DÂSİTÂN-I NEMRÛD ALEYHİ'L-LA'NE VE İBRÂHÎM ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYYÂD HAMZA)
Hz. İbrâhîm kıssası konulu manzume
Şeyyâd Hamza (d. ? - ö. 749/1348’dan sonra)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Şeyyâd Hamza'ya ait Hz. İbrâhîm'in başından geçenleri hikâye eden mesnevi. Tespit edilebilen tek nüshası Bulgaristan Milli Kütüphanesi, nu. OR. 108'de kayıtlı yazmanın 78a-90a sayfaları arasında yer almaktadır. Metin toplamda 389 beyittir ve aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla yazılmıştır. Şairin adı 386. beyitte "Şeyyâd Hamza ben dahı mücrim kula / Ümîzüm var kim Çalab rahmet kıla" şeklinde kaydedilmiştir.

Şeyyâd Hamza eserine Allah’ın adını zikrederek başlar, peygamber için salavat istedikten sonra 8. beyit itibariyle hikâyeyi anlatmaya geçer. Buna göre küfrün âlemi tutuğu zamanlarda halkı Nemrûd yönetmektedir. Nemrûd dünyanın kendisinin olduğunu söyleyip tanrılık davasında bulunmaktadır. Bir gün halkın içinden biri, etrafındakileri Nemrûd'a gidip gökyüzünden şikayet etme hususunda ikna eder. Nemrûd halkın sözlerini işitince, göğe çıkıp gök tanrısını öldüreceği sözünü verir. Şeytanın yönlendirmesiyle akbabaların bağlandığı bir düzenek yapar ve puthaneden bir keşişi de yanına alarak gökyüzüne çıkar. Keşiş uyuduğu sırada Allah’a kendisine yardımcı olması için yalvarır, duası kabul olunur. Allah Cebrâil’i denizden bir balık almaya gönderir, melek balığı Nemrûd’un attığı oka tutar, balık vurulur. Nemrûd ve yanındaki keşiş kanı görünce gök tanrısının öldüğünü zannedip yeryüzüne geri dönerler. Nemrûd, 1700 yaşına gelmesine rağmen hiç hastalanmaz, saltanatı da zenginleşir. Bir gün tahtında otururken vezirleri ona doğacak bir erkek çocuğun onun saltanatına son verip putları yakacağını söylerler. Bunu duyan Nemrûd doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesi emrini verir. Nemrûd’un Âzer/Târîh isimli bir put yontucusu vardır. Âzer'in hanımı çocukları Hz. İbrâhîm'i bir mağarada doğurur, on yedi ay boyunca bebeği mağarada emzirir. Hz. İbrâhîm büyür ve annesine yaratıcı hakkında sorular sormaya başlar. Annesi ona Nemrûd’un tanrı olduğunu söyler, Hz. İbrâhîm ise mağaradan çıkıp yaratıcıyı arar. Yıldızlara, aya ve güneşe bakıp bunların tanrı olmadığını anlar. Annesi mağaraya gelip Hz. İbrâhîm’in büyüdüğünü görünce onu eve getirir.  Bir gün babası ona pazarda satmak üzere putlar verir, ama İbrâhîm bunların koluna ip takıp, kırar ve yakar. Bunu gören pazar halkı Hz. İbrâhîm’e saldırır. Halkın şehirde olmadığı bir gün Hz. İbrâhîm puthaneye gidip baltayla biri hariç bütün putları kırar. Baltayı da büyük put Lat’ın boynuna asar. Halk dönünce Hz. İbrâhîm’i yakalayıp Nemrûd’un önüne çıkarır. Onu sorguya çekip ateşte yakmaya karar verirler. Çok büyük bir ateş yakılır, fakat halk Hz. İbrâhîm’i içine nasıl atacaklarını bilemezler. Bu esnada şeytan gelip onlara cehennemde gördüğü mancınığın nasıl yapıldığını anlatır. Onlar da yaptıkları mancınıkla İbrâhîm'i ateşe atarlar. Havada bulunduğu sırada Cebrâil gelip onu yakalamak ister. Ama peygamber onu ve dört meleği reddedince aradaki perdeler kalkar, Hz. İbrâhîm istediği gibi Allah’la karşı karşıya gelir. Allah ateşe peygamberi yakmamasını emreder. Hz. İbrâhîm’in düştüğü yerde bir pınar çıkar, etrafta erguvanlar ve çeşitli çiçekler biter, kuşlar ötmeye başlar. Bu sefer halk Hz. İbrâhîm’e büyük taşlar atarlar. Taşlar havada gülsuyuna dönüşüp peygamberin üzerine saçılır. Bu gibi mucizeleri gören halkın bir kısmı imana gelir. Sonunda bir sinek Allah’ın emriyle Nemrûd’un burnuna girer, kulları başına tokmakla vurmasına rağmen Nemrûd azab içinde kalarak helâk olur. Şair 378. beyitten sonra nasihat faslına geçer, kendi zamanında da Nemrûd gibi kibirli insanların olduğunu anlatır. Kendisi için dua edene Allah’ın rahmet etmesini dileyerek eserini tamamlar.

Eski Anadolu Türkçesi dil malzemesi açısından önem arz eden eserin bilinen tek nüshasında birçok yerde imla ve vezin problemlerine rastlanılmaktadır.

Şeyyâd Hamza'nın bu mesnevîsi Müjgân Çakır ve Hanife Koncu tarafından bir makaleyle yayımlanmıştır (2022).

Şairin biyografisi için bkz. "Şeyyâd Hamza". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/seyyad-hamza 

Eserden Örnekler


Dâsitân-ı Nemrûd Aleyhi’l-la‘ne ve İbrâhîm Aleyhi’s-selâm'dan

Nemrûd’un bir pîşe-kârı var idi

Put-hânede putların yonar idi


Târîh idi put yonucınun adı

Pîşeyiçün halk ana Âzer [d]idi


Oglı kızı yog idi ol Âzer’ün

Tanrıyıla eyleyügör bâzârun


Âzer eydür avratına n’oladı

Bize dahı bir ogul olayıdı


Avrat eydür tanrıya genez durur

Cümle çok anun katında az durur


Âzer ol gice yatur avrat ile

Avrat oglana kalur kudret ile


Ala Âzer avratını gizledi

Oglı vücûda gelince gözledi


Didi avrat dogururken oglanı

Olmasın [hîç] kimse işide anı


Güç ile duta elümüz düzele

Tâ ölince ol bize bir sag ola


Şehr ucında bir magâra var durur

Oglanunı gice var anda togur


Key sakın konşularından duymasun

Danla vargıl kimse sana uymasun 


Vardı Âzer avratı magâraya

İbrâhîm’i togurur bir araya 


İbrâhîm ol dem magârada togar

Sanasın ol magâraya nûr yagar


Bir sûretde ayun on dördi bigi

Ansuzın görenlerün gider ögi


Bilini bagırdag ile bagladı

Anası anı göricek agladı


Aldı subh olınca emzürdi anı

İrte oldı kodı gitdi agladı


Gider illâ gözleri yaşı akar

Girü döner ol magâraya bakar


Gör[di] magâra kapusı çün açuk

Eydür iyvây n’ideyin kapusı yok


Kudret ile bir kaya tagdan kopar

Ol magâra kapusın ol dem kapar


Çün magâra kapusına taş gelür

Allâh’a ferişteler baş indürür


Anası anı göricek şükr ider

Vir salavât ideyüm ger ne ider (Çakır ve Koncu, 2022: 496-497)

Kaynakça


Akar, Metin (1987). “Şeyyâd Hamza Hakkında Yeni Bilgiler”. Marmara Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türklük Araştırmaları Dergisi, (2): 1-14+resimler.

Çakır, Müjgân ve Hanife Koncu (2022). "Şeyyâd Hamza'nın Yeni Bir Eseri Üzerine: Dâsitân-ı Nemrûd Aleyhi’l-la‘ne ve İbrâhîm Aleyhi’s-selâm". Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, (29): 478-515.

Tavukçu, Orhan Kemal (2009). “Klasik Edebiyatta Hamse Geleneği ve Şeyyâd Hamza”. Turkish Studies, 4 (7): 593-602.

Atıf Bilgileri


Çakır, Müjgân ve Hanife KONCU. "DÂSİTÂN-I NEMRÛD ALEYHİ'L-LA'NE VE İBRÂHÎM ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYYÂD HAMZA)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/dasitan-i-nemrud-aleyhi-l-la-ne-ve-ibrahim-aleyhi-s-selam-seyyad-hamza-tees-1633. [Erişim Tarihi: 20 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 YÛSUF U ZELÎHA / DESTÂN-I YÛSUF ALEYHİSSELÂM VE HAZÂ AHSENİ’L-KASÂSİ’L-MÜBÂREK (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Ayşe YILDIZ
Görüntüle
2 AHVÂL-İ KIYÂMET (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
3 Mİ'RÂC-NÂME (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
4 VEFÂT-I HAZRET-İ MUHAMMED ALEYHİ'S-SELÂM (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
5 DÂSTÂN-I SULTÂN MAHMÛD (ŞEYYÂD HAMZA) Şeyyâd Hamza Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
6 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
7 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
8 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
9 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
10 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
11 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
12 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
13 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
14 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
15 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle