- Yazar Biyografisi (TEİS)
Nedîm, Ahmed - Madde Yazarı: Prof. Dr. Muhsin Macit
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:18. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Divan
- Yayın Tarihi:01/09/2021
DÎVÂN (NEDÎM)
şiirlerNedîm, Ahmed (d.1092/1681- ö.1143/1730)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Nedîm’e haklı şöhretini kazandıran eseri. Klasik divan tertibine uymakla birlikte içerdiği şiir sayısı bakımından Bâkî (ö. 1008/1600), Fuzûlî (ö. 973/1556)) ve Şeyh Gâlib ((ö. 1213/1799) gibi şairlerin divanlarıyla ölçüşemeyecek kadar küçüktür. Nedîm Dîvânı’nın mevcut nüshaları değerlendirilerek yapılan son baskısında; 42 kaside, 87 kıta, 13 nazm, 3 mesnevi, 1 terkib-bent, 1 terci-bent, 2 mütekerrir müseddes, 1 tardiyye, 5 tahmis, 1 muhammes, 33 murabba, 2 koşma, 164 gazel, 2 müstezat, 11 rubai ve 23 müfred ve matla vardır (Macit 2016). Az şiir söylemekle yetinen Nedîm, Osmanlı edebiyatındaki mahallîleşme arayışlarını bir üsluba dönüştürüp Nedîmâne denilen yeni bir tarz geliştirir. Nedîmâne denilen bu tarzın esasını; söyleyiş mükemmelliği, yerlilik arzusu ve Nedîm’e özgü eda oluşturur. Konuşma dilinden gelen söyleyişleri kullanmadaki dehası ve ahengi sağlamadaki titiz işçiliği onu çağdaşlarından ayırır. Bilhassa şarkı formunda bestelenen murabbalarında ve bazı gazellerinde kendi edasını çok iyi yansıtır. Şarkılarının gördüğü itibar, onun dehası kadar yaşadığı devrin ruhuyla da ilgilidir. Bu dönemde Osmanlı toplumundaki değişimin, seçkin sınıfın tercihleri ile sıradan kişilerin isteklerinin örtüştüğü, duyulur biçimde yansıdığı alan musikidir. Musikinin eriştiği irtifa, güftelerin de estetik değerinin yükselmesine vesile olur. Böylece divan şiirini yerli bir havaya büründüren Nedîm’in etkisi, yaşadığı dönemden itibaren birkaç nesle intikal ederek süreklilik kazanır.
Nedîm Dîvânı’nın yurtiçi ve yurtdışındaki kütüphanelerde altmışın üzerinde yazma nüshası mevcuttur. Bunlar arasında şairin sağlığında istinsah edilmiş herhangi bir nüsha yoktur. Bakü Elyazmaları Arşivi No.11627’de kayıtlı bulunan nüshanın müellif hattı olduğuna dair iddiaların ise gerçeği yansıtmadığı tespit edilmiştir (Hoca 1960: 143-148). Günümüze ulaşan mevcut Nedîm Dîvânı yazmalarının en eski tarihlisi şairin vefatından altı yıl sonra, 1149 yılında istinsah edildiği tahmin edilen nüshadır (Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi Y.13). Şairin vefatını takip eden ilk yıllarda edebiyat muhitleri Nedîm’i tamamen göz ardı etmeseler de divanını istinsah edecek kadar ilgi göstermemişlerdir. Ne de olsa Nedîm, farklı toplum kesimlerinin ciddi desteğini aldığı anlaşılan Patrona İsyanı sırasında ölmüş bir şairdir. Sebebinin ne olduğunu tam kestiremesek de bize ulaşan yazmalarının istinsah kayıtlarından daha sonraki dönemlerde, özellikle 1750-1760 yılları arasında Nedîm Dîvânı’na ilginin arttığı nüshaların sayısından ve görsel kalitesinden anlaşılmaktadır. 1752-1757 tarihleri arasında Üsküdarlı Mahmud Ağazade Mehmed Emin, Nedîm Dîvânı’nı sekiz kez istinsah etmiştir. Biyografisine dair kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlamadığımız Üsküdarlı bu kâtibin istinsah ettiği nüshalar ile aynı dönemde başka müstensihler tarafından üretilen Nedîm Dîvânı yazmalarının sıradan şiir meraklılarından ziyade nitelikli okuryazar kesiminin beklentilerini karşılamak üzere hazırlandığı hat ve tezhiplerindeki titizlikten anlaşılmaktadır. Bunlardan başka Nedîm Dîvânı’nın Ankara Millî Kütüphane A.3220’de kayıtlı nüshası ile Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Hazine 1000’de kayıtlı yazması da dikkat çekici özellikler taşımaktadır. Şöyle ki Millî Kütüphanedeki nüshanın müstensihi, Nedîm Dîvânı’nı neşreden şair Halil Nihat [Boztepe], müzehhibi ise Süheyl Ünver’dir. Topkapı nüshası ise yazma ve matbu nüshalarda bulunmayan bazı şiirleri ihtiva etmektedir.
Osmanlı toplumunda matbaanın yaygınlaşmasıyla birlikte başlayan yazmadan basmaya geçiş sürecinde de Nedîm Dîvânı’na gösterilen ilgi şairin şöhretiyle uyumludur. Nedîm Dîvânı, hem Kahire’de (Bulak Matbaası, tarihsiz, 107+59 s.) hem de İstanbul’da (Ali Bey Matbaası, 1291/1874, 140 s.) eski harflerle basılır. Nedîm’in şiirlerine yazdığı nazirelerle edebiyat dünyasına adım atan Halil Nihat, Nedîm Dîvânı’nın matbu nüshalarındaki hata ve eksiklikleri fark ederek İstanbul kütüphanelerinde ve bazı özel kitaplıklarda bulunan yirmi yedi yazma nüshasını karşılaştırmak suretiyle yeni bir metnini neşreder (İkdam Matbaası 1338-1340, 374 s.). Halil Nihat Boztepe’nin bu çabası takdirle karşılanır (Ahmet Haşim 1991: 155-158). Halil Nihat’ın hazırladığı bu eser, uzun zaman Nedîm’in şiirlerine ilgi duyanların ihtiyaçlarını karşılar. 1950’lere gelindiğinde Abdülbaki Gölpınarlı özel kütüphanesinde bulunan ve daha sonra Mevlana Müzesine bağışladığı bir nüsha ile Halil Nihat neşrini kullanarak Nedîm Dîvânı’nı yeni harflerle yayımlar (1951). İkinci baskıda Süleymaniye Kütüphanesi Hâlet Efendi No. 763’te kayıtlı mecmuadaki farklı beyitleri de ilave etmiştir (1972). Son olarak Muhsin Macit, Nedîm Dîvânı’nın o tarihlerde erişilebilirliği olan kırk üç nüshasını kullanarak tenkitli metnini hazırlamış (1994) ve bu doktora tezinin metin kısmının popüler neşri yapılmıştır (1997, 2016). Aradan geçen zaman zarfında Nedîm Dîvânı’nın tespit edilen nüsha sayısı altmışı geçmiş olmasına rağmen şiir sayısında bir değişiklik olmamıştır.
Şimdiye kadar Nedîm’in şiirlerinden seçkiler yapılıp yayımlanmıştır. Harf inkılabından önce yapılan ilk neşir, Ahmet Hamdi [Tanyeli] tarafından hazırlanan Eşʿar-ı Nedîm adlı kitaptır (Nefaset Matbaası 1920, 46 s). Bu kitapçıkta şairin kısa özgeçmişinin ardından Recaizade Mahmut Ekrem, Tevfik Fikret, Süleyman Nazif, Ali Kemal gibi edebiyatçıların Nedîm hakkındaki görüşlerinden çarpıcı alıntılar yapıldıktan sonra şairin şiirlerinden örneklere yer verilmiştir. Aradan fazla zaman geçmeden, 1927 yılında Resimli Gazete, Büyük Adamlar Serisi adıyla bir dizi neşir faaliyetine girişmiş ve bu çerçevede “İbrahim Alaeddin Beyin riyaseti altında güzide bir heyet-i ilmiye tarafından vücuda getirilmiştir” notuyla Nedîm kitapçığı yayımlanmıştır (Sebat Matbaası 1927, 13 s). Her ne kadar “güzide bir heyet-i ilmiye” tarafından hazırlandığı duyurulsa da metni hazırlayanın İbrahim Alaeddin olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki 1932 yılında İbrahim Alâeddin’in “Milli Kütüphane Edebiyat Serisi” içinde yayımlanan Nedîm adlı kitabının (Kanaat Matbaası 1932, 45 s.) muhtevası yukarıda sözü edilen seçkiyle örtüşmektedir. İlkinde şairin yaşadığı döneme dair verilen bilgiler ikincisine alınmamış ve seçilen örnekler daha düzenli biçimde sıralanmıştır. Aynı yıl içinde Yusuf Ziya Ortaç, Halil Nihat neşrinden ve Ahmet Hamdi Tanyeli’nin seçkisinden de yararlanarak daha hacimli bir Nedîm kitabı hazırlamıştır. Kitabın dış kapağında sadece Nedîm adı geçtiği halde iç kapağında Nedîm Dîvânı yazılıdır (Suhulet Kütüphanesi 1932, 64 s.). Bu neşir, eksik olmakla birlikte Latin harfleriyle yayımlanmış ilk divanlar arasında olması bakımından önemlidir. M. Fuat Köprülü’nün Divan Edebiyatı Antolojisi adlı eserinde de geniş bir Nedîm maddesi ve şairin şiirlerinden örnekler vardır (1934). Bu ilk ve önemli eserlerin yanı sıra Nedîm’in hayatı, sanatı ve şiirleri formatında; Nevzat Yesirgil (Cevdet Kudret’in müstear adı), Cevdet Kudret, Vasfi Mahir Kocatürk, Şevket Kutkan, Hasibe Mazıoğlu, Coşkun Ak, İskender Pala ve Muhsin Macit gibi alan araştırmacıları birer seçki neşretmişlerdir.
Şairin biyografisi için bk. "Nedîm, Ahmed". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/Nedîm-ahmed
Eserden Örnekler
1
Murabba
I
Sâkiyâ meclise gel cismime gelsin cânım
Ahdler tevbeler ol sâgara kurbân olsun
Ayağın sakınarak basma amân sultânım
Dökülen mey kırılan şîşe-i rindân olsun
II
Merhabâ ettiğin ellerle revâ mı göreyim
Eller emsin o şeker lebleri de ben durayım
Bâri lütfeyle a zâlim biricik yüz süreyim
Pâyın olmazsa eğer gûşe-i dâmân olsun
III
Şûhsun neyleyim ammâ ki yalan söylersin
Her zamân böyle Nedîmâyı firîb eylersin
Hamdır meyve-i vaslım sana olmaz dersin
Olsun ey tâze nihâl-i çemen-i cân olsun (Macit 2016: 275).
2
Gazel
Sabâ ki dest ura o zülfe müşg-i nâb kokar
Açarsa ukde-i pîrâhenin gülâb kokar
Ne berg-i güldür o leb çiğnesem şeker sanırım
Ne goncadır o dehen koklasam şarâb kokar
Aceb ne bezmde şeb-zindedâr-ı sohbet idin
Henüz nergis-i mestinde bûy-ı hâb kokar
Nikâb ile göremezken biz onu vâ hayfâ
Rakîb o gerden-i sîmîni bî-nikâb kokar
O ten ki hâk ola aşkın güdâz-ı sûzundan
Biten giyâhı dem-i haşre dek kebâb kokar
Seni meğer ki gül-efsûn-ı nâz terletmiş
Ki sîb-i gabgabın ey gonca-leb gülâb kokar
Nedîm sen yine ma‘nî-şikâflıkta mısın
Ki nevk-i tîg-ı kalem hûn-ı intihâb kokar (Macit 2016: 299).
Gazel
Nâz olur dem-beste çeşm-i nîm-hâbından senin
Şerm eder reng-i tebessüm la‘l-i nâbından senin
Açılır elbet nesîm-i nev-bahâr essin hele
Bend-i dil muhkem değil bend-i nikâbından senin
Zâhidâ maʿzûr tut cildinde sıklet var biraz
Gılzetin fehm olunur hacm-i kitâbından senin
Bezme bir dahı dönüp gelmek değildi niyyetin
Gittiğin vakt anladım ömrüm şitâbından senin
Zülf-i pür-çîninle hem-dûş oldu cânâ kad çeküp
Sünbül-i hâb-ı tegâfül câme-hâbından senin
Çeh değil sîb-i zenahdânında yer kalmış Nedîm
Zahm-i engüşt-i nigâh-ı intihâbından senin (Macit 2016: 325).
4
Gazel
Bir nîm neşve say bu cihânın bahârını
Bir sâgar-ı keşîdeye tut lâle-zârını
Dil gerd-i gamsız olma revâ mı ki Ka‘benin
Ey hâce yılda bir süpürürler gubârını
Peykân gibi lebinde götür onu tîr-veş
Aşkın cerîde tayy edegör reh-güzârını
Âhı yetişti bülbül-i zârın ki bâğbân
Çûb-ı duhân edindi gülün şâhsârını
Bir dem mi var ki âh ederek anmaya gönül
Ey serv-kad seninle geçen rüzgârını
Şevk-i tamâm va‘de-i ferdâyı dinlemez
Reşk ona kim cihânda bugün buldu yarını
Îrân-zemîne tuhfemiz olsun bu nev-gazel
İrgürsün Isfahâna Sitanbul diyârını
Düşman ne denli saht ise şâd ol ki ey Nedîm
Seng üzre gösterir zer-i kâmil ayârını (Macit 2016: 375-376).
Kaynakça
Ahmet Haşim (1991). “Nedîm Dîvânı’nın Yeni Tab‘ı”. Bütün Eserleri III. (hzl. İnci Enginün-Zeynep Kerman). İstanbul: Dergâh Yay.
Gölpınarlı, Abdülbaki (1951). Nedîm Dîvânı. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Gölpınarlı, Abdülbaki (1972). Nedîm Dîvânı. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Halil Nihat [Boztepe] (1338-40). Nedîm Dîvânı. İstanbul: İkdam Matbaası.
Hoca, Nazif (1960). “Nedîm’in Bizzat Yazdığı İddia Edilen Bir Divanı Hakkında”. Tarih Dergisi XI/15: 143-148.
Macit, Muhsin (1994). Nedîm Dîvânı (İnceleme-Tenkidli Metin). Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Macit, Muhsin (1997). Nedîm Dîvânı. Ankara: Akçağ Yay.
Macit, Muhsin (2016). Nedîm Dîvânı. Ankara: AKMB Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | SAHÂ'İFÜ’L-AHBÂR (NEDÎM) | Nedîm, Ahmed | Prof. Dr. Muhsin Macit |
Görüntüle | ||
2 | TERCÜME-İ IKDU’L-CÜMÂN FÎ TÂRÎHİ EHLİ’Z-ZAMÂN (NEDÎM) | Nedîm, Ahmed | Prof. Dr. Muhsin Macit |
Görüntüle | ||
3 | MANZÛME-İ DURÛB-I EMSÂL (HIFZÎ) | Hıfzî | Dr. Öğr. Üyesi BAHANUR ÖZKAN BAHAR |
Görüntüle | ||
4 | NA'T MECMÛ'ASI (HÜSEYİN AYVANSARÂYÎ) (Rıfat Kütük Şahsi Kütüphanesi) | Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin | Diğer Aybala Sena KÜTÜK |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (KESBÎ /KİSBÎ) | Kesbî/Kisbî, Kesbî Mehmed Efendi | ismail Aksoyak |
Görüntüle | ||
6 | TERCÜME-İ DURÛB-I EMSÂL-İ ARABİYYE (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) | Kudsî, Abdullah Efendi | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
7 | TERCÜME-İ LUTFU'T-TEDBÎR fî SİYÂSÂTİ'L-MÜLÛK (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) | Kudsî, Abdullâh Efendi | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
8 | TERCÜME-İ EL-BERKU’L-YEMÂNÎ FÎ FETHİ’L-OSMÂNÎ (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) | Kudsî, Abdullâh Efendi | Prof. Dr. Sadık Yazar |
Görüntüle | ||
9 | DÎVÂN (TEKİRDAĞLI AHMED LÜTFÎ) | Lütfî, Ahmed Lütfî Efendi | Diğer Ahmet Serdar Erkan |
Görüntüle | ||
10 | MÜSTEVCEBÜ’L-HALÂS FÎ TEFSÎR-İ SÛRETİ’L-İHLÂS (TÂHİR, MEKKÎ-ZÂDE MEHMED) | Tâhir, Mekkî-zâde Mehmed Tâhir Efendi (?/? – ö. 1128/1716) | Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN |
Görüntüle | ||
11 | AHSENÜ'L-HABER MİN KELÂMİ SEYYİDİ'L-BEŞER (VÂSIF, ŞA'BÂN-ZÂDE ABDULLÂH VÂSIF ÇELEBİ) | Vâsıf, Şa'bân-zâde Abdullâh Vâsıf Çelebi | Diğer Nükran ERBAŞ Dr. Öğr. Üyesi Muhammed İkbâl Güler |
Görüntüle | ||
12 | DÎVÂNÇE (ABDÎ / VASSÂF) | Abdî (Vassâf), Abdullâh Efendi | Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk |
Görüntüle |