BÜLBÜL-NÂME (RİFÂ’Î/RİFÂYÎ)
âşıkane didaktik mesnevi
Rifâ’î/Rifâyî (d. ? - ö. ?)

ISBN: 978-9944-237-87-1


Rifâ’î/Rifâyî mahlaslı şairin kaleme aldığı mesnevi. Eserin yazılış tarihiyle ilgili bilgi bulunmamaktadır. Ali Paşa’ya sunulan Bülbül-nâme, mefâ'îlün mefâ'îlün fe'ûlün kalıbıyla yazılmış 327 beyitten müteşekkildir. İçerisinde 21 adet gazel bulunmaktadır. Mesnevideki 13 ve 14. gazeller mesneviyle aynı kalıpla, 17 ve 21. gazeller mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün kalıbıyla ve methiyeden önceki bahariye kasidesi ve diğer gazeller ise "fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün" kalıbıyla yazılmışlardır. Hikâyenin kahramanları Bülbül ve Gül'ün ağzından söylenen gazellerin birbirine nazire olacak şekilde düzenlenmeleri dikkat çekmektedir (Eren Kaya 2017:69). Klasik mesnevi yazım tertibine uygun olan mesnevide münâcât, na’t, dört halifeye methiyeden sonra  sebeb-i te’lif bölümüne geçilmiştir. Bu bölümde eserinin Ali Paşa’ya layık olmadığını söyleyen şair, Ali Paşa’nın methine geçmeden önce bir bahariye kasidesine yer vermiştir. 23 beyitlik bu kasidenin ardından 59. beyitte mesnevinin asıl konusunu oluşturan gül ve bülbül hikâyesi başlar. Hâtimede eseri adının Bülbül-nâme olduğu ve kusurlarıyla birlikte eşsiz bir eser vücuda getirildiği belirtilmiştir. Şairin Ali Paşa’dan himmet istediği, mansıbın özelinin kendisine lütfedilmesini istediği beyitlerden sonra manzume dua ile sonlanır. Bülbül-nâme’de bölüm başlıklarının yeri boş bırakılmış, sadece 152. beyitten sonra Farsça “Nâme-i Sivum Şikâyet-i Bülbül ez-Hâl-i Hod” başlığı yazılmıştır (Ayan 1981:5).

Gül ile Bülbül’ün hikâyesinin anlatıldığı eserde olaylar bahar mevsiminde İrem bağı denilen gül bahçesinde geçmektedir. Hicaz’a giderken İrem Bağı’na yolu düşüp burada bir müddet kalan ve bağda Gül'e ait kasrın etrafında dolaşan Bülbül, penceresinden başını uzatan Gül’ü görür görmez ona âşık olur. Gül’ün güzelliği karşısında aklı başından gider. Bülbül, Gül’e olan vuslat ümidinin azalmasıyla iyice hastalanır ve zayıf düşer. Gül’ün aşkıyla bir süre Mecnun gibi dolaşır durur ve sonunda Gül’e kavuşamadan ölür. 

Bülbül-nâme'nin bilinen tek yazma nüshası Paris Milli Kütüphanesi, Farsça Yazmaları arasında 7 (A. F. 2147) numarada kayıtlıdır. Eser Hüseyin Ayan tarafından yayımlanmıştır (1981).

Şairin biyografisi için bk. “Rifâ’î/Rifâyî”. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğühttp://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/rifai-rifayi 

Eserden Örnekler


Gazel

Ey gözi sevdâyî bu gönlümi bîmâr eyleyen

Kendüden gayri kamudan bîzâr eyleyen


Ârızun bahrı durur dîvâneni gark-âb iden

Zülfünün cellâdıdur uşşâkunı dâr eyleyen


Yaramadı halka yâr olalı ey yâr ışkuna

Gül yüzündür bu cihânda yirümü hâr eyleyen


Derdümi dilde nihân idem dir idüm illâ yok

Kaddümün egrisidür dogrusın izhâr eyleyen


Bu Rifâ'î cân virüp vaslun diler dirdüm didi

Böyle erzân kim durur elünle bâzâr eyleyen (Tanç 2009: 979)

...

Kazâdan bir gün ol mahbûbe duhter

Bakuban manzarından gösterür ser


Çü bülbül gördi sevdi bir nazarda

Sanasın nakş idi kaldı hacerde 

...

Kaçan Bülbül olur bîmâr u miskîn

İşidürler anı sûsenle nesrîn


Virürler ol perî-ruhsâra peygam

Kılurlar kıssa-i bülbülden i’lâm (Eren Kaya 2017: 72)

Kaynakça


Ayan, Hüseyin (1981). Rifâ’î, Bülbül-nâme. Ankara: Emek Matbaası.

Eren Kaya, Fazile (2017). Rifâ’î’nin Bülbül-nâmesi Üzerine Bir İnceleme. Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi,  (19): 59-76.

Tanç, Nilüfer (2009). “Rifâî’den Oscar Wılde’a Gül ve Bülbül”. A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı, (39): 967-987.

Zavotçu, Gencay (2002). “Türk Edebiyatında Gül ü Bülbül”. Türkler Ansiklopedisi. C. 5. Ankara: Yeni Türkiye Yay. 896-902.

Atıf Bilgileri


Özbek Arslan, Necmiye. "BÜLBÜL-NÂME (RİFÂ’Î/RİFÂYÎ)". Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü, http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/bulbul-name-rifa-i-rifayi. [Erişim Tarihi: 14 Aralık 2025].


Benzer Eserler

# Madde Yazar Madde Yazarı İşlem
1 CÂMASB-NÂME (ABDÎ) Abdî, Mûsâ Prof. Dr. Müjgân Çakır
Görüntüle
2 TERCÜME-İ KASÎDE-İ BÜRDE (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği
Görüntüle
3 RİSÂLE Fİ’L-MEBDE’İ VE’L-MA’ÂD (ABDURRAHÎM) Abdurrahîm, Abdurrahîm Karahisârî, Şeyh Abdurrahîm Karahisârî, Abdurrahîmu’l-Karahisârî, Abdurrahîm Sultân, Abdurrahîm Mısırlı-zâde, Mısırlı-zâde, Mısrîoğlu, Mısrî Sultân Öğretmen Ece Ceylan
Görüntüle
4 NEKÂVETÜ’L-EDVÂR (HÂCE ABDÜLAZÎZ) Abdülazîz, Abdülkâdir-zâde, Hâce Abdülazîz, Usta Abdülazîz Doç. Dr. Recep Uslu
Görüntüle
5 DÎVÂN (ADLÎ) Adlî, Sultân Bâyezîd-i Velî bin Fâtih Sultân Mehmed Prof. Dr. YAVUZ BAYRAM
Görüntüle
6 DÎVÂN-I TÜRKÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
7 DÎVÂN-I FÂRİSÎ (ADNÎ) Adnî, Mahmûd Paşa Dr. Öğr. Üyesi Hulusi Eren
Görüntüle
8 DÎVÂN (ÂFİTÂBÎ) Âfitâbî Prof. Dr. Yunus KAPLAN
Görüntüle
9 DÎVÂN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Doç. Dr. Osman Kufacı
Görüntüle
10 HÜSREV Ü ŞÎRÎN (ÂHÎ) Âhî, Benli Hasan, Dilsiz Dânişmend Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal
Görüntüle