DÎVÂN (AHMED)
şiirler
Ahmed, Veliyyüddîn-zâde Ahmed Paşa (d. 830/1426 ? - ö. 902/1496-97)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Divan şiirinin kurucu şairlerinden Ahmed Paşa’nın şiirlerini bir araya getirdiği eser. Ahmed Paşa Dîvânı, şairin şöhretinin yaygınlaştığı, geç sayılabilecek bir dönemde İkinci Bâyezîd’in emri üzerine hazırlanmıştır. Şairin bizzat hazırladığı Dîvân'ın tarihi ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Günümüze ulaşan en eski Ahmed Paşa Dîvânı, padişahın tahta çıkışından iki yıl sonra 888/1483-84’de istinsah edilmiştir (Almanya Milli Kütüphanesi, Ms. or. oct. 2127). Ancak bu nüshada şairin Sultan II. Bâyezîd’e sunduğu kasidelerin hiçbiri bulunmadığı gibi yine Sultan’a hitaben kaleme aldığı dibacenin de sadece son dört beyti ilk yaprağa eklenmiştir. Eldeki en eski tam nüshasının istinsah tarihinin 899/1493-94 yılı olduğu göz önüne alınırsa Dîvân'ın II. Bâyezîd’e sunulan ve henüz ulaşılamayan metninin 895/1490 yılı civarlarında tamamlanmış olduğu düşünülebilir.

Ahmed Paşa Dîvânı, mesnevi nazım biçiminde kaleme alınmış 3 şiir ile başlamaktadır. Sırasıyla besmelenin faziletlerinin anlatıldığı 8 beyitlik manzume, 2 beyitten oluşan Arapça hamdele ve 120 beyitlik dibace bulunmaktadır. Eserin ön sözü niteliğindeki mesnevide Sultan Bâyezîd övülmektedir. Manzumenin sebeb-i telif bölümünde Dîvân'ın tertibi hakkında bilgi ve şiir hakkındaki düşünceler yer almaktadır. Bu bölümde Dîvân'daki şiirlerin padişahın emriyle bir araya getirildiği ifade edilerek geç kalındığı için padişahtan özür dilenmektedir. Na't ve dört halife övgüsünde yazılmış 5 beyitlik kıt’adan sonra kasideler gelmektedir. Ahmed Paşa, kasidelerini genellikle padişah ve şehzadeler ile tasavvuf büyükleri adına kaleme almıştır: 12 kaside Fâtih Sultan Mehmed, 11 kaside Sultan Bâyezîd, 2 kaside Cem Sultan, 2 kaside Şeyh Vefâ, 1 kaside Şeyh Tâceddîn için yazılmıştır. 3 şiirin ise kime sunulduğu bilinmemektedir. Manzumelerin 27'si kaside bölümlerini ihtiva etmektedir. Bu niteliği taşımayan medhiyeler kimi nüshalarda gazeller arasında geçmektedir. Kasidelerin nesib bölümlerinde mevsimler, kozmik unsurlar, mimarî, tabiat ile sevgilinin güzellik unsurlarının tasvirine yer verilmiştir. Fâtih Sultan Mehmed’e sunulan "Kasr" kasidesinin sonunda padişah tarafından yaptırılan Yeni Saray için bir tarih düşürülmüştür. Yine Fâtih’e sunulan "Kerem" kasidesinin son beytinde de tarih düşürülmüştür (Şahin 2010: 140). Ahmed Paşa, öncelikle bir kaside şairi olarak tanınır. Bu nazım şeklinin hem yapısal yönden hem de söyleyiş bakımından gelişip olgunlaşmasında etkili olmuştur. Kaside klasik formunu onun Kerem, Güneş, Benefşe redifli manzumeleriyle kazanmıştır (Macit 2006’dan aktaran Şahin 2010: 139). 16. yüzyıl tezkire yazarları ilk kaside şairi olarak Ahmed Paşa’yı takdim etmiştir. Kaside vadisinde pek çok şair onun açtığı yolda yürümüştür. Medhiyeler bölümünde, iki terci-i bend ve bir terkib-i bend bulunmaktadır. Şairin terci-i bend nazım şekliyle yazdığı şiirlerinden biri ünlü sûfî Emîr Sultan (ö. 833/1429) hakkındadır. Beş bendden oluşan şiirin na't niteliğindeki ilk bendinden sonra zaman zaman Emîr Sultan’ın velayetnamesinde geçen motiflere de yer verilerek medhiye sürdürülür. Dua bendinde manevî yardım talebi dile getirilir. Hayatı ile ilgili bilgi veren kaynaklar, saraydan uzaklaştırılmasının ardından Bursa’da Emir Sultan Vakfına mütevelli olduğunu bildirir. Bu dönemde, bulunduğu atmosferin etkisiyle tasavvufi eğilimi ifade eden şiirler kaleme almıştır. Terci-i bend nazım biçimiyle yazılan diğer şiir de medhiye niteliğindedir. Her bendinde bir çiçeğin redif olarak kullanıldığı bu şiirin kimin adına yazıldığı kaydedilmemiştir. Terkib-i bend biçimindeki tek şiir ise mersiye türündedir. Fâtih Sultan Mehmed’in Konya’da vali iken vefat eden oğlu Şehzade Mustafa (ö. 879/1474) için kaleme alınan manzume, türünün ilk örnekleri arasındadır (Alparslan 1987: 10). Ahmed Paşa, manzum tarih yazımında da dönemin en başarılı şairleri arasında gösterilir. Bu manzumeler, tarih türünün ilk toplu örneklerindendir (Özergin 1960: 166).

Ahmed Paşa Dîvânı’nın ikinci bölümünde gazeller bulunur. Gazellerde genel anlamda maddi aşk üzerinde durulur. Rindane olan ve tabiat konusunun işlendiği gazellerin sayısı azdır. Medhiye türünde yazılan şiirlerin aksine gazellerde tasavvuf konusu işlenmemiştir. Tasavvufun sağladığı derinlik ve coşkun lirizme Ahmed Paşa'nın gazellerinde rastlanmaz. Bu manzumelerde anlatıcı, tasavvufî bir amaç taşımayan, aşkın çeşitli hâllerini dile getiren bir anlayışı terennüm eder. Ahmed Paşa, şiirde yakaladığı serbest söyleyişle Bâkî ve Nedîm’in habercisi gibidir. Aruz veznini Türkçeye uydurma konusunda da kendisinden önce gelen şairlerde görülen pürüzleri büyük ölçüde gidermiştir. Gazellerdeki söz varlığı genel olarak şairin yaşadığı dönemde kullanılan Türkçe ile şekillenmiştir. Şiirlerde arkaik sözcüklerin yanında günümüze dek ulaşan günlük söyleyiş unsurları, atasözü ve deyimler bulunur. Ahmed Paşa’nın gazelleri; dünyevileşmekten çekinmeyen, ahengi, zarafeti önceleyen, yerele de yaslanan üslubun örneğidir.

Yukarıda anılan nitelikleriyle Türk şiir dilinin gelişerek klasik bir hüviyete kavuşmasına zemin hazırlayan Ahmed Paşa, kaleme aldığı nazirelerle de Ali Alparslan'a göre edebiyatımızda nazirecilik çığırı başlatmıştır (1987: 15). Aynı zamanda 16. yüzyıl nazire mecmualarına göre şiirlerine en fazla nazire yazılan şair Ahmed Paşa'dır. Ahmed Paşa, Fars şiirini yakından takip ederek bu şiirin mana, mazmun ve hayal sisteminden yararlanmıştır. Âdeta Fars şiirinin estetik zevkini Osmanlı sahasına aksettirerek şiir sanatını geliştirme misyonu üstlenmiştir (İsen 2003: 114).

Ahmed Paşa Dîvânı’nın yurt içinde 27, yurt dışında 14 olmak üzere 41 nüshası tespit edilmiştir. Anılan nüshaların hiçbirinde müellif hattı olduğuna ya da müellifin kontrolünden geçtiğine dair bir kayıt yoktur. Dîvân'ın tespit edilen en eski nüshası, 888/1483-84’de istinsah edilmiştir ve Almanya Milli Kütüphanesi, Ms. or. oct. 2127’de kayıtlıdır. Bu nüsha erken dönemde düzenlendiği için hem medhiye hem de gazeller bölümünde pek çok eksiği bulunmaktadır. Yazmanın kâtibi Mehmed bin Resûl, Dîvân'ın Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi, Reisülküttap, nu. 959 (899/1493-94) ve Arif Hikmet Bey Kütüphanesi, nu. 811 (900/1494-95)'de kayıtlı nüshaların da müstensihidir. Şair hayattayken hazırlanan tarihi belli nüshalar bunlardan ibarettir. Üç nüshanın ortak yönü imla bakımından oldukça itinalı bir elden çıkmalarıdır. Ahmed Paşa vefatına yakın bir dönemde yeni şiirler kaleme alarak Dîvân'ını genişletme yoluna gitmiştir. Ancak bu şiirlerin tamamını bir divan tertip ederek bir araya getirme fırsatı bulamadığı değerlendirilmektedir. II. Bâyezîd döneminde tertip edildiği anlaşılan Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya, 3947 ve 936/1529-30’da istinsah edilen İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, T. 2949 ile Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi, Esat Efendi, 2605 ve Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Hazine, 1096’da kayıtlı yazmalar Ahmed Paşa’nın belirtilen dönemde kaleme aldığı şiirlerinin büyük bölümünü içeren, en erken düzenlenen nüshalar olarak öne çıkmaktadır. Ancak anılan nüshaların tamamında kayıp sayfalar bulunmaktadır. Bu nüshalardaki eksikleri tamamlayan iki nüsha dikkat çekmektedir: Fransa Milli Kütüphanesi, Turc, 143 ve John Rylands Kütüphanesi, 62. Günümüze ulaşan mevcut Ahmed Paşa Dîvânı yazmalarının çoğu şairin vefatından sonra istinsah edilmiştir. Şairin vefatını takip eden yıllarda Dîvân'ına olan ilginin arttığı söylenebilir. Yazım yılı belli olan Dîvân nüshalarının -yukarıda anılanlar dışında kalan- sekizi 16. yüzyıla aittir. Diğer nüshaların katalog kayıtlarında da genellikle bu yüzyılda hazırlandıklarına işaret edilmektedir.

Ahmed Paşa Dîvânı’nın eski harflerle basımı bulunmamaktadır. Tarih-i Atâ’nın beşinci cildinde şiirlerinin bir bölümü yayımlanmıştır (Bursalı Mehmed Tâhir 1333: 75). Ayrıca Darülfünun Edebiyat Medresesi tarafından Bursalı Ahmed Paşa Dîvânı’ndan Bazı Parçalar adıyla yardımcı ders kitabı niteliğinde bir seçki neşredilmiştir (1336/1917). Tahir Olgun’un Ahmed Paşa Dîvânı’nın Nesre Çevrilişi adlı eseri, divanla ilgili dikkat çeken ilk çalışmalardandır. Yazarın divanın dört nüshasını kullanarak ulaştığı metni beyit beyit nesir haline getirdiği eser, basılma olanağı bulamamıştır. Çalışmanın ne zaman hazırlandığına dair not bulunmamaktadır. Divanla ilgili ilk kapsamlı çalışma, Zeki Davut Pınar’ın hazırladığı Bursalı Ahmed Paşa Dîvânı adlı lisans bitirme tezidir (1938). M. Fuat Köprülü’nün rehberliğiyle hazırlanan tezde Ahmed Paşa Dîvânı’nın İstanbul kütüphanelerinde bulunan 5 nüshası kullanılmıştır. M. Kemal Özergin, Ahmed Paşa’nın tarih manzumelerinin tenkitli metnini neşrettiği bir makale kaleme almıştır (1960). Ali Nihat Tarlan, Ahmed Paşa Dîvânı’nın 15 nüshaya dayanan yeni bir tenkitli metnini hazırlamıştır (1966). Çalışmanın popüler neşri de yapılmıştır (1992). 

Turgut Karabey (1992), Ali Alparslan (1987), Namık Açıkgöz (2001), İskender Pala (2005), Bilal Kemikli (2010) Ahmed Paşa Dîvânı’ndaki şiirlerden birer seçki neşretmiştir. Ayrıca Harun Tolasa doktora tezinde divanın sistematik tahlilini yapmış, çalışma 1973’te Ahmed Paşa’nın Şiir Dünyası adıyla yayımlanmıştır. Sercan Kadaş, eserin bağlamlı dizinini hazırlamak amacıyla doktora çalışmasını sürdürmektedir.

Ahmed Paşa Dîvânı’nın tertibi klasik divan tertibine uygundur. Ali Nihat Tarlan (1966) tarafından yapılan son neşre göre divanda 34 kaside, 4 mesnevi, 352 gazel, 2 terci-i bend, 1 terkib-i bend, 1 murabba, 14 kıta, 39 nazm, 27 tarih manzumesi ve 48 müfred ve matla bulunmaktadır (Karabey 1992: 17). Dîvân'daki şiirler; medhiyeler, gazeller, Arapça, Farsça şiirler, tarihler, mukattalar ve müfredler biçiminde sıralanmıştır. Gazellerden önceki bölümde kaside, terkib-i bend, terci-i bend, kıt’a ve nazm biçimindeki şiirler bir arada verilmiştir. Ayrıca "gönül" redifli murabba da gazellerin arasında bulunmaktadır. Bazı nüshalarda latife olarak da adlandırılan hezliyat bölümündeki manzumelerin hiçbiri bu neşirde bulunmamaktadır. Dîvân'ın son dönemde istinsah edilmiş olan nüshalarında da bulunmayan hezliyatta gazel, kıt’a, müfred ve matlalar yer almaktadır. Gazeller dışındaki şiirlerin genellikle kaba, müstehcen olması yayında değerlendirilmelerinin önüne geçmiştir. Kadaş tarafından hazırlanmakta olan doktora çalışmasında, divan nüshaları ve mecmualardaki şiirler incelenerek Tarlan neşrinde bulunmayan 46 gazel, 1 bahr-ı tavil, 13 kıt’a, 18 beyit tespit edilmiştir.

Şairin biyografisi için bk. “Ahmed, Veliyyüddîn-zâde Ahmed Paşa”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmed-veliyyuddinzade-ahmed-pasa 

Eserden Örnekler


Gazel

Yakdı çeşmüm aşk odın didi dile gir yan ana

Âh kim rahm itmedi bu dîde-i giryân ana


Ter gül evrâkında hattun tâze hüccet yazdı kim

Durmayup anber saçar bu zülf-i müşk-efşân ana


Dürc-i yâkûtında la'lün derc idüb can nakdini

Bir zümürrüd kufl urdı bu hat-ı reyhân ana


Dostlar âyîne itmiş hüsnine dil-ber beni

Kim beni gören olur fi'l-hâl ser-gerdân ana


Hey kıyâmet gönlüme sorma hisâbın cevrünün

Elli bin yıldan uzundur bir şeb-i hicrân ana


Cânlara ok atmasun yazukdur ol sayyâda din

Yüzin açsun kim ola âhû-yı dil hayrân ana


Zülfi nakkâşı suya bir resm ider kim reşk ider

Mânî-yi Çîn yazduğı nakş-ı Nigâristân ana


Hüsn meydânında sultân-ı Habeşdür hâl-i dost

Kim sunar Hindû-yı zülfi anberîn çevgân ana


Bendeni yâd it ki nâm-ı câvidân tahsîl ider

Şol gedâ-yi kemterîn kim anı bir sultân ana


Ahmed içün cevrüni çekmez dir imiş müdde'î

Ol seni cândan sever yaraşmaz ol bühtân ana


Defter-i gülden meger eş'ârum okur andelîb

Anun içün bâd-ı subh olur varak-gerdân ana


Gazel

Âşıkun gönli sınıkdur ahd ü peymânı dürüst

Zâhidün olmaz saçun küfrinsüz îmânı dürüst


Tîr-i gamzen merhem urmışdur dil-i mecrûhuma

Acıduğum bu ki kalmaz dilde peykânı dürüst


Çözse miskîn dâmen-i zülfin arûs-ı hüsn-i dost

Kalmaya bir nâfe-i Çînün girîbânı dürüst


Mest olupdur çeşm ü ebrûnun hayâlinden imâm

Ki okumaz mihrâbda bir harf-i Kur'ânı dürüst


Diş bilermiş la'line yârin rakîb-i seng-dil

Varsun ögütsün eger kalursa dendânı dürüst


Gül yüzünde hatt-ı reyhânun ki cân hayrânıdur

Nâme-i tezvîrdür ben dutmazam anı dürüst


Gülşeninden vaslunun men' eyleme dil bülbülin

Olmaya redd eylemek ey dost mihmânı dürüst


Dinlesen rağbetle bir gün Ahmed'ün bir beytini

Gül gibi her yıl çıka bir tâze dîvânı dürüst


Gonca gibi câmesin çâk ide çün bülbül gibi

Okıya şi'rüm cihân-şâhun gazel-hânı dürüst 


Gazel

Yüz urup râh-ı kûyına sürün ey eşk-i galtânum

Ki anda görinür geh geh nişân-ı pây-ı cânânum


Gözün bir âfet-i cândur benün bir nâ-müselmândur

Saçun hod kâfiristândur nice kurtılsun îmânum


Bu taşdan katı gönlüne nice kâr eylesün eşküm

Bu gökden yüce kasruna nice irişsün efgânum


Cemâlüni gören diller nicesi rûzedâr olsun

Bu rûz-ı îdde rûze harâm olmaz mı sultânum


Yazup dil derdini yâra mahabbet-nâme göndersem

Bir iplik gibi mektûba tolaşur sarmaşur cânum


Didüm kim bağrumun kanın hadengün içdi ey hûnî

İnanmazsan nazar kıl gör dahi ağzındadur kanum


Didi ol nûr-ı rûhânî demürdür Ahmed'ün cânı

Ki her dem cezb ider anı bu mıknâtîs-ı hicrânum 


Murabba

Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül

Kuru sevdâda yiler bî-ser ü bî-pây gönül

Dimedüm mi sana dolaşma ana hay gönül

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Çîn-i zülfünden umar nâfe-i hoş-bûy-ı murâd

Bu hevâ yolına yıllarla yiler niteki bâd

Ol dahi sencileyin itmedi ben hasteyi yâd

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Bizi hâk itdi hevâ yolına sevdâ n'idelüm

Pây-mâl eyledi bu zülf-i semen-sâ n'idelüm

Kul idinmezdi güzeller bizi illâ n'idelüm

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Felegün nûş iderem nîşini sâgarlar ile

Doğradı hâr-ı cefâ bağrumı hançerler ile

Baş koşam dimez idüm ben dahı dilberler ile

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Yârun itden çoğ uyar ardına ağyâr dirîg

Bize yâr olmadı ol şûh-ı sitem-kâr dirîg

Kıldı bir dilber-i hercâyîyi dildâr dirîg

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Ben dimezdüm ki hevâ yolına ser-bâz gelem

Ney-i aşkunla gamun çengine dem-sâz gelem

Dir idüm aşk kopuzın uşadam vaz gelem

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Dil dilerken yüzünün vaslını cândan dahi yig

Bir demin görür iken iki cihândan dahi yig

Akdı bir serve dahı âb-ı revândan dahi yig

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Dest-i kûtâhuma baş egmedün ey serv-i dırâz

K'ola şekker-lebüne tûtî-i dil mahrem-i râz

Vaz geldüm ben eger gelse bu gönül dahi vaz

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül


Ahmed'em kim okınur nâmum ile nâme-i aşk

Germdür sözlerimin sûzıyla hengâme-i aşk

Dil elinden biçilipdür boyuma câme-i aşk

Vay gönül vay bu gönül vay gönül ey vay gönül (Tarlan 1966: 123-124, 136-137, 246, 233-234)

Kaynakça


Aksoyak, İsmail Hakkı (2007). “Anadolu Sahasındaki İlk Bahr-ı Tavil Ahmed Paşa’nın mıdır?”. Turkish Studies, 2 (4): 84-97.

Alparslan, Ali (1987). Ahmed Paşa. Ankara: KTB Yay.

Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmânlı Müellifleri. C. II. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Canım, Rıdvan (2018). Latîfî, Tezkiretü'ş-Şu'arâ ve Tabsıratü'n-Nuzamâ. Ankara: KTB Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-216998/latifi-tezkiretus-suara-ve-tabsiratun-nuzama.html [Erişim tarihi: 26.05.2021]

Darülfünun Edebiyat Medresesi (1336). Bursalı Ahmed Paşa Divanı’ndan Bazı Parçalar. İstanbul: Darülfünun Matbaası.

İsen, Mustafa (2003). “Türkçe’nin Yazı Dili Oluşumunda Çevirilerin Rolü”. Dil, Kültür ve Çağdaşlaşma. (Ed. B. Yediyıldız). Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yay., 137-152.

Karabey, Turgut (1992). Ahmed Paşa (Hayatı, Edebi Kişiliği, Eseri ve Bazı Şiirlerinin Açıklamaları). Erzurum: Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Yay.

Karabey, Turgut (2014). Ahmed, Veliyyüddîn-zâde Ahmed Paşa, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmed-veliyyuddinzade-ahmed-pasa [Erişim tarihi: 26.05.2021]

Kılıç, Filiz (2018). Âşık Çelebi Meşâ’irü’ş-Şu’arâ. Ankara: KTB Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-210485/asik-celebi-mesairus-suara.html [Erişim tarihi: 26.05.2021]

Köprülü, Mehmet Fuat (1978). “Ahmed Paşa”. İslâm Ansiklopedisi. C.I. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, 187-192.

Köprülü, Mehmet Fuat (1966). Edebiyat Araştırmaları. Ankara: TTK Basımevi.

Kut, Günay (1989). “Bursalı Ahmet Paşa”. İslâm Ansiklopedisi. C. II. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 111-112.

Macit, Muhsin (2006). “İlk Klâsik Dönem (1453-1600)”, Türk Edebiyatı Tarihi. C.II. (ed. Talât S. Halman vd.), Ankara: KTB Yay. 21-72.

Olgun, Tâhir. Veliyyüddînoğlu Ahmed Paşa Dîvânı’nın Nesre Çevrilişi. Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi. F. S. Türkmen. Nu. 85, 86.

Özergin, M. Kemal (1960).“Ahmed Paşa'nın Tarih Manzumeleri (855-896/1451-1491)". Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, X: 161-184.

Pınar, Zeki Davut (1938). Bursalı Ahmed Paşa Divanı. Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Sungurhan, Aysun (2017). Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: KTB Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194494/kinalizade-hasan-celebi-tezkiretus-s-uara.html [Erişim tarihi: 26.05.2021]

Şahin, Ebubekir Sıddık (2010). “Kaside Vadisinde Ahmed Paşa ve Nef’i”. Bursalı Ahmed Paşa ve Dönemi. Bursa: Bursa Büyükşehir Belediyesi Yay. 138-149.

Tarlan, Ali Nihat (1966). Ahmet Paşa Divanı. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.

Tarlan, Ali Nihat (1992). Ahmet Paşa Divanı. Ankara: Akçağ Yay.

Tayyârzâde Ahmet Atâ (1293). Târîh-i Atâ. C. V. İstanbul: Yahya Efendi Matbaası.

Tolasa, Harun (2001). Ahmet Paşa’nın Şiir Dünyası. Ankara: Akçağ Yay.

Atıf Bilgileri


Kadaş, Sercan. "DÎVÂN (AHMED)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/divan-ahmed-pasa. [Erişim Tarihi: 04 Mayıs 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 LEYLÂ VÜ MECNÛN (AHMED) Ahmed, Veliyyüddîn-zâde Ahmed Paşa Prof. Dr. Fatma Sabiha Kutlar Oğuz
Görüntüle
2 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
3 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
4 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
5 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
6 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
7 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
8 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
9 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
10 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
11 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle