HALÎL-NÂME / İBRÂHÎM Ü SÂRÂ / DÂSİTÂN-I İBRÂHÎM NEBÎ (ABDÜLVÂSÎ)
Hz. İbrâhîm'in hayatı
Kadıoğlu/Abdülvâsî, Abdülvâsî Çelebi (d. ? - ö. 817/1414'den sonra)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Abdülvâsî Çelebi'nin Abdülvâsî mahlasıyla kaleme alarak Hz. İbrâhîm'in doğumundan ölümüne kadar tüm hayatını anlattığı eser. Halîl-nâme’nin Kahire Dârü’l-Kütübi’l-Mısriyye (Kütüphâne-i Hidîviyye)’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığında ve Afyon Gedik Ahmed Paşa Kütüphanesinde olmak üzere bilinen üç nüshası vardır (Güldaş 1996: V-VI). Kaynaklarda Halîl-nâme, İbrâhîm ü Sârâ ve Dâsitân-ı İbrâhîm Nebî adlarıyla da anılan (Kut 1988: 283) eserin adının Halîl-nâme olduğu yazma nüshalarda açık olarak belirtilmiştir. 

Halîl-nâme'nin kaleme alınma hikâyesi, vezir Bâyezîd Paşa'nın "Veys ü Râmîn" adlı Farsça manzum bir eseri görüp beğenmesi ve bunun Türkçesinin yazılmasını arzulaması ile başlamıştır. Bâyezîd Paşa'nın isteği üzerine Ahmedî tercüme üzerinde beş altı ay çalışmış, fakat ömrü vefa etmediğinden metin yarım kalmıştır. Abdülvâsî Çelebi yarım kalan kısım üzerinde çalışmaya başlamış, ama okunaksız müsveddeyi ve konuyu beğenmediği için vaz geçmiştir. Onun yerine Türkçe telif bir eser yazmaya karar vermiştir (Güldaş 1996: 8, Kocatürk 1964: 201-202). Halîl-nâme, iki defa kaleme alınmıştır. İlki Abdülvâsî Çelebi'nin himayesini gördüğü vezir Bâyezîd Paşa'nın talep ve teşvikiyle padişah I. Mehmed adına telif ettiği İstanbul nüshasıdır. Bu nüshada telif tarihi yer almamaktadır. İkincisi ise aynı koldan gelen ve vezir Bâyezîd Paşa adına yazılan Kahire ve Afyon nüshalarıdır. Bunlarda eserin telif tarihi 817/1414 şeklindedir (Güldaş 1996: 12; Akar 2002: 82). 

Mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmış olan Halîl-nâme, 3693 beyitten meydana gelmektedir. Metin temelde aruzun "mefâ'îlün mefâ'îlün fe'ûlün" vezniyle yazılmışsa da metnin sonundaki "Tetimme-i Kelâm ve Hâtime-i Kitâb" başlığını taşıyan bölümde "mef'ûlü fâ'ilâtü mefâ'îlü fâ'ilün" vezni kullanılmıştır. Eser, siyasi kargaşa, savaş ve kültürel faaliyetlerin birlikte yürüdüğü bir dönemde kaleme alınmıştır. Eserin başında  münacaat, na't, peygamberimizin mucizeleri, Çelebi Mehmed ve Bâyezîd Paşa'nın övgüleri ve telif sebebi yer almaktadır. Abdülvâsî Çelebi eserde bir yandan Fetret Devri’ndeki şehzade mücadelelerine yer verirken aynı zamanda dinî eserleri, özellikle tefsirleri ve hadisleri incelemiştir. Manzum bir siyer niteliğindeki  eser, Keşşâf ve benzeri tefsirlerden ve hadis rivayetlerinden derlenerek yazılmıştır. İlme ve âlime büyük değer veren Abdülvâsî Çelebi, eserini çeşitli edebî sanatlarla süslemiş, kuvvetli vurgular ve nükteli ifadelerle çekici hâle getirmiş ve olayları aktarırken tasvirleri canlı tutmaya özen göstermiştir. Şair; eserde ahiret, dünya, kader,  ömür, hayır, mahlukat, düşman, kadın, iyilik, saygı, gambazlık, çalışmak; dua, ecel, tövbe, Kâbe ziyareti gibi sosyal ve dinî pek çok konuya ya bizzat ya da eserin kahramanları aracılığıyla değinmiştir. Eğitici ve öğretici bir amaçla kaleme aldığı mesneviyi, gazel tarzındaki manzumelerle birlikte atasözü niteliğinde beyitlerle, hadis ve ayetlerle desteklemiştir. Metinde mesnevi tarzında kaleme alınmış olan on iki bölüm methiye özelliği taşımaktadır. Kaside tarzındaki son iki bölüm ise hâtime niteliğindedir. Eserin 3044-3608. beyitleri arasında Mi'râc-nâme yer almaktadır. Kelime hazinesi bakımından da oldukça zengin olan Halîl-nâme'de tevhid, münâcât, na't methiye gibi bölümlerde Arapça ve Farsça, tahkiyelerde ise Türkçe kelimeler daha fazla kullanılmıştır (Güldaş 1996: 7-25).

Halîl-nâme kitap olarak yayımlanmıştır (Güldaş 1996).

Şairin biyografisi için bk. "Kadıoğlu/Abdülvâsî, Abdülvâsî Çelebi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/kadioglu-abdulvasi-celebi 

Eserden Örnekler


Dâstân-ı İbrâhîm Nebî Aleyhi’s-Selâm 


Matla’-ı Dâstân-ı İbrâhîm Halîlullâh Salavâtu’llâhi Aleyhi ve Selâmuhû

Didi Nemrûd i üstâdân-ı âlem

Neden oldı size bu gussa bu gam 


Ne ma'lûm oldı size bu felekden

Ya ne tuydunuz iblîs ü melekden


Ki sizi böyle ben gamnâk gördüm

Neçün gözlerünüz nemnâk gördüm


Didiler ana iy sultân-ı mergûb

Cemî’-i nesneden sen bize mahbûb


Senün bu devletündür bize devlet

Senün bu izzetündür bize izzet


Bu gice gökde bir yılduz togdı

Ki bin yıl idi kim togdugı yogdı


Anun te’sîri bir oglan vücûda

Geliser bu ilünde lutf u cûda


İle assı ide sana ziyân

İrişiser kayırmaz isen anı


Bu ulu devletün uşbu kemâlün

Zevâli andan olur bil zevâlün


Ana rahmine atası bilinden

Dahı düşmedi ol erlik yolından


Bu üç gice içinde düşiserdür

Perî degüldür insân u beşerdür


Anun tedbirini te’hîr kılma

Kemâl-i devlete taksîr kılma


Didi Nemrûd eydün nidelüm iş

Kim irdi câna uşbu ulu teşvîş


Didiler iy hudâvendi cihânun

Senün hükmündedür halkı zemânun


Buyurgil bu giceler hergiz âdem

Ki avrat yüzine bakmaya bir dem


Bu yasak olıcak gelmez vücûda

Cihân hükmünde gelmişdür sücûda


Eger bundan geçe târîh yazalum

Tokuz ay olsa illeri gezelüm


Ne yirde oglan olsa bulduralum

Anası ile bile öldürelüm 


Bu fikri anladı tanladı Nemrûd

Didi bu söz inen makbûl u mahmûd


Yasag eyledi ile şehre ol dem

Didi avrat katına hergiz âdem


Bu yidi gicede varmaya hergiz

Ki er avrat yüzin görmeye hergiz 

...

Evine vardı Âzer gördi hatun

Severdi dahı artuk oldı meftûn


Yapışdı kuçdı komaz kucagından

Mahabbet yandı göhli ocagından


Didi ne görklü olmuşsm helâlüm

Bu dem sen bedr olaldan ben hilâlüm


Beni hicre bıragup dahı gitme

Bana hayf u sana hasret gel itme


Didi Âzer i gözüm nûrı epsem

Bunı işitmesün hay hergiz âdem


Yasag olmış durur kim kimse avrat

Katına varmaya bulmaya servet


Beni ko gideyüm sultân katına

Anun ugrama sen hiç heybetine (Güldaş 1996: 85-88, 93)

Kaynakça


Akar, Metin (2019). “Eski Türk Edebiyatında İbrahimler, Halîl-nâme’nin Yeni Bir Nüshası ve Düşündürdükleri”. Aydın Türklük Bilgisi Dergisi (AY-TBD), 5 (9): 73-98.

Akar, Metin (2002). "Abdülvasi Çelebi”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 1. Ankara: AKM Yay. http://ktp.isam.org.tr/pdfdkm/dosyabak.php?MaddeKodu=010517 [Erişim tarihi: 21.04.2022]

Güldaş, Ayhan (1996). Hâlilname. Ankara: KB Yay.

Kocatürk, Vasfi Mahir (1964). Türk Edebiyatı Tarihi Başlangıcından Bugüne Kadar Türk Edebiyatının Tarihi, Tahlili ve Tenkidi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.

Kut, Günay (1988). “Abdülvasi Çelebi”. İslâm Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: TDV Yay. 283-284.

Atıf Bilgileri


Gündüz Alptürker, İmran. "HALÎL-NÂME / İBRÂHÎM Ü SÂRÂ / DÂSİTÂN-I İBRÂHÎM NEBÎ (ABDÜLVÂSÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/halil-name-ibrahim-u-sara-dasitan-i-ibrahim-nebi-abdulvasi. [Erişim Tarihi: 31 Mayıs 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
2 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
3 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
4 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
5 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
6 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
7 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
8 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
9 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
10 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle