- Yazar Biyografisi (TEİS)
Veled, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled - Madde Yazarı: Prof. Dr. Ziya AVŞAR
- Eser Yazılış Tarihi:4 Cemazeyilahir 690/4 Haziran 1291
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Farsça
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum-Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Mesnevi
- Yayın Tarihi:03/04/2022
[İBTİDÂ-NÂME / VELED-NÂME / MESNEVÎ-İ VELEDÎ] (VELED)
şiirlerVeled, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled (d. 25 Rebîülâhir 623/25 Nisan 1226 - ö. 10 Receb 712/11 Kasım 1312)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Sultân Veled yaygın adıyla bilinen Bahâeddîn Muhammed Veled’in Veled-nâme ve Mesnevî-i Veledî adlarıyla da bilinen Farsça eseri. Esere "İbtidâ-nâme" adı verilmesi, Sultân Veled’in ilk mesnevisi olması ve metnin “ibtidâ” kelimesiyle başlaması sebebiyledir. 1291 yılında Mart ayının ilk günü (27 Safer 690) yazılmaya başlanmış ve aynı yılın Haziran ayının dördüncü günü (4 Cemazeyilahir 690) tamamlanmıştır. Mesnevi, Abdülbaki Gölpınarlı tarafından yapılan çeviriye göre dîbâce ve giriş kısmı hariç 167 başlık ve 8755 beyit içermektedir. Cemşid Karabeyoğlu tarafından yapılan doktora çalışmasına göre ise eserde dîbâce dışında 165 başlık ve 9007 beyit vardır. 76 Türkçe, 180 Arapça ve 23 de Rumca beyit içeren İbtidâ-nâme, Hakîm Senâyî’nin İlâhî-nâme’sinden hareketle aruzun “fe’ilâtün mefâ’ilün fe’ilün” kalıbıyla yazılmıştır. Eserin “dîbâce” kısmı ile fasıl başları mensur olarak kaleme alınmıştır. Eserdeki fasıl başlarının işlevi, manzum kısımlarda işlenen konuların özetlerini yaparak okuyucuyu manzum kısımda ayrıntılı olarak ele alınan bahse hazırlamaktır. İbtidâ-nâme’de aruz vezninin doğasından gelen bazı teknik kusurlar göze çarpmakla birlikte yalın, akıcı ve açık bir anlatım tarzı, bütün esere sirayet eden bir üslup özelliği olarak dikkati çeker.
Sultan Veled, bir tür sebeb-i telif sayılabilecek dîbâcede İbtidâ-nâme’yi yazma nedenini şöyle açıklar: Dostları ona: “Mevlânâ'ya uyup bir Dîvân meydana getirdin; mesnevide de ona uymak gerek“ diye talepte bulunurlar. Sultan Veled de kendisini o hazrete benzetmek gayretiyle eseri kaleme alır (Gölpınarlı 1976: 2). Eserin yazım nedeni bu gayret olmakla birlikte, yazarın asıl gayesi Mesnevî’deki bazı noktaların doğru anlaşılmasını sağlamaktır. Şöyle ki; Mevlânâ, Mesnevî’sinde kendisinin ve kendisiyle gönüldaş olan Seyyid Burhâneddîn Muhakkık-ı Tirmîzî, Tebrizli Şemseddîn Muhammed, Konyalı Şeyh Selâhaddîn Ferîdûn, Konyalı Çelebi Hüsâmeddîn gibi erenlerin hâllerini geçmiş büyüklerin kıssalarına gizleyerek anlatmıştır. Ancak zaman içinde bazı kimselerde, bu anlatım tarzındaki inceliği fark edecek anlayış ve seziş kabiliyeti kalmamıştır. İşte Sultan Veled, babasının Mesnevî’de geçmişlerin hikâyeleri üzerinden bildirdiği makam, keramet ve derunî hâllerin aslında bizzat Mevlânâ’ya ve dostlarına ait hâller olduğunu bu anlayış ve seziş kabiliyeti kıt kimselere etraflıca bildirmek ve onlarla ilgili gönüllerde beliren şüpheleri gidermek için bu eseri yazdığının altını çizer. Bu itibarla Sultan Veled’in İbtidâ-nâme’yi bir tür Mesnevî şerhi gibi yazdığını söylemek de yanıltıcı olmaz. Sultan Veled’in gayesi, Mesnevî’de üstü örtülü ve sembolik bir dile anlatılan bu tip kıssaların, örtüsünü açmak olduğu için zorunlu olarak düz, açık ve anlaşılır bir dil kullanır. İbtidâ-nâme’de dil ve sanat kudretinden ziyade, maksada odaklanan bir dil tercih edildiği için sade, yalın ve açık bir anlatım belirleyici bir tarz olarak kendini gösterir.
Yazma eser kütüphanelerinde çok sayıda nüshası bulunan eser, İran’da Celâl Hümâî tarafından neşredilmiş (1315), Türkiye’de de Abdülbaki Gölpınarlı tarafından Türkçeye tercüme edilerek yayımlanmıştır (1976).
Şairin biyografisi için bk."Veled, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/veled-sultan-veled-bahaeddin-muhammed
Eserden Örnekler
İbtidâ-nâme'den
Bu hadîsi buyurdı Peygamber
Kangı kişi ki dirligin ister
Gendüzinden gerek kim ol öle
Dirligün ma'nîsin ölüp bula
Ölmedin tîz ölün ağun göge
Kim sizi ay ile güneş öge
Ol kim öldi ölümsüz ol kaldı
Uçmakı bu cihânda nakd aldı
Kim ölürse bu gün diri ola
Ol kim ölmez yarın yavuz ola
Dünyânun dirligi geçer kalmaz
Tenriden kim dirise ol ölmez
Girtü dirlük ölümsüz ölmekdür
Tenri birle hemîşe olmakdur
Bu cihân sevmegin gemişmekdür
Işk odından hemîşe bişmekdür (Mansuroğlu 1958: 10)
Kaynakça
Celâl Hümâî (1315). Mesnevî-yi Veledî be Baḥr-i Ḫafif, Maʿrûf be Veled-nâme. Tahran.
Değirmençay, Veyis (2009). “Sultan Veled”. İslâm Ansiklopedisi. C. 37. İstanbul: TDV Yay. 521-522.
Gölpınarlı, Abdülbâki (1976). Sultan Veled, İbtidâ-nâme. Ankara: Konya Turizm Derneği Yay.
Karabeyoğlu, Cemşit (1976). Sultan Veled, Mesnevî-yi Veledî, Velednâme. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.
Mansuroğlu, Mecdut (1958). Sultan Veled’in Türkçe Manzumeleri. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.
Yazıcı, Tahsin (1979). “Sultan Veled”. İslâm Ansiklopedisi. C. XI. İstanbul: MEB Yay. 28-32.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DÎVÂN (SULTÂN VELED) | Veled, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | Prof. Dr. Ziya AVŞAR |
Görüntüle | ||
2 | REBÂB-NÂME (SULTÂN VELED) | Veled, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | Prof. Dr. Ziya AVŞAR |
Görüntüle | ||
3 | [İNTİHÂ-NÂME / MESNEVÎ] (SULTÂN VELED) | Veled, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | Prof. Dr. Ziya AVŞAR |
Görüntüle | ||
4 | MA’ÂRİF (SULTÂN VELED) | Veled, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | Prof. Dr. Ziya AVŞAR |
Görüntüle | ||
5 | CÂMASB-NÂME (ABDÎ) | Abdî, Mûsâ | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
6 | TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği |
Görüntüle | ||
7 | RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Öğretmen Ece Ceylan |
Görüntüle | ||
8 | NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) | Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz | Doç. Dr. Recep Uslu |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN (ADLÎ) | Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed | Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM |
Görüntüle | ||
10 | DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
11 | DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
12 | DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) | Âfitâbî | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
13 | DÎVÂN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
14 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle |