- Yazar Biyografisi (TEİS)
Kadıoğlu/Abdülvâsî, Abdülvâsî Çelebi - Madde Yazarı: Dr. Öğr. Üyesi İmran Gündüz Alptürker
- Eser Yazılış Tarihi:817/1414
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:Başlangıç-15. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Kısas-ı Enbiya
- Yayın Tarihi:07/05/2022
HALÎL-NÂME / İBRÂHÎM Ü SÂRÂ / DÂSİTÂN-I İBRÂHÎM NEBÎ (ABDÜLVÂSÎ)
Hz. İbrâhîm'in hayatıKadıoğlu/Abdülvâsî, Abdülvâsî Çelebi (d. ? - ö. 817/1414'den sonra)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Abdülvâsî Çelebi'nin Abdülvâsî mahlasıyla kaleme alarak Hz. İbrâhîm'in doğumundan ölümüne kadar tüm hayatını anlattığı eser. Halîl-nâme’nin Kahire Dârü’l-Kütübi’l-Mısriyye (Kütüphâne-i Hidîviyye)’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığında ve Afyon Gedik Ahmed Paşa Kütüphanesinde olmak üzere bilinen üç nüshası vardır (Güldaş 1996: V-VI). Kaynaklarda Halîl-nâme, İbrâhîm ü Sârâ ve Dâsitân-ı İbrâhîm Nebî adlarıyla da anılan (Kut 1988: 283) eserin adının Halîl-nâme olduğu yazma nüshalarda açık olarak belirtilmiştir.
Halîl-nâme'nin kaleme alınma hikâyesi, vezir Bâyezîd Paşa'nın "Veys ü Râmîn" adlı Farsça manzum bir eseri görüp beğenmesi ve bunun Türkçesinin yazılmasını arzulaması ile başlamıştır. Bâyezîd Paşa'nın isteği üzerine Ahmedî tercüme üzerinde beş altı ay çalışmış, fakat ömrü vefa etmediğinden metin yarım kalmıştır. Abdülvâsî Çelebi yarım kalan kısım üzerinde çalışmaya başlamış, ama okunaksız müsveddeyi ve konuyu beğenmediği için vaz geçmiştir. Onun yerine Türkçe telif bir eser yazmaya karar vermiştir (Güldaş 1996: 8, Kocatürk 1964: 201-202). Halîl-nâme, iki defa kaleme alınmıştır. İlki Abdülvâsî Çelebi'nin himayesini gördüğü vezir Bâyezîd Paşa'nın talep ve teşvikiyle padişah I. Mehmed adına telif ettiği İstanbul nüshasıdır. Bu nüshada telif tarihi yer almamaktadır. İkincisi ise aynı koldan gelen ve vezir Bâyezîd Paşa adına yazılan Kahire ve Afyon nüshalarıdır. Bunlarda eserin telif tarihi 817/1414 şeklindedir (Güldaş 1996: 12; Akar 2002: 82).
Mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmış olan Halîl-nâme, 3693 beyitten meydana gelmektedir. Metin temelde aruzun "mefâ'îlün mefâ'îlün fe'ûlün" vezniyle yazılmışsa da metnin sonundaki "Tetimme-i Kelâm ve Hâtime-i Kitâb" başlığını taşıyan bölümde "mef'ûlü fâ'ilâtü mefâ'îlü fâ'ilün" vezni kullanılmıştır. Eser, siyasi kargaşa, savaş ve kültürel faaliyetlerin birlikte yürüdüğü bir dönemde kaleme alınmıştır. Eserin başında münacaat, na't, peygamberimizin mucizeleri, Çelebi Mehmed ve Bâyezîd Paşa'nın övgüleri ve telif sebebi yer almaktadır. Abdülvâsî Çelebi eserde bir yandan Fetret Devri’ndeki şehzade mücadelelerine yer verirken aynı zamanda dinî eserleri, özellikle tefsirleri ve hadisleri incelemiştir. Manzum bir siyer niteliğindeki eser, Keşşâf ve benzeri tefsirlerden ve hadis rivayetlerinden derlenerek yazılmıştır. İlme ve âlime büyük değer veren Abdülvâsî Çelebi, eserini çeşitli edebî sanatlarla süslemiş, kuvvetli vurgular ve nükteli ifadelerle çekici hâle getirmiş ve olayları aktarırken tasvirleri canlı tutmaya özen göstermiştir. Şair; eserde ahiret, dünya, kader, ömür, hayır, mahlukat, düşman, kadın, iyilik, saygı, gambazlık, çalışmak; dua, ecel, tövbe, Kâbe ziyareti gibi sosyal ve dinî pek çok konuya ya bizzat ya da eserin kahramanları aracılığıyla değinmiştir. Eğitici ve öğretici bir amaçla kaleme aldığı mesneviyi, gazel tarzındaki manzumelerle birlikte atasözü niteliğinde beyitlerle, hadis ve ayetlerle desteklemiştir. Metinde mesnevi tarzında kaleme alınmış olan on iki bölüm methiye özelliği taşımaktadır. Kaside tarzındaki son iki bölüm ise hâtime niteliğindedir. Eserin 3044-3608. beyitleri arasında Mi'râc-nâme yer almaktadır. Kelime hazinesi bakımından da oldukça zengin olan Halîl-nâme'de tevhid, münâcât, na't methiye gibi bölümlerde Arapça ve Farsça, tahkiyelerde ise Türkçe kelimeler daha fazla kullanılmıştır (Güldaş 1996: 7-25).
Halîl-nâme kitap olarak yayımlanmıştır (Güldaş 1996).
Şairin biyografisi için bk. "Kadıoğlu/Abdülvâsî, Abdülvâsî Çelebi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/kadioglu-abdulvasi-celebi
Eserden Örnekler
Dâstân-ı İbrâhîm Nebî Aleyhi’s-Selâm
Matla’-ı Dâstân-ı İbrâhîm Halîlullâh Salavâtu’llâhi Aleyhi ve Selâmuhû
…
Didi Nemrûd i üstâdân-ı âlem
Neden oldı size bu gussa bu gam
Ne ma'lûm oldı size bu felekden
Ya ne tuydunuz iblîs ü melekden
Ki sizi böyle ben gamnâk gördüm
Neçün gözlerünüz nemnâk gördüm
Didiler ana iy sultân-ı mergûb
Cemî’-i nesneden sen bize mahbûb
Senün bu devletündür bize devlet
Senün bu izzetündür bize izzet
Bu gice gökde bir yılduz togdı
Ki bin yıl idi kim togdugı yogdı
Anun te’sîri bir oglan vücûda
Geliser bu ilünde lutf u cûda
İle assı ide sana ziyân
İrişiser kayırmaz isen anı
Bu ulu devletün uşbu kemâlün
Zevâli andan olur bil zevâlün
Ana rahmine atası bilinden
Dahı düşmedi ol erlik yolından
Bu üç gice içinde düşiserdür
Perî degüldür insân u beşerdür
Anun tedbirini te’hîr kılma
Kemâl-i devlete taksîr kılma
Didi Nemrûd eydün nidelüm iş
Kim irdi câna uşbu ulu teşvîş
Didiler iy hudâvendi cihânun
Senün hükmündedür halkı zemânun
Buyurgil bu giceler hergiz âdem
Ki avrat yüzine bakmaya bir dem
Bu yasak olıcak gelmez vücûda
Cihân hükmünde gelmişdür sücûda
Eger bundan geçe târîh yazalum
Tokuz ay olsa illeri gezelüm
Ne yirde oglan olsa bulduralum
Anası ile bile öldürelüm
Bu fikri anladı tanladı Nemrûd
Didi bu söz inen makbûl u mahmûd
Yasag eyledi ile şehre ol dem
Didi avrat katına hergiz âdem
Bu yidi gicede varmaya hergiz
Ki er avrat yüzin görmeye hergiz
...
Evine vardı Âzer gördi hatun
Severdi dahı artuk oldı meftûn
Yapışdı kuçdı komaz kucagından
Mahabbet yandı göhli ocagından
Didi ne görklü olmuşsm helâlüm
Bu dem sen bedr olaldan ben hilâlüm
Beni hicre bıragup dahı gitme
Bana hayf u sana hasret gel itme
Didi Âzer i gözüm nûrı epsem
Bunı işitmesün hay hergiz âdem
Yasag olmış durur kim kimse avrat
Katına varmaya bulmaya servet
Beni ko gideyüm sultân katına
Anun ugrama sen hiç heybetine (Güldaş 1996: 85-88, 93)
Kaynakça
Akar, Metin (2019). “Eski Türk Edebiyatında İbrahimler, Halîl-nâme’nin Yeni Bir Nüshası ve Düşündürdükleri”. Aydın Türklük Bilgisi Dergisi (AY-TBD), 5 (9): 73-98.
Akar, Metin (2002). "Abdülvasi Çelebi”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 1. Ankara: AKM Yay. http://ktp.isam.org.tr/pdfdkm/dosyabak.php?MaddeKodu=010517 [Erişim tarihi: 21.04.2022]
Güldaş, Ayhan (1996). Hâlilname. Ankara: KB Yay.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1964). Türk Edebiyatı Tarihi Başlangıcından Bugüne Kadar Türk Edebiyatının Tarihi, Tahlili ve Tenkidi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.
Kut, Günay (1988). “Abdülvasi Çelebi”. İslâm Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: TDV Yay. 283-284.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | CÂMASB-NÂME (ABDÎ) | Abdî, Mûsâ | Prof. Dr. Müjgân Çakır |
Görüntüle | ||
2 | TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği |
Görüntüle | ||
3 | RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) | Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân | Öğretmen Ece Ceylan |
Görüntüle | ||
4 | NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) | Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz | Doç. Dr. Recep Uslu |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (ADLÎ) | Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed | Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM |
Görüntüle | ||
6 | DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
7 | DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) | Adnî, Mahmûd Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) | Âfitâbî | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Doç. Dr. Osman Kufacı |
Görüntüle | ||
10 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) | Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle |