İBRET-NÜMÂ (BURSEVÎ)
mesnevi
Bursevî, Muhyiddin Efendi (d. ?/? - ö. 1091/1680)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Muhyiddin Halife Bursevî’nin telif ettiği dinî-tasavvufî mesnevi tarzında hazırlanmış ve manzum/mensur yazılan eseri. Eserin adı, ilk satırda İbretnâme olarak yazılmış ise de kaynaklarda daha çok İbretnümâ (İbret Gösteren) olarak geçmektir (Ulusoy 2021: 140). Bu çalışmada müellifin ya da müstensihin yazmış olduğu İbretnâme yerine daha çok yaygın şekli olan İbretnümâ ismi kullanılmıştır.  Eser, “Hâzâ kitâbu İbret-nâme Bursevî Muhyiddîn Halîfe Hamd zikri ile söze başlayalım Diken ağacına gül aşılayalım” ile başlamaktadır. Sonunda ise “Temmeti’l-kitâb bi-avni’l-Meliki’l-Vehhâb” ifadesi yer almasına rağmen eserin istinsah tarihi belli olmadığı gibi müstensihi de ketebe kaydında yer almamaktadır (Doğan 2011: 136). Eser toplam olarak 6360 beyit; 55 parçadan ibaret 656 dörtlük ve 27 varaklık iki parça mensur bölümden müteşekkildir. İbretnümâ, tasavvufi ve ahlaki menkıbe ve hikâyelerin manzum olarak anlatılmasından ibarettir. İbretnümâ tasavvufi muhtevalı ve nefsi ıslah amacına yönelik hikâyelerden meydana geldiği için mevize türünün bir örneği sayılır. Kendisi de bir mutasavvıf olan Bursevî eserinde en çok tasavvufî konulara yer vermiştir. Tasavvufta kişinin amacı ledünnî bilgiye ulaşmak olmalıdır, bu bilgiye kavuşmanın yolu da nefisle mücadele etmektir. Bunun için de bir mürşide bağlanıp onun aracılığıyla tasavvufi eğitimin mertebelerini aşmalı yani seyr ü sülûkunu tamamlamalıdır. Ancak tasavvufa giden yol şeriattan geçer; ona yapışmadan diğer üç kapı olan tarikat, marifet ve hakikat kapılarından geçilmez.

Tasavvufi görüşleri temelde vahdet-i vücûd eksenli olan Bursevî, bu anlayışın temel kavramlarını kullanarak görüşlerini izah etmiştir. Ona göre kâinattaki kesret vahdetten zuhur etmiştir. Eserde ahlaki kuralların yanı sıra beşerî münasebetlere dair öğütler de sıralanmaktadır. Bu öğütlerin veya ibretlik vesikaların büyük bir kısmında dünya hayatının geçiciliğine, ahiret hayatına ve bu hayata hazırlanırken mutlaka kâmil bir mürşidin elinden tutmak gerektiğine dikkat çekilmektedir. Müellife göre kişi dünyada hangi ahlâk sahibi ise ahirette de o ahlâk üzere haşrolunacaktır. İnsanın zahiri gibi, batını da mamur edilmelidir. Bursevî eserinde peygamberlerin hayatları ile özdeşleşen bazı kavramlardan örnekler vererek o peygamberlerden kıssalar anlatır. Yusuf-hüsn, Eyüp-şifâ, Musa-asa, Nuh-tufan, Yakup-göz, Yunus-balık, Süleyman-padişahlık, İsa-gök, İdris-uçmak, Hızır-Musa, İsmail-kurban, Muhammed-sır … gibi (Doğan 2011: 127-129). 17. yüzyılda kaleme alınan İbretnümâ’da, Eski Anadolu Türkçesinin dil özellikleriyle birlikte Klasik Osmanlı Türkçesine geçişin etkileri de görülür. Eski Anadolu Türkçesinde dudak uyumuna uymayan bazı eklerin eserde Klasik Osmanlı Türkçesine uygun biçimde dudak uyumuyla yazıldığı görülür (Doğan 2011: 79). 17. yüzyılın bir geçiş dönemi olması sebebiyle imlada tam bir bütünlük söz konusu olmadığından müellifin de bu konuda hassas olmadığı görülmektedir. Nitekim aynı sayfalarda bile aynı kelimenin farklı imla ile yazıldığına şahit olunmaktadır. Bursevî, eserde öğreticiliği amaç edindiği için sade, anlaşır bir dil kullanmıştır. Eserde genel olarak bir konuşma dili hâkimdir. Eser okuyucuyu ile konuşma ve sohbet havasında yazılmıştır. Müellif, halk arasında konuşulan birçok kelime ve tabire de yer vermiştir. Eser sade bir dille yazılsa da Bursevî, Arapça ve Farsça kelime ve ifadelerden de sıkça faydalanmıştır (Doğan 2011: 97-103). Dinî-tasavvufi nitelikli bir eser olan İbretnümâ’da “vahdet, kesret, nefs, müşâhede, sofi, tecelli, fenâ, bekâ, mürşid, makam, uzlet” gibi tasavvufi terimler de yaygın biçimde kullanılmıştır. Eserde telmih, tekrir, iştikak, leff ü neşr, tazmin, mübalağa, tenasüp gibi söz sanatlarından da faydalanılmış, anlatım ayet ve hadislerden iktibaslarla güçlendirilmiştir (Doğan 2011: 61-74). İbretnümâ esas olarak fâ‘ilâtün, fâ‘ilâtün, fâ‘ilün vezni ile yazılmış gibi görünse de manzum metinlerin tamamı bu vezin ile yazılmamıştır. Bundan dolayı hece vezni ile yazılmış olma ihtimali göz önüne alınarak eserin hece vezni ile yazıldığı kabul edilmiştir. Bursevî sanat kaygısı taşımadığından ne aruz veznini ne de hece veznini başarı ile uygulamamıştır. Zira müellif eserini yazarken sanat gayesi taşımadığını, sadece bahsi geçen konuları sevdiği için bu eseri yazdığını belirtmiştir. Eserde zaman zaman eksik veya hatalı kullanım olsa da zengin bir kafiye çeşitliliği görülmektedir (Doğan 2016: 97).

Eserin tek yazma nüshası İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanesinde (ND, no. 2495-154) kayıtlı olup 310 yapraktır. Her sayfa çift sütun hâlinde yazılmış ve her sütunda da 26 satır yer almaktadır. Eserle ilgili bilinen tek nüshasına dayalı bir doktora tezi hazırlanmıştır (Doğan 2011).

Bursevî’nin biyografisi bk. “Bursevî, Muhyiddin Efendi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/bursevi-muhyiddin-efendi


Eserden Örnekler


Hamd zikri ile söze başlayalım Diken aġacına gül aşlayalım Dost bâgında açıla taze güller Şevk ile öte şûrîde bülbüller Bâğda dürlü çiçekler açıla Ma’nâ gülü reyhân olup saçıla Ol kokudan mest ola pes ‘âşıkân Ma’nî sözlerin gûş ede sâdıkân Bu sözden açıla nice me‘ânî Eşiden ‘âşıkın zevk ede cânı Hak katında ma‘nîdir key mu‘teber Ma‘nîsine kılur nâsun Hak nazar Ma‘nî gönülde pinhândur ey kişi Sûret-ile bitmez kimsenün işi Zîrâ sûret fânî ma‘nî bâkîdür Sūretün ma‘nî hemân bil cânıdur Bu sūret ma‘nîyle yâd olmaya Cânsız beden gibidür var olmaya Bu sūret ‘âlemi çün bozılısar Anla ma‘nî ‘âlemi düziliser Zîrâ zâhir sūret gibidür hemân Ma‘nî cân ‘âlemini kılur beyân Sūreti ko ma‘nîye gel ma‘nîye ‘Ârif ol cân milkinden haber tuya İşbu ma‘nîden haberdâr olmadun Sūret-i zâhirde kaldun gelmedün Cân gözin aç ma‘nî yüzin göresin Hakîkat ‘âlemine yol bulasın Olma a‘mâ zümresinden aç gözün Sırr-ı vahdet ‘âlemine tut yüzün Açup ma‘nî gözin kıl dâ’im nazar İbret kitâbına bak gör ne yazar İbret kitâbına nazar kılaydun Bu ma‘nîlerden haberdâr olaydun İşbu yolda bir rehnümâ bulaydun Yazılmış ma‘nîsini sen de bulaydun Kitâbu’llâh gibidür işbu ‘âlem Buna ma‘nî düşübdür ibn-i âdem Vücūduñ ‘âlemine kılsan nazar Cümlenün sırrını Hak sende yazar Kamunun ma‘nîsi senden göründi Kamunun defteri sende dürildi Bu ‘âlemde ne var hep sende vardur Kimi aġyâr anun kimisi yârdur (Doğan 2011: 244-245) Sen özüni bilmeyince Sana insân mı dinilür Hakk’ı ‘ayân görmeyince Sana insân mı denilür Ölmezden ön ölmeyince Haşr olup dirilmeyince Nûr-ı Ģakk’ı göreyince Sana insân mı denilür Hakk’ı seven ‘âşıklarun Hakk-iledür dirlikleri Hak tecellí kılmayınca Sana insân mı denilür Ol Hakk’ı gören ‘âşıklar Hakk-ile bâzâr itmişler Bu bâzârı kılmayınca Sana insân mı denilür Sen bu sırra irmeyince Bu dürleri dermeyince Dost cemâlin görmeyince Sana insân mı denilür Gerçi sûretde çok insân Ammâ kim ma‘níde hayvân İçmeyince âb-u hayvân Sana insân mı denilür Kimi kendün insân sanur Yarın hazretde utanur Zâhir olmayınca bu nûr Sana insân mı denilür Gel ko bu kuru ğavğâyı Yok yire kılma da‘vâyı Bilmeyince bu ma‘nâyı Sana insân mı denilür İnanmazsan âyineye bak Tâ kim biline ehl-i Hak Almayınca Hak’dan sebak Sana insân mı denilür Anla Burseví cevâbın Gel oku bu sır kitâbın Ref‘ itmeyince hicâbın Sana insân mı denilür (Doğan 2011: 591-992)

Kaynakça


Atlansoy, Kadir (1998). Bursa Şairleri. Bursa: Asa Kitabevi.

Bakırcı Mehmed Raşid. Zübdetü’l-Vekayi’ der Belde-i Celile-i Burusa. Millet Kütüphanesi. Ali Emirî Tarih. No. 89. vr. 448-450.

Baldırzâde Selisî Şeyh Mehmed (2000). Ravza-i Evliyâ. (hzl. M. Hızlı ve M. Yurtsever). Bursa: Arasta Yayınları.

Doğan, Ramadan (2011). Bursevî Muhyiddîn Halîfe’nin İbretnâmesi (Metin-İnceleme). Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Doğan, Ramadan (2016). “Muhyiddîn Halîfe ve ‘İbretnâme’sine Dair”. Türkiyat Mecmuası, 26 (1): 89-105.

İsmail Beliğ (1302/1884). Güldeste-i Riyâz-ı İrfân ve Vefeyât-ı Dânişverân-ı Nâdiredân (Tıpkıbasım). Bursa: Hüdavendigâr Vilayeti Matbaası.

Kara, Mustafa (2012). Bursa’da Tarikatlar ve Tekkeler. Bursa: Bursa Büyükşehir Belediyesi.

Mehmed Fahreddin. Gülzâr-ı İrfân. Millet Kütüphanesi. Ali Emirî Efendi. No.1089. vr. 105a.

Öcalan, Hasan Basri (2000). Bursa’da Tasavvuf Kültürü (XVII. Yüzyıl). Bursa: Gaye Kitabevi.

Ulusoy, Mehmed Şemseddin (2021). Bursa Dergâhları Yâdigâr-ı Şemsî. (hzl. M. Kara ve K. Atlansoy). Bursa: Osmangazi Belediyesi.

Yeşilbağ, Semih (2004). Muhyiddin-i Bursevî Divanı İnceleme-Karşılaştırmalı Metin. Yüksek Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi.

Atıf Bilgileri


ÖCALAN, Hasan Basri. "İBRET-NÜMÂ (BURSEVÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/ibret-numa-bursevi. [Erişim Tarihi: 21 Kasım 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN (BURSEVÎ) Bursevî, Muhyiddin Efendi Prof. Dr. Hasan Basri ÖCALAN
Görüntüle
2 TEVHİD-NÂME (BURSEVÎ) Bursevî, Muhyiddin Efendi Prof. Dr. Hasan Basri ÖCALAN
Görüntüle
3 MÜŞÂHEDE (BURSEVÎ) Bursevî, Muhyiddin Efendi Prof. Dr. Hasan Basri ÖCALAN
Görüntüle
4 MOLLA CÂMÎ'NİN BİR BEYTİNİN ŞERHİ (BURSEVÎ) Bursevî, Muhyiddin Efendi Prof. Dr. Hasan Basri ÖCALAN
Görüntüle
5 RİSÂLE-İ SÂLİKÎN (BURSEVÎ) Bursevî, Muhyiddin Efendi Diğer Sevda Tuğçe Kahriman
Görüntüle
6 TEZKİRE-İ ŞU'ARÂ (SÂLİH AYNÎ MEHMED EFENDİ)  Aynî, Sâlih Aynî Mehmed Efendi Prof. Dr. Beyhan KESİK
Görüntüle
7 DÎVÂN (EŞREF-İ SÂNÎ) Eşref-i Sânî, Şeyh Seyyid Öğretmen Kevser Kıroğlu
Görüntüle
8 TECELLİYÂT (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN
Görüntüle
9 ÂDÂB-I HURDE-İ TARîKÂT (HİMMET/ABDÎ, BOLULU ŞEYH HİMMET EFENDİ) Himmet/Abdî, Bolulu Şeyh Himmet Efendi Araş. Gör. Emrah Baş
Görüntüle
10 VAHDETNÂME (LÂMEKÂNÎ) Lâmekânî, Hüseyin Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle
11 MECMÛA-İ ŞEYH MISRÎ EFENDİ (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Akın ZENGİN
Görüntüle
12 RİSÂLE-İ VAHDET-İ VÜCÛD (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle
13 RİSÂLE-İ EŞRÂTU’S-S‘AT (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
14 RİSALE-İ TEVHÎD (NİYÂZÎ-İ MISRÎ) Niyâzî-İ Mısrî, Muhammed/ Mehmed Öğretmen TALAT OLGUN
Görüntüle
15 ED-DEVRETÜ’L-ARŞİYYE (MISRÎ) Niyâzî-i Mısrî, Muhammed/ Mehmed Dr. Muhammed Ülgen
Görüntüle