HİKMET-NÂME (İBNİ BÂLÎ)
ansiklopedik mesnevi
İbni Bâlî, İbrâhîm bin Bâlî, Bâlî Oglı İbrâhîm, İbrâhîm (d. ? - ö. 893/1487-88’ten sonra)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Ayntap (Gaziantep) doğumlu olup Mısır Memlükleri döneminde ve himayesinde yaşamış olan İbrâhîm bin Bâlî’nin Türkçe olarak kaleme aldığı ansiklopedik mesnevi. Eser, 893/1487-88’te tamamlanıp Sultan Kayıtbay’a (el-Melikü’l-Eşref Seyfeddîn el-Mahmûdî ez-Zâhirî) (ö. 901/1496) ithaf edilmiştir. Fatma Sabiha Kutlar Oğuz’un da tespit ettiği üzere, Hikmet-nâme muhtevası ve tertibi itibarıyla "acâibü’l-mahlukat" türü eserlerdendir (2014). Nitekim Sadık Yazar, eser üzerinde yaptığı bir incelemesinde Hikmet-nâmenin, yapılan bazı eklemeler dışında büyük oranda Zekeriyyâ b. Muhammed Kazvînî’nin (ö. 682/1283) Acâ'ibü’l-Mahlûkât ve Garâ'ibü’l-Mevcûdât adlı Arapça eserinin tercümesinden oluştuğu sonucuna varmıştır (2006). 

Mesnevi nazım biçimi ve aruzun “mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün” kalıbıyla kaleme alınan eser, şairinin/nâzımının ifadesine göre 13.000 beyitten oluşuyorsa da hazırlanan metnine göre 12.753 beyittir. Hikmet-nâme, bir tevhid ve münâcat (1-79 arası beyitler), Hz. Peygamber’in na'tı (80-134 arası beyitler) ve dört büyük halifenin övgülerinden (135-165) sonra sebeb-i telif makamındaki kurgusal yönü güçlü bir bölümle devam eder. Bu bölümde nâzım, “bahar mevsiminin gelişi ve güneşin doğuşunu” şairane bir anlatımla betimledikten sonra, mesnevî geleneğinde örneklerini sıklıkla gördüğümüz üzere, gönlünü devreye sokarak şairlik kabiliyetini övüp eserini kaleme almasının sebebini geleneksel bir sebeb-i telif formu ile verir. Buna göre şairin gönlü, mükemmel bir şairlik kabiliyeti ile bezenmiş olmasına karşın bu muhteşem bahar görüntüsü karşısında sessiz kalan şairi azarlayıp eleştirir. Hemen akabinde de şairi bir eser yazmaya teşvik edip yaklaşık 50 beyitlik bir bölümde, eserin adeta içindekiler bölümünü ortaya koyarcasına, yazılacak bu eserin muhtevasını belirler. Sadece bu bölüm bile eserin ne tür bir muhtevaya sahip olduğunu üç aşağı beş yukarı ortaya koymaktadır. Buna göre yazılması istenen eserde şairden; “evsâf-ı cihân”dan başlayarak yeryüzü, gökyüzü ve cisimleri, tabiat hadiseleri, yedi iklim, dağlar, ovalar, tepeler, denizler, karalar ve adalar, canlı türleri, peygamberler ve onların mucizeleri, geçmiş padişahlar gibi muhtelif konular hakkında bilgi vermesini istemektedir. Şair, gönlünün bu teklifini, kendisine hak vererek kabul edip Hikmet-nâme diye isimlendirdiği eserini Sultan Kayıtbay adına kaleme aldığını açıklar. Sonrasında bahsi geçen haminin uzunca bir medhine yer veren yazar, bir münacat ve kitabını övdüğü bir kısımdan sonra 441. beyitten itibaren ana konuya giriş yapmaktadır.

İbni Bâlî, Hikmet-nâme’de sırasıyla astronomi, melekler, dört unsur, dağlar, denizler, adalar, ülkeler, şehirler ve kasabalar, değerli taşlar, balıklar, nehirler, su kaynakları, insanın nitelikleri ve organları, meyve ve sebzeler, ağaçlar, çiçekler, böcekler, evcil ve yabanî hayvanlar, günler, aylar, mevsimler, Arap, Fars, Eski Yunan, Süryanî, Türk ve genel İslâm Tarihi (peygamberler, dört halife, Mervânîler, Abbâsîler, Emevîler, Fâtimîler, Memlukler vb.), sultanlar, devlet adamları, tarihî olaylar, dünya ve ahiret hayatı, kıyametin merhaleleri, Deccâl, Dabbetü’l-arz ve Mesîh konularında ayrıntılı bilgiler vermiştir (Kutlar Oğuz 2014).

Hikmet-nâme’ye konu olan noktalardan biri de şehir ve kasabalardır. Şair, özellikle gezip gördüğü yerleri başarılı bir şekilde tavsif etmiş ve dönemin toplumsal hayatıyla ilgili bilgiler vermiştir. Eserin bu anlamda sağlam bir belge niteliğinde olduğunu da zikretmeliyiz. Ahlat, Acem, Azerbaycan, Buhara, Rum, Şam, Sudan, Yemen, Halep, Bâbil, Bağdâd, Beyrût gibi yerleri, yer yer kendi gözlemlerini de dâhil ederek tanıtan İbni Bâlî, doğum yeri olan Ayntâb ve İstanbul şehirlerine dair de hususi müşahedelerini kaydeder.

Mesnevinin; İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Türkçe Yazmalar, 3290; Prof. Dr. Muhammet Yelten'in özel kitaplığı; Vatikan Kütüphanesi, Vat. Turco 152; Millî Kütüphane, 06 Mil. Yz. A 10245; Millî Kütüphane, 06 Mil. Yz. A 1606'da kayıtlı 5 nüshası tespit edilmiştir.

Hikmet-nâme ikiye bölünerek üzerine birer doktora tezi hazırlanmış (Altun 2003; Şeylan 2003), daha sonra bu tezler neşredilmiştir (Altun 2017; Şeylan 2018).

Şairin biyografisi için bk. "İbni Bâlî, İbrâhîm bin Bâlî, Bâlî Oglı İbrâhîm, İbrâhîm". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ibni-bli-ibrahim-bin-bali-bali 

Eserden Örnekler


Fî-Zikri Medîneti Ayn-tâbi'l-Mahrûseti

Şu şehristân ki şehr-i mevlidümdür

Eben an cedd makâmum mahbûbumdur

Misâli yok durur büldân içinde

Nazîri gelmedi devrân içinde


Güzeldür hem güzeller şehridür ol

Gülistândur belâbil behridür ol


Çekilmiş gülleri vü merg-zârı

Kılur her cânibinde murg zârı


İçi taşı tolu eşcâr u ezhâr

Öter atyâr akar her yana enhâr


Çıkar gün başına bir hûb çeşme

Letâfetde bagışlar nûr çeşme


Husûsâ dört çeşme kim revândur

Bu çeşme nûr bu cisme revândur


Uş ol dördün biri Aynü'l-lebendür

K'anun şürbı şifâ vu cân-ı tendür

Anun hüsnindedür Allâhu a’lem

Makâm-ı Ahmed-i Gazzâlî'nün hem


Anun tagında tutmışdur makar-gâh

Dülük Baba aleyhi rahmetu'llâh


Mübârek topragında işit a’ceb

Kimesne görmemişdür cins-i akreb


Aceb mi gezdüm olsa orada kim

Çü hüccetdür n'ider cennetde gezdüm


Ne yir kim kal’ası görinür anda

Bulınmaz akreb aslı ol mekânda


Türâbı kim anun iksîr-i cândur

Gönül gözine kühl-i Isfehândur


N'ola medh eylesem ben ol me’âbı

Ki âlem medh idüpdür Ayn-tâb'ı


Vatandur bize hod ögmek revâdur

Vatan hubbı hadîs-i Mustafâ'dur


Egerçi lutf kânıdur ser-â-ser

Velî bî-kadr düşmişdür bu gevher

İlâhi gitsün anun aynı tâbı

Ki vîrân isteye bu Ayn-tâb'ı (Altun 2017: 168-69)


Fî-Zikri’l-Ma‘âdin ve Minhe’z-Zeheb

Ma‘âdin biş durur dir ehl-i hikmet

Nedür bil ma‘den-i evvel hakîkat


Hadîdî hâr-çînî gümiş altun

Nuhâs ü üsrüb ü hem kân-ı kurşun


İkinci kısmıdur kibrît-i ahmer

Üçünci milh sınfıdur ser-â-ser


Nedür dördünci zîbakdur mu‘akkad

Bişinci la‘l ü yâkût ü zeberced


Hacer sınfında dimişdür Felâtûn

Azîz olur cemî‘isinden altun


Kamu eşyâya çün altun bahâdur

Pes imdi mâlı vechinde bahâdur


Kimün kim altunı var ni‘meti var

Bu halk içinde anun izzeti var


Sözidür Ristetâlîs-i hakîmün 

Elinde altunı var ise kimün


Sözi nâfiz olur özi mükerrem

Kavî olur yüregi gönli bî-gam


Var anda haslet-i hatm-i Süleymân

Kim anunla olur teshîr-i insân


Biter altun ile her bitmeyen kâr

Zer ile bende olur cümle ahrâr


Zeheb kişiye gurbetde vatandur

Zehebsüz her vatan cây-ı mihendür


Zer-i asfer olur her hemme mâni‘

Müferrihdür döker safrâ-yı fâki‘


Neyi kılsalar altun ile zînet

Kabîh ise virür ana melâhat


Zehebden mîl ile ger tûtiyâyı

Çekerlerse göze virür ziyâyı


Oda yanmaz çürütmez anı toprak

Sudan yaş olmaz ü yil eylemez şâk (Kutlar Oğuz 2013: 96-97)

Kaynakça


Altun, Mustafa (2003). İbrahim İbn-i Bâli’nin Hikmet-nâme’si (1b-149a), (İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin). Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Altun, Mustafa (2017). İbrahim İbn-i Bâli’nin Hikmet-nâme’si (1b-149a). İbrahim İbn-i Bâlî-Hikmet-nâme-I. Ankara: KTB Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194369/ibrahim-ibn-i-bali-hikmet-name.html [Erişim tarihi: 10.02.2022]

Kutlar Oğuz, Fatma Sabiha (2013). "Antepli İbrâhîm Bâlî'nin Hikmet-nâme'sinde Taşlar ve Madenler". Prof. Dr. F. Tulga Ocak'a Armağan. yyy. 78-108.

Kutlar Oğuz, Fatma Sabiha (2014). "İbni Bâlî, İbrâhîm bin Bâlî, Bâlî oglı İbrâhîm, İbrâhîm". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ibni-bli-ibrahim-bin-bali-bali [Erişim tarihi: 12.02.2022]

Şeylan, Ali (2003). İbrahim İbn-i Bâlî, Hikmet-nâme (İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin) (149a-300a). 2 C. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Şeylan, Ali (2018). İbrahim İbn-i Bâli’nin Hikmet-nâme’si, İnceleme-Metin (149b-300a). İbrahim İbn-i Bâlî-Hikmet-nâme-II. Ankara: KTB Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194369/ibrahim-ibn-i-bali-hikmet-name.html [Erişim tarihi: 10.02.2022] 

Yazar, Sadık (2006). “İbrâhîm İbni Bâlî’nin Hikmetnâme’sinde Gaziantep”. VII. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi 27 Haziran - 1 Temmuz 2006, Gaziantep. (Basılmamış Bildiri Metni).

Yazar, Sadık (2014). “XVI. Yüzyıl Türkçe Seyahatnâmelerinde Acâib”. Millî Folklor, 26 (103): 98-110.

Atıf Bilgileri


Yazar, Sadık. "HİKMET-NÂME (İBNİ BÂLÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/hikmet-name-ibni-bali. [Erişim Tarihi: 27 Haziran 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
2 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
3 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
4 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
5 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
6 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
7 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
8 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
9 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
10 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle