- Yazar Biyografisi (TEİS)
Esîrî - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kolbaş
- Eser Yazılış Tarihi:911/1505 ?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Dinî-Tasavvufî-Ahlaki Eser
- Yayın Tarihi:18/08/2021
HÜSÂM-NÂME (ESÎRÎ)
manzum hac seyahatnamesiEsîrî (d. ? - ö. ?)
ISBN: 978-9944-237-87-1
On beşinci yüzyılın ortaları ile on altıncı yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış Esîrî mahlaslı şair tarafından mesnevi formunda kaleme alınan manzum hac seyahat-nâmesi. Eserin elimize ulaşan tek nüshası müellif hattıdır. Milli Kütüphane’de, Fahri Bilge koleksiyonu arasında 06 Mil Yz FB 366 numarada kayıtlı olan bu yazma dîvânî kırması hatla yazılmıştır, 126 varaktır. Hüsâm-nâme ve Esîrî üzerine ilk çalışma nüshanın şahsî kütüphanesinde bulunması dolayısıyla Fahri Bilge tarafından 1943 yılında müsvedde olarak hazırlanmıştır. Bilge, bugün Milli Kütüphane’de bulunan 67 varaklık çizgili bir deftere yaklaşık 70 sayfa boyunca el yazısı rika hattıyla Esîrî mahlaslı şairler hakkında çeşitli bilgiler kaydetmiş, Hüsâm-nâme içerisinde yer alan dikkat çekici beyitleri örnek olarak istinsah etmiştir (Fahri Bilge 1943). Agâh Sırrı Levend (2000: 108)’in, Gazavât-nâmeler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavât-nâmesi adlı kitabında Hüsâm-nâme’nin “İstanbul’un idare bakımından o devirdeki kötü durumunu tasvir eden” bir eser olduğunu söylemesi hatalıdır. Hüsâm-nâme’nin girişindeki tali denebilecek bir konuyu mesnevinin ana konusuymuş gibi aktarması Levend’in, Hüsâm-nâme’yi inceleme imkanı bulamadığını göstermektedir.
Hüsâm-nâme metni baştan ve sondan eksik olup 4089 beyit ve şarkı ile murabba formunda kaleme alınmış toplam 18 bendden oluşmaktadır. Bunun haricinde kaside (tevhid, münacat, na‘t), gazel, murabba, şarkı, rubaî ve müfred gibi farklı nazım şekilleriyle yazılmış şiirleri de ihtiva eder. Dâire-i mu‘telifenin remel bahrinde, fâ‘ilâtün fâ‘ilâtün fâ‘ilün vezniyle yazılmıştır. Beyitlerde veznin sık sık aksadığı görülmektedir. Metinde hece ölçüsüyle kaleme alınıp beyit düzeniyle tertip edilen dörtlükler de bulunur. Şu anki bilgilerimize göre Ahmed Fakîh’in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe adlı eserinden sonra Anadolu sahasında yazılmış ikinci hac seyahatnamesidir. Hüsâm-nâme, 910-916/1505-1510 yılları arasında, muhtemelen 910/1505 yılının Zilhicce/Mayıs-Haziran ayından sonra, 911/1505 yılının ilk aylarında (Temmuz-Ağustos vd.) kaleme alınmıştır (Kolbaş 2021: 111-112).
Hüsâm-nâme, eksik olmakla birlikte benzeri türdeki eserler arasında en hacimlisidir. II. Bâyezîd döneminde, emîr-i hâc görevinde bulunan Hüsâm Beg önderliğinde İstanbul’dan yola çıkan hac kafilesinin kara yoluyla Mekke’ye ulaşıp haccın tamamlanmasının ardından İstanbul’a dönüşünü konu alır. Eser, kafileye önderlik eden Hüsâm Beg adına telif edilmiştir. Şair, yol boyunca uğradıkları menziller hakkında bilgiler verir, kimi zaman ilgili bölgelerin halkı hakkındaki görüşlerini ve yaşananları aktarır. Esîrî'nin, II. Bâyezîd dönemindeki hac güzergahına dair verdiği bilgiler ve eserin girişinde dönemin yönetimine ilişkin olarak zikrettiği eleştiriler oldukça önemlidir. İstanbul’dan yola çıkan kafilenin Adana menziline kadar hangi konakları geçtiği aradaki varak eksikliği nedeniyle kesin değildir. Kafile muhtemelen Üsküdar, Kartal, Gekbuze (Gebze), Hersek, İznik ve Yenişehir menzillerini aşar. Bundan sonrasında Konya’ya gelip, Adana, Antakya, Butuk (Mıdk), Hama, Humus, Balebek, Şam, Kudüs, Halilürrahman, Akabe-i Bahr, Yenbu‘, Bedr-i Huneyn, Maymun Ovası ve Rabia Eşmesi menzillerini geçerek Mekke’ye ulaşır. Buradan Mina’ya geçtikten sonra, tekrar Mekke’ye dönerek haccı tamamlar ve dönüş yolunda Medine’ye gidip Arap coğrafyasının iç kesimlerinden Maan, Hassa (Tabut Korusu) ve Kerek güzergahını takip ederek Şam’a varır. Bundan sonraki güzergah eserin sondan eksik olması nedeniyle bilinmemektedir. Hüsâm-nâme’nin Halep’te yazıldığı şair tarafından belirtildiğinden kafilenin Şam’dan Halep’e geçtiği anlaşılır. Halep’ten İstanbul’a uzanan güzergah kesin olarak bilinemese de Mekke’ye gidiş yolunu takip etmiş olmalıdır (Kolbaş 2021: 152-154).
Hüsâm-nâme’de güzergâh üzerindeki şehirler ve yaşanılanlar hakkında aktarılan bilgilere ve bunlardan daha çok çeşitli kıssalara ve hikâyelere yer verilir. Hikâyeler dinî-tasavvufî/didaktik özellikler göstererek ilgili menzillerle bağlantılı olarak nakledilir. Bu da eserin edebî özelliğini artırır. Anlatılar içerik itibariyle Kur’ân-ı Kerîm’e, Kitâb-ı Mukaddes’e, hadislere, peygamberler tarihine, kısasü’l-enbiyâlara, menâkıb-nâmelere, tezkiretü’l-evliyâlara, İskender-nâmelere, Şeh-nâme’ye ve sözlü anlatılara dayanır. Eser içerisinde Hz. Âdem, Hz. Nûh, Hz. Dâvûd, Hz. Süleymân, Hz. İbrâhîm, Hz. İsmâîl, Hacer, Hz. Mûsâ, Hz. Îsâ, Hz. Meryem, Hz. Muhammed, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer’e dair çeşitli kıssalara; Amr b. Ümeyye ve Ebu’l-Lübâbe gibi sahabelere; Hasan-ı Basrî, Râbia-i Adeviye, Zünnûn-ı Mısrî, İbrahim Havvâs, İbrâhîm Edhem ve Habîb-i Acemî gibi mutasavvıflara; Buhte-i Nasr, Abdülmelik b. Mervân, İskender, Nûşirevân ve ateşperest bir hükümdar hakkındaki olaylara; Beşir’in, koyun çobanlığı yapan birinin, Hoca-i Mümin’in, baskına uğrayan kervandaki bir dervişin hikâyesine; Hacerü’l-esved’in Kureyş kabilesi tarafından yerine yerleştirilmesine ve Beytü’l-Ma'mûr’un inşasına dair anlatılara yer verilir (Kolbaş 2021: 208-211). Farklı nazım şekilleriyle yazılan şiirler ise anlatılan konuyla bağlantılı olarak kaleme alınır. Kimi zaman mesnevi metninde geçen bir kavram farklı nazım şekilleriyle yazılan şiirlere kapı aralar. İlgili kavrama dair söylenecekler bu sayede genişletilerek muhataba aktarılır. Şairin ve eserin üslubu kendinden önceki dönemde Şâdî Meddâh, Kirdeci Ali, Şeyyâd Hamza, Tursun Fakîh ve Şeyyâd Îsâ gibi şairler tarafından kaleme alınan dinî-destanî halk tipi mesnevilerin izlerini taşır. Farklı nazım şekilleriyle yazılan şiirlerde Yûnus Emre’nin edası hissedilir (Kolbaş 2021: 91-92). Eser içerisinde yer alan beyit düzeniyle tertip edilip hece ölçüsüyle yazılan iki beytin/beyit düzeniyle tertip edilen dörtlüğün Ahmed Fakîh’in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe adlı eserinde yer alan iki beyitle/beyit düzeniyle tertip edilen dörtlükle benzerliği, Hüsâm-nâme’nin Ahmed Fakîh’in eserinden etkilenilerek kaleme alınmış olabileceğini düşündürür (Kolbaş 2021: 91).
Hüsâm-nâme üzerine bir doktora tezi hazırlanmıştır (Kolbaş 2021). Bu çalışma, "inceleme, metin tenkidi, nesre çeviri, açıklamalar, sözlük ve özel adlar dizini" bölümlerinden oluşmaktadır.
Şairin biyografisi için bk. “Esîrî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/esiri-esiri
Eserden Örnekler
Hâzâ Butuk
Bir yanı yalım kayadur key yüce
Bakıcak düşer külâhun iy hoca
Ok atar isen irişmez başına
Aklı çâk olur bakıncak taşına
Yukarudan yuvalansa bir kaya
Aşagada olanı yoga saya
Zîre kaçup kurtulası yir[i] yok
Yabana düşmez atarlar ise ok
Bir bölük fellâh-ı nâ-cins ü arab
Bu yolı kesmege olmışlar sebeb
Sarplık oldugıyiçün bu daş başı
Giçimez bundan bin olsa bir kişi
Ok atarlar taş yuvarlar savt ile
Rüstem olursa getürürler ele
İki_ok atım aşaga yanı deniz
Kalmadı anı görenlerde beniz
Eyle sarp yirdür bu yatlu câygâh
Ömri anda varanun olur tebâh
Hak Te‘âlâ’ya sıgınduk cümlemüz
Hak’dan artuk yâ nemüz vardur nemüz
Bir avuç topragı insân eyleyen
Müşkil işi oldur âsân eyleyen
Yardım eyledi o Rabbü’l-âlemîn
Bizi korkudan emîn itdi emîn (Kolbaş 2021: 385)
Kaynakça
Bilge, Fahri (1943). Munzum Bir Eser ve Şa’ir Esîrî. Milli Kütüphane. Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz FB 574.
Kolbaş, Ozan (2021). Esîrî’nin Hüsâm-nâme Adlı Manzum Hac Seyahat-nâmesi (İnceleme - Metin Tenkidi - Nesre Çeviri - Açıklamalar - Sözlük - Özel Adlar Dizini). Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Levend, Agâh Sırrı (2000). Gazavât-nâmeler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavât-nâmesi. Ankara: TTK Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | CÂMASB-NÂME (ABDÎ) | Abdî, Mûsâ | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
2 | TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği |
Görüntüle | ||
3 | RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Öğretmen Ece Ceylan |
Görüntüle | ||
4 | NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) | Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz | Doç. Dr. Recep Uslu |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (ADLÎ) | Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed | Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM |
Görüntüle | ||
6 | DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
7 | DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) | Âfitâbî | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
10 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle |