- Yazar Biyografisi (TEİS)
Hüsnî, Hüsnî Efendi - Madde Yazarı: Doç. Dr. NAZİRE ERBAY
- Eser Yazılış Tarihi:1874
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Latin
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Mesnevi
- Yayın Tarihi:21/01/2022
HÂB-I HAYÂL (HÜSNÎ)
mesneviHüsnî, Hüsnî Efendi (d. ?/? - ö. 1300/1883)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Rüya halindeki şairin, tarihî bazı gerçekler, şiir ve şairle ilgili düşüncelerini anlattığı bir mesnevi. 19. yüzyılda yaşayan Ayıntablı (Antepli) Hüsnü, hacim itibarıyla küçük bir mesnevi kaleme almış olmasına rağmen, Hâb-ı Hayâl içerik bakımından zengin muhtevalıdır. Eser toplamda 481 beyitten oluşur, fakat 464. beytinden sonraki kısmı Hakkı Bey Efendi ve Şeyh Remzi Efendi’nin kendi şair için yazdıkları takrizlerden oluşur. Hâb-ı Hayâl bundan sonra, esere tarih düşürülen beyitlerle nihayete erer. Hâb-ı Hayâl seri bahrinden "müfteilün müfteilün fâilün" veznindedir. Bahsettiği konular itibarıyla kendi içinde çeşitlilik ve zenginlik arz eder. Eser, nazım şekli ve geleneksel anlatım olarak klasik şiirde var olan uzun hacimli mesnevilerin adeta bir minyatürü gibidir.
Ayıntablı Hüsnü, baş kısımda eser hakkında ön bilgi vererek mesnevi usulüne uygun anlatıma geçer. Şair, Hâb-ı Hayâl’de söylediklerinin rivayet değil, birebir gerçek olduğunu ifade eder. Hüsnü, ilk iki beyte geleneksel olarak besmele ve salvele ile başladıktan sonra, on dokuz beyit halinde İslâm devletinin içine girdiği karışıklıklar, Emevilerin adaletsizliği hakkında düşüncelerini aktarır. Eserde Yezid’in günahının çokluğundan, devletlerinin sonlarının gelmesinden, İslâm devletlerinin adaletle yönetilmesi gerektiğinden on dokuz beyitle söz edilir. Eserin sebeb-i tertib kısmı, “Sebeb-i Tertîb-i Naẓm u Me’âl ü Tesmiye-i Hâb-ı Hayâl” başlığı altında yirmi beş beyittir. Burada da, Sultan Abdülaziz’in Osmanlı Devleti için yaptığı hizmetlerden sanayi, ilim, fen ve askerî başarılarını ve cömertliklerini anlatan övgü dolu ifadelere geçilir.
Hâb-ı Hayâl’de dönemin şair geçinenlerine karşı eleştirel beyitler yer alır. Daha sonra ehil olmayanların yazdığı şiirleri ve onların şairlikleri eleştirilir. Hüsnü, belli bir şair ismi vermeden, bir şairin özentiye dayalı tavır ve davranışlarından dolayı yer yer hakarete varan tavırlar sergiler. Bahsedilen şair, Batı hayranı, kendi kültürel değerlerini giyimi, tavrı ve hayatı ile yansıtmayan ‘züppe’ tipinin bir örneğidir. Bu düşüncelerle, Ayıntablı Hüsnü’nün “Hâb-dîden-i Şâ'ir” başlığı ile uykuya dalan şairin gördüğü rüyayı anlattığı kısım önemlidir.
“Taᶜrîf-i Eṭvâr-ı Şâ'ir-i Şöhret-şi'âr” şöhret meraklısı, bikr-i mana arayan, Batı özentisi olan şairlerin tavırlarından bahsedilen kısımdır. Ayıntablı Hüsnü, anlattıklarının doğruluğunu ispatlamak gayesi ile eserinin uyku ya da hayal halinde yazılmadığını ve kısa bir mesel olduğunu da söyler. Şair işret meclisi izlenimlerini, rüya ve uyku halleri üzerinden kadınlardan bahsederek aktarır. Eserde şair; işret meclisinde bulunduktan sonra, yaşadığı pişmanlığı anlatmaya başlar. Ayıntablı Hüsnü eserinin farklı bölümlerde Arapça, Farsça kelimelere yer verir. Zengin örneklendirmelere, temsillere yer verirken, Türkçedeki deyimlerden de sık sık faydalanır. Hüsnü; şiire ve şaire dair görüşlerini, şairlik iddiasında olan, ama ehil olmayanların yazdığı şiirleri ve onların şairliklerini eleştirerek devam eder. Ardından şair, genel olarak işret meclislerinin kötülüğü, buradaki kadınların durumları hakkında uzun anlatımlar yapar. Hüsnü, eserinin sonuna doğru nasihat üslubunu artırır. Ardından dua bölümüne geçer.
Hâb-ı Hayâl’de Ayıntablı Hüsnü, devir eleştirisi yaparken adeta şair ve şiir üzerine poetik bir bakış da ortaya koyar. Bu bağlamda şair, şiirin sıradan bir sanat, şairin de yine sıradan bir şahıs olmadığını değişik misallerle vurgular. Buradan da aslında şairin eserini yazma maksadının şair ve şiir üzerine düşüncelerini yansıtmak olduğunu söylemek mümkündür.
Eser, Atatürk Üniversitesi Seyfeddin Özege Kütüphanesinde Nu. 0111529-4558 ile kayıtlıdır. Metin üzerine düşülen kayıtlara göre eser, İstanbul Mekteb-i Sanayi Matbaası’nda (1291/1874) basılmıştır ve 31 varaktan oluşmaktadır.
Şairin biyografisi için bk. "Hüsnî, Hüsnî Efendi". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/husni-husni-efendi/ayni-antepli
Eserden Örnekler
Besmele-i aşk gelüb hâtıra
Hamd ola çıkdı bu suhan zâhire
Salvele elbet müteᶜâkib gelür
Âlini ashâbını âlem bilür
İtdi tasalluṭun Emevî ibtidâ
Azaldı ol fırkada adl-âşinâ
Evvel ü âhir idilen ma'ṣiyyet
Ekseri merdûd-ı der-i magfiret
Cümlesinin maksadı aᶜlâ-yı dîn
Adl ile âsûdegî-i tâbiᶜîn
Tâ be-ḳıyâm işte bu nesl-i hümâm
Câlis-i taht-ı ḳadem-i ihtişâm
Müstenid-i saltanat Abdülazîz
Merci' olub âhire ol bî-sitîz
Geldi idüb devletine i'timâd
Her biri bin şevk ile arz-ı vidâd
Azm-i azîzi bezedüb aṣrını
Hazm-ı temîzi gözedüb nasrını
Ben dahi tehyîç idüb efkârımı
Yoḳladım endâze vü mikdârımı
Gelmedi hîç ḫaṭıra başḳa me’âl
İtdi hücûm üstüme Hâb-ı Hayâl
Hâb degil bir şeb-i firûzdur
Rûzi hayâl-i suhan-efrûzdur
Ḫâb degil ḳıṣṣa-ı pür-intibâh
Aç gözini itme hayâl istibâh
Var idi bir şâᶜir-i mecbûr-zen
Medh-i zenân ile olub hâme-zen
Naẓma şürû' itse yapardı müdâm
Cem'-i mü’ennesle mücnis-i kelâm
Söz ebesi şâᶜir idi ol kişi
Kendisi erkek idi sözi dişi
Gâh geçüb semt-i Kâġıdḫâneden
Bestede meşḳ eyledi cengâneden
Dökdi o serd-i âh ile ḳaṭre ṣu
Eşk degil meclise yagdı dolu
Sâḳîyi pür-çîn idüb âh-ı keder
Dûd ile islendi o sütlaş-ı ter
Naẓma şürû' itse yapardı müdâm
Cem'-i mü’ennesle mücennes kelâm
Ḳıṣaca caket biçimi Londra
Şık şık öter potin ile kundura
Ḳafasını Ferhâd idüb endîşesi
Kendisi idi başının tîşesi
Mısraları sarmadı mâkû ile
Bezleri yokdı o tarakda bile
Nuklları nahl-i cinân ulusı
Yarma degil düz idi şeftâlisi
Bezme gıda bahş idi çâm fısṭıḳı
Yetmedi çatlaḳ deyü şâm fıstıḳı
Kolla zimâm elde iken fırsatı
Depme ayâgında duran devleti (Erbay vd. 329-355).
Kaynakça
Atatürk Üniversitesi Seyfeddin Özege Kütüphanesi’nde 0111529-4558, İstanbul Mekteb-i Sanayi Matbaası- 1291
Erbay, Nazire, Hayriye Durkaya (2015). "Hâb-ı Hayâl, Ayıntablı Hüsnü". Doğu Esintileri, (3): 317-368.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | DİVANÇE (VÂZIH) | Mustafâ Vâzıh | Araş. Gör. Giyasi BABAARSLAN |
Görüntüle | ||
2 | MEVRİDÜ’L-VÜSÛL FÎ MEVLİDİ’R-RESÛL (İBRÂHÎM ZİKRÎ) | İbrâhîm Zikrî | Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal |
Görüntüle | ||
3 | ED-DÜRERÜ'L-MÜNTAHABÂTÜ'L-MENSÛRE FÎ ISLÂHİ'L-GALATÂTİ'L-MEŞHÛRE / GALATÂT-I HAFÎD EFENDİ | Hafîd, Mehmed Hafîd Efendi | Doç. Dr. Ramazan Ekinci |
Görüntüle | ||
4 | TARÎKÜ'L-İHTİSÂR | Nûrî, Osman Hanyevî | Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu |
Görüntüle | ||
5 | TUHFETU SABRÎ AN-LİSÂNİ BULGARÎ | Mehmed Sabrî | Dr. Öğr. Üyesi Özkan Uz |
Görüntüle | ||
6 | RAVZ-I VERD | Şâkir, Ahmed Paşa | Prof. Dr. Ramazan Sarıçiçek |
Görüntüle | ||
7 | KENZ-İ FUSAHÂ (ABBAS KEMÂL EFENDİ) | Abbas Kemâl Efendi, Kerküklü | Diğer Öznur ÖZER |
Görüntüle | ||
8 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Abdülkerîm Abdî Efendi | Prof. Dr. Beyhan KESİK |
Görüntüle | ||
9 | MEVLİD (ABDÎ) | Abdî | Doç. Dr. Hasan Kaya |
Görüntüle | ||
10 | DÎVÂN (ABDÎ) | Abdî, Şarkîkarahisarlı | Dr. Hacer SAĞLAM |
Görüntüle |