- Yazar Biyografisi (TEİS)
Nergisî, Mehmed - Madde Yazarı: Bahir Selçuk
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Hikâye (Öykü)
- Yayın Tarihi:22/01/2022
HAMSE-İ NERGİSÎ (NERGİSÎ, MEHMED )
mensur hamseNergisî, Mehmed (d. ?/? - ö. 1044/1635)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Nergisî’nin beş mensur eserinden oluşan en önemli eseri. Hamse isminin Nergisî tarafından verilip verilmediği belli değildir. Son döneme ait kaynakların çoğunda, Hamse’den söz edildiği halde erken döneme ait kaynaklarda, Hamse ismine pek rastlanmaz. Kütüphanelerde bulunan mecmua halindeki on iki yazmanın başında “Hamse-i Nergisî” kaydı bulunmakta, üç matbu nüsha da bu adı taşımaktadır. Hamse’den söz eden ilk kaynak, Nergisî’nin ölümünden yaklaşık bir asır sonra kaleme alınmış olan Vakâyiu‘l-Fuzalâ’dır. Mecelletü’n-Nisâb, Mecmû’atü’t-Terâcim, Esâmî, Sicill-i Osmânî ve Kâmûsu’l-Âlâm da Hamse’den bahseden önemli biyografik kaynaklardandır (Çaldak 2010: 84).
Hamse içinde yer alan iki eser telif, üç eser de tercümedir. Telif tarihine göre Hamse aşağıdaki eserlerden oluşmaktadır.
El-Akvâlü’l-Müselleme fî Gazâvâti’l-Mesleme
Nergisî’nin 1030/1621’de Mostar kadısı iken kaleme aldığı bu eser, kimi kaynaklarda Gazâvât-ı Mesleme veya El-Kavlü’l-Müselleme fi Gazâvâti’l-Mesleme şeklinde kaydedilmiş olsa da asıl adı El-Akvâlu’l-Müselleme fi Gazâvâti’l-Mesleme’dir. Eser, Muhyiddîn ibn Arabî’nin Muhâdarâtü’l-Ebrâr ve Müsâmerâtü’l-Ahyâr (Müsâmerât, Kitâb-ı Sâmire) adlı kitabından bir faslın tercümesidir. Tercüme edilen bu bölümde, Mesleme bin Abdülmelik’in Anadolu cephesi komutanlığına tayin olunmasıyla başlayan Anadolu gazaları ve İstanbul seferi ayrıntılarıyla anlatılır. Tarihî gerçekliğe uymayan birtakım bilgilerin de yer aldığı eserde Arapça ve özellikle Farsça pek çok manzum metin yer almaktadır. Konu başlıklarının Farsça olduğu tercüme eserde sanatlı bir dil kullanan Nergisî, içerik açısından ekleme ve çıkarmalara fazla başvurmayarak kaynak metne sadık kalmaya çalışmıştır.
Kânûnu’r-Reşâd
İranlı Reşîdüddîn Fazlullâh-ı Şîrâzî’ye ait olduğu düşünülen ve İlhanlı hükümdarı Muhammed Hudâbende adına yazılmış Farsça Ahlâku’s-Saltana, Nergisî tarafından Kânûnu’r-Reşâd adıyla Türkçeye tercüme edilmiştir. Siyâsetnâme türünde bir eser olan Kânûnu’r-Reşâd, 1033-1034 (1624) yılında İstanbul’da Sultan IV. Murad’a sunulmuştur. Kânûnu’r-Reşâd çeviri tekniği, dil ve üslup yönleriyle eserin farklı dönemlerde yapılmış Türkçe tercümeleri içinde öne çıkmaktadır. Nergisî, kaynak eseri birebir tercüme etmemiş, kimi yerlerde yalnızca konuyu aktarmış, önemli gördüğü yerleri genişletmiş, manzum parçaların az bir kısmını almış, Nef’î, Bâkî, Necâtî, Kafzâde Fâizî gibi Türk şairlerinden ve kendisinden örnekler eklemiştir. Kendi tecrübelerine ve bizzat şahit olduğu hadiselere, Osmanlı tarihindeki bazı olaylara da yer veren Nergisî, bizzat dikkat çektiği üzere telif düzeyinde bir eser ortaya çıkarmıştır. Mukaddime ve övgü bölümlerindeki ağır ve ağdalı dil, ana bölümlerde nispeten sade ve anlaşılır bir hâle bürünür. Kişisel tasarruflar, özgün dil ve üslup özellikleriyle tercüme esere, telif düzeyinde bir özellik kazandırılmıştır.
Meşâkku’l-Uşşâk
Elbasan’da kaleme alınmış olan eser, 1034 (1625)’te Şeyhülislâm Yahyâ Efendi’ye sunulmuştur. Daha önce tercümeleri ile tanınan Nergisî’nin ilk telif eseri olduğu için önem arz eden Meşâkku’l-Uşşâk, uzun bir dibâce ve on müstakil hikâyeden oluşmaktadır. Hikâyelerden yedisi, ilk kez Nergisî tarafından kaleme alınmıştır. Yedinci hikâye, müellifin yaşadığı bir aşk macerası olarak kurgulanmıştır. Sanatlı bir dille yazılan Meşâkku’l-Uşşâk’ta Nergisî, bizzat şahit olduğu veya duyduğu gerçek olaylara, mahalli unsurlara sıkça yer vermiştir. Yerli hayatı ve mahalli unsurları yansıtan hikâyeler, muhteva ve teknik yönüyle realist Türk hikâyeciliğinin öncüsü sayılabilir.
İksîr-i Devlet (İksîr-i Sa‘âdet)
Eser, İmam Gazâlî’nin Kîmyâ-yı Sa’âdet adlı Farsça kitabının ikinci “rükn”ünün dördüncü “asl”ından “kardeşlik” bahsine ait kısmın tercümesidir. Hangi tarihte ve nerede yazıldığı, kime sunulduğu ile ilgili bilgiler net değilse de 1041 (1632)’de İstanbul’da yazılıp Şeyhülislam Ahizâde Efendi’ye sunulduğu kuvvetle muhtemeldir. İksîr-i Sa’âdet adıyla da anılan bu kısmi tercüme, Kimyâ-yı Sa’âdet’in Türkçe tercümeleri arasında en çok rağbet görenidir. İlk dönem eserlerinden olan İksîr-i Devlet’in Nergisî’nin özgün üslubunu tam olarak yansıttığı söylenemez. Dibâce bölümünde Nergisî, aslına sadık kalınarak yapılan tercüme ve serbest tercüme tekniklerinden bahsederek birebir tercümeyi yetersiz ve estetikten yoksun bulur. Mütercimin sanat gücünü ispata imkân veren serbest tercüme tekniğini benimseyen Nergisî, sanatlı bir dil ve üslup kullanmış, manzum parçalar eklemiş, muhteva bakımından da ekleme ve çıkarmalara başvurmuş böylece telif düzeyinde bir eser ortaya koymuştur.
Nihâlistân
Nergisî’nin Hamse’sini oluşturan eserlerinden en önemlisi, ustalık döneminin ürünü olan ve Sultan IV. Murad’a takdim edilen Nihâlistân’dır. Eser iki defa yazılmıştır. Sadece aşk hikâyelerinden oluşan ve Meşâkku’l-Uşşâk’taki hikâyeler üzerine bina edilen ilk yazım, daha sonra birtakım ekleme ve çıkarmalarla 1042 (1632/1633)’de farklı konuları işleyen hikâyeler de eklenerek genişletilmiştir. Gülistân ve Baharistân’a nazire olması için Nihâlistân adı verilen eser, Nihâl adı verilen 5 bölümden ve toplamda 25 müstakil hikâyeden oluşmaktadır. Birinci Nihâl cömertlik (8 hikâye), ikinci Nihâl aşk (6 hikâye), üçüncü Nihâl çeşitli olaylar (4 hikâye), dördüncü Nihâl ettiğini bulma (2 hikâye), beşinci Nihâl tövbe (5 hikâye) üzerine yazılmış hikâyelerden oluşmaktadır. Sanatlı ve ağdalı bir dille yazılmış Nihâlistân, klasik anlatı özelliklerini taşısa da gerçek olaylara yer verme, dönemin özelliklerini yansıtma gibi birtakım özellikleriyle modern hikâyelerin habercisi konumundadır.
Pek çok yazma nüshası bulunan Hamse, iki defa Bulak’ta (1255), bir defa İstanbul’da (1285) basılmıştır. Ayrıca Hamse’deki eserlerden her birinin yurt içi ve yurt dışı kütüphanelerinde yirmiden fazla yazma nüshası bulunmaktadır.
Hamse içinde yer alan eserlerle ilgili aşağıdaki çalışmalar yapılmıştır. El-Akvâlü’l-Müselleme fî Gazâvâti’l-Mesleme, 1741’de Peyssonnelfils (1933) tarafından Fransızcaya çevrilmiştir. Kayahan Atik (1990) ve İbrahim Direkli (2013) tarafından eserle ilgili birer yüksek lisans çalışması yapılmıştır. Bahir Selçuk tarafından Kânûnu’r-Reşâd (2013) ve Meşakku’l-Uşşâk (2009) üzerine çalışma yapılmıştır. İksîr-i Devlet üzerine Nurten Çelik (2012) bir yüksek lisans çalışması yapmış, çalışma daha sonra genişletilerek yayımlanmıştır (Selçuk-Çelik 2019). Nihâlistân, üzerine (Nergisî ile ilgili geniş bir araştırma ve inceleme ile birlikte) Süleyman Çaldak tarafından yapılan doktora çalışması (1997), daha sonra yayımlanmıştır (2012).
Yazarın biyografisi için bk. “Nergisî, Mehmed”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/nergisi-mehmed
Eserden Örnekler
El-Akvâlü’l-Müselleme fî Gazâvâti’l-Mesleme’den
Ol gün silâh-şûr-ı ma‘rekezâr-ı felek-i esîr ya‘nî cihân-pehlevân-ı mihr-i münîr, şemşîr-i tîzini nihâde-i niyâm-ı şâm idüp irtesi ‘ale’s-seher kadem-nih-i ser-meydân-ı rûz olup verâ-yı cünne-i kûhdan tîr-i zer-endûd-ı şa‘şa‘yı ‘âleme perîşân idince, dil-âver-i müşârun ileyh ve sâ’ir ‘adû-şikârân-ı tîr-efken ü ser-bâzân-ı düşmen-şiken şemşîr-i şîr-i zehre-şikâfların hâbgâh-ı gılâfda bir lahza âsûde komayup temâm birgün ve bir gice ‘ale’d-devâm ceng ü peygâr ber-karâr oldı. Şöyle kim cânibeynden niçe piyâde, süvâr-ı merkeb-i na‘ş olup niçe süvâr, sahrâ-yı ‘ademde icmâm-ı semend ü rahş oldı. (Direkli 2013:44)
Kânûnu’r-reşâd’dan
Cümle-i vücûh-ı kesb-i ser-mâye-i âhiretden biri pâdşâhân-ı güzeştenün ibkâ-i esâs-ı hayrâtında bezl-i gencîne-i ihtimâmdur. Ya‘nî bir şehr-yâr-ı ‘âdil ki sebeb-i zikr-i cemîl olmağiçün bir pâdşâhun tarh-endâz-ı îcâd olduğı bünyânî-ı hasenâtını mîtîn-i ‘özr ile kal‘ u kam‘ itmeyüp belki ta‘mîr ü tevfîrinde mukdim ve sa‘ydâr ola elbette kendi âsârı dahı ta‘arruz-ı ahlâf-ı kirâmından masûn olup câ-nişîni olan serverân-ı ‘adl-âyîn kabîlinden mazhar-ı teǿsîs ü temkîn olmağla hasenât-makbûlesi ilâ-yevmi’d-dîn pîrâye-i rûy-ı zemîn ve zîb-i cebîn-i arazîn olmak mukarrer ü muhakkâkdur. (Selçuk 2013:177)
Meşâkku’l-'uşşâk’tan
Ol şiddet-i şitâ ve mevsim-i renc ü ‘anâda hey’et-i kallâşân-ı bî-ser ü pâda bir sâde câme-i edîmi ile, ki mahsûs-ı rezele-i muhârızân-ı ser-haddür, bir lâgâr ü nâ-tüvân bâr-gîr-i har-peykere süvâr olup leng ü lûk, der-be-der ü meflûk, edâ-yı hidmet-i teşyi‘-i dil-ber mülâbesesiyle merhabâ diyüp rüfekâ-yı cânân ü rukabâ-yı bî-mihr ü emâna mülhak oldı. Bâdî-i nazarda yârân-ı sefer egerçi kudûm-ı rakîb-i dîv-şekl ü dîvâne-sîyerden rehîn-i keder oldılar. Velî cins-i libâs u pûşîdenîden berî olmağla birbirine teslît-bahş olup bu fasl-ı râhat-fersâda bu makûle tavr-ı bî-hıredâne ile sıkleti mütemâdî olacak degüldür. (Selçuk 2009:163)
İksîr-i Devlet’ten
Ma'lûm-ı havâtır-ı âgâh-ı ehl-i intibâh ola ki mutî‘ân-ı evâmir ü nevâhî-i İlâhîye mahabbet iden tâ’ife bi’z-zarûre ser-keşân-ı fermân-ı Hudâ olan tuğât-ı nahvet-pîşeye li’llâh ‘adüvv ü bed-hâh olur. Husûsâ dâmen-i hilkatleri âlûde-i levs-i fısk u fücûr ve libâs-ı tıynetleri çirkîn-i denes-i küfr ü şürûr olan gürûh-ı mekrûhdan bîzâr u nefûr olup ne ol şirzime-i mezmûmenün hâme-i müstahakku’l-melâme-i vücûdlarında kûpâl-ı gazab-ı kahhârî peydâ itdügi şecâc-ı bî-‘ilâc-ı ‘isyâna merhem-nih-i terahhum ve ne ol tâ’ife-i hâ’ifenün câme-i müstakzirü’l-bıtâne-i nihâdlarında mikrâz-ı kazâ vü kader güşâde itdügi çâk-ı mûcibü’l-helâk-ı tuğyâna bahye-zen-i tekerrüm olurlar. Belki ol gûne merdûdân-ı bârgâh-ı rahmeti be-her-hâl leked-zede vü pây-mâl iderler. Zîrâ lâzıme-i mahabbet mahbûbun müte‘allikât u ahbâbına ta‘alluk u dostî ve bed-hâh u bed-sigâllarına nefrîn u ‘adâvetdür. (Selçuk 2019:106)
Nihâlistân’dan
Her zamân ki hamâme-i mevzûn-terâne-i hâme-i dil-keş-âvâz-ı maǾrifet-perdâz sâha-i melsâ-yı sahâyıf-ı letâyıf-nümây-ı fîrûze-fâma bâl-güşây-ı pervâz u muharrik-i cenâhey-i hakîkat ü mecâz ola hıyâbân-ı musanna‘-tarh-ı evrâk içre taraf taraf kad-keşîde-i revnak u şeref olan mevzûn dirahtân-ı saf-be-saf-ı sütûrun Nihâlistân-ı terâkîb-i hemvâr-tertîbinden ismâ‘-ı meclisiyân-ı çemen-soffa-i rağbet ü kabûl içün ser-âğâz itdügi escâ‘-ı büleğâ-pesend-i müstahsenü’l-medlûlün evlâ ve akdemi hamd ü senâ-yı Mâlikü’l-mülk-i cihân-âferîn idügi müsellem-i mecma‘un ‘aleyh-i sühan-serâyân-ı belâgat-âyîndür. (Çaldak 2010:297)
Kaynakça
Akün, Ömer Faruk (1993). “Nergisî”. İslam Ansiklopedisi. C. 9. İstanbul: MEB Yay.
Atik, Kayhan (1990). Gazavât-ı Mesleme. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Çaldak, Süleyman (2006). “Nergisî”. İslam Ansiklopedisi. C. 32. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 560-562.
Çaldak, Süleyman (2010). Nergisî ve Nihâlistân’ı. İstanbul: Kesit Yay.
Çelik, Nurten (2012). Nergisî İksîr-i Sa’âdet (İnceleme-Metin-Dizin). Yüksek Lisans Tezi. Adıyaman Üniversitesi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Direkli, İbrahim (2013). El-Akvâlü’l-Müselleme fi-Gazâvâti’l-Mesleme (Metin-Dizin). Yüksek Lisans Tezi. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Nergisî. Hamse-i Nergisî. Bulak 1255.
Nergisî. Hamse-i Nergisî. İstanbul 1285.
Selçuk, Bahir (2009). Nergisî, Meşâkku’l-Uşşâk (İnceleme-Metin). Erzurum: Salkımsöğüt Yay.
Selçuk, Bahir (2013). Nergisî, Kânûnu’r-Reşâd (Ahlâku’s-Saltana Çevirisi). İstanbul: Kesit Yay.
Selçuk, Bahir ve Nurten Çelik (2019). Nergisî’nin Kîmyâ-yı Sa’âdet Çevirisi İksîr-i Devlet. İstanbul: Kesit Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | MÜNŞE’ÂT/ESÂLÎBU’L-MEKÂTÎB (NERGİSÎ) | Nergisî, Mehmed | Bahir Selçuk |
Görüntüle | ||
2 | El-VASFU'L-KÂMİL fî-AHVÂLİ VEZÎRİ'L-ÂDİL (NERGİSÎ) | Nergisî, Mehmed | Bahir Selçuk |
Görüntüle | ||
3 | HOROS-NÂME (NERGİSÎ, MEHMED) | Nergisî, Mehmed | Dr. Mehmet Dervişoğlu |
Görüntüle | ||
4 | LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) | Mahmud Cemaleddin el-Hulvî | Diğer Özlem Şamlı |
Görüntüle | ||
5 | AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) | Za'îfî, Muhammed | Dr. Necmiye Özbek Arslan |
Görüntüle | ||
6 | KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) | Feyzî-i Kefevî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
7 | ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) | Iyânî, Cafer Iyânî Bey | Prof. Dr. Osman Ünlü |
Görüntüle | ||
8 | RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) | Kefevî, Hüseyin | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
9 | ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafa b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
10 | HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) | Mustafâ b. Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
11 | HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) | Mustafâ bin Bâlî | Araş. Gör. Oğuzhan Et |
Görüntüle | ||
12 | TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) | Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
13 | KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) | Şikârî | Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür |
Görüntüle |