DÂSTÂN-I SULTÂN MAHMÛD (ŞEYYÂD HAMZA)
nefis mücadelesi konulu tasavvufi manzume
Şeyyâd Hamza (d. ? - ö. 749/1348’dan sonra)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Şeyyâd Hamza'nın Sultan Mahmûd ve bir derviş örneğinde madde ve manayı mukayese ettiği kısa mesnevisi. Eser 79 beyitten müteşekkil olup, aruzun remel bahrinin "fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün" kalıbıyla yazılmıştır. 

Manzumeye kısa bir münacatla başlayan şair, Tanrı'ya ulaşmak için nefsi öldürmenin gerekliliğinden bahseder ve hikâyesini bu fikir üzerine kurar. Sultan Mahmûd, maiyyeti ve nedimi Ayâs'la ava çıktıkları bir gün yolda bir derviş ile karşılaşır. Dervişin yanında Allah'ın kendisini çok sevdiği için böyle büyük bir saltanat verdiğini söyleyerek övünür. Sultan, Allah katında daha makbul olduğunu, bu yüzden ona çok mal ve davar verildiğini, her istediğine ulaştığını, dilediğini güldürüp dilediğini öldürdüğünü, en iyi yiyecekleri yiyip en güzel elbiseleri giydiğini, binlerce kulu olduğunu, herkesin onun için dua ettiğini anlatır. Ona göre derviş kapıdan kapıya gidip dilenerek ve sadakayla geçinmektedir. Konuşma sırası dervişe gelince o da bu kadar saltanatın mezara girince hiç bir anlamı kalmayacağından, öbür dünyanın acımaz yanlarından söz eder. Sultan Mahmûd'un altınının çok ve padişahlığının ulu olmasına rağmen sözlerinin makul olmadığını ifade eder. Ölünce mezarda vücuduna yılan ve çıyan üşüşecek, Allah zebanilerine emredince onu cehenneme götürecekler, nefsi sultanı zebun edecektir. Nefis iti sultanın üzerine binmiştir. Derviş ise nefsin üstüne binmiş, nefis miskin olup o ve benzerlerinden kaçmıştır. Derviş ya da sultan olsun herkesin gideceği yer aynıdır. İkisi de dokuz arşın kefene bürünecektir. Her nefsin ölümü tadacağı unutulmamalıdır. Şair metnini malı olanların zekat vermesi gerektiği nasihati ile sona erdirir.

İnsanın nefisle mücadele etmesi gerektiğinin ve mananın maddeye olan üstünlüğünün vurgulandığı mesnevide yer yer aruz kusurlarına da tesadüf edilmektedir. Sadeddin Buluç'a göre muhtevası itibarıyla metin Şeyyâd Hamza'nın olgunluk çağı mahsullerinden olmalıdır (1968: 247).

Sadeddin Buluç, eserin metnini bir incelemeyle birlikte ilim âlemine tanıtmıştır (1968). Osman Yıldız ise manzumedeki filler üzerine çalışmıştır (2007).

Şairin biyografisi için bk. "Şeyyâd Hamza". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/seyyad-hamza 

Eserden Örnekler


Dâstân-ı Sultân Mahmûd'dan

Çün tamâm itdi o demde şâh sözin

Gör ne dir dervîş dahı azın azın


Gülüben dervîş der ki ey paşa

Pâdişâhsın aklun eksükdür nişe


Altunun çok pâdişâhlıgun ulu

Söylemez söyledügün sözi delü


Niçe sultânsın ki nâ-ma'kûl sözün

İşbu beglerden utanmaz mı özün


Hîç bilür misin ki nedür didügün

Agudur şekker degüldür yidügün


Nah u nesîc bizedügün tenlere

Emr ideler ki yiye ılanlara


Yılan çıyan akreb üşe tenüne

Eydeler kim bakmaz idün cânuna


Dilün ile tatlu sözler dir idün

Agzun ile tatlu ni'met yir idün


Cümle a'zân toprak olup çüriye

Dört yanadın kurt u kuş seni yiye (Buluç 1968: 252-253)

Kaynakça


Buluç, Sadeddin (1968). “Şeyyâd Hamza’nın Bilinmeyen Bir Mesnevisi”. Türkiyat Mecmuası, (XV): 247-264.

Yıldız, Osman (2007). “Dâsitân-ı Sultân Mahmûd Mesnevisi’nde Fiiller”. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, (15): 129-150.

Atıf Bilgileri


Çakır, Müjgân. "DÂSTÂN-I SULTÂN MAHMÛD (ŞEYYÂD HAMZA)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/dastan-i-sultan-mahmud-seyyad-hamza. [Erişim Tarihi: 20 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 YÛSUF U ZELÎHA / DESTÂN-I YÛSUF ALEYHİSSELÂM VE HAZÂ AHSENİ’L-KASÂSİ’L-MÜBÂREK (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
2 AHVÂL-İ KIYÂMET (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
3 Mİ'RÂC-NÂME (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
4 VEFÂT-I HAZRET-İ MUHAMMED ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
5 DÂSİTÂN-I NEMRÛD ALEYHİ'L-LA'NE VE İBRÂHÎM ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Prof. Dr. Hanife KONCU
Görüntüle
6 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
7 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
8 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
9 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
10 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
11 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
12 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
13 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
14 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
15 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle