- Yazar Biyografisi (TEİS)
Kuloğlu, İlyas - Madde Yazarı: Doç. Dr. Necdet Şengün
- Eser Yazılış Tarihi:1030/1621
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Divan-Tekke Edebiyatı
- Dönemi:17. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Dinî-Tasavvufî-Ahlaki Eser
- Yayın Tarihi:29/11/2021
ETVÂR-I SEB'A (KULOĞLU)
nefsin mertebelerine dair manzum eserKuloğlu, İlyas (d. ?/? - ö. 1068/1658)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Kuloğlu Şeyh İlyas tarafından kaleme alınan tasavvufî içerikli manzum eser. Etvâr-ı Seb’a , tasavvufta nefsin insan-ı kâmile ulaşması serüveninde aşması gereken yedi tavrı ifade eden tasavvufî bir terimdir (Şengün 2013: 13,14). Aynı zamanda tasavvufî Türk edebiyatında bir türün de adı sayılabilecek bu başlıktaki eserler, özellikle Halvetiyye müntesibi birçok şeyh tarafından kaleme alınmış manzumeleri de ifade etmektedir (Muslu 2007: 43-63). Etvâr-ı Seb’a başlıklı bu eserin de yazarı Gelibolu’da yaşamış, Halvetiyye-i Uşşâkiyye'den Kuloğlu Şeyh İlyas'tır (Taş 2013: 5). Bursalı Mehmed Tahir bu şahsı Kuloğlu Mustafa Efendi ile karıştırmıştır (Bursalı 2000: I, 146). Bu karışıklık aynı dönemde yaşamış ve daha çok saz şairleri içerisinde sayılan, ancak saz şairlerinin aruzla şiir söyleme geleneğini de başlatan Kuloğlu Mustafa adlı bir başka şairin varlığından kaynaklanmaktadır (Albayrak 2002: 360-361) (Şengün 2018: 20-22).
Kuloğlu, Etvâr-ı Seb’a’yı, “Bin otuzunca sâl içre yazdım işbu etvârı” şeklindeki ifadeleriyle, H. 1030 (M. 1621) yılında yazdığını eserin sonunda dile getirmiştir. Eser, yedi başlık altında tanzim edilmiş, bu başlıklar "et-Tavru’l-Evvel", "el-Makâmu’r-Râbi’" şeklinde isimlendirilmiştir. Her bir başlık altında da konuya uygun bir âyet-i kerîme zikredilmiştir. Etvâr-ı Seb’a’da 66 gazel-i mutavvel, 17 mesnevî bulunmaktadır. Gazel-i mutavveller, diğer eserlerinde de olduğu gibi genellikle yirmi beyitten oluşmaktadır. Mesnevîlerde beyit sayısı değişmekle birlikte sayı genellikle on beş, on altı civarındadır. Kuloğlu bu şiirleri hurûf-ı hecâ sistemine göre tanzim etmiştir. Eserde altmış dördüncü sırada, seksen yedi beyitlik bir şiir vardır. Bu şiirde her harften üçer beyit serdedilerek adeta eserin özeti yapılmıştır. Kuloğlu, münacaat tarzında yazdığı son şiirinde hem anne babası hem de şeyhi Âlim Sinan Efendi’yi rahmetle yâd etmiştir.
Mesnevîler genellikle kısa aruz kalıpları ile yazılırken gazeller daha çok uzun kalıplarla kaleme alınmıştır. Eserde beş altı tane müstezad gazel de vardır. Kuloğlu’nun musammat tarzına yatkın olduğu ve birçok gazelde bu tarzı kullandığı görülmektedir. Dil bakımından, metinde hatırı sayılır miktarda Arapça ve Farsça kelime mevcuttur. Farsça kelimeler daha sık kullanılan ve mânâsı daha bilindik kelimeler durumunda iken Arapça kelimelerin birçoğu çok az kullanılan, kökü bilinse bile sözlük yardımı olmadan anlaşılması zor kelimelerdir. İtfâh, irtifâh, enşâz, iltiyâm, ihtirâz, ilbitâs, indirâs, murtâz, masrû’ gibi kelimeler misal gösterilebilir. Bu husus Kuloğlu’nun iyi bir Arapça bilgisine sahip olduğuna işaret etmektedir. Eserde - sayıları çok fazla olmasa da - eski Anadolu Türkçesi özelliklerini yansıtan Türkçe kökenli kelimeler de mevcuttur. Ayruk, kaçan, düriş, dürişgil, uçmak, tamu, gözgü, artuk, uş, öküş, tapu, oku bu kelimelerden bazılarıdır.
Eserde üç ana üslup vardır. Bunlardan ilki esere bir çağrı ve nasihat dilinin hakim olmasıdır. Eserde birçok şiir, “Gel, gel berü, gel imdi, işit, işitgil" gibi ifadelerle başlamaktadır. Bir şeyh olarak Kuloğlu’nun müntesiplerine veya hedef kitlesine karşı bu çağrı dilini kullandığı ifade edilebilir. İkincisi bir tasvir ve tanım dilidir. Bu da daha çok dinî bilgilerin aktarıldığı bir dildir. Özellikle Hz. Peygamber’in övgüsü veya tarîkatın neliği gibi konuların, şeyh-mürîd ilişkilerinin işlendiği hususlarda tercih edilmiştir. Bir de rüyaların anlatıldığı bir dil ve üslûp vardır. Şart kipi kullanılarak “görse…şöyle olur” veya “görürse…..tabir budur” gibi ifadelerin kullanıldığı üslûptur. Fakat hemen ifade etmemiz gerekir ki bu üç dil ve üslûp birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış değildir. Çok sık bir şekilde bu üç dil ve üslûbun birbirine karıştığı görülmektedir. Kuloğlu, nasihat dili ile başladığı bir şiirde birden tasvir veya şart diline geçebilmektedir. Bu yüzden manzumeleri okurken son derece dikkatli olmak gerekir. Hiç şüphesiz eserde pek çok edebî sanat da kullanılmıştır. Lakin Kuloğlu Şeyh İlyas bu edebî sanatları sanat kaygısıyla değil, muhataplarına bazı şeyleri daha vurgulu anlatabilmek adına kullanmıştır. Kuloğlu’nun Etvâr-ı Seb’a’da öne çıkardığı veya ilk etapta hemen göze çarpan ve özellikle mesnevîlerde görülen cinası ustaca kullandığını ifade etmek gerekir.
Eser, Necdet Şengün tarafından yayımlanmıştır (2013).
Şâirin biyografisi için bkz. “Kuloğlu, İlyas”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/kuloglu-ilyas
Eserden Örnekler
Eserden Örnek Metin
Elâ yâ eyyühe’s-sâkî edir ke’sen ve nâvilhâ
İçüp câm-ı muhabbetden olam cânâna mâilhâ
Ezel bezmi safâsından ayân oldu hafâsından
Ki yârin merhabâsından gelüp karşu mukâbilhâ
Ayırdı âlem-i künden bu cânum âşinâ iken
Firâkıyla yanar şimdi derûnumda meşâilhâ
Meger bulmak-içün yâri ki yağma eyleyem varı
Koyup nâmûs-ile ârı geçem niçe menâzilhâ
Kesüp zünnârını deyrin ki âlî olıser seyrin
Çü her bir dâne-i hayrın ola seb’-i senâbilhâ
Oku esmâ-i hüsnâyı bilüp esrâr-ı mesnâyı
Buluben râh-ı Mevlâ’yı ola şu Hakka vâsılhâ
Hüviyyet âsumânında bu cânın eyleye cevlân
Yanup çün nâr-ı esmâdan düşe nefs ü azâzilhâ
Tarîkat bûsitânında seher efğân iden bülbül
Hakîkat gül-sitânında olur ta’lîme kâbilhâ
Niçe hamd ü senâ olsun o Ferd ü Hayy u Kayyûma
Bizi var eyledi yokdan kılup insân-ı kâmilhâ
Dahi seb’-i semâvâtı yaratdı eyleyüp îcâd
Anın mislince insânı idüp sun’ına şâmilhâ
Ne kim bu âlem içinde bulınur âdem içinde
Sanasın hâtem içinde olur nakş-ı hamâyilhâ (Şengün 2013: 117)
Kaynakça
Albayrak, Nurettin (2002). “Kuloğlu Mustafa”. İslam Ansiklopedisi. C. XXVI. Ankara: TDV Yay. 360-361.
Bursalı Mehmet Tâhir (2000). Osmanlı Müellifleri I-II-III ve Ahmed Remzi Akyürek Miftâhu’l-Kütüb ve Esâmî-i Müellifîn Fihristi. hzl. Cemal Kurnaz-Mustafa Tatçı. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas. Dîvân-ı Kuloğlu Kuddise Sırruh. Süleymaniye Kütüphanesi. Reşid Efendi Bölümü. Yazma no: 1003.
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas. Hâzâ Kitâbü Etvâri’s-Seb’a. Manisa İl Halk Kütüphanesi. Yazma no: 45 Hk 6266.
Muslu, Ramazan (2007). “Halvetiyye’de “Atvâr-ı Seb’a” Yazma Geleneği ve Sofyalı Bâlî’nin Atvâr-ı Seb’a Risalesi”. Tasavvuf; İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi 8 (18): 43-63.
Şengün, Necdet (2018). Kuloğlu Mustafa. İstanbul: Ketebe Yay.
Şengün, Necdet (2013). Kuloğlu Şeyh İlyâs Etvâr-ı Seb’a Nefsin Yedi Mertebesi. Ankara: İlâhiyât Yay.
Taş, Bünyamin (2013). “Kuloğlu Şeyh İlyâs ve Külliyâtı”. Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi (35): 1-18. Erişim Tarihi: 20.10.2021.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
| # | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
|---|---|---|---|---|---|---|
| 1 | DÎVÂN-I HÜMÂYÛN (KULOĞLU, İLYÂS) | Kuloğlu, İlyâs | Öğretmen Bünyamin Tan |
Görüntüle | ||
| 2 | DÎVÂN-I MESÂBÎH (KULOĞLU, İLYÂS) | Kuloğlu, İlyâs | Öğretmen Bünyamin Tan |
Görüntüle | ||
| 3 | BÂĞ-I BEHİŞT (KULOĞLU, İLYÂS) | Kuloğlu, İlyâs | Öğretmen Bünyamin Tan |
Görüntüle | ||
| 4 | MEVLİD-İ NEBÎ ( KULOĞLU, İLYÂS) | Kuloğlu, İlyâs | Öğretmen Bünyamin Tan |
Görüntüle | ||
| 5 | SİLSİLE-NÂME (KULOĞLU İLYAS) | Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas | Dr. Faruk Sönmez |
Görüntüle | ||
| 6 | DÎVÂN (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE ŞEYH ABDULLÂH EFENDİ) | Abdî, Himmet-zâde, Şeyh Abdullâh Efendi | Dr. Öğr. Üyesi Bekir Belenkuyu |
Görüntüle | ||
| 7 | GENCÎNE-İ İ'CÂZ (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE) | Abdî, Himmet-zâde Şeyh Abdullâh Efendi | Araş. Gör. Emrah Baş |
Görüntüle | ||
| 8 | DÎVÂN-I LUGAZ (ABDÎ, HİMMET-ZÂDE) | Abdî, Himmet-zâde, Şeyh Abdullâh Efendi | Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN |
Görüntüle | ||
| 9 | DÎVÂN (BEHCETÎ HÜSEYİN EFENDİ) | Behcetî Hüseyin Efendi | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
| 10 | DÎVÂN (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU |
Görüntüle | ||
| 11 | FARSÇA DÎVÂNÇE (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Fasîh Dede | Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran |
Görüntüle | ||
| 12 | BEHİŞT-ÂBÂD (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi Fatih Odunkıran |
Görüntüle | ||
| 13 | HÜSREV Ü ŞÎRÎN (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU |
Görüntüle | ||
| 14 | MÜNŞE'AT (FASÎH, AHMED DEDE) | Fasîh, Ahmed Dede | Dr. Öğr. Üyesi GAMZE ÜNSAL TOPÇU |
Görüntüle | ||
| 15 | DÎVÂN (FENÂYÎ, CENNET MEHMED EFENDİ) | Fenâyî, Cennet Mehmed Efendi | Prof. Dr. ABDULLAH AYDIN |
Görüntüle |