DÎVÂN (VEYSÎ)
şiirler
Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed (d.969/1561-ö.1037/1628)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Daha çok nesri ile ünlenen Veysî’nin şiirlerini içeren eseri. Dîvân'da 28 kaside, 2 terkib-bend, 2 terci'-bend, 7 kıt'a, 3 tahmis, 1 muhammes, 1 müseddes, 61 gazel, 23 matla ve 2 müfred bulunmaktadır (Toska 1985). Kasideleri genellikle kısa olup 5-55 beyit arasında değişir. Biri 5, diğeri 18 beyitlik olan iki kasidesi na'ttır. Methiye olan kasideleri ise şu şahsiyetlere sunulmuştur: Sultan IV. Murad (salt. 1623-1640), Abdülkerim Efendi, Sunullah Efendi (ö.1021/1612), Şeyhülislam Mehmed Efendi (ö.1024/1615), Şeyhülislam Yahya (ö.1053/1644) -biri kazaskerliğinde olmak üzere iki-, darüssaade Ağası Gazanfer Ağa (ö.1011/1603), Damat İbrahim Paşa (ö.1010/1601), Sadrazam Nasuh Paşa (ö.1020/1611), Mirahur Ali Ağa, Kazasker Monla-zâde Mehmed, Şeyhülislam Mustafa Efendi (ö.1015/1606), Sultan I. Ahmed (salt.1026/1617) -iki-, Ahmed Paşa (ö.1029/1618), Hoca-i sultani Nureddin Efendi, Veziriazam Ali Paşa (ö.1013/1604), Mirimirân Hasan Paşa, Kapudan-ı derya Hafız Ahmed Paşa (ö.1041/1632) -biri doğancı başı olduğu sırada olmak üzere iki-, Bayram Paşa (ö.1048/1638), Kazasker Mükrim Aziz Efendi, Veziriazam Halil Paşa (ö.1038/1629), II. Osman (salt. 1618-1622) ve Şeyhülarifin unvanlı bir şahsiyet. Divan nüshalarının hiçbirinde yer almayan ancak birçok kaynakta Veysi’ye ait olduğu iddia edilen ve İstanbul Kasidesi adıyla kayıtlara geçen 67 beyitlik bir manzume bulunmaktadır. Bazı kaynaklarda müstakil bir eser olarak tanıtılan kaside, İstanbul halkına hitap ile başlar, toplumdaki çürümüşlük ve ahlaki yozlaşmaya karşı halk uyarılır. Yetersiz kişilerin önemli görevlere getirildiğine; vezir, paşa, defterdar, ases, kazasker vb. idarecilerin görevlerini kötüye kullandıklarına ve insanların dünya sevgisiyle sefahate daldıklarına dikkat çekilir. Manzumenin sonlarına doğru bütün bunlara rağmen ümitsizliğe de kapılmamak gerektiği vurgulanır ve ilm-i cifirin keşfine göre “sahib-seyf” bir kurtarıcının gelmek üzere olduğunun müjdesi verilir. Çoğu araştırmacı manzumenin Veysî’ye ait olduğu kanısındadır (Gibb 1999: III-V/155, İz 2003: I/117-119; Kut 1970:169; Toska 1985: 26; Egüz 2009: 36-45). 

Veysî Divanı’nda iki terkib-bend bulunmaktadır. Altışar beyitlik on iki bentten oluşan bir terkib-bend Mısır beylerbeyi Üveys Paşa’ya (ö.1591) yazılmış bir muhabbetnamedir. Her biri altı beyitlik dokuz bentten oluşan diğer terkib-bend ise daha çok “Tevbe-nâme-i Veysî” adıyla tanınmaktadır. Büyük bir ilgi gören manzumenin çokça istinsah edilerek okunmasından dolayı bazı kaynaklarda ayrı bir eser olarak değerlendirilmiştir (Tahir 1338: II/478; Hoca 2002: 69; Tuğluk 2005:197-214). Dünya sevgisinden geçip ahirete yönelme, hata ve günahlardan tövbe ederek Kabe’ye sığınma arzularının dile getirildiği manzumenin sekizinci bendinin sonunda Zeyniye Tarikatı halifelerinden Abdürrahîm-i Merzifonî’ye ait meşhur “Tevbe yarabbi hatâ râhına gitdüklerime/ Bilüp etdüklerime bilmeyüp etdüklerime” beyti tazmin edilmiştir. Beş bentten oluşan terci-bend ise Eğri kalesinin fethine binaen Sinan Paşa’ya (ö.1014/1606) sunulmuştur. Tahmis bölümünde yer alan beşer bentli ilk üç manzumenin son mısraı aynen tekrarlanmaktadır (Toska 1985: 181-184).  Diğer iki manzumeden biri Sâlih mahlaslı bir şairin, diğeri ise Bahtî’nin (I. Ahmed) gazeline tahmistir.

Veysî’nin şiirlerinde kullandığı dil nesirde kullandığı dile oranla oldukça yalındır. Kasidelerinde yer yer uzun Farsça ve Arapça tamlamalar ile nadir kelimelere rastlansa da genel olarak dönemin yazı dilinin söz varlığı hâkimdir. Gazellerinde dil oldukça sade, akıcı, doğaldır. Arapça, Farsça dillerine de hâkim olan Veysî’nin Türkçeyi kullanmada oldukça mahir olduğu görülür. Gazellerinde lirik, etkileyici ve yer yer mizahî bir üslup göze çarpar. Klasik üslup hâkim olmakla beraber, divanında özgün mazmun ve hayallere de rastlanır. Canlı ve güçlü betimlemeleri bulunmaktadır. Kimi zaman atasözü, deyim ve halk deyişleri ile dile zenginlik katar. Berceste olmaya layık bazı hikemi beyit ve mısraların mevcudiyeti gözden kaçmaz. Veysî her şair gibi özgün olma iddiasındadır. Nef’î kadar olmasa da fahriye onun başarılı olduğu alandır. Şiirlerinde aşk, doğa, övgünün yanı sıra hikemi düşünce ve sosyal eleştiriye de yer verir. Divân üzerinde iki yüksek lisans çalışması yapılmıştır. Birincisinde on üç nüsha karşılaştırılarak Divan’ın tenkitli metni hazırlanmıştır (Toska 1985). İkincisinde ise Divan biçim ve içerik bakımından incelenmiştir (Hoca 2002).

Şairin biyografisi için bk. “Veysi”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/veysi-uveys-celebi-uveys-mehmed

Eserden Örnekler


Na’t Der Na’t-i Seyyidü’l-Kâ’inât ‘Aleyhi Efdalü’t-Tahiyyât

Zihî pîrâye-i devlet ki memdûhun ola dâyim

Şeh-i refref-süvâr-ı leyle-i mi’râc-ı Bu’l-kâsım


Gül-i nâzik-mizâc-ı bûstân-ı adn-i Adnânî

Nihâl-i mu’tedil-terkîb-i gülzâr-ı Benî Hâşim


Mu’anber hâk-ı pâyinden münezzeh bârgâh-ı kuds

Münevver tîğ-ı şer’inden bu künbed-hâne-i muzlim


O sultân-ı mücâhid ki semend-i azmine hergiz

İnân-gîr-i ‘azîmet olmamışdur levme-i lâyim


Kef-i vakkâf-ı kâfisi zülâl-i ni’mete menba’

Dil-i vassâf-ı sâfisi bihâr-ı hikmete muksim


Sen ol mâh-ı hilâl-ebrû-yı şehristân-ı izzetsin

Ümîd-i îd-i vaslunla felek kâ’im melek sâyim


Sen ol yektâ süvâr-ı âlem-i lâhûtsın k’oldı

Burâk-ı arş-peymâna edîm-i arz bir adım


Tapunda çarh gerdân mihr ise uryân u ser-geşte

Harîm-i Ka’bedür gûyâ kimi tâ’if kimi muhrim


Şeb-i mi’râcda gün çihre-sây-ı makdemün oldı

O günden mu’teberdür halkda mazmûn-ı el-kâdim


Utârid Müşterî hidmet-güzâr-ı bârgâhundur

Biri ahkâmuna kâtib biri esrârına kâtim


Seg-i kûyunla dem-sâz olmak ümmîdin ederler hep

Nedîm-i bezle-gûy-ı şâh olanlar oldılar nâdim


Harîm-i hâsa mahrem olmağa yok bende isti’dâd

Beni rüsvâ-yı ‘âm etdi nefis dedükleri zâlim


Yüzüm yok ki olam ol hâk-i dergâha cebîn-fersây

Sözüm yok ki varup ol bârgâha ‘arz edem hâlim


Birisinde temennâ-yı inâyet etmeğe yüz yok

Gönül âsî gözüm zânî özüm âciz beden mücrim


Süleymân-ı nebiyyu’llâh emîn-i mühr-dârıdur

Gedâ-yı rîze-çîn-i sofra-i in’âmıdur Hâtim


Adû-küş çâker-i şemşîr-bâzundur senün Anter

Teber-keş bende-i fermân-güzârundur Ebû Müslim


Segân-ı âsitânunla hem-âvâz olmaduk diyü

Nedîm-i bezm-i hâssü’l-hâs-ı şâhân oldılar nâdim


Müşerrefdür gubâr-ı ravza-ı arş âsitânunda

Murassa’ tâc-ı heft evreng mînâ-reng-i nüh târim (Toska 1985: 71-72)


Gazel

Âşık-ı miskîni turmaz çeşm-i cânân ağladur

Böyle kalursa o kâfir çok müselmân ağladur


Men’ eder şîrîn lebinden âh u efgânın alur

Tıfl-ı cânı ol leb-i şîrîn her ân ağladur


Şöyle hâlet var sadâ-yı bî-safâsında anun

Nağme etse âdemi ol yâr-ı hoş-hân ağladur


Nâvek-i dil-dûz-ı gamla dillerin pür-hûn eder

Ol harâmî gamzeler âşıklara kan ağladur


Nâlemüz kûyundan ayru itlerün yâdınadur

Âdemi gurbetde derd-i hecr-i yârân ağladur


Veysiyâ şâd olma vasl-ı yâre kim ‘âşıkları

Zevk-i vuslat güldürürse derd-i hicrân ağladur (Toska 1985: 192)


Gazel

Nahl-ı emel sebz olmadı geldük bu dehrün bâğına

Bu rûzigârun değmedük biz bir yeşil yaprağına


Cismin hilâle döndürüp turmaz fiğân eyler rakîb

Minnet Hudâya ol gülün girmez hele kulağına


Târ-ı siyâh-ı kâküli düşmüş zemîne görmedük

Bu cürmümüz afv eylemez turmaz tolar parmağına


Uşşâk câm-ı vasl umar ben derdi vü hicrânını

Eller ayağına düşer ben ayağı toprağına


Bir âfitâba zerreyüz Veysî ki çıksa tahtına

Mihr-i cihân-tâb irmeğe yüz sürmeğe ayağına (Toska 1985: 48)


Kaynakça


Egüz, Esra (2009). “İstanbul’a İçerden ve Dışarıdan Bakışlar: Veysî, Nedîm, Râmî ve Süheylî’nin İstanbul’a Dair Birer Manzumesi”. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, (40): 35-93. 

Gibb, E.J. Wilkinson (      ). Osmanlı Şiir Tarihi. (çev. Ali Çavuşoğlu). C.III-V. Ankara: Akçağ Yay.

Hoca, Fadıl (2002). Veysî Divânı Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

İz, Fahir (2012). Eski Türk Edebiyatında Nazım. C. I. Ankara: Akçağ Yay.

Kut, Günay (1970). “Veysî’nin Divanında Bulunmayan Bir Kasidesi Üzerine”. Türk Dili Araştırmaları-Belleten. (18): 168-178. 

Tâhir, (Bursalı Mehmed) (1338). Osmanlı Müellifleri. C. 2. İstanbul: Ali Şükrî Matbaası.

Toska, Zehra (1985). Veysî: Divanı, Hayatı, Eserleri ve Edebi Kişiliği. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Tuğluk, İbrahim Halil (2009). “Klâsik Türk Edebiyatı’nda Manzum Tevbe-nâmeler”. EKEV Akademi Dergisi,13 (38): 197-214. 

Atıf Bilgileri


ÇALDAK, Süleyman. "DÎVÂN (VEYSÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/divan-veysi. [Erişim Tarihi: 24 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÜRRETÜ'T-TÂC FÎ-SÎRETİ SÂHİBİ'L-Mİ'RÂC (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
2 HÂB-NÂME (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
3 MÜNŞE'ÂT (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
4 FÜTÛH-I MISR (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
5 MERACÜ'L-BAHREYN (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
6 DÜSTÛRÜ'L-'AMEL FÎ MÜBÂHÂTİ'L-'İBÂDÂT (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
7 GURRETÜ'L-'ASR Fî TEFSîRİ SÛRETİ'L-NASR (ÂLÎ, ADANAVÎ HÜSEYİN ÂLÎ EFENDİ) Âlî, Adanevî Hüseyin Âlî Efendi, Hüseyin Çelebi b. Abdullah Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
8 HEDİYYETÜ'L-MUHLİSÎN VE TEZKİRETÜ'L-MUHBİTÎN (ŞEYH BÂLÎ b. ÜVEYS) Şeyh Bâlî b. Üveys Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
9 HİCVİYYE (VEYSÎ) Veysî, Üveys Çelebi, Üveys b. Mehmed Prof. Dr. Süleyman ÇALDAK
Görüntüle
10 LEMEZÂT-I HULVİYYE EZ LEMEÂT-I ULVİYYE (MAHMUD CEMALEDDİN HULVÎ) Mahmud Cemaleddin el-Hulvî Diğer Özlem Şamlı
Görüntüle
11 AHBÂRÜ’L-'İBER (ZA’ÎFÎ, MUHAMMED) Za'îfî, Muhammed Dr. Necmiye Özbek Arslan
Görüntüle
12 KIRK HADİS TERCÜMESİ (FEYZÎ-İ KEFEVÎ) Feyzî-i Kefevî Prof. Dr. Adem Ceyhan
Görüntüle
13 ZÜBDETÜ'N-NESÂYİH VE UMDETÜ'T-TEVÂRÎH (IYÂNÎ) Iyânî, Cafer Iyânî Bey Prof. Dr. Osman Ünlü
Görüntüle
14 RÂZ-NÂME FÎ MENÂKIBİ'L-ULEMÂ VE'L-MEŞÂYİH VE'L-FUZELÂ (KEFEVÎ HÜSEYİN) Kefevî, Hüseyin ismail Aksoyak
Görüntüle
15 ES-SEYFÜ'L-MESLÛLÜ FÎ ŞERHİ'R-RESÛLİ (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafa b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
16 HADÎS-İ ŞERÎFLER MECMUASI (MUSTAFÂ b. BÂLÎ) Mustafâ b. Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
17 HÂŞİYE ALÂ ŞERHİ MİFTÂH (MUSTAFA b. BÂLÎ) Mustafâ bin Bâlî Araş. Gör. Oğuzhan Et
Görüntüle
18 TUHFE-İ ŞEMSÎ (ŞEMSÎ) Şemsî, İsfendiyar-zâde Şemsî Ahmed Paşa Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
19 KARAMAN-NÂME (ŞİKÂRÎ) Şikârî Araş. Gör. Mizan Coşkun Özgür
Görüntüle