DÎVÂN (HALEPLİ EDÎB)
şiirler
Edîb, Halepli Edîb Efendi (d. ?/? - ö. 1161/1748)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Halepli Edîb Efendi’nin (d. ?/? - ö. 1161/1748) şiirlerini ihtiva eden eser. Halepli Edîb Dîvânı, klasik Türk şiirinin en hacimli divanları arasında yer almaktadır. Dîvân’ın hazırlanan tenkitli metninde mensur bir dibace; 16 kaside; 5’i Arapça, 16’sı Farsça, 45’i mülemma 2197 gazel; 3’ü Nâbî’nin, 1’i Hâfız’ın, 1’i Haşmet’in, 42’si kendi gazellerine yazılmış 47 tahmis; 1’i Farsça, 2’si Arapça 12 müseddes; 25’i Arapça, 10’u Farsça, 1’i Arapça-Farsça mülemma 627 rubai; 55 nazm; 10’u Arapça, 2’si Farsça, 11’i mülemma 235 kıta; 112’si mukaffa 121 müfred bulunmaktadır. Eserde ayrıca 3’ü Arapça 10 tarih manzumesi bulunmakta olup bunların 5’i kıta, 4’ü nazm, 1’i de rubai nazım şekliyle yazılmıştır. Eserdeki 15 lugazın 3’ü kıta, 6’sı mesnevi, diğerleri kaside-gazel kafiye düzenindedir. 37 muammanın ise 22’sinde mısralar kendi arasında kafiyelidir (Mum 2004: I/17-28).

Halepli Edîb’in muhtelif konularda yazdığı kasidelerinde nesip, medhiye, fahriye ve dua gibi bölümler bulunmamaktadır. Kasidenin şairler için para kazanma aracı olduğunu belirten, övülecek kişilerin övgüyü hak etmesi gerektiğini savunan ve bu nedenle herhangi bir yönetici için medhiye yazmayan Edîb, kasidesini “beyaza çıkarmak” pahasına da olsa kendisinin övgüyü ay yüzlülere hasrettiğini söylemektedir. Kasidelerin üç yazma nüshada sonda, birinde ise başta ve mensur eserlerle bir arada bulunması, bu dört nüshada mensur dibaceden hemen sonra gazeliyyat bölümünün başlaması da şairin kasideye nasıl baktığını göstermektedir. Tenkitli metne dâhil edilen 16 kasideden 3'ü aslında müellifin manzum-mensur üç ayrı eserinin "hâtime" bölümleridir. Kasidelerin sadece ikisinde başlık bulunmaktadır: Şairin edep kavramını Hz. Peygamber ile ilişkilendirerek anlattığı 99 beyitlik “Kasîde-i Mir’âtü’l-Edeb” başlıklı kasidesi ile aşk ve âşık kavramlarını anlattığı 47 beyitlik “Kasîde-i Minhâcü’l-Uşşâk” başlıklı kasidesi pendname özelliği göstermektedir. Her iki manzumenin de gerek muhtevası gerekse bizzat müellif tarafından müsveddeye dönüştürülen yazma nüshaların son kısımlarında yer alan kısa mensur eserlerle aynı yerde bulunması, bu kasidelerin Dîvân’dan ayrı müstakil eserler olarak değerlendirilmiş olma ihtimalini akla getirmektedir.

Dîvân’ın en hacimli kısmını gazeller oluşturmaktadır. Edîb, Arap alfabesindeki her harfte yazdığı toplam 2197 gazeliyle Türk edebiyatında en çok gazel yazan şairler arasında üçüncü sırada olup 7777 gazeli bulunan Edirneli Nazmî ve 2799 gazeli bulunan Muhibbî’den hemen sonra gelmektedir. Şair 627 rubaisiyle ise 615 rubaisi olduğu tespit edilen (Yerdelen 1991: 19) Azmî-zâde Hâletî’yi sayı olarak geride bırakmıştır. Dîvân’daki tahmis, kıta ve nazm sayısı, şairin gazel ve rubainin yanı sıra bu nazım şekillerine de büyük önem verdiğini göstermektedir.

Edîb, sanatlı bir nesirle kaleme aldığı dibacesinde; şairlerin yazdıkları Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerinde kabiliyetlerinin el verdiği oranda kendilerini ortaya koyduklarını fakat bu şiirlerin genellikle birbirinden ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösterdiği, tekrar ve intihal nedeniyle de ayıplı olduğu için sanatçılar tarafından beğenilmediğini ve örnek alınmadığını söylemektedir. Aynı bağlamda alternatif olarak “tarîka-i cinâs-ı tâm”ı gündeme getiren şair, zorluğu nedeniyle bu yoldan gidilmediğini fakat başkalarının gitmediği bu zorlu yoldan kendisinin ilerlediğini ifade etmektedir. Bu nedenle Halepli Edîb Dîvânı’nda en fazla göze çarpan üslup özelliği cinasın, özellikle de cinaslı kafiyenin fazla kullanılmış olmasıdır. 2197 gazelin 1815’inin matla beyitlerinde cinaslı kafiye kullanılmıştır. Bunların önemli bir kısmında cinaslı kafiyelerin ikinci, üçüncü, dördüncü beyitlere sarktığı, bazen de gazelin tamamını kapladığı görülmektedir. Cinaslı kafiye gazellerin 447’sinde ikinci (335’inde her iki beyit musarra), 117’sinde üçüncü (üç beyti de musarra), 14’ünde dördüncü (dört beyti de musarra) beyitlere sarkarken, 28’inde (27’si musarra) ise bütün beyitlerde kullanılmıştır. 627 rubainin de 478’inde kafiyeler cinaslıdır. Diğer nazım şekillerinde de cinaslı kafiye kullanma oranının %75 civarlarında olduğu görülmektedir.

Halepli Edîb’in şiirlerinde cinaslı söyleyişten sonra en fazla dikkati çeken hâkim üslûp özelliği Sebk-i Hindî’dir. “Edip, Hint üslubunun edebiyatımızdaki en önemli isimlerinden biridir. O, Galib’den farklı olarak Şevket-i Buhari’nin değil, Nabi ve Sâib-i Tebrizi’nin yolundan gitmeyi tercih etmiş, hayalden ziyade fikre ve hikmete önem vermiştir" (Horata 2009: 114).  Öznel yargı içeren mısranın nesnel yargı içeren diğer bir mısra ile örneklendirildiği beyit yapısını, birleşik sıfat ve isimlerin iç içe geçtiği alışılmamış uzun tamlamaları çokça kullanmak, aralarında karşıtlık ilişkisi bulunan kavram ve varlıkları aynı kavram veya hayalde birleştirmek, farklı duyuları birbiriyle irtibatlandırarak çoklu duyulamada bulunmak gibi pek çok Sebk-i Hindî özelliği Halepli Edîb'in şiirlerinde çok bariz bir biçimde öne çıkmaktadır. 

Muhteva bakımından şiirlerin yarısından fazlasında hikmet ve sosyal eleştiriye yer verilmiş, geriye kalanlarda ise âşıkane ve rindane konular işlenmiştir. Edîb, gerek sosyal eleştirilerinde gerekse âşıkane ve rindâne şiirlerinde zaman zaman argolu, hatta müstehcenliğe varan bir dil kullanmaktan da geri durmamıştır.

Halepli Edîb’in kullandığı şiir dili, gerek cinaslı söyleyişler ve gelenek içinde alışık olmadığımız kelime kadrosu nedeniyle gerekse Sebk-i Hindî etkisiyle oldukça ağır, kapalı ve külfetlidir. Bu dil şairin düşünce ve hayal sahasındaki birçok orijinal buluşunun da üzerini örtmektedir. Dîvân'daki şiirlerin genelinde akıcı olmayan bir ifade biçiminin hâkim olduğu görülmekle birlikte şairin nisbeten daha sade ve akıcı özellikte şiirleri de mevcuttur.

Halepli Edîb Dîvânı’nın beş yazma nüshası tespit edilmiştir: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi, No: 2602; İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, No: T49; İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, No: T124; Milli Kütüphane, Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Koleksiyonu, No: 382; Kahire-Mısır Hidiv Kütüphanesi, No: 8654. Bunlardan Süleymaniye ve Mısır nüshaları bizzat müellif tarafından müsveddeye dönüştürülmüş; bazı şiirler üzerinde düzeltme ve değişiklikler yapılmış ve yine müellif hattıyla çok sayıda yeni şiir ilave edilmiştir. Dîvân’ın tenkitli metni, Cafer Mum tarafından inceleme ve cinaslar sözlüğü ile birlikte doktora tezi olarak hazırlanmıştır (2004).

Şairin biyografisi için bk. “Edîb, Halepli”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/edib-halepli

Eserden Örnekler


Kasîde-i Mir'âtü'l-Edeb

Her ferde demem muktedî-i hayr-ı beşerdir

Görsem de eger birbirine hayrı beşerdir


Hayru’l-beşere ümmet olan ehl-i hulûsun

Bed-kîşlere bir eri kuvvetle beş erdir


Bâb-ı sünen ü şer‘-i Nebî sâlike derdir

Bî-sünnet ü şer‘in ömürü sâl-i kederdir


Sultân-ı rusul hâzin-i esrâr-ı Hudâdır

Gencîne-i ser-şârı bütün hüsn-i siyerdir


Pey-revleri hep kâ‘ide-cûyâ-yı edebdir

Kim nakd-ı edeb râcih-i gencîne-i zerdir


Pey-revlerine dest-i güher-pâş-ı mülûkun

Her cünbişi bir nâ’ibe-i recm-i hacerdir

....

Zî-hulk-ı hasen mültezim-i hubb-ı Nebîdir

Hubb-ı nebevî âdeme hem uçmaga perdir


Bil hâl-i Ebû Bekr Ömer Osmân u Alîden

Kim her biri peygam-berine bâzil-i serdir


Ger âl ü ger ashâb-ı diger bâb-ı Nebîde

Bi’l-cümle be-üslûb-ı edeb çâker-i derdir


Bu tavr iledir dergeh-i Mevlâya tekarrüb

Aksi cihet-i mehleke-i bu‘da memerdir


Dürr-i sadef-i sâmi‘a kıl pend-i Edîbi

Yohsa yerin âhirde zevâyâ-yı sekardır (Mum 2004: I/189-194).


Gazel

Sedy-i meyi sâkî-i müdâmın em elinden

Leb-beste-dil ol mâder-i çerhin emelinden


Hâcî bulamaz behre rükûb-ı cemelinden

Tâ tevbe ile düşmeye câm-ı Cem elinden


Zâhid arasın sûdunu hüsn-i amelinden

Yohsa bulamaz fâ‘ide hâl ü am elinden


Terk et felegin gâ’ile-i hurd u büzürgün

Vâ-reste-dil ol fikret-i sevr ü hamelinden


Hâl-i dil-i nâlânım Edîbâ hem elinden

Zâhir mi degil çeşm-i alîlin hemelinden (Mum 2004: I/663).


Gazel

Çöz zülf-i ıtr-bârı bî-pîç ü tâb göster

Aç rûy-ı hâl-dârı pür-müşk-i nâb göster


Eşk-i teri nisâra say‘ et o gül-‘izâra

Zayf-ı hayâl-i yâre tâze gül-âb göster


Kâr etme va‘de hulfu uşşâka eyle lutfu

Ref‘ et sehâb-ı zülfü bir âftâb göster


Hecre olup mülâkî çekdim tîr-i firâkı

La‘linle bana sâkî câm-ı şarâbı göster


Hışm et o bed-derûna kahr eyle gûne gûne

Ya‘nî rakîb-i dûna tîg-i ikâb göster


Dil kaldı hasretinle hayretde fürkatinle

Ol zâra şefkatinle re’y-i savâb göster


Etmekde çeşm-i bînâ ruhsârını temennâ

Rûyun Edîbe cânâ bî-ihticâb göster (Mum 2004: I/280).


Gazel

Bî-çerâgân edemez dâgını inhâ lâle

Târ-ı şeb mâni’-i tasvîr-i suhandır lâle


Arak-ı şerm ü hayâ her büte şâyân olmaz

Hacle-i bâgda âb-ı ruh-ı güldür jâle


Dil-i âzâde-i gam mürtekim-i ehvâdır

Şehd-i şîrîn kesel-i dâm-ı megesdir bâle


Hüsn-i tahrîr iledir hüsn-i sarîr-i hâme

Fahrı kâlâ-yı girân-mâye verir dellâle


Şevk-i gam hâtırı muhtell-i sürûr etmez Edîb

Bî-eserdir ramazân müstenid-i şevvâle (Mum 2004: II/883).


Rubâ'î

Ol gül-bedenin ki seyre fürsat buldum

Ârîce miyân-ı âbda çimdigine

Ol denli vücûdu nerm kim hâricden

Yok tâbı ser-engüşt-i nazar çimdigine (Mum 2004: II/1267).


Rubâ'î

Sanma bu kadar nikât-ı Türkî bulunur

Yâ böyle edâ-yı tâze terkîb olunur

Olmaz yem ü kânda böyle dürr ü gevher

Ancak yem-i tab‘ımda meger ki bulunur (Mum 2004: II/1225).

Kaynakça


Horata, Osman (2009). Has Bahçede Hazan Vakti, XVIII. Yüzyıl: Son Klasik Dönem Türk Edebiyatı. Ankara: Akçağ Yay.

Mum, Cafer (2004). Halepli Edîb Dîvânı (İnceleme - Tenkitli Metin - Cinaslar Sözlüğü). 2 C., Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.

Yerdelen, Cevat (1991). Azmî-zâde Hâletî’nin Rubâîleri. Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Atıf Bilgileri


MUM, Cafer. "DÎVÂN (HALEPLİ EDÎB)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/divan-halepli-edib. [Erişim Tarihi: 18 Ekim 2024].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 HÜLÂSATÜ'L-CÛD Edîb, Halepli Edîb Efendi Prof. Dr. Cafer MUM
Görüntüle
2 SÎRETÜ'L-AHBÂB Edîb, Halepli Edîb Efendi Prof. Dr. Cafer MUM
Görüntüle
3 PENC HASLET-İ MAKBÛLE Edîb, Halepli Edîb Efendi Prof. Dr. Cafer MUM
Görüntüle
4 BİR İÇİM SU BAHÂNESİYLE NİSÂR-I CÛD Edîb, Halepli Edîb Efendi Prof. Dr. Cafer MUM
Görüntüle
5 MANZÛME-İ DURÛB-I EMSÂL (HIFZÎ) Hıfzî Dr. Öğr. Üyesi BAHANUR ÖZKAN BAHAR
Görüntüle
6 NA'T MECMÛ'ASI (HÜSEYİN AYVANSARÂYÎ) (Rıfat Kütük Şahsi Kütüphanesi) Ayvansarâyî, Hâfız Hüseyin Diğer Aybala Sena KÜTÜK
Görüntüle
7 DÎVÂN (KESBÎ /KİSBÎ) Kesbî/Kisbî, Kesbî Mehmed Efendi ismail Aksoyak
Görüntüle
8 TERCÜME-İ DURÛB-I EMSÂL-İ ARABİYYE (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullah Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
9 TERCÜME-İ LUTFU'T-TEDBÎR fî SİYÂSÂTİ'L-MÜLÛK (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
10 TERCÜME-İ EL-BERKU’L-YEMÂNÎ FÎ FETHİ’L-OSMÂNÎ (KUDSÎ, ABDULLÂH EFENDİ) Kudsî, Abdullâh Efendi Prof. Dr. Sadık Yazar
Görüntüle
11 DÎVÂN (TEKİRDAĞLI AHMED LÜTFÎ) Lütfî, Ahmed Lütfî Efendi Diğer Ahmet Serdar Erkan
Görüntüle
12 MÜSTEVCEBÜ’L-HALÂS FÎ TEFSÎR-İ SÛRETİ’L-İHLÂS (TÂHİR, MEKKÎ-ZÂDE MEHMED) Tâhir, Mekkî-zâde Mehmed Tâhir Efendi (?/? – ö. 1128/1716) Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan UZUN
Görüntüle
13 AHSENÜ'L-HABER MİN KELÂMİ SEYYİDİ'L-BEŞER (VÂSIF, ŞA'BÂN-ZÂDE ABDULLÂH VÂSIF ÇELEBİ) Vâsıf, Şa'bân-zâde Abdullâh Vâsıf Çelebi Diğer Nükran ERBAŞ
Dr. Öğr. Üyesi Muhammed İkbâl Güler
Görüntüle
14 DÎVÂNÇE (ABDÎ / VASSÂF) Abdî (Vassâf), Abdullâh Efendi Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk
Görüntüle