hâ ve ayn ve hâ ve hı ve gayn. Misâl-ı nûn-ı sâkine “men âmene” ve “men hâcere” ve “men ‘alime” ve “min hakîmin” ve “min habîrin” ve “min gayrihi”. Misâl-ı tenvîn “âyeten ekâdü” ve “kavmin hâdin” ve “hakîmin ve ‘alîmin” ve “yevmeizin hâşi’atin” ve “aynin hâmietin” ilâ-gayrihî. Hüccet-i ızhâr mahreç ırağ oldugıdır. Ve nûn-ı sâkin ve tenvîn gayn ve hıya irişinde kurrâ ihtilâf eylemişler. Ebû Ca’fer Yezîd bin el-Ka’kâ’ ve Ebû Neşît ihfâ eylediler. Ve bâkî kurrâ ızhâr eylediler. Pes hemze ve hâ ve ayn ve hı ihtilâfsız ızhârdır. Ve gayn ve hıda ihtilâf vardur. (Açıkbaş Mahmûd Efendi 12b.)

Kaynakça


Açıkbaş Mahmûd Efendi. Güzîde. Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi. Haraççıoğlu Böl. No. 735. vr. 1b-47a.

Bakırcı Mehmed Raşid. Zübdetü’l-Vekayi’ der Belde-i Celile-i Burusa. İstanbul Millet Kütüphanesi. Ali Emirî. Tarih. No. 89. vr. 204a-b.

Bursalı Mehmed Tarih (1333/1915). Osmanlı Müellifleri I. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Çetin, Abdurrahman (2011). “Tecvîd”. İslâm Ansiklopedisi. C. 40. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 253-254.

İsmail Beliğ (1302/1884). Güldeste-i Riyâz-ı İrfân ve Vefeyât-ı Dânişverân-ı Nâdiredân (Tıpkıbasım). Bursa: Hüdavendigâr Vilayeti Matbaası.

Öcalan, Hasan Basri (2012). Melâmet Zindanında Bir Nakşî Açıkbaş Mahmûd Efendi. Bursa: Gaye Kitabevi


Atıf Bilgileri


ÖCALAN, Hasan Basri. "KİTÂB-I GÜZÎDE FÎ-İLMİ'T-TECVÎD (RESMÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/kitab-i-guzide-fi-ilmi-t-tecvid-resmi. [Erişim Tarihi: 24 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 RİSÂLE-İ NÛRBAHŞİYYE (RESMÎ) Resmî, Açıkbaş Mahmud Efendi Prof. Dr. Hasan Basri ÖCALAN
Görüntüle
2 ŞERH-İ EVRADÜ’L-FETHİYYE (RESMÎ) Resmî, Açıkbaş Mahmud Efendi Diğer Bilge Tüzel
Görüntüle
3 ŞİİRLER (RESMÎ) Resmî, Açıkbaş Mahmud Efendi Prof. Dr. Hasan Basri ÖCALAN
Görüntüle
4 TEZKİRE-İ ŞU'ARÂ (SÂLİH AYNÎ MEHMED EFENDİ)  Aynî, Sâlih Aynî Mehmed Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
5 DÎVÂN (EŞREF-İ SÂNÎ) Eşref-i Sânî, Şeyh Seyyid Öğretmen Kevser Kıroğlu
Görüntüle
6 TECELLİYÂT (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN
Görüntüle
7 ÂDÂB-I HURDE-İ TARîKÂT (HİMMET/ABDÎ, BOLULU ŞEYH HİMMET EFENDİ) Himmet/Abdî, Bolulu Şeyh Himmet Efendi Araş. Gör. Emrah Baş
Görüntüle
8 VAHDETNÂME (LÂMEKÂNÎ) Lâmekânî, Hüseyin Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle
9 MECMÛA-İ ŞEYH MISRÎ EFENDİ (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Akın ZENGİN
Görüntüle
10 RİSÂLE-İ VAHDET-İ VÜCÛD (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
11 RİSÂLE-İ EŞRÂTU’S-S‘AT (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
12 RİSALE-İ TEVHÎD (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/ Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
13 ED-DEVRETÜ’L-ARŞİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle