GÜL Ü HÜSREV (TUTMACI)
âşıkâne mesnevi
Tutmacı (d. ? - ö. 8 Ramazan 808/27 Şubat 1406’den sonra ?)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Tutmacı'nın Attâr’ın aynı adı taşıyan Farsça mesnevisinden tercüme ettiği eseri. Mesnevi Türkçeye çevrilirken asıl metnin muhtevasına sadık kalınsa da yer yer kısaltılmıştır. Eserin Paris nüshasında bulunan telif tarihine göre mesnevi 8 Ramazan 808/27 Şubat 1406'de tamamlanmıştır. Aruzun “mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün” kalıbının kullanıldığı 5499 beyitlik mesnevide Rum kayserinin oğlu Hüsrev ile Hûzistân şahının kızı Gülruh arasındaki beşerî aşk anlatılmıştır.

Eserin Konusu: Rum hükümdarının çocuğu olmaz. Bir cariyesi padişahtan hamile kalır, padişah doğumdan önce sefere çıkar. Karısı da bu bebeğin doğmasını istemez. Cariye çocuğu gizlice dünyaya getirerek ona Hüsrev adını koyar. Çocuğu doğurtan Dâye ve Hüsrev diyar diyar dolaşırken Hûzistân’a gelirler. Kadın saray bahçesinin önüne gelince bayılır. Saray bahçıvanı, Hüsrev’i evlat edinir ve adını Hürmüz koyar. Hürmüz, on altı yaşına gelince güzelliği ve kabiliyetiyle meşhur olur. Hûzistân padişahının kızı Gülruh/Gül, Hürmüz’e aşık olur. Hürmüz önce bu aşka karşılık vermese de o da Gül’e âşık olur. Dadının yardımıyla gizli gizli buluşurlar. Isfahân şahı Gül’le evlenmek ister ve isteği kabul edilmeyince Hûzistân şahı ile savaşır ve onu yener. Ancak Hürmüz’ün yardımıyla ikinci savaşı Hûzistân şahı kazanır. Hürmüz, Rum padişahına elçi olarak gönderilir; kayserle karşılaşınca onun oğlu olduğu anlaşılır ve adı tekrar Hüsrev olur. Hüsrev, Hûzistân’a döndüğünde Isfahân şahının şehre saldırıp, Gül’ü kaçırmış olduğunu görür. Maceralı bir yolculuktan sonra Isfahân’a ulaşır. Şehirde çeşitli yetenekleriyle meşhur olur. Hasta olan Gül’ü tedavi etmek için saraya davet edilir. Sarayda Isfahân şahının kardeşi Cihânefrûz da Hüsrev’e âşık olur. Hüsrev ve Gül, Isfahân şahının sarayından kaçarak Rum kayserinin sarayına ulaşır. Rum sarayında yaşamaya başlayan Hüsrev ve Gül’ü kıskanan Hüsnâ, Isfahân şahının kardeşi Cihânefrûz’a bir mektup yazar. Isfahân şahı bu mektup üzerine iki adamını göndererek Hüsnâ’nın yardımı ile Gül’ü kaçırtır. Gül, bir sandık içerisinde gemiye bindirilir, gemi fırtınada batar ama o kurtulur. Hüsrev, Isfahân şahına elçi gönderir ancak elçiye hakaretler edilir. Bunun üzerine Rum kayseri büyük bir orduyla Isfahân’a gider ve Isfahân şahı yenilgiye uğratılır. Hüsrev, Gül’ü bulamaz ve babasının yanına döner. Gül ise bir ay denizde kaldıktan sonra Türkistân-ı Çîn sahilinde bir balıkçı tarafından bulunur. Gül kendisini rahatsız eden balıkçıyı öldürür ve erkek kıyafetleri giyerek oradan kaçar. Dinlenmek için bir bahçede durur ve orada uyur. Bu bahçe Çîn fağfurunun bahçesidir. Fağfurun kızı, erkek kılığındaki Gül’ü görür ve ona âşık olur. Fağfur, kızının bir erkekle görülmesi üzerine Gül’ü yakalatır ve onun kız olduğu anlaşılır. Bu sefer de fağfur kıza âşık olur ancak karşılık bulamayınca Gül’ü esir olarak tutar. Gül, Kâfûr adlı hizmetkârla Rum sultanına mektup gönderir. Birçok maceradan sonra Gül ve Hüsrev kavuşurlar ve Rum topraklarına dönerek evlenirler. Bir yıl sonra oğulları olur, adını Cihângîr koyarlar. Ancak mutlulukları uzun sürmez. Hüsrev avda bir yılan tarafından öldürülür. Gül de bu acıya dayanamayarak ölür. Rum kayseri altı yıl sonra rahatsızlanır, Cihângîr’i yerine padişah ilan ederek ölür (Solmaz 2007: 4-5).

Gül ü Hüsrev döneminin dil özelliklerini taşır. Bazı duygu tasvirleri ve kahramanların söylediği şiirler dışında anlaşılır bir Türkçeyle yazılmıştır. Eser Eski Anadolu Türkçesinin bütün özelliklerini taşımakta, hatta yer yer Doğu Türkçesinden de izler barındırmaktadır. Eser günümüze göre arkaik hâle gelen kelimeler açısından oldukça değerli bir eserdir. Öyle ki sözlüklerde hiç rastlanılmayan kelimelerin varlığı tespit edilmiştir. Mesnevi, deyim ve atasözü bakımından da oldukça zengindir (Kızıltaş 2018: 98).

Gül ü Hüsrev’in tespit edilebilen üç nüshası bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, nu. TY 9862'deki ilk nüshayı tespit eden Agâh Sırrı Levend bu yazma hakkında bir tanıtma yazısı yazmıştır (1960a). Ayrıca Levend, bir makaleyle eserin geniş özetini vermiş ve Attâr’ın eseriyle karşılaştırmış (1959); diğer makalesinde ise metnin dil özelliklerini incelemiştir (1960b). Paris Bibliotheque National, 313 numarada kayıtlı (Blochet 1932: 134) ikinci nüshayı Cihan Okuyucu tanıtmıştır (1996). Üçüncü nüsha ise Medine, Melik Abdülaziz Kütüphanesi, nu. 811/9'da yer almaktadır. Mahmut Şarlı da bu nüshayı tanıtan bir makale yayımlamıştır (2001). Gül ü Hüsrev üzerinde üç doktora çalışması yapılmıştır (Yoldaş 1998; Solmaz 2007; Kızıltaş 2018).

Şairin biyografisi için bk. "Tutmacı". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/tutmaci 

Eserden Örnekler


Hikâyet

Hayâl-i yâr anun mûnisi idi

Gül’ün nakşı nedîm-i nergis idi


Kalurdı subh olınca çün sitâre

Ta'accüb ide ol nakş u nigâre


Nice kıldıysa yârânları pendi

Ana pend itmez idi sûdumendî


Dir idi gönline ki nice nice

Salısarsın beni sen pîç ü pîçe


Irag idüp komadun hânumândan

Toyurdun bini uş cân u cihândan


Giderüp elden uş ayahda kaldun

Düşürüp gözden uş yabana saldun


Nasîbün olmadı çün nîg-bahtî

Yiridür sana bu endûh u sahtî


Bunı diyibenün aglar idi zâr

Garîb ü âşık u pür-derd ü bî-yâr


Bu resme dürlü dürlü sâz iderdi

Geh inlerdi vü geh âvâz iderdi


Yürürdi dâyimâ ol şâr içinde

Gülün derdiyle bagrı hâr içinde


Bu resm ile giçürdi rûzigârı

Anı oda yahardı intizârı


Be-gâyet ışķ elinden hastayıdı

Eli açug u gönli besteyidi


Velî her ilm içinde bî-nihâyet

Hünermend idi vü üstâd gâyet


Ne fende söylese erbâb-ı dâniş

Ana koyvirmez idi kimsene diş


Degüldi bir feni ol zü-fünûnun

Kamu âsân idi katında anun


Eger hikmetde kılsa câbılûsı

Söze getürmez idi Câlinûs’ı (Kızıltaş 2018: 402-403)

Kaynakça


Blochet, Edgar (1932). Bibliotheque Nationale, Catalogue des Manuscrits Turcs I. Paris.

Kızıltaş, Maşallah (2018). Tutmacı’nın Gül ü Hüsrev Mesnevisi (Tenkitli Metin-Bağlamlı Dizin ve İşlevsel Sözlük). Doktora Tezi. Bitlis: Bitlis Eren Üniversitesi.

Levend, Agâh Sırrı (1959). “Attar ile Tutmacı’nın Gül ü Hüsrev Mesnevileri’’. TDAY Belleten. Ankara: TDK Yay. 161-203.

Levend, Agâh Sırrı (1960a). “Tutmacı’nın Gül ü Hüsrev Mesnevisi’’. VIII. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildiriler 1957. Ankara: TDK Yay. 169-174.

Levend, Agâh Sırrı (1960b). “Tutmacı’nın Gül-ü Hüsrev Mesnevîsinde Dil Özellikleri” TDAY Belleten. Ankara: TDK Yay. 49-77.

Okuyucu, Cihan (1996). “Tutmacı’nın Gül ü Hüsrev’i’’. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (7): 239-245.

Solmaz, Ali Osman (2007). Tutmacı’nın Gül ü Hüsrev Adlı Eseri: İnceleme-Metin-Dizin. Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Solmaz, Ali Osman (2008). “Gül ü Hüsrev’e Yeniden Bakmak”. AÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 15 (38): 41-49.

Şarlı, Mahmut (2001). “Medine-i Münevvere'deki Arif Hikmet Bey Kütüphanesi'nde Bulunan Edebiyatla İlgili Türkçe Yazma Eserler”. İlmî Araştırmalar: Dil, Edebiyat, Tarih İncelemeleri, (11): 99-112.

Yoldaş, Kazım (1998). Tutmacı’nın Gül ü Hüsrev’i (İnceleme-Metin). Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.

Yoldaş, Kazım (2007). “Tutmacı”. Türk Dünyası Ortak Edebiyatı Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. VIII. Ankara: AKM Yay. 365-366.

Atıf Bilgileri


KOÇ, Munise. "GÜL Ü HÜSREV (TUTMACI)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/gul-u-husrev-tutmaci. [Erişim Tarihi: 09 Mayıs 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 TABÎ'AT-NÂME (TUTMACI) Tutmacı Araş. Gör. Fatih UĞUR
Görüntüle
2 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
3 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
4 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
5 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
6 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
7 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
8 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
9 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
10 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
11 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle