- Yazar Biyografisi (TEİS)
İbni Bâlî, İbrâhîm bin Bâlî, Bâlî Oglı İbrâhîm, İbrâhîm - Madde Yazarı: Prof. Dr. Sadık Yazar
- Eser Yazılış Tarihi:893/1487-88
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:İlmî-Ansiklopedik Edebî Eser
- Yayın Tarihi:14/03/2022
HİKMET-NÂME (İBNİ BÂLÎ)
ansiklopedik mesneviİbni Bâlî, İbrâhîm bin Bâlî, Bâlî Oglı İbrâhîm, İbrâhîm (d. ? - ö. 893/1487-88’ten sonra)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Ayntap (Gaziantep) doğumlu olup Mısır Memlükleri döneminde ve himayesinde yaşamış olan İbrâhîm bin Bâlî’nin Türkçe olarak kaleme aldığı ansiklopedik mesnevi. Eser, 893/1487-88’te tamamlanıp Sultan Kayıtbay’a (el-Melikü’l-Eşref Seyfeddîn el-Mahmûdî ez-Zâhirî) (ö. 901/1496) ithaf edilmiştir. Fatma Sabiha Kutlar Oğuz’un da tespit ettiği üzere, Hikmet-nâme muhtevası ve tertibi itibarıyla "acâibü’l-mahlukat" türü eserlerdendir (2014). Nitekim Sadık Yazar, eser üzerinde yaptığı bir incelemesinde Hikmet-nâme’nin, yapılan bazı eklemeler dışında büyük oranda Zekeriyyâ b. Muhammed Kazvînî’nin (ö. 682/1283) Acâ'ibü’l-Mahlûkât ve Garâ'ibü’l-Mevcûdât adlı Arapça eserinin tercümesinden oluştuğu sonucuna varmıştır (2006).
Mesnevi nazım biçimi ve aruzun “mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün” kalıbıyla kaleme alınan eser, şairinin/nâzımının ifadesine göre 13.000 beyitten oluşuyorsa da hazırlanan metnine göre 12.753 beyittir. Hikmet-nâme, bir tevhid ve münâcat (1-79 arası beyitler), Hz. Peygamber’in na'tı (80-134 arası beyitler) ve dört büyük halifenin övgülerinden (135-165) sonra sebeb-i telif makamındaki kurgusal yönü güçlü bir bölümle devam eder. Bu bölümde nâzım, “bahar mevsiminin gelişi ve güneşin doğuşunu” şairane bir anlatımla betimledikten sonra, mesnevî geleneğinde örneklerini sıklıkla gördüğümüz üzere, gönlünü devreye sokarak şairlik kabiliyetini övüp eserini kaleme almasının sebebini geleneksel bir sebeb-i telif formu ile verir. Buna göre şairin gönlü, mükemmel bir şairlik kabiliyeti ile bezenmiş olmasına karşın bu muhteşem bahar görüntüsü karşısında sessiz kalan şairi azarlayıp eleştirir. Hemen akabinde de şairi bir eser yazmaya teşvik edip yaklaşık 50 beyitlik bir bölümde, eserin adeta içindekiler bölümünü ortaya koyarcasına, yazılacak bu eserin muhtevasını belirler. Sadece bu bölüm bile eserin ne tür bir muhtevaya sahip olduğunu üç aşağı beş yukarı ortaya koymaktadır. Buna göre yazılması istenen eserde şairden; “evsâf-ı cihân”dan başlayarak yeryüzü, gökyüzü ve cisimleri, tabiat hadiseleri, yedi iklim, dağlar, ovalar, tepeler, denizler, karalar ve adalar, canlı türleri, peygamberler ve onların mucizeleri, geçmiş padişahlar gibi muhtelif konular hakkında bilgi vermesini istemektedir. Şair, gönlünün bu teklifini, kendisine hak vererek kabul edip Hikmet-nâme diye isimlendirdiği eserini Sultan Kayıtbay adına kaleme aldığını açıklar. Sonrasında bahsi geçen haminin uzunca bir medhine yer veren yazar, bir münacat ve kitabını övdüğü bir kısımdan sonra 441. beyitten itibaren ana konuya giriş yapmaktadır.
İbni Bâlî, Hikmet-nâme’de sırasıyla astronomi, melekler, dört unsur, dağlar, denizler, adalar, ülkeler, şehirler ve kasabalar, değerli taşlar, balıklar, nehirler, su kaynakları, insanın nitelikleri ve organları, meyve ve sebzeler, ağaçlar, çiçekler, böcekler, evcil ve yabanî hayvanlar, günler, aylar, mevsimler, Arap, Fars, Eski Yunan, Süryanî, Türk ve genel İslâm Tarihi (peygamberler, dört halife, Mervânîler, Abbâsîler, Emevîler, Fâtimîler, Memlukler vb.), sultanlar, devlet adamları, tarihî olaylar, dünya ve ahiret hayatı, kıyametin merhaleleri, Deccâl, Dabbetü’l-arz ve Mesîh konularında ayrıntılı bilgiler vermiştir (Kutlar Oğuz 2014).
Hikmet-nâme’ye konu olan noktalardan biri de şehir ve kasabalardır. Şair, özellikle gezip gördüğü yerleri başarılı bir şekilde tavsif etmiş ve dönemin toplumsal hayatıyla ilgili bilgiler vermiştir. Eserin bu anlamda sağlam bir belge niteliğinde olduğunu da zikretmeliyiz. Ahlat, Acem, Azerbaycan, Buhara, Rum, Şam, Sudan, Yemen, Halep, Bâbil, Bağdâd, Beyrût gibi yerleri, yer yer kendi gözlemlerini de dâhil ederek tanıtan İbni Bâlî, doğum yeri olan Ayntâb ve İstanbul şehirlerine dair de hususi müşahedelerini kaydeder.
Mesnevinin; İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Türkçe Yazmalar, 3290; Prof. Dr. Muhammet Yelten'in özel kitaplığı; Vatikan Kütüphanesi, Vat. Turco 152; Millî Kütüphane, 06 Mil. Yz. A 10245; Millî Kütüphane, 06 Mil. Yz. A 1606'da kayıtlı 5 nüshası tespit edilmiştir.
Hikmet-nâme ikiye bölünerek üzerine birer doktora tezi hazırlanmış (Altun 2003; Şeylan 2003), daha sonra bu tezler neşredilmiştir (Altun 2017; Şeylan 2018).
Şairin biyografisi için bk. "İbni Bâlî, İbrâhîm bin Bâlî, Bâlî Oglı İbrâhîm, İbrâhîm". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ibni-bli-ibrahim-bin-bali-bali
Eserden Örnekler
Fî-Zikri Medîneti Ayn-tâbi'l-Mahrûseti
Şu şehristân ki şehr-i mevlidümdür
Eben an cedd makâmum mahbûbumdur
…
Misâli yok durur büldân içinde
Nazîri gelmedi devrân içinde
Güzeldür hem güzeller şehridür ol
Gülistândur belâbil behridür ol
Çekilmiş gülleri vü merg-zârı
Kılur her cânibinde murg zârı
İçi taşı tolu eşcâr u ezhâr
Öter atyâr akar her yana enhâr
Çıkar gün başına bir hûb çeşme
Letâfetde bagışlar nûr çeşme
Husûsâ dört çeşme kim revândur
Bu çeşme nûr bu cisme revândur
Uş ol dördün biri Aynü'l-lebendür
K'anun şürbı şifâ vu cân-ı tendür
…
Anun hüsnindedür Allâhu a’lem
Makâm-ı Ahmed-i Gazzâlî'nün hem
Anun tagında tutmışdur makar-gâh
Dülük Baba aleyhi rahmetu'llâh
Mübârek topragında işit a’ceb
Kimesne görmemişdür cins-i akreb
Aceb mi gezdüm olsa orada kim
Çü hüccetdür n'ider cennetde gezdüm
Ne yir kim kal’ası görinür anda
Bulınmaz akreb aslı ol mekânda
Türâbı kim anun iksîr-i cândur
Gönül gözine kühl-i Isfehândur
N'ola medh eylesem ben ol me’âbı
Ki âlem medh idüpdür Ayn-tâb'ı
Vatandur bize hod ögmek revâdur
Vatan hubbı hadîs-i Mustafâ'dur
Egerçi lutf kânıdur ser-â-ser
Velî bî-kadr düşmişdür bu gevher
…
İlâhi gitsün anun aynı tâbı
Ki vîrân isteye bu Ayn-tâb'ı (Altun 2017: 168-69)
Fî-Zikri’l-Ma‘âdin ve Minhe’z-Zeheb
Ma‘âdin biş durur dir ehl-i hikmet
Nedür bil ma‘den-i evvel hakîkat
Hadîdî hâr-çînî gümiş altun
Nuhâs ü üsrüb ü hem kân-ı kurşun
İkinci kısmıdur kibrît-i ahmer
Üçünci milh sınfıdur ser-â-ser
Nedür dördünci zîbakdur mu‘akkad
Bişinci la‘l ü yâkût ü zeberced
Hacer sınfında dimişdür Felâtûn
Azîz olur cemî‘isinden altun
Kamu eşyâya çün altun bahâdur
Pes imdi mâlı vechinde bahâdur
Kimün kim altunı var ni‘meti var
Bu halk içinde anun izzeti var
Sözidür Ristetâlîs-i hakîmün
Elinde altunı var ise kimün
Sözi nâfiz olur özi mükerrem
Kavî olur yüregi gönli bî-gam
Var anda haslet-i hatm-i Süleymân
Kim anunla olur teshîr-i insân
Biter altun ile her bitmeyen kâr
Zer ile bende olur cümle ahrâr
Zeheb kişiye gurbetde vatandur
Zehebsüz her vatan cây-ı mihendür
Zer-i asfer olur her hemme mâni‘
Müferrihdür döker safrâ-yı fâki‘
Neyi kılsalar altun ile zînet
Kabîh ise virür ana melâhat
Zehebden mîl ile ger tûtiyâyı
Çekerlerse göze virür ziyâyı
Oda yanmaz çürütmez anı toprak
Sudan yaş olmaz ü yil eylemez şâk (Kutlar Oğuz 2013: 96-97)
Kaynakça
Altun, Mustafa (2003). İbrahim İbn-i Bâli’nin Hikmet-nâme’si (1b-149a), (İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin). Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Altun, Mustafa (2017). İbrahim İbn-i Bâli’nin Hikmet-nâme’si (1b-149a). İbrahim İbn-i Bâlî-Hikmet-nâme-I. Ankara: KTB Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194369/ibrahim-ibn-i-bali-hikmet-name.html [Erişim tarihi: 10.02.2022]
Kutlar Oğuz, Fatma Sabiha (2013). "Antepli İbrâhîm Bâlî'nin Hikmet-nâme'sinde Taşlar ve Madenler". Prof. Dr. F. Tulga Ocak'a Armağan. yyy. 78-108.
Kutlar Oğuz, Fatma Sabiha (2014). "İbni Bâlî, İbrâhîm bin Bâlî, Bâlî oglı İbrâhîm, İbrâhîm". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ibni-bli-ibrahim-bin-bali-bali [Erişim tarihi: 12.02.2022]
Şeylan, Ali (2003). İbrahim İbn-i Bâlî, Hikmet-nâme (İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin) (149a-300a). 2 C. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Şeylan, Ali (2018). İbrahim İbn-i Bâli’nin Hikmet-nâme’si, İnceleme-Metin (149b-300a). İbrahim İbn-i Bâlî-Hikmet-nâme-II. Ankara: KTB Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194369/ibrahim-ibn-i-bali-hikmet-name.html [Erişim tarihi: 10.02.2022]
Yazar, Sadık (2006). “İbrâhîm İbni Bâlî’nin Hikmetnâme’sinde Gaziantep”. VII. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi 27 Haziran - 1 Temmuz 2006, Gaziantep. (Basılmamış Bildiri Metni).
Yazar, Sadık (2014). “XVI. Yüzyıl Türkçe Seyahatnâmelerinde Acâib”. Millî Folklor, 26 (103): 98-110.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | CÂMASB-NÂME (ABDÎ) | Abdî, Mûsâ | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
2 | TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği |
Görüntüle | ||
3 | RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Öğretmen Ece Ceylan |
Görüntüle | ||
4 | NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) | Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz | Doç. Dr. Recep Uslu |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (ADLÎ) | Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed | Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM |
Görüntüle | ||
6 | DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
7 | DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) | Âfitâbî | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
10 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle |