- Yazar Biyografisi (TEİS)
Á. Vámbéry - Madde Yazarı: Araş. Gör. EMİNE GÜRBÜZ
- Eser Yazılış Tarihi:?/1878
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Bilinmiyor
- Dönemi:19. Yüzyıl
- Dili:Diğer
- Alfabesi:Latin
- Yapısı:Mensur
- Niteliği:Bilinmiyor
- Türü/Formu:Lügat
- Yayın Tarihi:31/12/2021
ETİMOLOGİSCHES WÖRTERBUCH DER TURKO-TATARİSCHEN SPRACHEN / TÜRK-TATAR DİLLERİNİN ETİMOLOJİK SÖZLÜĞÜ (Á. VÁMBÉRY)
Türk-Tatar Dillerinin Etimolojik SözlüğüÁ. Vámbéry (d. 1832 / ö. 1913)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Á. Vámbéry tarafından hazırlanan Türk-Tatar dillerine dair etimolojik sözlük. Karşılaştırmalı ilk etimolojik sözlük olarak değerlendirilebilecek olan eser, 1878 yılında Leipzig’de yayımlanmıştır ve Türkolojinin daha başlangıç dönemlerine ait bir üründür. O dönemde bugün birer yazı dili olan ya da bugün dahi konuşma dili olmakla birlikte müstakil sözlükleri bulunmayan (Halaçça, Sarı Uygurca gibi) Türk dillerinin çok az bilinmesi dolayısıyla eserde kelime kökenleri ile ilgili gerekli açıklamalar yapılırken ilgili sözlüklerden faydalanılamamıştır. Vámbéry’nin o dönem elinde kullanabileceği çok az karşılaştırmalı çalışma mevcuttur. Bunlardan birincisi Lazar Budagov’un sözlüğüdür. Uygurca adı altında yer verdiği örnekleri ise Kutadgu Bilig üzerine hazırladığı kendi çalışmasından almaktadır. Çuvaşça örnekler ise 1875 Kazan baskısı olan Çuvaşça-Rusça sözlüğe dayanmaktadır. Bunların dışında Altay bölgesi için misyonerlerce hazırlanan bir dilbilgisi, Otto Böhtlingk’in Yakutça çalışması ve M. Alexander Castren’in Koybalca ve Karagasça Okuma Kitabı Vámbéry’nin kaynakları arasındadır. Sözlüğe giren diller ise Uygurca, Çağatayca, Osmanlı Türkçesi, Kazan Tatarcası, Azerbaycan Türkçesi, Türkmence, Altayca, Çuvaşça, Koybal-Karakas lehçeleri ve Yakutçadır.
Yazar, sözlüğünün girişinde Türk-Tatar dilleri alanındaki etimolojinin en zor olan kısmının daha eski dil eserlerinin eksikliğinden kaynaklandığını belirtmektedir. Vámbéry, beş sayfalık Türk diline ilişkin bir önsözün ardından Türkçe köklerle ilgili 20 maddelik bir özet ve sınıflandırmaya yer vermiştir. Özet kısmını, A) Die Stammsilbe, B) Lautverwechselung C) Wörtbedeutung biçiminde üçe ayırmış ve toplam 24 sayfalık bir önsöz oluşturmuştur. Vámbéry’nin sözlüğünde 233 maddede birbirinden farklı çok sayıda sözcük yer almaktadır. Gerçekte Vámbéry’ye göre her madde aynı kökten çıkan, farklı söz yapılarına ait sözcükleri içermektedir. Örneğin ilk maddede aç, aj, at, ay, ag ses grubuyla oluşan “açılmış, açık, net, boş, aç, acıkmak” anlamındaki sözcükler yer almaktadır. Bunlar, Uyg. açmak “açmak”, açak “kapı, açma”, açuk “boş, açık, temiz”, açun ajun “dünya”, aç “aç, tok değil”, Çağ. açmak “açmak, açık etmek”, aç “yoksul, aç”, açik “açık”, Osm. aj, aç “tok değil, aç”, açık “açık”, Yak. as, asabın “açmak”, as “aç, tok değil”. Vambery aynı grupta Çağ. ayaz “ayaz, açık hava “, aguz, agiz, avuz “ağız” sözcüklerini de ele alır. Vámbéry’nin sözlüğünde, yukarıdaki örneklerde de görüleceği üzere, birbirleriyle kökence ilgisiz sözcükler bir arada ele alınmıştır. Aç- eylemi ile “açıkmak” anlamındaki aç- kökence farklıdır. Yine burada yer verilen ajun sözü ise bambaşka bir köke, farklı bir dil ailesine dayanmaktadır. Benzer şekilde ayaz ve ağız sözcükleri de karşılaştırılmıştır (Ölmez 1998:176).
Hasan Eren, sözlük ile ilgili yaptığı değerlendirmesinde Türkolojinin ilk dönemlerine ait bir eser olması dolayısıyla Türk dilinin en önemli yapıtlarından olan Kaşgarlı’nın Divan’ının bile yer almadığını bundan dolayı sözlükteki hataların kaçınılmaz olduğunu belirtmiştir. Eser, günümüzde aynı zamanda tarihî bir öneme sahiptir.
Eserden Örnekler
At, aj, az, ar, schreiten, Schritt, Fuss, Stütze
Jak. atak=Bein, Fuss, Stütze; atilla=schreiten, einen Schritt machen.
uig. atak=Fuss; atakun=auf den Füssen
alt. ajak=Fuss, Stütze; alta=schreiten; altam=Schritt.
cag. ajak=Fuss; adak araba=Gehwagen, Rollwagen, mittelst dessen die Kinder gehen lernen; atim=Schritt.
cuv. oda=schreiten; ot=gehen; ora=Fuss; oralan=sich auf die Füssen stellen.
kk. azak=Fuss
Atak, ajak stcht zu atamak (schreiten) in einem solchen Verhälniss wie elik (Hand) zu almak (nehmen); kulak (Ohr) zu kul (hören) u. s. w. Einen fernern Beleg liefert noch das jak ata=seiend (?stehend), ungefähr gleich dem romanischen stare=stchen uns sein, nicht minder aber auch zum gegenscitigen Verhälniss des magy. allni=stehen, und türk. olmak=sein, aufrecht stehen (Vambery 1878: 25).
Kaynakça
Eren, Hasan (1999). Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü. Ankara.
Ölmez, Mehmet (1994). Türk Dillerinin Sözlükleri ve Türk Sözlükçülüğü, Uygulamalı Dilbilim Açısından Türkçenin Görünümü. Ankara: Dil Derneği Yay.
Ölmez, Mehmet (1998). “Etimoloji Sözlükleri”. Kebikeç Dergisi. (6): 175-184.
Türk Ansiklopedisi (1968). "Etimoloji”. C. XV, Ankara: MEB. Yay. s. 497-498.
Vambery, Harmann (1878). Etimologisches Wörterbuch der Turko-Tatarischen Sprachen (Türk Tatar Dillerinin Etimolojik Sözlüğü). Leipzig.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | NETÂYİCÜ'L-VUKÛ'ÂT (MUSTAFA NÛRÎ PAŞA) | Mustafa Nûrî Paşa | Dr. Öğr. Üyesi Murat Altuğ |
Görüntüle |