- Yazar Biyografisi (TEİS)
Bâkî - Madde Yazarı: Prof. Dr. Muhsin Macit
- Eser Yazılış Tarihi:?
- Yazıldığı Saha:Anadolu-Osmanlı
- Edebiyat Alanı:Yazılı Edebiyat / Divan Edebiyatı
- Dönemi:16. Yüzyıl
- Dili:Türkçe
- Alfabesi:Arap
- Yapısı:Manzum
- Niteliği:Telif
- Türü/Formu:Divan
- Yayın Tarihi:24/09/2021
DÎVÂN (BÂKÎ)
şiirlerBâkî (d.933/1526-ö.1008/1600)
ISBN: 978-9944-237-87-1
Bâkî’nin şiirlerini içeren eseridir. Divan şiirinden söz edildiğinde adının önüne yüceltici sıfatlar eklemeden anamadığımız şairlerin başında gelen Bâkî, vefatından otuz beş sene evvel Kanunî Sultan Süleyman (ö. 1566)’ın isteği üzerine şiirlerini derleyip divan tertip etmiştir (Nevizade Atâyî 2017: 1179). Daha sonra yazdığı şiirleri de eklemek suretiyle değişik tarihlerde divanını yeniden düzenlediğini kaynaklardan ve Bâkî Dîvânı’nın günümüze ulaşan nüshalarından öğreniyoruz. Şairin sağlığında tertip ettiği veya gözden geçirdiği divan nüshalarının sayısı bile pek çok şairin günümüze ulaşan divan nüshalarının tamamından fazladır. Yurt içi ve yurt dışındaki yazma eser kütüphanelerinde ve özel kitaplıklarda iki yüze yakın Bâkî Dîvânı nüshası mevcuttur (Aktaş 2018: 876-913). Şairin uzun sanat hayatının farklı evrelerinde yeniden düzenlenip çoğaltılan bu nüshaların ihtiva ettikleri şiir sayısı bile birbirinden epeyce farklıdır (Andrews 2015: 36-58). Nitekim Bâkî Dîvânı’nın Sabahattin Küçük tarafından hazırlanan son baskısında; 27 kaside, 9 musammat, 548 gazel, 21 kıt’a ve 31 matla yer aldığı hâlde Ömer Zülfe (2007: 413-418), Hakan Taş (2010: 181-192), Gülşah Gaye Öztürk-Fidan (2010: 95-108), Beyhan Kesik (2012: 117; 2012: 1489-1500; 2013: 337-350), Savaşkan Cem Bahadır (2013: 187-213) ve M. Fatih Köksal (2013: 319-330) gibi araştırmacılar tarafından divanın yeni erişilen nüshalarında ve mecmualarda çok sayıda Bâkî mahlaslı şiir tespit edilerek yayımlanmıştır. Mecmualardaki Bâkî mahlaslı bütün şiirlerin Mahmud Abdülbaki’ye ait olmadığı hatta Bâkî Dîvânı’nın, özellikle şairin ölümünden sonra kopyalanan yazmalarına müstensihler marifetiyle başka şairlerin şiirlerinin karıştırıldığı ve bunların bir kısmının mevcut neşirlerde de ayıklanmadığı tespit edilmiştir (Aksoyak 2005: 79; Kaplan 2018: 223-253).
Sultanlar, şairler ve kâtipler tarafından Bâkî Dîvânı’na gösterilen ilgi klasik tarzı temsil eden diğer şairlerin eserlerine nazaran sıra dışı sayılır. Bâkî’nin gördüğü itibar 17. yüzyıldan sonra giderek azalsa da şiirini besleyen kanallardan her biri takipçileri tarafından genişletilerek yeni bir tarz hâline getirilmiştir. Bâkî, mimaride “Sinan Çağı” olarak nitelendirilen dönemin şiirdeki karşılığıdır. Onun uzak asırların ardından bize yansıyan sesi ahenkli, gölgesi uzundur. Kanuni ve Mimar Sinan (ö. 1588) gibi Bâkî de sadece bir devrin değil bütün Osmanlı çağlarının yüz akıdır. Dört padişah devrini görmüş olmasına rağmen aklımıza hep Kanuni’nin ihtişamıyla gelir. Davudî sesinde ve mısralarındaki parıltılı tezyinatta daima bu görkem ve biraz da gösteriş merakı sezilir. Hayatıyla sanatını değil, sanatıyla hayatını inşa edip ortasına yerleşmiş izlenimi verir. Sanatkârlıkla zanaatkârlığın sınırlarının tam olarak ayrışmadığı bir çağda her iki tecrübeyi medrese eğitimiyle taçlandıran Bâkî, âdeta kelimelerle oynar. Sanatını besleyen kanalları genişletir. Beytin iç uyumuna özen göstermek suretiyle mısrayı musiki cümlesine dönüştürür. Aşinası olduğumuz pek çok kelime, onun mısralarında kazandığı çağrışım kabiliyetiyle ikinci bir hayata kavuşur.
Osmanlı şiir geleneği içinde yaşanan bütün tecrübelerin, Bâkî’nin şair olarak şöhretine süreklilik kazandırdığı ve böylece divanının çok okunduğu bilinmektedir. Bâkî Dîvânı’nın yazmaları sadece içerdikleri şiir sayısıyla değil, görsel özellikleriyle de çeşitlilik gösterir. Üretildikleri muhitlerin talepleri ve beklentilerine göre en seçkin hattatların istinsah ettiği nüshaların yanı sıra oldukça sıradan kâtiplerin veya şiir heveslilerinin ürettiği yazmalarla da karşılaşırız. Özellikle İstanbul dışındaki kültür ve sanat merkezlerinde yaşayan hattat ve nakkaşlar tarafından hazırlanan Bâkî Dîvânı nüshaları, şairin ne denli geniş bir kültür coğrafyasında tanındığını gösterdiği gibi sanatsal alışverişin boyutlarını da yansıtmaktadır. Bâkî henüz Mekke’ye gitmeden önce, 975/1567-68 yılında Veysi b. Muhammet adlı Heratlı bir hattat tarafından divanı Mekke’de istinsah edilmiştir (Köprülü 1944: 249, 251). Bâkî Dîvânı’nın 17. yüzyıl Safevî kitap sanatının özelliklerini yansıtan resimli bir nüshası British Library Add. 7922’de bulunmaktadır (Yıldız 2018). 16. yüzyılın sonlarında muhtemelen Bağdat valisi Sokollu-zâde Hasan Paşa (ö. 1602) için Bağdat’ta hazırlanan ve Metropolitan Sanat Müzesinde bulunan (No: 45.174.5) resimli Bâkî Dîvânı nüshası, aynı zamanda şiirin nakış sanatıyla birlikte farklı sanat muhitlerinde nasıl dolaşıma girdiğini göstermektedir (Tanındı 2003: 131-145). Bunlardan başka Bâkî Dîvânı’nın 16. yüzyılın sonunda, 1595’te hazırlanan ve İstanbul’da Türk İslam Eserleri Müzesinde bulunan (T. 1959) nüshası ile aynı asrın sonlarına tarihlenen Harvard Sanat Müzesindeki (Harvard Art Museums 1985.273) minyatürlü yazması, muhtemelen Osmanlı seçkinleri için üretilmiştir (Taner 2019: 553-576). Bilhassa III. Murat döneminde resimli kitapların sayısındaki göreceli artış dikkate alındığında Bâkî Dîvânı’nın minyatürlü nüshalarının sözü edilen mevcut yazmalardan ibaret olmadığı kolayca tahmin edilebilir. Fakat şimdiye kadar Bâkî Dîvânı’nın baştan sona resimli bir nüshası tespit edilmemiştir.
Resimli nüshaların yanı sıra şairin çağdaşı seçkin hattat ve kâtipler tarafından özenle hazırlanmış Bâkî Dîvânı yazmaları da mevcuttur. Hatta Bâkî Dîvânı’nın aynı hattat/kâtip tarafından çoğaltılan birden fazla nüshası günümüze ulaşmıştır. Hat sanatındaki yetkinliğini, Müstakim-zâde (ö. 1788)’nin Mir İmad (ö. 1615)’a benzeterek övdüğü Mahmut b. Şeyh Ömer Dergüzinî tarafından istinsah edilen Bâkî Dîvânı nüshalarından ikisi; 980/1572-73 tarihli nüsha (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY.3864) ile 988/1580 tarihli yazma (İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Şevket Rado Yazmaları ŞR_0046) günümüze ulaşmıştır. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Şevket Rado Yazmaları arasında bulunan Bâkî Dîvânı’nın dört yazma nüshasından ikisi şairin sağlığında istinsah edilmiş, hatta bu nüshalardan Yusuf adlı bir hattat tarafından 997/1588’de istinsah edilenin (ŞR_0084), sonunda “Bâkî’nin en son cem ve ihtiyar eylediği nüshasından nakl olunup daha sonra mukabele olundu.” kaydı vardır. Osmanlı kitap sanatı tarihinde geçimini eser istinsahıyla kazanan hattat ve kâtiplerin olduğunu biliyoruz. Bir eserin aynı kâtip/hattat tarafından birden fazla istinsah edilmiş olması istisnai bir durum değildir. Ama yine de bu durum, çoğaltılan esere nitelikli bir okuryazar kitlesinin talebinin olduğunu göstermesi bakımından vurgulanması gereken bir ayrıntıdır. Nev'î-zâde Atâyî (ö. 1635), Yeniceli Hüseyin Efendi (ö.1616)’nin, müderrislikten azledildiği sırada Bâkî Dîvânı istinsahıyla geçimini sağladığını söylemektedir (2017: 1505). Bu notlar bile Bâkî Dîvânı’nın farklı beklenti düzeylerine göre çeşitli kültür merkezlerinde üretildiğine dair bir izlenim vermenin ötesinde günümüze ulaşan nüshalarının sayısındaki göreceli kabarıklığı da izah edecek niteliktedir.
Bâkî Dîvânı eski harflerle ilk defa İstanbul’da neşredilmiştir (1276/1859-1860). Daha sonra Rudolf Dvořák eserin Leiden, Leipzig, Münih ve Viyana nüshalarını karşılaştırarak şairin gazellerini bir incelemeyle birlikte iki cilt olarak eski harflerle Leiden’da yayımlamıştır (1908, 1911). Eski harflerle yapılan iki neşirdeki yazım yanlışları bir yana bu eserlerin Bâkî’nin şiirlerine ilgi duyanlarca temin edilememesini ve harf inkılabıyla ortaya çıkan yeni durumu değerlendiren Sadeddin Nüzhet Ergun, şahsi kitaplığındaki üç nüsha ile İstanbul kütüphanelerindeki yirmi beş yazmayı gözden geçirerek hazırladığını söylediği Bâkî Dîvânı’nı neşretmiştir (1935). Son olarak Sabahattin Küçük, Bâkî Dîvânı’nın on iki yazmasını karşılaştırmak suretiyle yeni bir metnini neşre hazırlamıştır (1994).
Şimdiye kadar yurt dışında ve ülkemizde Bâkî’nin şiirlerinden seçkiler yapılıp yayımlanmıştır. Bunlardan ilki, Josef von Hammer-Purgstall’ın Bâkî's des größten türkischen Lyrikers, Diwan adlı eseridir (Wien 1825). Hammer bu eserinde elli sayfalık uzun bir girişin ardından Bâkî’den seçtiği şiirlerin Almanca çevirilerini verir. Bir başka şarkiyatçı Jan Rypka da Bâkî als Ghazaldichter adlı çalışmasında Bâkî Dîvânı’nın Leiden baskısındaki yanlışları düzeltmekle kalmaz, divandan seçtiği otuz iki gazelin çok yönlü incelemesini yapar (Prague 1926). Yurt içinde Bâkî’nin şiirlerinden yapılan seçkilerin başında ise Şemsettin Sami’nin Bâkî’nin Eşar-ı Müntehabesi adlı eseri gelir (1317/1899-1900). M. Fuat Köprülü’nün Divan Edebiyatı Antolojisi adlı eserinde de geniş bir Bâkî maddesi ve şiirlerinden örnekler vardır (1934). Bu ilk ve önemli eserlerin yanı sıra Abdülbâkî Gölpınarlı, Tahir Olgun, Murat Uraz, Nevzat Yesirgil (Cevdet Kudret), İsmet Zeki Eyüboğlu, Faruk K. Timurtaş, Haluk İpekten, Mehmed Çavuşoğlu, Sabahattin Küçük, Numan Külekçi, İskender Pala, Muhammet Nur Doğan, Mahmut Kaplan ve Muhsin Macit tarafından farklı seviyelerdeki okurların ilgi ve beğenisine uygun seçkiler neşredilmiştir. Bâkî Dîvânı’nın iki kez de dil içi çevirisi yapılıp yayımlanmıştır (Öztürk 2015; Kanar 2019).
Şairin biyografisi için bk. Bâkî, Mahmud Abdülbaki. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü.http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/baki
Eserden Örnekler
1
Der-Sitâyiş-i Kubâd Paşa
Ne hoş yaraştı sipihre kevâkib içre hilâl
Takındı pâyine gûyâ ki cevherî halhâl
Tulû edince ufukdan miyân-ı encümde
Takıldı gerden-i gerdûna sanki ıkd-ı le’âl
Çerâğ-ı mâha yine bir filori dikdi güneş
Gören kimesne kenârın meh-i nev etdi hayâl
Şu sîb şekline girdi şafakda cirm-i kamer
Güzellenip ola bir yanı sarı bir yanı al
Sarındı meh yine bir hûb Yûsufî destâr
Sokundu farkına bir dâne ince sîm hilâl
Elinde mutrıb-ı çarhın ya kurs-ı meh deftir
Kenâresi görünür pûlunun misâl-i hilâl
…
Ya nûndur görünür âhirinde Şa’bânın
Ya râdır ol Ramazân evveline olmuş dâl
Götürdü perdeyi gözden göründü halka-i der
Bu gece gök kapısın açdı Bârî-i Müte’âl
Gelin bu fikri koyalım tereddüd etmeyelim
Bu denli nesne niçin ola pây-ı akla ıkâl
Hemân bu hançer-i zerrîn-gılâf-ı Paşa’dır
Ki tâk-ı arşa asıldı bu şeb hilâl-misâl
Emir-i şâh-nazar dâver-i bülend-ahter
Vezîr-i hûb-siyer hâce-i huceste-hısâl
Bülend-himmet-i devrân Kubâd Paşa kim
Hilâl-i çarha mahal meclisinde saff-ı ni’âl
…
Belâgat içre ben ol şeh-süvâr-ı meydânım
Ki eyledim şu’arâ-yı zamâneyi pâ-mâl
Benim bu arsada kim rahş-ı tab’ı depredicek
Vücûdu hasm ola pâ-mâl olursa Rüstem-i Zâl
Aceb değildir eger olsa nükte-i kalemim
Ser-i adû-yı bed-endîşe darbet-i kûpâl
Du’âya başla dırâz etme kıssayı Bâkî
Ki fehm olundu muhassal mu’ayyen oldu me’âl
El aç duâ-yı kıyâm-ı hıyâm-ı devletine
Yeter uzandı bu denli tınâb-ı kâl u mekâl
Hemîşe tâ meh-i rûze gelip bu devr içre
Riyâzet ile ere peyker-i hilâle hüzâl
Gecen şerefde şeb-i Kadr ü gündüzün bayram
Nevâl ü ni’met ile hân-ı ayş mâl-â-mâl (Küçük1994: 49-52)
2
Gazel
Lâleler bezm-i çemende câm-ı işret gösterir
Devletinde husrev-i gül ayşa ruhsat gösterir
Mevsim-i gül ıyd ile yâr u musâhib düştüler
Bir birine iki dilberdir mahabbet gösterir
Iyd-gehde varalım dolaba dilber seyrine
Görelim âyîne-i devrân ne sûret gösterir
Kaddine kul olmağa gelmiş dizilmiş karşına
Servler durmuş çemen sahnında kâmet gösterir
Âşıkı bî-sabr u ârâm eyleyip seyyâh eder
Memleket seyr etdirir aşkın vilâyet gösterir
Bî-sütûn-ı gamda Bâkî seng-i mihnet kesmede
Şöyle üstâd oldu kim Ferhâd’a san’at gösterir (Küçük1994: 131)
3
Gazel
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmeye niyyet var
Yakında adem derler bir şehre azîmet var
Uçtu bu fezâlardan murg-i dil-i nâlânım
Ârâm edemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Nûş eylese bir âşık tâ haşre dek ayılmaz
Bezm-i feleğin bilmem câmında ne hâlet var
Bu hâlet ile ey dil sağ olmada âlemde
Derd ü gam-ı dilber ile ölmekde letâfet var
Gittikçe harâb eyler mülk-i dil-i vîrânı
Dehrin bu cefâsından bir şâha şikâyet var
Ser terkine kâ’ildir dünyâya gönül vermez
Terk ehlinin ey Bâkî başında sa’âdet var (Küçük1994: 207-208)
4 Gazel
Müje haylin dizer ol gamze-i fettân saf saf
Gûyiyâ cenge durur nîze-güzârân saf saf
Seni seyr etmek için reh-güzer-i gülşende
İki cânibde durur serv-i hırâmân saf saf
Leşger-i eşk-i firâvân ile ceng etmek için
Gönderir mevclerin lücce-i ummân saf saf
Gökde efgân ederek sanma geçer hayl-i küleng
Çekilir kûyuna mürgân-ı dil ü cân saf saf
Câmi içre göre tâ kimlere hem-zânûsun
Şekl-i sakkâda gezer dîde-i giryân saf saf
Ehl-i dil derd ü gamın ni‘metine müstagrık
Dizilirler keremin hânına mihmân saf saf
Vasf-ı kaddinle hıram etse alem gibi kalem
Leşger-i satrı çeker defter ü dîvân saf saf
Kûyun etrâfına uşşâk dizilmiş gûyâ
Harem-i Ka‘be’de her cânibe erkân saf saf
Kadrini seng-i musallâda bilip ey Bâkî
Durup el bağlayalar karşına yârân saf saf (Küçük1994: 241)
Kaynakça
Aksoyak, İ. Hakkı (2005). “Gelibolulu Mustafa Âlî ve Bâkî’nin Münasebetleri”. Osmanlı Araştırmaları (25): 69-82.
Aktaş, Muhammet Mutlu (2018). “Bâkî Hakkında Bir Bibliyografya Denemesi”. Journal of Tukish Language and Literature (4): 876-913.
Andrews, Walter G. (2015). “Osmanlı metin çalışmaları: geçmişe meydan okuma, geleceği tasarlama”. çev. Veysel Öztürk. Eski metinlere yeni bağlamlar: Osmanlı edebiyatı çalışmalarında yeni yönelimler. hzl. Hatice Aynur vd. İstanbul: Klasik Yay. 36-58.
Bahadır, Savaşkan Cem (2013). “Bâkî’nin Pervane Bey Mecmuası’nda Yer Alan Yayımlanmamış Gazelleri”. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 8(1): 187-213.
Dvořák, Rudolf (1888). “Bâkî als Dichter”. Zeitschrift der Deutschen Morgenländischen Gesellschaft 42 (4): 560-586.
Dvořák, Rudolf (1908-1911). Bâkî’s Diwan Ghazalijjat. Leiden: Brill.
Hammer-Purgstall, J. (1825). Bâkî's des größten türkischen Lyrikers, Diwan. Wien: Im Verlage der C. F. Beckschen Buchhandlung.
Kanar, Mehmet (hzl.) (2019). Bâkî Dîvân. İstanbul: Ayrıntı Yay.
Kaplan, Hasan (2018). “Bâkî’nin Basılı Divanlarında Yer Almayan Şiirleri ve Divanının Bir Nüshası Üzerine Bazı Notlar”. International Journal of Language Academy 6(2): 223-253.
Kesik, Beyhan (2012). “Bazı Şiir Mecmualarından Hareketle Basılı Divanlarda Bulunmayan Bâkî Mahlaslı Şiirler”. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (9): 115-122.
Kesik, Beyhan (2012). “Bir Yazmadan Hareketle Bâkî’nin Yayımlanmamış Şiirleri”. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 7(1): 1489-1500.
Kesik, Beyhan (2013). “Bazı Şiir Mecmualarından Hareketle Basılı Divanlarda Bulunmayan Bâkî Mahlaslı Şiirler-II”. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic 8(13): 337-350.
Köksal, M. Fatih (2013). “Bâkî’nin Bilinmeyen Veda Gazeli ve Dîvânında Bulunmayan Bazı Şiirleri”. Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi (10): 319-330.
Köprülü, M. Fuad (1944). “Bâkî”. İslam Ansiklopedisi. 2. C. İstanbul: Maarif Matbaası. 243-253.
Küçük, Sabahattin (hzl.)(1994). Bâkî Dîvânı. Ankara: TDK Yay.
Nevizade Atayi (2017). Hadâiku’l-Hakâik fî Tekmileti’ş-Şakâik. hzl. Suat Donuk. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Yay.
Öztürk, Furkan (hzl.) (2015). Bâkî Dîvan. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yay.
Öztürk-Fidan, Gülşah Gaye (2010). “Konya Mevlana Müzesi 2095 Numarada Kayıtlı Mevlevilikle İlgili Bir Mecmuadan Hareketle Bâkî’nin Yayımlanmamış Bir Şiiri”. Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi (2): 95-108.
Ripka, Jan (1926). Bâkî als Ghazaldichter. Prague: University Karlovy.
Taner, Melis (2019). “Harvard Sanat Müzesinde Bulunan Minyatürlü Bir Bâkî Dîvânı”. İstanbul Üniversitesi Türkiyat Mecmuası 29(2): 553-576.
Tanındı, Zeren (2003). “Transformation of Words to Images: Portraits of Ottoman Courtiers in the “Diwans” of Bâkî and Nâdirî”. RES: Anthropology and Aesthetics (43): 131-145.
Taş, Hakan (2010). “Bâkî’nin Dîvân’da Bulunmayan Bir Gazeli ve Feyzî’nin Nazîresi”. Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi (1): 181-192.
Yıldız, Özlem (2018). Text and Image in the Divan of Bâkî: An Illustrated Manuscript in the British Library (Add. 7922). MA Thesis. SOAS: University of London.
Zülfe, Ömer (2006). “Yahya Bey’in Bir Gazeline Bâkî’nin İki Tahmisi”. Ayla Demiroğlu Kitabı. ed. Adem Ceyhan. İstanbul: Kutup Yıldızı Yay.
Atıf Bilgileri
Benzer Eserler
# | Madde | Yazar | Madde Yazarı | İşlem | ||
---|---|---|---|---|---|---|
1 | ME’ÂLİMÜ’L-YAKÎN Fİ-SÎRETİ SEYYİDİ’L-MÜRSELÎN (BÂKÎ) | Bâkî, Mahmud Abdülbâkî | Prof. Dr. Muhsin Macit |
Görüntüle | ||
2 | FEZÂ’İL-İ CİHÂD / FEZÂ’İLÜ’L-CİHÂD (BÂKÎ) | Bâkî | Dr. Öğr. Üyesi HALİL SERCAN KOŞİK |
Görüntüle | ||
3 | FEZÂ'İL-İ MEKKE (BÂKÎ) | Bâkî, Mahmud Abdülbaki | Prof. Dr. Muhsin Macit |
Görüntüle | ||
4 | HAYÂTÜ'L-KULÛB Bİ-RİVÂYÂTİ EBÎ EYYÛB (BÂKÎ) | Bâkî | Prof. Dr. Adem Ceyhan |
Görüntüle | ||
5 | DÎVÂN (CA’FER) | Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi | Dr. Fatma Meliha Şen |
Görüntüle | ||
6 | MÜNŞE’ÂT (CA’FER) | Ca’fer, Tâcî-zâde Ca’fer Çelebi | Dr. Fatma Meliha Şen |
Görüntüle | ||
7 | TERCEME-İ CÂMEŞÛY-NÂME (FİRDEVSÎ) | Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî | Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kolbaş |
Görüntüle | ||
8 | KİTÂB-I TÂLİ'-İ MEVLÛD / TÂLİ’-İ MEVLÛD-İ KEBÎR (FİRDEVSÎ) | Firdevsî, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî | Doç. Dr. Himmet BÜKE |
Görüntüle | ||
9 | HEŞT BİHİŞT / KİTÂBÜ’S-SIFÂTİ’S-SEMÂNİYYE FÎ ZİKRİ’L-KAYÂSIRETİ’L-OSMÂNİYYE (İDRÎS) | İdrîs, İdrîs-i Bitlîsî | Doç. Dr. ADNAN OKTAY |
Görüntüle | ||
10 | ŞERH-İ MESNEVÎ-İ MA’NEVÎ (İDRÎS) | İdrîs, İdrîs-i Bitlisî | Doç. Dr. ADNAN OKTAY |
Görüntüle | ||
11 | ŞEHRENGÎZ DER-MEDH-İ CÜVÂNÂN-I EDİRNE / ŞEHRENGÎZ-İ EDİRNE (MESÎHÎ) | Mesîhî, Îsâ | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
12 | DÎVÂN (ŞÂMÎ) | Şâmî, Şâmlıoğlu Mustafâ Bey | Prof. Dr. Yunus KAPLAN |
Görüntüle | ||
13 | HEFT PEYKER (ABDÎ) | Abdî | Dr. Öğr. Üyesi ASLI AYTAÇ |
Görüntüle | ||
14 | CEMŞÎD Ü HURŞÎD (ABDÎ) | Abdî | Prof. Dr. Adnan Ince |
Görüntüle |