CEMŞÎD Ü HURŞÎD / ÂYÂT-I UŞŞÂK (CEM)
âşıkane mesnevi
Cem Sultân (d. 7 Safer 864/3 Aralık 1459 - ö. 900/1495)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Cem Sultân'ın aşk hikâyesi muhtevalı eseri. Eser üzerinde çalışmalar yapılmadan önce, kaynaklarda bu mesnevinin yazılış tarihi ve adı ile ilgili olarak, nüshaların görülmemesinden kaynaklanan yanlış ve farklı bilgiler yer almaktaydı. Ancak metnin Sebeb-i Nazm ve Hâtime bölümlerindeki beyitler bu tereddütleri gidermiştir. Cem Sultân, söz konusu beyitlerde eserinin ismini Âyât-ı Uşşâk koyduğunu, bu ismi oluşturan harflerin (ebced hesabıyla) metnin yazılış tarihini (883/1478) verdiğini ifade etmektedir. Cemşîd ü Hurşîd’in ise eserin lakabı olduğunu, Selmân-ı Sâvecî’den tercüme ettiği mesneviyi babası Sultân Mehmed'e ithaf ettiğini belirtmektedir (İnce 2000: VIII, 76, 77, 398, 399).

Eserin tamamı 5374 beyittir. Ana metinde ve başta yer alan mesnevi biçimindeki münacat, na’t, medhiye manzumelerinde aruz vezninin "mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün" kalıbı, diğerlerinde ise 10 ayrı kalıp kullanılmıştır. Metinde çok olmamakla birlikte zaman zaman vezin kusurları görülmektedir. Kitabın hikâye kısmından önce -bir kısmı kaside, gazel, bir kısmı da mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmış- 2 münacat, 4 tevhid, Tanrı’yı anmanın faziletleri, kelime-i tevhid ve nasihat konulu birer manzume, 2 na’t, bir miraciye, Peygamber’den şefaat dileği konulu bir manzume, Hz. Ebubekir için 2, Hz. Ömer 2 , Hz. Osman için bir, Hz. Ali için 2, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Hamza ve Hz. Abbâs birer, Fâtih Sultân Mehmed için 2 medhiye bulunmaktadır.  Bunların toplam beyit sayısı 1039’dur. Ayrıca hikâye içinde kahramanların dilinden söylenmiş 49 gazel, başlıkları rubai olmasına rağmen rubai olmayan iki beyitli 6 nazm, 5 kıt’a, 1 tercî-i bend, 1 kaside ve 1 murabba yer almaktadır. Mesnevideki kaside ve gazellerle bir tercî-i bendin, ufak tefek değişikliklerle Cem Dîvânı’nda da mevcut olduğunu belirtmek gerekir (İnce 2000: XXXIII-XXXVI; Ersoylu 1981: 29-268).

Aşk ve ayrılık temalı bir hikâye olan Cemşîd ü Hurşîd’in olay örgüsü ana hatlarıyla şöyledir: Adaletiyle ünlü Çin hakanı Fağfûr Şâh’ın şehzadesi Cemşîd, rüyasında güzel bir kız görerek âşık olur. Bütün ülkede bu kızı ararlarsa da bulamazlar. Çin ülkesinde Mihrâb adlı pek çok ülke gezmiş, hünerli, hem tacir hem ressam bir bilge kişi vardır. Gezdiği yerlerde gördüğü güzellerin resimlerini yapmıştır. Cemşîd, Mihrâb’ı çağırtır, resmini yaptığı güzelleri sorar. Mihrâb, şimdiye dek gördüğü en güzel kızın Rum kayserinin kızı Hurşîd olduğunu belirterek onun ipek üzerine yaptığı bir resmini Cemşîd’e gösterir. Cemşîd resmi görünce rüyasına giren güzelin bu kız olduğunu söyler. Rüyasını anlatır ve Mihrâb'dan kendisini sevdiğine götürmesini rica eder. Mihrâb yolun uzun ve tehlikelerle dolu olduğunu belirtse de Cemşîd ikna olmaz. Anne ve babasının bütün itirazlarına rağmen izinlerini alır. Cemşîd Mihrâb’ı da yanına alarak hakanın hazırladığı kafile ile yola çıkar. Olağanüstü varlıklarla mücadele ederek tehlikelerle dolu kara ve deniz yolculuklarından sonra Rum ülkesine varırlar. Cemşîd, Mihrâb’ın da yardımlarıyla Rum kayserinin sarayına girerek kendini kabul ettirir. Hurşîd ile evlenerek Çin’e dönerler. Hikâyede anlatılan olaylar gerçek ve geniş bir coğrafyada geçer. Ancak yer yer mekân tasvirleri yapılsa da zamana ve mekâna bir masal atmosferi hâkimdir. Eser, kendisiyle aynı grupta yer alan diğer mesnevilerle kişiler, olaylar, zaman ve mekân ile motifler açısından ortak özellikler göstermektedir (Ünver 1986: 456-7).

Cemşîd ü Hurşîd, ilk olarak İran edebiyatında Selmân-ı Sâvecî tarafından yazılmıştır. Klasik Türk edebiyatında da Ahmedî, Cem Sultân, Abdî ve Hubbî aynı konuda eserler kaleme almışlardır. Bu eserlerin tümünde Selmân-ı Sâvecî’nin mesnevisi esas alınmıştır. Ancak bunlar tam bir tercüme olmaktan ziyade, genişletilmiş yapılarıyla telif-tercüme olarak tanımlanabilecek niteliktedir. 

Eserin Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi, nu. 18464 ve Kütahya Vahit Paşa Kütüphanesi, nu. 1666'da olmak üzere iki yazma nüshası bulunmaktadır. Cemşîd ü Hurşîd ilk olarak Kütahya Vahit Paşa Kütüphanesi 1666 numaralı nüshaya dayanılarak tanıtılmıştır (Okur 1958: 84). Daha sonra Cahit Öztelli mesnevinin diğer nüshasıyla ilgili bir yazı kaleme almıştır (1972). Eser, Adnan İnce tarafından yayımlanmıştır (2000).

Şairin biyografisi için bk. “Cem Sultân”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/cem-sultan 

Eserden Örnekler


Mülâkât Şuden-i Cemşîd Bâ-Ruhbân

Şehenşeh otururdı şâd u hurrem

Mey içüp dil-berin anardı her dem


Görür bir deyr-i hoş deryâ katında

Binâ urılmış ana_ol mâ katında


Vatan tutmış idi bir pîr ruhbân

O deyr içinde san çarh üzre Keyvân


Nice yıllar o yirde olmış idi

Cihân ahvâlini ol bilmiş idi


Şehenşeh vardı ol ruhbâna tenhâ

Kılup lutf ile ol pîre müdârâ


Didi ruhbâna şeh iy nesl-i Âdem

Nicedür di bana ahvâl-i âlem


Su’âl eyledi çün sultân-ı âdil

Cevâb öyle virür ol pîr-i âkil


Didi bu âlemün yokdur bekâsı

Bekâyiçün urılmadı binâsı


Cihân bir köpri durur yâ ho bir râh

Ki_ana uğrar kamu mahlûk-ı Allâh


Kimi geçdi bu köpriden eyâ şâh

Kimisi geçeyorır tutuban râh


Kimisi geçse gerek uşbu yoldan

Cihân halkı kamu uğrar bu yoldan


Cihân bir bahre benzer ki ucı yok

Safâsı azdur illâ kim gamı çok


Çü ahvâl-i cihânı bildün iy şâh

Bu işlerden gözün aç olgıl âgâh


Şehâ uşbu zemâne zahmetinden

Halâs olmak dilersen mihnetinden


Bu deryâdan halâs olmak dilersen

Hudâ katında hâs olmak dilersen


Tevazzu’ birle lutfı koma elden

Hudâ zikrin giderme hîç dilden


Yine şeh didi iy merd-i hıredmend

Ticâretde ne kılam bana vir pend


Di ser-mâye ne kılam âlem içre

Ki kalmayam hemîşe ben gam içre


Egerçi kıluram bahre sefer ben

Bilürem yolda var durur hatar ben


Ne kılam di bana uşbu seferde

Ne idem ben bu bahr-i pür-hatarda


Şehün sözini çün işitdi ruhbân

Cevâb idüp didi iy şâh-ı devrân


Kanâ'at kıl ki hoş durur kanâ’at

Kanâ'atlüye Hak kılur inâyet


Anunçün şâhdur her murga ankâ

Kanâ'at Kâf'ı içre eyledi câ


Kanâ'at kendözüne pîşe eyle

Bu fikri dâ'imâ endîşe eyle


Ki hâsıl ola sana cümle maksûd

Bu bâzâr içre cândan bulasın sûd


Çü pîrün sözlerin işitdi ol hân

Hemân dem âh kılup oldı giryân


Didi Cemşîd ruhbâna i âkil

Safâ buldı sözünden cân ile dil


Bana bir dahı pend eyle gönülden

Ki azmayam giderken uşbu yoldan


Şehün ruhbân işitdi çün hitâbın

Bu iki beyt ile virdi cevâbın


Rubâ'î

Her ne kim gönlün dilerse itme iy şâh-ı cihân

Kim peşîmân oluban kılmayasın sonra figân

Her ne kim şevk ile kılursa senün gönlün taleb

Gerçi kim assı sanursın ol sana olur ziyân (İnce 2000: 126-128)

Kaynakça


Ersoylu, İbrahim Halil (1981). Cem Sultan’ın Türkçe Divan’ı. III C. İstanbul: Tercüman 1001 Temel Eser.

İnce, Adnan (1989). “Cemşîd ü Hurşîd Mesnevîleri”. Fırat Üniversitesi Dergisi, 3 (2): 109-139.

İnce, Adnan (2000). Cem Sultan, Cemşîd ü Hurşîd. Ankara: TDK Yay.

İnce, Adnan (2008). “Abdî’nin Gül ü Nevrûz Mesnevîsi”. Türklük Bilimi Araştırmaları (TÜBAR), 23: 51-130.

Meredith-Owens, G. M. (1971). Meşâ’irü’ş-Şu’arâ or Tezkere of Âşık Çelebi. London.

Okur, Münevver (1958). “Cem Sultan, Cemşid ü Hurşid”. Türk Dili, VII (84): 612-614.

Öztelli, Cahit (1972). “Cem Sultan’ın Yeni Bulunan Cemşîd ü Hurşîd Mesnevisi”. Türk Dili, 26 (248): 124-28.

Ünver, İsmail (1986). “ Mesnevî”. Türk Dili Türk Şiiri Özel Sayısı II ( Divan Şiiri), 415-416-417: 430-563.

Atıf Bilgileri


Ince, Adnan. "CEMŞÎD Ü HURŞÎD / ÂYÂT-I UŞŞÂK (CEM)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/cemsid-u-hursid-ayat-i-ussak-cem-sultan. [Erişim Tarihi: 27 Nisan 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 DÎVÂN-I TÜRKÎ (CEM) Cem Sultân Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
2 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (CEM) Cem Sultân Araş. Gör. Kadim Polat
Görüntüle
3 FÂL-I REYHÂN-I SULTÂN CEM (CEM) Cem Sultân Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
4 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
5 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
6 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
7 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
8 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
9 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
10 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
11 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
12 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
13 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle